3 Aralık 2024 Salı

Sinyal geldi! Aralık ayında faiz inecek mi?

Haber7



Kasım ayı enflasyon verileri açıklandı.

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre, kasım ayında TÜFE yüzde 2,24 artarken, yıllık bazda yüzde 47,09'a geriledi. 

Merkez Bankası’nın, enflasyonun seyrine göre faiz kararını değiştireceğini açıklamasının ardından gözler bugünkü enflasyon verisine çevrilmişti. Düşük bir enflasyonun aralıkta faiz indiriminin kapısını aralayacağına dair yorumlar yapılıyordu.

Marbaş Menkul Değerler Yatırım Yatırım Uzmanı Aziz Kaçmaz kasım enflasyonu ile beraber aralık ayı faiz indirim beklentilerini de değerlendirdi.

 



 

"FAİZ İNDİRİMİ SÜRPRİZ OLMAZ" 



Enflasyonda gıda fiyatlarının etkisinin hissedildiğini belirten Marbaş Menkul Değerler Yatırım Yatırım Uzmanı Aziz Kaçmaz, beklentilerin 1,90 bandında olduğunu dile getirdi. Bulunulan etki ve koşullarla beraber olumsuz bir enflasyon verisi gelmediğinin altını çizen Aziz Kaçmaz, iki aydır yüzde 3’e yakın enflasyon verisi geldiğini de hatırlattı.

Enflasyonda düşüşün devam ettiğini ancak beklenilen hızda olmadığının altını çizen Kaçmaz, Türkiye’nin enflasyonda en zorunu geride bıraktığını da söyledi. Yatırım Uzmanı Kaçmaz, gıda tarafında baskının devam ettiğini belirtti. Yarın mevsim etkilerinden arındırılmış enflasyon verisinin de kritik olduğunun altını çizen Aziz Kaçmaz, aralık ayında bir faiz indiriminin sürpriz olmayacağını ifade etti.

Aralık ayı için Merkez’in kapı araladığını söyleyen Kaçmaz, sıkı duruştan vazgeçilmediği gibi temkinli davranışlarında devam edeceğini belirtti. Aziz Kaçmaz, “Aralık ayı için faiz indiriminin kuvvetli bir şekilde masada olduğunu düşünüyorum” dedi.

 



 

PİYASALAR NASIL TEPKİ VERDİ?



Enflasyon verisinin piyasalara etkilerini de değerlendiren Kaçmaz, borsada sınırlı düşüşlerin yaşandığını belirtti. BIST100 endeksinde hikâyenin ‘faiz indirimi’ olduğunu belirten Yatırım Uzmanı Aziz Kaçmaz, 2025 yılında kademeli faiz indirimleri ile borsada rallinin başlayabileceğini kaydetti.

Kaçmaz, Borsa İstanbul’un yılsonunu 10.200 / 10.500 seviyesinde kapatabileceğine dikkat çekti. 2025 yılının ikinci çeyreğinde borsada asıl yükselişin ve hikâyenin başlayabileceğini belirten Aziz Kaçmaz, borsa yatırımcısına uyarılarda bulundu.#ESHAHABER.COM.TR

#haber #gündem #sondakika #news #press #worldnews


https://www.eshahaber.com.tr/haber/sinyal-geldi-aralik-ayinda-faiz-inecek-mi-189271.html

9 milyar doları vermezse idam edilecek

Vietnam tarihinin en büyük yolsuzluk davalarından biri sayılan davada mahkeme, emlak devi Truong My Lan'a verilen idam cezasını onadı.

Ho Chi Minh City'nin güneyinde görülen temyiz davasında Yüksek Halk Mahkemesi, 12 milyar dolarlık dolandırıcılık davasında zimmetine para geçirme ve rüşvetten suçlu bulunan Lan'ın temyiz başvurusunu reddetti.

Nisan ayında verilen ölüm cezasının hafifletilmesine gerekçe olmadığına hükmeden mahkeme Lan'ın zimmetine geçirdiği paranın dörtte üçünü iade etmesi halinde idam cezasının müebbet hapis cezasına çevrilebileceğini de karara bağladı.

12 milyar dolar, 2022 yılı rakamlarına göre Vietnam gayrisafi milli hasılasının yaklaşık yüzde 3'üne denk geliyor.

Gayrimenkul şirketi Van Thing Phat Holdings Group'un yönetim kurulu başkanı olan Lan'ın 2012-2022 yılları arasında yasa dışı yollarla Sai Gon Anonim Ticaret Bankası'nı (SCB) kontrol ettiği ve bankanın "hayalet şirketlere" yaklaşık 2 bin 500 kredi vermesini sağladığı ortaya çıkmıştı. Vietnam medyasında yer alan haberlerde bu kredilerin dönüp dolaşıp Lan'a ulaştığı ve devletin kendisini takip etmemesi için yetkililere rüşvet verdiği yazılmıştı.

Söz konusu kredilerle 27 milyar dolar zarara uğrayan SCB ülkenin en büyük mevduatlı özel bankaları arasında yer alıyor. Reuters'in elde ettiği belgelere göre Vietnam Merkez Bankası daha önce "eşi benzeri görülmemiş" bir kurtarma planı devreye sokararak "özel bir borç kredisiyle" SCB'ye Nisan ayında 24 milyar dolar aktardı.

Devlete ait online gazete VietnamNet'in haberine göre temyiz duruşmasında savcılık "Lan'ın neden olduğu sonuçların hukuk tarihinde eşi benzeri yoktur, zimmetine geçirdiği para hiç görülmemiş derecede büyüktür ve telafisi mümkün değildir. Sanığın eylemleri toplumun, mali piyasanın ve ekonominin birçok boyutunu etkilemiştir" dedi.

Lan'ın avukatı ise duruşmada "suçunu kabul etmiş olmak, pişmanlık göstermek ve zimmete geçirilen paranın bir miktarını ödemek gibi" hafifletici sebepler olduğuna dikkat çekti.

Vietnam yasal mevzuatı uyarınca Lan'ın yeniden inceleme talep etme hakkı bulunuyor.

Lan idam cezasının yanı sıra Ekim ayında görülen ayrı bir davada dolandırıcılık yoluyla mülk edinme, kara para aklama ve yasadışı sınır ötesi para transferleri nedeniyle ayrıca müebbet hapis cezasına çarptırıldı.#ESHAHABER.COM.TR

#haber #gündem #sondakika #news #press #worldnews


https://www.eshahaber.com.tr/haber/9-milyar-dolari-vermezse-idam-edilecek-189270.html

Yağmur nedeniyle yol çöktü, 3 araç çukura düştü

Olay, dün akşam saatlerinde Alanya'nın Küçükhasbahçe Mahallesi 611. Sokak'ta meydana geldi.



Daha önce elektrik hat çalışmaları yapıldığı belirtilen bölgede, aşırı yağıştan dolayı çökmeler meydana geldi. 



2 OTOMOBİL VE 1 MİNİBÜS ÇUKURA DÜŞTÜ



Olayda çalışmanın yapıldığı alana yakın bölgede park halinde 2 otomobil ve 1 minibüs, yolun çökmesi ile birlikte oluşan çukuru düştü.



Araçlarda maddi hasar meydana gelirken, sesi duyup dışarıya çıkan araç sahipleri ise olayı 112 Acil Çağrı Merkezine bildirdi.



Olay yerine çok sayıda polis ekipleri sevk edilirken, tedbir amaçlı yol tek yönlü trafiğe kapatıldı.



Alanya Belediyesi Afet İşleri Müdürlüğü, Alanya İlçe Emniyet Müdürlüğü ekiplerinin yaptığı çalışmalar ile olay yerindeki araçları kurtarmak için seferber oldular.



“BİZ HEP BU DURUMU YAŞIYORUZ”



Akşam saatlerinde evde yemek yerken bir ses duyduğunu aktaran minibüs sürücüsü Cem Şahinli, "Evde yemeğe otururken bir ses duyduk, balkona çıktığımızda yol çökmüş. Bizim ve komşumuzun aracı, elektrik çalışması yapanların kazdığı çukura düştü. Biz hep bu durumu yaşıyoruz, bu duruma bir çözüm bekliyoruz" şeklinde konuştu.



Çukura düşen araçlar çekici yardımı ile kurtarılırken, tek taraflı kapatılan yol, uzun bir aranın ardından trafiğe açıldı.

 #ESHAHABER.COM.TR

#haber #gündem #sondakika #news #press #worldnews


https://www.eshahaber.com.tr/haber/yagmur-nedeniyle-yol-coktu-3-arac-cukura-dustu-189269.html

Ayhan Bora Kaplan suç örgütü davasında karar açıklandı

Ankara



Ankara 32. Ağır Ceza Mahkemesince, Sincan Ceza İnfaz Kurumları Kampüsü'ndeki salonda görülen duruşmaya, sanıklar ve taraf avukatları katıldı.

Mahkeme başkanı, sanık ve avukatlarının soruşturmanın genişletilmesi taleplerini reddettiklerini belirterek, sanıkların son sözlerini sordu.

Sanık Bora Kaplan, mahkemenin "yargılama yapmış" gibi göründüğünü öne sürerek, "Hangi delili topladınız? Amaç burada ceza vermek. Ben sizin adaletinize inanmıyorum. Hırsızlık dosyası 3 yıl sürüyor. 61 sanıklı örgüt davasını 7 ayda bitiriyorsunuz. Ben bu ülke için bedel ödedim. O gece sabaha kadar çatıştım." diye konuştu.

Mahkemenin sanıklar lehine delilleri toplamadığını savunan Kaplan, "Sizin verdiğiniz karar benim gözümde yok hükmünde. Ne karar verirseniz verin umurumda değil." ifadelerini kullandı.

İzleyici sıralarında bulunan bazı kişilerin alkışa başlaması üzerine mahkeme başkanı sessiz olunması konusunda uyarıda bulundu. Bunun üzerine Kaplan, mahkeme başkanına tepki gösterdi. Başkanın talimatı üzerine Kaplan, duruşma salonundan çıkarıldı.

Diğer sanıkların da son sözlerinin alınmasının ardından mahkeme heyeti kararını açıkladı.

Buna göre Kaplan'a, "silahlı suç örgütü kurmak ve yönetmek", "8 kişiye yönelik kasten yaralama", "2 kişiye yönelik kişiyi hürriyetinden yoksun kılma", "ağırlaşmış yaralamaya azmettirme" ve "suçluyu kayırmaya azmettirme" suçlarından toplam 68 yıl hapis cezası verildi.

Kaplan'ın tutukluluk halinin devamına hükmedildi.

Kaynak: AA##ESHAHABER.COM.TR

#haber #gündem #sondakika #news #press #worldnews


https://www.eshahaber.com.tr/haber/ayhan-bora-kaplan-suc-orgutu-davasinda-karar-aciklandi-189268.html

Elazığ'da TIR ile otomobil çarpıştı; 1 ölü, 4 yaralı

Kaza, dün akşam saatlerinde Kovancılar ilçesine bağlı Saraybahçe köyü mevkisinde meydana geldi. S.K. idaresindeki TIR ile Ahmet Yılmaz'ın yönetimindeki otomobil çarpıştı. Kazada Yılmaz ağır yaralanırken, araçlarda bulunan 4 kişi yaralandı.



Çevredekilerin ihbarıyla kaza yerine sağlık ve jandarma ekipleri sevk edildi. Yaralılar, ilk müdahalenin ardından Kovancılar Devlet Hastanesi'ne kaldırıldı. Otomobil sürücüsü Ahmet Yılmaz, hayatını kaybetti.

Yılmaz'ın cenazesi otopsi için morga götürülürken, kazayla ilgili soruşturma başlatıldı.#ESHAHABER.COM.TR

#haber #gündem #sondakika #news #press #worldnews


https://www.eshahaber.com.tr/haber/elazig-da-t?r-ile-otomobil-carpisti-1-olu-4-yarali-189267.html

Brad Friedel'dan Samet Aybaba'nın suçlamalarına sert sözler

Beşiktaş'taki 'yönetim danışmanlığı' görevine son verilen Brad Friedel, ayrılığın perde arkasını ve hakkında çıkan iddialara açıklık getirdi.



"HİÇBİR TRANSFERDEN KOMİSYON ÜCRETİ ALMADIM"

HT Spor'a konuşan ABD'li futbol adamı, Samet Aybaba'nın 'komisyon' iddialarını yalanladı ve şöyle konuştu:

"Az önce Beşiktaş'ın denetçileriyle görüştüm. Umarım tüm doğrular denetim tarafından ortaya çıkarılacak ve herkesle paylaşılacaktır. Akıl almaz suçlamalara maruz kaldığım için kendimi borçlu gördüğüm Beşiktaş taraftarına tüm gerçekleri açıklamak isterim. Hiçbir transferden komisyon gibi bir ücret almadım. Bütün transferler transfer komitesi tarafından yapıldı ve Gio son sözü söyledi. Muçi, Musrati ve Joao Mario transferlerinde hiçbir bağlantım olmadı."

"SANIRIM MEDYA KİMSEYE PARA VERMEDİĞİM İÇİN BENİ SUÇLADI"

Semih için kulübe hiçbir teklif gelmediğini ifade eden Friedel, "Hiçbir maç günü taktiğiyle bağlantım olmadı. Sanırım medya beni yabancı olduğum ve kimseye para vermediğim için suçlamak istedi. Hasan Başkan ile sportif direktörlük görevinde anlaştım. Uçağa binmeden önceki gün ünvanımı yönetim kurulu olarak değiştirip değiştiremeyeceğimizi sordu. Görevimin aynı olup olmayacağını sordum ve bunu onayladı." ifadeleriyle konuya açıklık getirdi.

"BEŞİKTAŞ'TA EN AZ 3 TRANSFER DÖNEMİNE İHTİYACIMIZ VARDI"

Göreve geldiğinde Samet Aybaba'yı tanımadığını ifade eden ABD'li futbol insanı, " Hangi işlerden sorumlu olacağını, (Samet Aybaba) bu kapsamda işlerimizin çakıştığını bilmiyordum. Samet Bey'in kulüp efsanesi olduğunu anlıyorum. Fakat, Beşiktaş'ın Avrupa'da başarılı olması için yeni bir kafa yapısına ihtiyacı olduğu ortadadır. Bu hedefin başarılı olması için kadronun içinde bulunduğu durumdan ötürü en az 3 transfer dönemine ihtiyacımız vardı." dedi.



İşte Fridel'ın diğer açıklamaları:

"OSMANLI TARİHİ MEZUNUYUM..."

"Benim futbolu bilmediğimi iddia edenler, sanırım Premier Lig'de yaklaşık 500 maça, milli takımla 82 maça çıktığımı, son 10 senedir farklı pozisyonlarda futbol yöneticiliğinde çalıştığımı bilmiyor. Osmanlı Tarihi mezunuyum, 'Ağzı olan konuşuyor' deyimini burada anladım. Ben, ismimi yasadışı komisyonlar veya saçma sapan rüşvetlerle lekeleyecek onursuz biri değilim."

"BEŞİKTAŞ'TA KRİZ ÇIKIYOR VE ESKİ İSİMLER GÖREV İSTİYOR"

"Beşiktaş'ta devamlı bir kriz çıkıyor ve eski isimler kahraman olarak görev istiyor. Beşiktaş taraftarının bir olup Hüseyin Bey'i, yönetimini ve futbolcularını desteklemesi gerekiyor. Kaos ortamında hiçbir başarı gelmez. Tüm Beşiktaşlılar'a en içten dileklerimi ve saygılarımı sunarım."#ESHAHABER.COM.TR

#haber #gündem #sondakika #news #press #worldnews


https://www.eshahaber.com.tr/haber/brad-friedel-dan-samet-aybaba-nin-suclamalarina-sert-sozler-189266.html

Trabzonspor zirvenin uzağında kaldı

Bordo-mavililer, ligde bu sezon oynadığı 13 karşılaşmada 3 galibiyet, 6 beraberlik ve 4 mağlubiyetle 15 puan topladı.

Ligde 14. haftayı 15 puanla 12. sırada tamamlayan Karadeniz ekibi, bu sezon 9. hafta 12 puanla 8. sırada yer alarak puan cetvelindeki en iyi derecesini elde etti.

Ligdeki maçlar ve sıralaması

Ligin ilk haftasında deplasmanda Net Global Sivasspor ile 0-0 berabere kalan Trabzonspor, lige 1 puanla 13. sırada başladı. İkinci haftayı bay geçen Trabzonspor averajla 12. sıraya yükseldi. Bordo-mavililer üçüncü haftada Bellona Kayserispor ile berabere kalarak 2 puanla 14. sırada yer aldı.

Dördüncü hafta ikas Eyüpspor ile deplasmanda 0-0 berabere kalan Karadeniz ekibi 3 puanla 13, beşinci haftada kendi evinde ilk kez teknik direktör Şenol Güneş yönetiminde çıktığı Beşiktaş karşısında 1-1 berabere kalarak 4 puanla 12, 6. hafta Gaziantep FK deplasmanından golsüz beraberlikle dönerek 5 puanla 14. sırada bulundu.

İlk galibiyetini 7. hafta sahasında TÜMOSAN Konyaspor karşısında 3-2'lik sonuçla elde ederek puanını 8, sıralamasını 10'a yükselten Karadeniz ekibi, 8. haftada Atakaş Hatayspor deplasmanında 1-1 berabere kalarak 9 puanla 10. sıradaki yerini korudu.

9. hafta RAMS Başakşehir'i 1-0'lık sonuçla geçen Trabzonspor, 12 puanla 8. sıraya yükselerek bu sezon sıralamadaki en iyi derecesini elde etti.

10. haftada konuk olduğu Göztepe'ye 2-1 mağlup olan Trabzonspor 12 puanla 9, 11. haftada Fenerbahçe'ye sahasında 3-2 yenilerek 12 puanla 11 ve 12. haftada Çaykur Rizespor'a deplasmanda 3-1 kaybederek 12 puanla 13. sıraya geriledi.

Trabzonspor, 13. haftada Adana Demirspor'u 5-0 yenerek 15 puanla 10. sıraya yükselirken, 14. haftada Corendon Alanyaspor yenilgisiyle de 14. haftayı 15 puanla 12. sırada tamamladı.

90 haftadır lider olamadı

Trabzonspor, şampiyon olduğu 2021-2022 sezonunun ardından hiç liderlik sevinci yaşayamadı.

38 hafta sonunda 2022-2023 sezonunu 57 puanla 6. sırada tamamlayan bordo-mavililer, geçen sezonu da 67 puanla 3. bitirdi.

Karadeniz ekibi, 90 hafta boyunca hiç liderliğe yükselemedi.#ESHAHABER.COM.TR

#haber #gündem #sondakika #news #press #worldnews


https://www.eshahaber.com.tr/haber/trabzonspor-zirvenin-uzaginda-kaldi-189265.html

Kemal Kılıçdaroğlu'nun yargılanması sürüyor

Ankara 35. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya sanık Kılıçdaroğlu katılmazken, avukatı salonda hazır bulundu.

Mahkeme Başkanı dava dosyasına gelen evrakı okuduktan sonra sanık avukatına söz verdi.

Avukat, müvekkilinin yoğun siyasi programı gerekçesiyle duruşmaya katılamadığını, bu nedenle dosyaya mazeret dilekçesini sunduklarını bildirdi.

Beyanların ardından ara kararını açıklayan mahkeme, Kılıçdaroğlu'nun mazeretini kabul ederek, duruşmayı 10 Nisan 2025'e erteledi.

İDDİANAMEDEN

İddianamede yer verilen MHP Genel Başkan Yardımcıları Feti Yıldız, İzzet Ulvi Yönter ve İsmail Faruk Aksu'nun şikayet dilekçesinde, Kılıçdaroğlu'nun İstanbul 26. Ağır Ceza Mahkemesinde "PKK terör örgütü propagandası yapmak" suçundan yargılanan ve 4 yıl 8 ay hapis cezası kesinleşen Selahattin Demirtaş'ı işlediği sabit olan suçlardan dolayı övdüğü savunuldu.

Kılıçdaroğlu'nun 21 Ekim 2014'te İstanbul Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Kulübü söyleşisinde "YPG bizim için terör örgütü değildir. YPG, kendi vatanını kurtarmak için örgütlenmiş bir oluşumdur." dediği aktarılan dilekçede, "Kılıçdaroğlu, bu açıklamasıyla, YPG'yi bağımsızlık ve özgürlük savaşçıları olarak gördüğünü açıkça beyan etmiştir." ifadelerine yer verildi.

Şikayet dilekçesinde, Kılıçdaroğlu'nun, 2016-2019 yıllarındaki sosyal medya paylaşımları ve konuşmalarında FETÖ ve PKK terör örgütleri mensuplarını övdüğü ileri sürüldü.

İddianamede, Kılıçdaroğlu'nun avukatı Celal Çelik'in savunma dilekçesi de yer aldı.

Dilekçede, Kılıçdaroğlu hakkındaki soruşturmaya konu edilen beyanlarının, kişisel görüş çerçevesinde yapılmış siyasi değerlendirme mahiyetinde olduğu öne sürüldü ve bu nedenle şüpheli hakkında kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilmesi talep edildi.

İddianamede, "Şüphelinin beyanlarının kamu düzenini bozmaya elverişli boyutta olması, toplumun dirlik ve düzeni açısından açık, yakın ve somut bir tehlike hali yaratacak koşullarda bulunması nedeniyle atılı zincirleme şekilde suçu ve suçluyu övme suçunun unsurları itibarıyla oluştuğu anlaşılmıştır." değerlendirmesine yer verilerek, Kılıçdaroğlu'nun "zincirleme şekilde suçu ve suçluyu övme" suçundan cezalandırılması istendi.#ESHAHABER.COM.TR

#haber #gündem #sondakika #news #press #worldnews


https://www.eshahaber.com.tr/haber/kemal-kilicdaroglu-nun-yargilanmasi-suruyor-189264.html

Kamuda 22 yılda 70 bin 878 engelli istihdam edildi

Ankara



AA muhabirinin Bakanlıktan edindiği bilgiye göre, hükümet ve Bakanlık, engelli vatandaşlar için erişilebilirlik düzenlemelerinden rehabilitasyona ve istihdama uzanan birçok alanda çalışma yürütüyor.

İstihdama yönelik çalışmalar kapsamında, engellilerin her alanda olduğu gibi iş hayatına da aktif katılımını sağlamak için 2012'de Engelli Kamu Personeli Seçme Sınavı (EKPSS) hayata geçirildi.

EKPSS ile engellilerin eğitimlerine uygun kadrolara yerleştirilmelerini teşvik eden Bakanlık, engelli vatandaşların sınav ücretini de karşılıyor. EKPSS'ye girmek isteyen vatandaşların yetişkinler için en az yüzde 40 oranında engelinin bulunması gerekiyor.

Bu kapsamda, kamuda çalışan engelli memur sayısı 2002'de 5 bin 777 iken hükümetin engellilerin çalışma hayatına da katılımını artırmak için yaptığı çalışmalar sonucu, bu sayı 12 kat artarak 70 bin 878'e yükseldi.

Engellilere özel korumalı iş yerleri



Bakanlık, öte yandan çalışma ortamlarının engellilerin ihtiyaçlarına göre özel olarak düzenlendiği Korumalı İş Yeri Modeli ile açık iş gücü piyasasında istihdamı zor olan zihinsel ve ruhsal engellilere istihdam oluşturuyor.

İstihdama yönelik çalışmalarla, engellilerin üreterek kendi hayatları üzerinde söz sahibi olmalarını ve kendine güvenen bireyler olarak toplumla bütünleşmelerini destekleyen Bakanlık, korumalı iş yerlerinde çalışan her engelli için ücret teşviki sağlıyor.

Kaynak: AA##ESHAHABER.COM.TR

#haber #gündem #sondakika #news #press #worldnews


https://www.eshahaber.com.tr/haber/kamuda-22-yilda-70-bin-878-engelli-istihdam-edildi-189263.html

Orban transferinde Trabzonspor'a dev rakipler!

Bordo mavililer, sezon başında transfer etmek istediği ancak alamadığı Gift Orban için devre arasında yeniden Lyon ile masaya oturmayı planlıyor. Ancak, Fransız ekibinden ayrılmasına kesin gözüyle bakılan Nijeryalı kanat-forvet için dikkat çekici gelişmeler yaşanıyor. Bundesliga'dan Stuttgart'ın talip olduğu 22 yaşındaki yıldız için iki Alman kulübü daha teklif yapmak için hazırlanıyor. Borussia Dortmund ve RB Leipzig'in 1.78 boyundaki yıldızın şartlarını araştırmaya başladığı kaydedilirken, ara transfer döneminde ciddi bir yarış olmasının beklendiği ifade edildi. Geçen sezon 14 milyon euro'ya Lyon'a transfer olan Orban, bu sezon yalnızca 5 maçta forma giydi ve 2 gol attı. Mali krizde olan Lyon'un Nijeryalı futbolcu için gelecek teklifleri değerlendirecek belirtiliyor.

Geçtiğimiz sezonun devre arasında Gent'ten 14 milyon euro bonservis bedeliyle Lyon'a transfer olan Orban, şu ana kadar bekleneni veremedi. Ligue 1'de bu sezon yalnızca 5 maçta forma giyen ve 2 gol atan 22 yaşındaki Nijeryalı yıldızın, teknik direktörüyle yaşadığı sorunlar nedeniyle ayrılmaya sıcak baktığı belirtiliyor.

SÖZLEŞMESİ 2028'DE BİTECEK

22 yaşındaki kanat-forvet, Fırtına'nın transfer hedeflerinden biri olmaya devam ediyor. 15 milyon euro piyasa değerine sahip olan Gift Orban'ın Lyon ile 2028'e kadar sözleşmesi bulunuyor. Nijeryalı yıldız, yıllık 1 milyon 820 bin euro maaş alıyor.



205 SANİYEDE 3 GOL ATTI

Başakşehır ile Gent, UEFA Konferans Ligi son 16 turunda rövanş maçında karşılaşmıştı. Rövanş maçında Gift Orban, 205 saniye içinde Başakşehir ağlarına 3 gol atarak Türk taraftarın dikkatini çekmişti.

GÜNEŞ'İN ARADIĞI OYUNCU

Güneş'in tam aradığı adam Orban çift santrforun sağında ya da sağ kanat forvet olarak kullanılabilir. Fakat dikkat edilmesi gereken tek husus tek santrfor oynamaması gerektiği. Çünkü sırtı dönük oyun Orban'ın yumuşak karnı. Şenol Güneş'in istediği kanat forvet tanımına uyan bir isim.



HIZLI VE TEKNİK BİR İSİM

Trabzonspor'un rakibi kendi yarı sahasına hapsettiği anlarda teknik kapasitesi ve zarafetiyle kilit açabilecek bir isim. Genç futbolcu, geniş alanda hızıyla, dar alanlarda ise top hakimiyetiyle şov yapabilir.

MÜTHİŞ PATLAMA ÖZELLİĞİ

Orban tam anlamıyla hız makinesi. 22 yaşındaki oyuncu için "Savunma oyuncularından kurtularak rakip kaleye atılmak için fırsat kovalayan, yıldırım hızında patlamaları olan bir futbolcu'' yorumu yapılıyor.#ESHAHABER.COM.TR

#haber #gündem #sondakika #news #press #worldnews


https://www.eshahaber.com.tr/haber/orban-transferinde-trabzonspor-a-dev-rakipler-189262.html

Türkiye'nin yüz akı "engelli" sporcular

Ankara



Milli sporcular 2024 yılında katıldıkları uluslararası organizasyonlarda önemli başarılar kazandı. Başta Paris 2024 Paralimpik Oyunları olmak üzere Türk sporcular performanslarıyla yıla damga vurdu.

Gençlik ve Spor Bakanlığından alınan bilgiye göre, bedensel, görme ve işitme engelli ile özel milli sporcular, 182 altın, 208 gümüş, 171 bronz olmak üzere Aralık 2024 itibarıyla 561 madalyayı Türkiye'ye kazandırdı.

Paris 2024'te tarihi başarı



Türkiye, dünyanın en büyük ikinci spor organizasyonu olarak kabul edilen paralimpik oyunlarda tarih yazdı.

Paris 2024 Paralimpik Oyunları'nda ay-yıldızlı sporcular 6 altın, 10 gümüş ve 12 bronz olmak üzere 10 farklı branşta toplam 28 madalya kazanarak oyunları 23. sırada bitirip, tarihinin en iyi derecesini aldı.

Birçok branşta ilke imza atan ve rekor üstüne rekor kıran milli sporcular, bütün engel kategorilerinde (özel sporcular, bedensel engelliler, görme engelliler) madalya almayı başardı.

Yatırımlar meyvesini verdi



Türkiye'nin son yıllarda engelli bireylere sunduğu imkanlar sportif başarıların gelmesinde önemli pay sahibi oldu.

2002 yılında engelli branşlarında uluslararası arenada sadece 1 madalya alabilen Türkiye, sonraki 22 yılda tam 5 bin 666 madalya aldı.

2002 öncesi paralimpik oyunlarda madalyası bulunmayan Türkiye, 2004 Atina'dan itibaren 20 yılda 66 paralimpik madalya kazandı.

Kaynak: AA##ESHAHABER.COM.TR

#haber #gündem #sondakika #news #press #worldnews


https://www.eshahaber.com.tr/haber/turkiye-nin-yuz-aki-engelli-sporcular-189261.html

Son dakika: Sahte dolarları dolaşıma sokanlara operasyon!

Piyasaya sürülen ve para sayma makinesinden geçen sahte dolar krizi git gide daha da büyüyor. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı söz konusu kalpazanlıkla ilgili soruşturma başlattı. İstanbul'da Kapalıçarşı ve bankalar dolar alımını durdururken, kriz Adana'ya da sıçramıştı.

Gelişmeler merakla takip edilirken olaya karışan 5 kişi hakkında yakalama kararı çıkarıldı.

4 KİŞİ GÖZALTINA ALINDI



Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yapılan açıklamada şu ifadeler yer aldı:

"Sahte 50 ve 100 nominal değerli ABD Dolarını dolaşıma soktukları tespit edilen 5 şüpheli hakkında yakalama kararı verilmiş 4 şüpheli yakalandı. Şüpheliler üzerinde toplam 20 bin sahte ABD Doları ve bir miktar uyuşturucu madde ele geçirildi"#ESHAHABER.COM.TR

#haber #gündem #sondakika #news #press #worldnews


https://www.eshahaber.com.tr/haber/son-dakika-sahte-dolarlari-dolasima-sokanlara-operasyon-189260.html

Sivas'ta şeker pancarı üreticileri zor durumda: 60 bin ton pancar kar altında kaldı!

Sivas'ta ekim ayında hasat edilen yaklaşık 60 bin ton şeker pancarı, sevkiyatların gecikmesi nedeniyle kar altında kaldı. Üreticiler, pancarların yüzde 5 ila 10 oranında fire verdiğini belirterek, bu durumun hem kendi ekonomilerine hem de ülke ekonomisine ciddi zarar verdiğini ifade etti.

"PANCAR FİRE VERİYOR"

Sivas'ta şeker pancarı üreticisi İsmail Hakkı Özkur, kar altında bekleyen şeker pancarının fire verdiğini belirterek yaşadıkları mağduriyeti dile getirdi. Özkur, “Fabrika, maus üzerine bir yükleme yapacağız dedi. Biz de tamam dedik, iyi olur pancarımızı erken kaldırırız dedik. Bu uygulamaya uyduk. Ekim ayının onunda Sivas genelinde, Malatya Şeker Fabrikası üreticiler için genel bir söküm verildi. Biz de bu söküme uyduk. Pancarımızı söktük. Ekim ayının 16'sında söküme başladık. Daha önce başlayanlar da vardı. Maus ile yükleme yapılacaktı. İlk etapta da oldu. Bir kısmı yüklendi. Bize ‘siz söküme devam edin, biz 15-20 gün sonra tekrardan gelip pancarlarımızı yükleyip alıp götüreceğiz' dendi. Aradan yaklaşık 2-2.5 ay geçti. Pancar hala tarlada bekliyor. Biz bu mağduriyetten dolayı zarar içerisindeyiz. Pancar şu an fire veriyor. Yüzde 5-10 civarında fire veriyor. Zaten çiftçinin kazancı yüzde 5-10 civarında” dedi.

"ÇİFTÇİMİZ MAĞDUR"

Sivas Merkez Budaklı Köyü Muhtarı Muammer Ziynet, çiftçilerin yaşadığı mağduriyete dikkat çekerek, “Pancarlar söküldü bekliyor. Kar altında kalınca pancar fire veriyor. Yarın da yüklenmezse bu adam ne yapacak? Seneye pancar ekebilecek mi? Yüklemedikten sonra hep zarar. İnşallah gelirler bir an evvel bu sorunu hallederler. Yollarımızın da çok güzel olması gerek ama yapan yok” ifadelerini kullandı.#ESHAHABER.COM.TR

#haber #gündem #sondakika #news #press #worldnews


https://www.eshahaber.com.tr/haber/sivas-ta-seker-pancari-ureticileri-zor-durumda-60-bin-ton-pancar-kar-altinda-kaldi-189259.html

Şekersiz ve diyet dostu: Cennet hurmalı browni tarifi

Sonbahar aylarının en güzel meyvelerinden biri de Trabzon hurması olarak da bilinen cennet hurmasıdır. Vitamin açısından oldukça zengin ve hastalıklara karşı tam bir güvenlik duvarı oluşturan bu meyve ile birbirinden lezzetli tarifler yapabilirsiniz. Haber7.com ekibi olarak sizler için cennet hurmalı browni tarifi hazırladık.

Bu tarifte şekere 'hayır' diyoruz. Mevsiminden en lezzetli cennet hurmalarıyla tatlandırılan browni, yorgunluk kahvenize ya da bir fincan çayınıza eşlik edecek.



CENNET HURMALI BROWNİ NASIL YAPILIR?



EN LEZZETLİ CENNET HURMALI BROWNİ İÇİN MALZEMELER:

1 yumurta2 adet olgunlaşmış cennet hurması2-3 yemek kaşığı tahin2 yemek kaşığı kakao (kakao yerine pekmez kullanırsanız tadı artacaktır)1 çay kaşığı kabartma tozu

Üzeri için: 2 parça rendelenmiş bitter çikolata

Not: Eğer kabartma tozu kullanmak istemiyorsanız bunu deneyin: 1 çay kaşığı karbonat ve limon suyu, kabartma tozuyla aynı işlevi görecektir.

Cennet hurmalı browni tarifi, şeker kullanmadan hazırlanan ve meyve ile tatlandırılan bir tariftir. Klasik browni yerken hissettiğiniz yoğun şeker tadını bu tarifte bulamayacaksınız.



EN LEZZETLİ CENNET HURMALI BROWNİ YAPILIŞI:



Bütün malzemeleri blenderden geçirin. Yağlı kağıt serdiğiniz bir borcama dökün. Üzerine çikolata rendesini serpiştirin. Önceden ısıtılmış 180 derede fırında 15-20 dakika pişirin.

Not: Pişme süresi boyunca kontrollü olun. Süreyi kendi zevkinize göre ayarlayabilirsiniz. Browniyi daha çok kek gibi seviyorsanız süreyi biraz daha uzun tutabilirsiniz. İçi ıslak sevenler ise süreyi kısa tutmalıdır. Cennet hurmalı browninin kıvamını bir çatal yardımıyla kontrol edebilirsiniz.

Afiyet olsun...

İlginizi çekebilir:

Menengiç kahvesi nedir, nasıl yapılır? Sütlü menengiç kahvesi faydaları

Klasik pilavdan sıkılanlara eşsiz lezzet! En güzel brokolili pilav nasıl yapılır

MasterChef krokan bush tarifi! En lezzetli krokan nasıl yapılır#ESHAHABER.COM.TR

#haber #gündem #sondakika #news #press #worldnews


https://www.eshahaber.com.tr/haber/sekersiz-ve-diyet-dostu-cennet-hurmali-browni-tarifi-189258.html

Kuzunun ciğeri pirzolayı geçti

Büyük ve küçükbaş hayvan kesiminin azalmasıyla birlikte birçok sakatat ürününde olduğu gibi ciğer fiyatlarında da artış yaşandı.

Yüzde 80 oranında zam gelen kuzu ciğerinin kilosu ortalama 800, dana ciğerin ise 450-500 liraya ulaştı. Artan fiyatlardan dolayı adeta karaborsaya düşen ciğer, pirzolayı geride bıraktı. Ciğer bulmakta sıkıntı çekildiğini belirten esnaf, sorunun çözümü için yetkililerden yardım bekliyor.



CİĞER PİRZOLAYI SOLLADI



Kuzu ciğerinin kilosunun pirzolayı geçtiğini belirten restoran sahibi Ali Koçak, "Sonbaharın gelmesiyle fiyatlar her sene olduğu gibi bu sene de arttı. Ama bu sene biraz daha fazla arttı. Yüzde 20-30 beklerken yüzde 80 bandına çıktı. Ciğer 480 liradan, 750-800 liraya yükseldi. 1 kilo kuzu ciğeri, 1 kilo pirzoladan pahalı. Ciğer çok değerli olmaya başladı, tüketiciler bunun bilincinde olsun ve ne yediklerine dikkat etsin. Dana ciğeri 450-480 lira, kuzu ciğeri ise 750-780 lira civarında. Dana ve kuzu ciğerini ayıran en önemli nokta etin sertliği. Dana ciğeri biraz sert olurken, kuzu ciğeri pamuk gibi ağızda dağılır. Taze ciğer parlar kendini gösterir. İthalat olmadığı için geçen ay 480-500 liradan aldığımız kuzu ciğeri, bu ay 750-800 lira. Kesim de olmayınca ciğer bulmak neredeyse imkansız, karaborsa satılıyor. Bunu her sene yaşıyoruz fakat bu sene biraz fazla oldu" diye konuştu.



Et fiyatlarının sabit kalmasına rağmen sakatat fiyatlarına astronomik zam geldiğini söyleyen Tuzpazarı kasaplarından Burhan Sincar, "Kuzu ciğeri 400, dana ciğeri ise 350 lira civarındaydı. Etin fiyatı olduğu yerde dururken sakatat her hafta zamlandı. Kuzu ciğeri 750 - 800 liralara çıktı. Semtine göre fiyatlar değişiyor. Kuzu ciğerinden kebap ve ızgara oluyor. Dana ciğerini lokantalar kullanıyor. Evde yemek için dana ciğeri tercih ediliyor. Dana ciğerinden sote ve ızgara olmaz, ama kuzudan her şey olur" dedi.#ESHAHABER.COM.TR

#haber #gündem #sondakika #news #press #worldnews


https://www.eshahaber.com.tr/haber/kuzunun-cigeri-pirzolayi-gecti-189257.html

Gıda mühendislerine göre katkı maddeleri "ayarında" olursa sağlığa zararsız

Ankara



Çukurova Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Gıda Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mehmet Sertaç Özer, AA muhabirine, sanılanın aksine marketlerde satılan ambalajlı gıdaların sadece bir kısmında katkı maddesi kullanıldığını söyledi.

Özer, konservelerde, UHT sütlerde, dondurulmuş meyve-sebze ürünlerinde ve bakliyat ürünlerinde katkı maddesi kullanılmadığını belirterek, soslarda, puding ve benzeri ürünlerde, mayonez ve ketçapların bir kısmında ise katkı maddelerinin bulunduğunu anlattı.

Gıdalarda kullanılan katkı maddelerinin renklendiriciler, koruyucular, antioksidanlar, emülgatörler-stabilizatörler, asitlik düzenleyiciler, aroma artırıcılar ve tatlandırıcılar olarak sınıflandırılabileceği bilgisini veren Özer, hangi gıdada, hangi düzeyde kullanılabileceğinin uzun süreçlerle yapılan çalışmalar sonucu belirlendiğini bildirdi.

"Sağlığa etkileri belirli zamanlarda gözden geçiriliyor"



Özer, katkı maddelerinin kullanılmasında önemli olanın, sadece izin verilen ürünlerde önerilen dozajda kullanılması olduğuna dikkati çekerek, şöyle konuştu:

"Uygun bulunan katkı maddelerinin, izin verilen dozajlarda sağlıklı bireyler üzerinde zararlı etkileri bulunmamaktadır. Saha çalışmalarından gelen yansımaların sonuçlarına göre, belirli zaman aralıklarında tüm katkı maddelerinin sağlığa etkileri tekrar gözden geçirilmektedir. Burada önemli olan gerekli üründe, gerekli dozajın üstünde gelişigüzel kullanılmamasına önem verilmesidir. Bu nedenle küçük veya büyük her gıda işletmesinde mutlaka tam zamanlı gıda mühendisi istihdamı sağlanmalıdır. Aksi halde üreticinin insafına göre kullanılma durumları toplum sağlığı bakımından riskler oluşturabilir. Katkı maddeleri konusunda önemli olan, zararlı olmasından çok, uygun gıdada, uygun dozda kullanıp kullanılmamasıdır."

"Uygun şekilde tüketilen gıda katkı maddeleri güvenli"



Gıda Kalitesi ve Güvenliği Baş Denetçisi Gıda Yüksek Mühendisi Gürcan Gürsu da marketler dışında internet üzerinden "doğal" ibaresiyle satılan veya pazarlarda açık haldeki gıdaların daha doğal olduğu yönünde bir algı oluştuğunu söyledi.

Gürsu, katkı maddelerinin çeşitli amaçlarla gıdalara eklenebildiğine işaret ederek, "Mevzuatımız, 27 kategoride gıda tatlandırıcılarını sınıflandırıyor. En çok kullanılan katkı maddeleri gıda kategorilerine göre değişebiliyor. Toz gıdalarda topaklanmayı önleyiciler kullanılabiliyor. Renklendiriciler formül gıdalarda çok daha fazla kullanılıyor olabilir. Gıdaların raf ömrünü uzatacak koruyucuların genel itibarıyla diğerlerinden daha fazla kullanıldığı yönünde görüş bildirmek mümkün." dedi.

Hangi katkı maddesinin, hangi grup gıdalarda, ne miktarlara kadar kullanılacağına ilişkin limitlerin belirlenmesi amacıyla oldukça kapsamlı değerlendirmeler olduğunu vurgulayan Gürsu, bunun birçok bilimsel deneye bağlı yapıldığını bildirdi.

Gürsu, katkı maddelerine ilişkin güvenlik değerlendirmeleri kapsamında, maddelerin kimyasal özellikleri, benzerleriyle olan kıyaslamaları, saflığı, tüketildikten sonra vücutta nelere etki ettiğine yönelik çalışmalar yapıldığını belirterek, şöyle devam etti:

"Böylece kullanılacak ürün katkısının sağlıkla alakalı tüm değerlendirmeleri tamamlanır, kullanımdan reddedilir, sınırlanır veya sınırsız kullanımına izin verilir. Piyasada mevzuat tarafından limitlenmiş veya limitsiz kullanımına izin verilmiş gıda katkı maddelerinin günlük kullanımda insan sağlığına olan etkileri muhakkak araştırılmıştır ve kullanımına bu şekilde izin verilmiştir."

Belirli gıda katkı maddelerinin toksik yönden tehlikeli olabileceğini dile getiren Gürsu, "Bunların günlük alım değerlerinin sınırlandırılması sonucu güvenli olacağına dair bilimsel araştırma ve veriler bulunmakta. Belirlenen limitlerde kullanılmış veya insanların alması gereken miktarlara göre belirlenen ve uygun şekilde tüketilen gıda katkı maddelerinin güvenli olduğunu söyleyebiliriz." değerlendirmesinde bulundu.

"Her katkı maddesi zararlı değil"



Gürsu, bal gibi ürünlerde gıda katkı maddelerinin kullanımının yasak olduğunu anımsatarak, bunun dışında belirli gıdalarda, belirli katkı maddelerinin kullanımının serbest olduğunu kaydetti.

Gıda katkı maddelerinin genel anlamda zararlı olmadığını vurgulayan Gürsu, şunları söyledi:

"Gıdanın besleyici özelliklerini geliştirmek, ürünün kullanım ve tüketim özelliklerini geliştirmek gibi durumlarda gıda katkı maddelerinin kullanılmasında bir sıkıntı yok. Ancak belirlenen limitler ve bilimsel olarak kanıtlanmış veriler doğrultusunda kullanılması yönünde bir serbestlik olması gerektiğini belirtiyoruz. Her katkı maddesi zararlı diye bir şey söz konusu değil. Tuz da yerine göre fazla konulduğunda sağlık sorunu yaratabilir."




Kaynak: AA##ESHAHABER.COM.TR

#haber #gündem #sondakika #news #press #worldnews


https://www.eshahaber.com.tr/haber/gida-muhendislerine-gore-katki-maddeleri-ayarinda-olursa-sagliga-zararsiz-189256.html

Esed rejimi zorla askere alımı artırdı!

 Suriye'de Beşşar Esed rejimi, Lazkiye ilinde zorla askere almaları artırdı.

Yerel kaynaklarından edinilen bilgiye göre, Lazkiye'de zorla askere almaları artıran rejim, Tartus ili ve Lazkiye'ye bağlı Banyas ile Ceble'deki ilçelerinde mühimmat ve silah dağıtıyor.

GÖNÜLLÜLERE 200 DOLAR ÖDEME



Rejim, gönüllü olmak isteyenlere aylık yaklaşık 200 dolara tekabül eden 3 milyon Suriye lirası teklif ediyor. Bu miktar, Suriye'de bir memur maaşının yaklaşık 10 katına denk geliyor.

Suriye rejimi ordusuna katılmaya kimse gönüllü olmayınca, rejim, dün ve önceki gün sanayi bölgelerine baskın düzenleyerek 18-40 yaş arası kişileri alıkoydu.

Rejim, mahallelerde yol kontrol noktaları kurarak 6 ay askerlik tecil hakkı olmayan öğrencileri da zorla cephelere alırken, gençlerin bir kısmı evlerinde rejimden saklanıyor; bir kısmı ise şehirden kaçmaya çalışıyor.

SURİYE'DEKİ GELİŞMELER



Suriye'nin kuzeyindeki Halep ilinin batı kırsalında, 27 Kasım'da, Esed rejimi güçleriyle rejim karşıtı silahlı gruplar arasında çatışma başlamıştı.

28 Kasım'da Halep'in batı kırsalından merkeze doğru hızla ilerleyen rejim karşıtı silahlı gruplar, 30 Kasım'da merkezin büyük bölümünü ele geçirmişti.

30 Kasım'da Han Şeyhun ilçesini alarak tüm İdlib genelinde hakimiyet sağlayan silahlı gruplar, Hama ilinde de çatışarak ilerleyişini sürdürüyor.

Suriye Milli Ordusunun Halep kırsalında 1 Aralık’ta terör örgütü PKK/YPG'ye karşı başlattığı Özgürlük Şafağı Operasyonu'nda ise Tel Rıfat ilçe merkezi terörden kurtarıldı.#ESHAHABER.COM.TR

#haber #gündem #sondakika #news #press #worldnews


https://www.eshahaber.com.tr/haber/esed-rejimi-zorla-askere-alimi-artirdi-189255.html

2 Aralık 2024 Pazartesi

Bakan Memişoğlu Isparta'da sağlık hizmetlerinin durumunu değerlendirdi

Sağlık Bakanı Memişoğlu, toplantı çıkışında basın açıklaması yaptı:


“Çok Değerli Basın Mensubu Arkadaşlar, güllerin, göllerin ve gönüllerin şehri Isparta’dayız bugün. Sayın Valimiz, Sayın Milletvekillerimiz bizi sağ olsunlar misafirperverlikleriyle karşıladılar. Bugün Isparta’da sağlık hizmetleriyle alakalı değerlendirmeler yapacağız. Arkadaşlarımızın görüşlerini alacağız, beklentilerini alacağız, sorunları tartışacağız. Daha iyi sağlık hizmeti verebilmek için bugün Isparta’dayız, yerinde değerlendiriyoruz özellikle sağlık hizmetlerini. Isparta’da biliyorsunuz 10 devlet hastanesi var, 1 şehir hastanesi var, çok eski kültürü olan bir üniversitemiz ve üniversite hastanemiz var, 62 aile sağlığı merkezimiz var, 165 aile hekimimiz var ve sağlıkla ilgili Isparta gerçekten Türkiye’nin sağlık merkezlerinden bir tanesi, iyi sağlık hizmeti sunan illerimizden bir tanesi. Bütün ekibe, arkadaşlarıma bu konuda teşekkür ediyorum. Malum, Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliğinde Türkiye sağlıkta son 22 senede büyük bir atılım yaptı ve özellikle COVID-19’da, depremde ne kadar iyi şekilde hizmet sunabileceğini, dünyaya rol model olduğunu herkese gösterdi. Bu konuda daha da iyi olmak için özellikle sağlıkta üretimi ve koruyucu sağlığı ön plan tutarak çalışmalarımıza devam ediyoruz. Biz, insanlarımızın hastalanmadan önce sağlığını korumasını bekliyoruz. Bunun için de temel sağlık ve koruyucu sağlık hizmetlerini çok önemsiyoruz. Aile hekimlerini çok önemsiyoruz. Özellikle aile hekimlerini daha güçlendirmek, altyapısıyla, işlerliğiyle, ikinci ve üçüncü basamaklarla entegrasyonunu daha kuvvetlendirerek daha etkin hâle getirmeye çalışıyoruz. Aile hekimlerini seviyoruz ve onların haklarını, çalışma ortamlarını düzeltmek için elimizden geleni yapıyoruz. Bu nedenle de onlarla ilgili mevzuat değişiklikleri yaptık, daha da yapacağız. Biz aile hekimlerinin toplumumuzun ve halkımızın ilk uğrak yeri, sağlık hizmetini ilk alacağı alan olarak görüyoruz. Onun için de burayı daha kullanmaya ve aile hekimleriyle toplumumuzun daha iyi beraber çalışmasını ve ilk önce, hastalanmadan oraya gidip, danışmanlık hizmeti de dâhil, aile hekiminden sağlık hizmeti almasını bekliyoruz. Bunun yanında aile hekimleriyle ikinci ve üçüncü basamakları entegre ederek aile hekimlerinin hastanelerden özellikle kendi nüfuslarına ait randevularını almasını, onları takip etmesini bekliyoruz. Bizler özellikle sağlık hizmetlerinin çok daha iyi yerlere geldiğini, daha da iyi yerlere geleceğini düşünüyoruz. Isparta’da sadece 22 senede 32 tane sağlık yatırımı yapılmış ve ağız-diş sağlığı merkezlerinden, hastanelerinden üniversite hastanesine kadar örnek bir şehir. Daha iyisini yapmak için buradayız. Bunun haricinde özellikle şunu da ifade etmek istiyorum ki; Türkiye sağlık hizmetleri anlamında dünyaya örnek olan bir ülke. Çok istisnai, insanlıktan nasibini almamışları, malum, yakalayıp gerekli cezaları da verme aşamasındayız. Ama şunu ifade edeyim ki Türkiye, bugün sağlıkta dünyaya örnek, rol model. Sağlık hizmetinin yanında üretimimizle de inşallah rol model olacağız. Bugün sabah bir kongrede ifade ettim; Türkiye’de özellikle hekim arkadaşlarımızın, bilim insanlarımızın 'Ben yeni bir şey söyleyeceğim, yeni bir şey üreteceğim, yeni bir ilaç bulacağım, yeni bir molekül bulacağım, yeni bir tedavi yöntemi yaptım.' diyen herkesin arkasında, desteğinde olacağız. Bunu TÜSEB dediğimiz Türkiye Sağlık Enstitüleri Başkanlığımız vasıtasıyla yapacağız. Özellikle Faz-1 dediğimiz, hayvan deneylerinden sonra insanların üzerinde deneylerin ve bilimsel çalışmaların yapıldığı bütün projeleri desteklemeye çalışacağız. Bu konuda malum, TBMM’de bir önerge verdik, kanun taslağında bu özellikle belirtiliyor. Bizler hem aile hekimliğini hem de üreten sağlığı, sağlık teknolojisini daha da iyi yerlere getirmeye çalışıyoruz. Bugün Isparta’da bizi misafir eden Sayın Valimize, Milletvekillerimize ve bütün Isparta halkına teşekkür ediyoruz. Gerçekten gönül şehri, güller şehri ve göller şehrinde olmaktan da mutluluk duyuyoruz. Hepinize saygılar sunuyorum. Hepinizi Allah’a emanet ediyorum.”


Sağlık Bakanı Memişoğlu, basın açıklamasının ardından beraberindeki heyetle birlikte ildeki esnafı ziyaret etti, vatandaşlarla bir araya geldi.


Isparta Belediyesini ziyaret eden Sağlık Bakanı Memişoğlu, burada Belediye Başkanı Şükrü Başdeğirmen ile Belediyenin sağlık alanındaki çalışmaları ve planları hakkında görüşme gerçekleştirdi.


Sağlık Bakanı Memişoğlu, Isparta Şehir Hastanesini ziyaret etti, sağlık çalışanlarının ve yöneticilerin istek ve görüşlerini dinledi. Sağlık Bakanı Memişoğlu, sağlık çalışanlarına özverili çalışmaları dolayısıyla teşekkürlerini iletti.


İl ziyareti kapsamında Süleyman Demirel Üniversitesindeki ek bina inşaat alanını gezerek yerinde incelemelerde bulunan Sağlık Bakanı Memişoğlu, akşam saatlerinde ekibiyle birlikte Isparta’dan ayrıldı.


İncelemeleri sırasında Sağlık Bakanı Prof. Dr. Kemal Memişoğlu’na Isparta Valisi Abdullah Erin, AK Parti Isparta Milletvekilleri Mehmet Uğur Gökgöz ve Osman Zabun, Isparta Belediye Başkanı Şükrü Başdeğirmen, Isparta İl Sağlık Müdürü Dr. Mustafa Serhat Küçükcoşkun ve diğer yetkililer eşlik etti.


#ESHAHABER.COM.TR


https://www.eshahaber.com.tr/haber/bakan-memisoglu-sparta-da-saglik-hizmetlerinin-durumunu-degerlendirdi-189160.html

Fransa'da yüzlerce taksicinin eylemi trafikte aksamalara neden oldu

Ankara



Ulusal basında yer alan haberlere göre, Auvergne-Rhone-Alpes bölgesinde A7 ve A43 otoyolunda taksiciler Lyon şehrine doğru yolları trafiğe kapattı. A43 otoyolunda 400'e yakın A7 otoyolunda ise 100'den fazla taksi eyleme katıldı.

Sağlık ulaşımında yapılan tarife değişikliğini protesto eden taksiciler, eylemlerinin hafta boyunca devam edebileceğini ifade etti.

Solcuların yanı sıra aşırı sağcıların da güvensizlik oyu tehdidinde bulunduğu Başbakan Michel Barnier hükümeti tarafından taksicilerin taleplerine henüz yanıt verilmedi.

Kaynak: AA#ESHAHABER.COM.TR


https://www.eshahaber.com.tr/haber/fransa-da-yuzlerce-taksicinin-eylemi-trafikte-aksamalara-neden-oldu-189159.html

Zafer Partisi Sözcüsü Azmi KARAMAHMUTOĞLU Gündeme Dair Görüşlerini Paylaştı

Zafer Parti Sözcüsü Azmi Karamahmutoğlu, gündeme ilişkin görüşlerini düzenlediği basın toplantısıyla Türk kamuoyu ile paylaştı.


Azmi Karamahmutoğlu:


26 Ağustos 2021 tarihindeki kuruluşuyla birlikte Zafer Partisi 3. yaşını doldurdu. 3. yaşını doldururken artık olağan büyük kurultayının da tarihine kavuşmuş bulunuyor. Bu sebeple gelecek pazar günü ayın 8'inde 8 Aralık tarihinde Zafer Partisi'nin 2. Olağan Büyük Kurultayını yapacağız. Bu kurultay Ankara'da gerçekleşecek. Davette bulunmak istiyorum.


Zafer Partisi'ne Gönül vermiş olanları, Zafer Partisi'nin politikalarını benimseyenleri misafir olarak 8 Aralık tarihinde Kurultay salonumuzda ağırlamaktan büyük memnuniyet duyacağız. Şimdiden Zafer Partisi'nin ikinci olan büyük kurultayı Türk siyasetine hayırlı ve uğurlu olsun.


Geçen hafta güney komşumuz Irak'ta, Kerkük'te bir nüfus sayımı gerçekleşti. Kerkük'teki Türk nüfusunun gücünü, etkisini kırmak, azaltmak için Kerkük'e dışarıdan günübirlik nüfus taşınması yapıldı. Bu günübirlik nüfusun taşındığı oyun, bir nüfus sayımından ziyade bir nüfus sayımı hile bazlıydı. Uluslararası anlaşmalardan doğan haklarımızdan kaynaklı olarak Kerkük'teki Türklere sahip çıkmamız gerekirken Türkiye olarak AKP hükümetinin Barzanistan yönetimini gücendirmemek için Kerkük Türklüğünü yalnız ve sahipsiz bıraktığını içimiz burkularak izledik. Egemen emperyal güçlerin himayesindeki bu kabile devletçiyi bir yandan halkların kardeşliği türküsünü tuttururken diğer yandan sahipsiz gördüğü Türk nüfusunun haklarına küstahça tecavüz edebilmektedir. Bilinmesini isteriz ki Zafer Partisi ve Türk Milliyetçiliğinin kadroları olarak bu şımarıklığı ve küstahlığı sadece AKP hükümetinin iş başında bulunduğu bir dönemde yapabilirler, gösterebilirler.


Zafer Partisi iktidarı döneminde herhangi bir coğrafyada hiçbir Türk sahipsiz bırakılmayacaktır. Aynı şekilde emperyalizmin kucağı da yine halkların kardeşliği türküsünü söyleyenler yakın bir zamandır bir diğer güney komşumuz olan Suriye'de kendini göstermektedir. Yalnızca Suriye'deki Türklerin varlığını değil, beraberinde kurdurulmaya çalışılan garnizon terör devleti aracılığıyla Türkiye'ye sınır komşusu olarak ülkemiz için de tehdit oluşturma çabasında bulunan bir yapıdan söz ediyoruz.


Gözümüzü boyamak için ‘yaşasın halkların kardeşliği’ diyen sahtekarlığa karşı kahrolsun halkların kalleşliği diye karşılık veriyoruz. Bilhassa son üç gündür Suriye'deki geçmiş sicili pek de iç açıcı olmayan Heyet Tahrir-e Şam, kısaca HTŞ adlı örgütün Halep'e girmesiyle başlayan çatışmalarla güney komşumuzda işler iyice arapsaçına döndü, karmaşıklaştı. Suriye'deki gerek devlet dışı örgütlenmelerin kendi aralarında ve Suriye devletiyle Suriye askeri askeriyesiyle yaşanan çatışmalardan zarar gören taraflardan biri de Türkiye'dir.


Bizim Suriye'de olan bitene yaşananlara karşı Zafer Partisi olarak birinci önceliğimiz hiçbir sivilin hiçbir canlının zarar görmemesi kanının akmamasıdır. Suriye'de istikrar ve düzenin sağlanması Türkiye'nin stabilizasyonu için de önemlidir. Sadece Halep şehrinden bir milyonluk nüfus ülkemizde geçici sığınmacı adıyla barınmaktadır.


Ülkemizdeki Suriye'den gelmiş olan geçici sığınmacıların ve kaçakların bir an önce ülkelerine geri dönebilmesi, gönderilmesi için Suriye'deki koşulların olgunlaşmasını sağlayacak politikaları AKP hükümetinden beklemek hakkımızdır. Bunun aksi istikrarsızlaştırılmış bir Suriye'nin Türkiye'ye göç ettirilmiş milyonlarca nüfusun Türkiye'de kalış süresinin uzaması ve Türkiye'nin düzeninin bozulması istikrarsızlaşması demektir.


Fakat üzülerek belirtmeliyim ki böylesi olumlu adımların atılmasını AKP hükümetinden bekleyecek bir hayalperestliğin de içerisinde değiliz. Adil ve şeffaf bir yargılamayla giydirilen cezasını çekmekte olan terör ağası Abdullah Öcalan, bu yaşananların ve bu sürecin tam da ortasında ve göbeğindedir. Haftalardır başlatılan terörizmin literatüründeki kavramlarla terör ağası Abdullah Öcalan'ın salıverilmesi ve hatta yüce Meclis'te konuşturulması teklifi yalnızca basit bir siyasal sapma değildir.


Dem Parti Milletvekili Sırrı Süreyya Önder, Devlet Bahçeli'yi eleştirenlere tepki vererek beyanda bulunmuş. Demiş ki Devlet Bahçeli'nin çağrısına karşı süreci itibarsızlaştırma çabaları genellikle tuzu kuru cenahtan geliyor. Böyle buyurmuş Sırrı Süreyya Önder. Halbuki bu lakırdıyı edenin bilinir ki tuzu da ekmeği de kanlı. Oturduğu Dem Parti milletvekilliği koltuğu da kanlı. Sürecin itibarsızlaştırılmasından söz eden Sırrı Süreyya, bizden beklediği şeyi yani terörizme teslim olmayı muteber bir davranış olarak Türk milliyetçilerine yutturabileceğini mi sanıyor?


Bebeklerden başlayarak sivil vatandaşların, öğretmenlerin, polis ve askerlerin kanıyla, canıyla seçmenleştirdiğiniz vatandaşların sizi taşıdığı milletvekilliği koltuğu size itibar değil sadece maaş, sosyal güvenlik ve özlük hakları kazandırır. Fakat itibar kazandırmaz.


Bu kazancınız, üstelik de bu kazancınız On binlerce Türk yurttaşının kanı, canı, hayatı üzerine kurulu bir saltanattır Sırrı Süreyya. PKK terör baronlarının tercihiyle, işaretiyle adaylaşıp, milletvekili olan Dem Partili Sırrı Süreyya Önder PKK'nın döktüğü kanın üzerinde taşındığı milletvekilli koltuğunda oturmaktasın.


Üzerinde oturduğun milletvekilliği koltuğu, kan denizinde yüzmektedir. Sivil vatandaşların kanıyla, polislerin, askerlerin kanıyla oluşan bir kan denizinde yüzen bir milletvekilliği koltuğunda oturarak itibardan söz ediyor ve güya Türk Milliyetçilerinin gözünü boyamaya çalışıyorsun. İçinde yüzdüğün kan denizi başını yastığa geceleri koyduğunda seni uykuya düşürebiliyor mu?


Şaşırıyorum. Vicdanı olanın bu utançla yaşaması çok ağır bir yük olmalı. Vicdanı olan bebeklerin, sivillerin, asker ve polisin kanıyla milletvekili koltuğuna da taşınmaz.


Zafer Partisi Güvenlik Politikaları Kurulu'nun almış olduğu kararı size aktarmak istiyorum.


HTŞ terör örgütünün 27 Kasım 2024'te Halep yönünde başlatmış olduğu saldırı ve oluşan güvenlik riskleri konusunda Zafer Partisi'ndeki uzman arkadaşlarımıza yaptığımız değerlendirme sonuçlarını sizlerle paylaşıyoruz. Bilindiği üzere HTŞ 27 Kasım 2024'te Hizbullah'a ağırlıklı olduğu bölgede başlamak üzere saldırıya başlamıştır.


Öncesinde İsrail'in bölgedeki kritik hedeflere yönelik saldırılarıyla ilerleme istikameti açılmış ve HTŞ'ye ciddi bir direniş ile karşılaşmadan kısa sürede Halep'te kontrolü sağlamıştır. HTŞ'nın hızlı ilerlemesinde Suriye rejim güçleri ve Rus kuvvetlerinin hazırlıksız yakalanması ve acilen bir savunma hattı tesis edememeleri de etkili olmuştur. Bu ortamda HTŞ, cumartesi günü öğleden sonra Halep Havalimanı'nı ele geçirmiş ve aynı gece Hama istikametinde yola çıkmıştır.


Cumartesi gecesi Esad'a karşı Şam'da bir darbe girişimi olduğu konuşulmuş fakat daha sonra bu servis edilen haberler teyit edilememiştir. Bölgedeki Rus güvenlik kuvvetlerinin, Rus askeriyesinin de hazırlıksız yakalanması ve başlangıçta herhangi bir direniş gösterilememesi ve hatta Halep'in doğusundaki Kureyş hava üstünün HTŞ'nin eline geçmesi önemli bir gelişmedir. Bu durum HTŞ saldırısının organize ve hazırlıklı olduğu.


HTŞ saldırısının organize ve hazırlıklı olduğu, yani 3 gün öncesindeki pozisyona ilişkin olarak kendilerinin önceden bilgilendirildiği, izlenimini vermektedir. Bunu göstermektedir. Bununla birlikte Rus kuvvetlerinin pazar günü sabah başta İdlib olmak üzere başlatmış olduğu hava harekatıyla birlikte bölgedeki askeri durum dengelenmesi ve rejimin devamının sağlanması halen daha ihtimal dahilindedir.


Çünkü Rus askeriyesinin gerek Suriye'de konuştuğu Rus askeriyesinin gerekse intikal ettirilecek olan güçlerin ne tür pozisyon alacağı henüz daha Rus Devlet Başkanı tarafından açıklanmadığı için ve Esad'ın Rusya'daki görüşmelerinin içeriği sahaya yansımadığı için bu konuda bir açıklık yok.


Türk hükümetinin yaptığı basın açıklamasında bölgedeki hükümetimiz, bölgedeki askeri birliklerin emniyetlerinin alındığını ve Türkiye'nin bölgede yeni bir göçe neden olacak eylem ve oluşumlara katılmayacağını açıklamıştır. Dileriz bunu yaparlar. Yapmamaları halinde de gelecek olan, göçle gelecek olan nüfusu yine ensar ve muhacir adıyla güzellemesine karşılayacaklarını da biliyoruz. Ancak AKP hükümeti 2017'den beri HTŞ terör örgütü ile İdlib bölgesinde iş birliği içindedir. Astana ve Soçi süreçleri kapsamında İdlib kırsalına yerleşen HTŞ, terör yapısını kontrol etme ve bölgede gerginliği azaltma görevi AKP hükümetince üstlenilmiştir.


AKP hükümeti işbirliği yaptığı Selefi cihatçı HTŞ terör örgütünden Suriye Milli Ordusu'na benzer şekilde Suriye rejimi ve YPG'ye karşı saldırmasını istemektedir. Bu amaçla Türkiye, İdlib çevresindeki gözlem noktaları oluşturmuş fakat zaman içerisinde bu gözlem noktaları uygulama etkinliğini yitirmiştir. HTŞ'nin yaptığı saldırı ile AKP'nin İdlib gerginliği azaltma bölgesindeki üstlenmiş olduğu rol ne yazık ki geçici olarak da olsa uygulama dışı kalmıştır.


Oluşan durumun, Astana sürecinin çözüm ortakları olan Türkiye ve Rusya arasında bir gerginlik ve güven sorunu yaratmakta olduğu izlenmektedir. HTŞ, El-Kaide ve türevi selefçi cihatçı bir terör örgütüdür. Geleneksel Türk Devlet aklı ve dış politikasındaki temel esas, Türkiye'nin diğer devletlerle resmi diplomatik ilişkiler kurmasıdır.


Oysa AKP hükümeti, Irak'ta aşiret yapılarıyla, Suriye'de ise önce PYD ve sonra HTŞ terör örgütleriyle ilişki ve işbirliği yapmaktadır. 2013-2014 döneminde PYD terör örgütü ile ilişki kurulması sonucunda bu örgütün elebaşı Salih Müslim üç kez Türkiye'ye gelmiş, resmi protokol ile karşılamış ve devlet yetkilileri ile görüştürülmüştü. 2015'ten sonra PYD'nin aslında PKK ile bir olduğu gerekçesiyle terör örgütü ilan edilmiş ve bu örgüte karşı silahlı mücadele başlatılmıştır.


PYD örneğinden ders almayan AKP hükümetinin 2017'den beri HTS terör örgütü ile İdlib bölgesinde bir işbirliği sakıncaları barındıran faaliyetler içerisinde olduğunu gözlemliyoruz. AKP hükümeti nereden aldığı yetkiyle terör örgütleri üzerinden politika ve sözüm ona güvenlik üretme hakkını kendinde görmektedir. Terör örgütleri ile ilişki üzerinden güvenlik oluşturmak mümkün müdür?


AKP hükümeti Türkiye Cumhuriyeti'nin bir hukuk devleti olduğunun farkında değil midir? AKP hükümeti PYD-YPG örneğinde olduğu gibi bugün birlikte olunan terör örgütünün yarın konjonktür değiştiğinde Türkiye'ye silah doğrultma cüretinde bulunacağını düşünemiyor mu bunu tecrübe etmiş olduğu halde? Yoksa AKP hükümeti 22 yıldır yönetimde olmasına rağmen, geleneksel Türk devlet akıl ve devlet ciddiyetini hiç kavrayamamış ve devleti bir aile şirketi olarak mı görmüştür?


Değerli basın mensupları, gelinen nokta, Türkiye'yi yöneten siyasi ortaklığın öngörülemez ve hesapsız riskleri yüklenmiş olabileceğini düşündürmektedir. Devlet Bahçeli, 28 Mayıs 2023'te, ''Önümüzdeki süreçte çok şey değişecektir. İnşallah Türkiye değişmez.'' diye bir cümleyi sarf ederken, bu sözün arka planında ne olduğunu ve bildiklerini artık açıklamak zorundadır.


Çünkü öyle ki, Türkiye, Bahçeli'nin bu sözü etmiş olduğu zamanki Türkiye bile değildir. Birtakım değişikliklere uğratılmıştır. Bahçeli'nin bir yıl sonra Türkiye Büyük Millet Meclisi grup toplantısında, Türkiye Milleti ifadesini kullanırken yeni bir siyasi işaret şeyi daha fırlatmıştır.


Cumhur İttifakı ortaklığı, ikinci açılım ve anayasa değişikliğiyle Türkiye'yi karanlık ve tehlikeli bir yola sokmaya çalışmaktadır. Zira Suriye'de yaşanan HTŞ saldırısı ve diğer gelişmelerin Türkiye'deki açılım ve diğer gelişmelerden bağımsız ve tesadüf olduğunu düşünmek mümkün değildir. Şimdi durup bir düşünmek gerekir.


“HTŞ saldırısı ve Esad'ı devirme ya da Suriye'yi zayıflatma girişimleri kimin işine yarar veya kimin çıkarınadır?" diye sorarsak cevap elbette İsrail'dir. İsrail'in Lübnan'daki girişmiş olduğu kara harekatındaki başarısızlığını kabul edip, ateşkes ilan ettiği günün ardından başlayan HTŞ saldırısı kimin elini rahatlatmıştır?


HTŞ terör örgütünün Suriye'nin kuzeyinde İran ve Hizbullah hedeflerine saldırması ve İranlı bir generalin hayatını kaybetmesi tesadüf müdür? 10 yıl önceki IŞİD saldırılarını hatırlayınız. 2015'te de benzer saldırıları IŞİD gerçekleştirmiş, IŞİD'e yönelik ortak operasyonlar sonunda onun çekildiği alan Suriye PKK'sı olan PYD ile doldurulmuştur.


Boşaltılan alan PYD-PKK'ya terk edilmiştir. Bu kapsamda Fırat'ın doğusunda oluşan defacto alan ve bu bölgede ABD desteği himayesinde kurulmaya çalışılan siyasi yapının Akdeniz erişimli teröristan kurma amacına yönelik olduğunu hala bilmeyen var mı? Anılan teröristanın ABD-İsrail ortak projesi olduğu ayan beyan açık ortada değil mi?


Daha da önemlisi bahse konu terör devleti Türkiye hamiliğinde gerçekleştirilmeye çalışılmıyor mu? Gerek ikinci açılım süreci başlatılan ve gerekse HTŞ taarruzu ile Suriye'nin kuzeyinde, Irak'ın kuzeyindekine benzer şekilde özel bir siyasi PKK hedeflenmiyor mu? Bu apaçık görülmüyor mu?


Başında da Irak'taki yapılanmaya Türkiye tamamen karşı çıkarken sonrasında hamiliğine soymadı mı? Irak'ta yaşanılan sürecin aynısı, bu kez de yeni Suriye'de kurulacak olan garnizon terör devleti için Türkiye'ye, üstelik Cumhur İttifakı'nın bütün birleşenleri tarafınca yaşatılmaya çalışılmıyor mu? İkinci açılımın ve HTŞ'nin Hama ve Halep saldırılarını alkışlayanlar ve buradan zafer çıkartanlar, oturdukları yerden oradaki çatışma için kendilerini muzaffer görenler, 10 yıl önceki IŞİD senaryosuna benzer bir şekilde HTŞ bölgeden çekilince, atılınca bölgedeki boşluk PKK ile doldurulacaktır.


Bu durumda Türkiye ve Türklük adına yaşanılacak olan kayıp tahayyül edilemiyor mu? Bugün Halep'i ele geçirdiğini zanneden ABD, İsrail güdümünde olduklarını görmüyor mu? Bu ele geçirdiğini zannedenlerin ABD'nin ve İsrail'in güdümünde oldukları görülmüyor mu?


Orta Doğu'da Türkiye'yi hedefine alan siyasi bir dönüşüm uygulanmaya çalışılıyor. Bu dönüşüm, 2011 Arap Baharında Libya'dakine benzer bir şekilde devrilemeyen ülkelerin, yani içeriden halk ayaklanmasıyla, politik olaylarla devrilemeyen ülkelerin, yani Suriye, İran ve Türkiye'nin bir domino taşı gibi devrilmesini içeren politik, askeri savaşları da içeren bir uygulamalar bütünüyle önümüzde serili. AKP hükümet yetkilileri iç siyasette İsrail'e karşı sert bir tavır takınıp demediğini bırakmazken, jeopolitik mücadelede ABD-İsrail koalisyonunda yer almaktadır AKP hükümeti.


HTŞ üzerinden verilen vekalet savaşında ABD-İsrail çıkarlarına hizmet etmektedir.


Bu yol, Irak, Suriye, İran ve Türkiye'yi, bu dörtlüyü, Irak, Suriye, İran ve Türkiye'yi hedef alarak dört parçalı bir teröristan ile bölgedeki siyasi yapı ve dengeleri tamamen yıkmayı amaçlıyor. Arap coğrafyası ile Türklerin ve İran'ın arasına ayrı bir hat çekilmek istemiyor. Türkiye'de devlet haklarının gereği olarak, ulusal ve bölgesel istikrar ve güvenlik için dört parçalı emperyalist terörist projesine karşı durmaktadır.


Türkiye'nin tarihsel devlet haklı bunu gerektirmektedir ve bu terör devletinin oluşumuna Türkiye karşı durmalıdır ve durmaktadır da. Zira bir yandan da Irak'taki ve Suriye'deki terörist unsurlarla mücadele edildiğini görüyoruz. Nitekim bugün de yine önemli bir terörist başının, çok sayıda askerimizin kanına girmiş, şehit etmiş olan bir teröristin bugün imha edildiğini öğreniyoruz.


Yaptığı bu faaliyetten dolayı Milli İstihbarat Teşkilatımızı kutluyoruz. Türkiye'de devlet aklın gereği bunu gerektiriyor. Bu yolda Suriye'nin devlet bütünlüğünün yok edilmesi, ülkenin dört farklı parçalara, siyasi yapılara bölünmesi ve bu terör devletine Akdeniz erişiminin sağlanması, Türk milli çıkarları için bir felaket senaryosudur.


Bu bakımdan AKP hükümeti Esad'ı devirmek hedefine geri dönmemelidir. Ahmet Davutoğlu başbakanının zamanında çıkılan bu yol yanlış bu yoldu. Bu yoldan sapılmıştı.


Hatadan dönülme çabaları içine girilmişti fakat şimdi görüyoruz ki zayıfladığı düşünülen Esad'ın karşısında yeniden Davutoğlu'nun Türkiye'ye sokmuş olduğu yanlış yola girilmesi niyeti var. Bir kez daha AKP hükümetini buradan ikaz etmek isteriz ki bu yola dönmesinler. Mesele Esad'ın devrilip devrilmemesi meselesi değildir. Suriye'nin toprak bütünlüğünün korunmasının desteklenilmelidir. Suriye'nin toprak bütünlüğü zira Türkiye'nin güvenliği ve bölge istikrarı bakımından hayatı önemlidir. Sorumluluk makamındakiler başta olmak üzere konunun bu yönde anlaşılması ve görüş birlikteliği oluşması çok önemlidir.


Aksi halde yaşanılacak olumsuzluklar ve kayıpların büyüklüğü anlaşıldığında geç kalınmış olunacaktır. AKP hükümeti ABD-İsrail koalisyonunda yer almamalı, bölgesel istikrar ve güvenliğe katkı verecek bölgesel bütünleşme yolları inşa edilmelidir. HTŞ saldırıları Türkiye-Suriye arasında resmi diplomatik ilişkiler ve işbirliği tesisi için son bir fırsat olabilir belki.


Bu fırsat heba edilmemelidir. Zafer Partisi olarak Türkiye'nin güvenliği ve bölge istikrarına yönelik gelişmeleri dikkatle izlemekteyiz. Temennimiz Genişletilmiş BOP ortaklığı yerine, milli politikalar ve ulusal güvenliği tesis edecek devlet aklının hakim kılınmasıdır.





Av. Sevdagül Tunçer


Zafer Partisi Basından Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı


Mehmet Harun Yüksel


Zafer Partisi Basın Müşaviri


Mehmet Harun Yüksel


Basın Danışmanı


Zafer Partisi





#eshahaber.com.tr





#haber #gündem #sondakika


https://www.eshahaber.com.tr/haber/zafer-partisi-sozcusu-azmi-karamahmutoglu-gundeme-dair-goruslerini-paylasti-189161.html

Rusya'dan Ukrayna ile Batı'ya gözdağı: İzin vermeyeceğiz

Rusya Dışişleri Bakanlığından yapılan açıklamaya göre, Lavrov, Rusya'yı ziyaret eden Macaristan Dışişleri ve Dış Ticaret Bakanı Peter Szijjarto ile başkent Moskova'da bir araya geldi.

Görüşmede, Rusya ile Macaristan arasında çeşitli alanlardaki ilişkiler ve uluslararası konular ele alındı.

"BU RUS SINIRLARINDA ASKERİ TEHDİT OLUŞTURUYOR"



Görüşmenin basına açık kısmında konuşan Lavrov, Macaristan yönetiminin, kendi çıkarları doğrultusunda bağımsız siyaset izlediğini söyledi.

Ukrayna krizine değinen Lavrov, bu krizin çözümü için temel nedenlerin ortadan kaldırılması gerektiğini belirterek, "Nedenlerden biri, NATO'nun doğuya doğru ilerleyerek, Ukrayna'yı içine çekme girişimi. Bu, Rus sınırlarında askeri tehdit oluşturuyor. Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Ukrayna'nın NATO'ya dahil olmasının kabul edilemez olduğunu söyledi. Buna izin vermeyeceğiz." dedi.

Lavrov, Ukrayna'daki çatışmaların dondurulması ihtimaline ilişkin, "bunun, barışa götüren yol olmadığını" vurguladı.

Rusya ile Ukrayna arasındaki müzakerelerin yeniden başlatılması ihtimalini de değerlendiren Lavrov, "Ukrayna ile ülkemizin meşru çıkarlarının kapsamlı şekilde dikkate alınması doğrultusunda müzakerelere hazırız." ifadesini kullandı.#ESHAHABER.COM.TR


https://www.eshahaber.com.tr/haber/rusya-dan-ukrayna-ile-bati-ya-gozdagi-izin-vermeyecegiz-189158.html

60 saniyede ekonomide bugün (02 Aralık 2024)

Ankara




Türkiye’nin ihracat verileri açıklandı

ASELSAN, Baykar ve TUŞAŞ dünya listesinde

Menengiç kahvesine AB tescili

60 saniyede ekonomide bugün @Halkbank pic.twitter.com/irCFQseHXM— AA Ekonomi Finans (@aa_finans) December 2, 2024


Kaynak: AA


#ESHAHABER.COM.TR


https://www.eshahaber.com.tr/haber/60-saniyede-ekonomide-bugun-02-aralik-2024-189157.html

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Karadağ Cumhurbaşkanı Milatoviç'i resmi törenle karşıladı

Ankara



Milatoviç'in makam aracını, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi önündeki caddede karşılayan süvariler, araca protokol kapısına kadar eşlik etti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Milatoviç'i külliyenin ana giriş kapısında karşıladı. Erdoğan ve Milatoviç'in tören alanındaki yerlerini almasının ardından bando iki ülkenin milli marşlarını çaldı.

Milatoviç, Muhafız Alayı Tören Kıtası'nı "Merhaba asker" sözleriyle selamladı. Törende, tarihte kurulan 16 Türk devletini temsil eden bayraklar ve askerlere de yer verildi, 21 pare top atışı yapıldı.

Erdoğan ve Milatoviç, merdivenlerde Türkiye ve Karadağ bayrakları önünde tokalaşarak basın mensuplarına poz verdi.

İkili ve heyetler arası görüşmeye geçen Erdoğan ve Milatoviç, görüşmelerin ardından ortak basın toplantısı düzenleyecek. Erdoğan, Milatoviç onuruna resmi akşam yemeği verecek.

Törende, Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Cumhurbaşkanlığı İdari İşler Başkanı Hakkı Susmaz, Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun, Cumhurbaşkanı Dış Politika ve Güvenlik Başdanışmanı Akif Çağatay Kılıç ile Ankara Valisi Vasip Şahin de yer aldı.

Kaynak: AA#ESHAHABER.COM.TR


https://www.eshahaber.com.tr/haber/cumhurbaskani-erdogan-karadag-cumhurbaskani-milatovic-i-resmi-torenle-karsiladi-189156.html

1 Aralık 2024 Pazar

Gıda işletmelerine yönelik kılavuzda "vejetaryen" ve "vegan" kavramları öne çıkt

AA muhabirinin derlediği bilgiye göre, Tarım ve Orman Bakanlığı, yeni düzenlemeler doğrultusunda gıda işletmelerinin uyması gereken kuralları içeren "Türk Gıda Kodeksi Gıda Etiketleme ve Tüketicileri Bilgilendirme Yönetmeliği Kılavuzu"nu güncelledi.

Kılavuzda, gıdaların etiketi, tanıtımı, sunumu ve reklamında kullanılan terim ve ifadelerle ilgili olarak, tüketicilerin doğru bilgilendirilmesini sağlamak ve yanıltılmasını önlemek, gıda işletmecilerine yardımcı olmak ve kontrollerde yapılacak değerlendirmelerde uygulama birlikteliği amacıyla güncellemeye gidildi.

Bu kapsamda, gıdanın etiketlenmesi, gıdanın nitelikleri açısından yanıltıcı olmayacak. Gıdanın etiketinde yer alan marka, gıdanın adı, ifade, terim ve görseller, gıdanın özellikle doğası, kimliği, özellikleri, bileşimi, miktarı, dayanıklılığı, menşe ülkesi ve üretim metodu açısından başka bir ürün grubunu çağrıştırmayacak. Örneğin, margarin etiketlerinde tereyağını çağrıştıracak şekilde süt, yayık, kova, güğüm gibi görseller kullanılamayacak. Zeytinyağı hariç bitkisel yağlarda, zeytinyağını çağrıştıracak zeytin veya zeytin ağacı görseline veya "zeytinyağı tadında/lezzetinde" gibi ifadelere yer verilemeyecek.

Gıda işletmecisinin adında/ticari unvanında yer alan terimler, tüketicide yanlış bir algı yaratacak şekilde kullanılamayacak. Gıda işletmecisinin adında veya ticari unvanında yer alan tüm karakterler aynı puntoda olacak şekilde yazılacak.

Sadece aroma kullanılan bir gıdada, "sadece aroması verilmek istenen gıdaya atıf yapılarak gıdanın kendisi kullanılmış algısı" oluşturulamayacak. Peynirin kendisi kullanılmadan sadece peynir aroması kullanılan bir kekte, "peynirli" ifadesi kullanılamayacak, bu durumda "peynir aromalı" ifadesine yer verilecek.

Sütlü buz ve bitkisel yağlı sütlü buz hariç olmak üzere yenilebilir buz karışımlı gıdaların etiketlerinde inek, koyun gibi görsellere yer verilmeyecek. Yenilebilir buzlu ürünlerin etiketlerinde yer alan ifadeler, ürünün dondurma olduğu algısı oluşturmayacak.

Endüstriyel ölçekte üretilen gıdalar için "ev yapımı" ifadesi kullanılamayacak. "Ev yapımı tadında" ifadesi ise tüketici tercihine bırakıldığından kullanılabilecek. Süt ve süt ürünleri etiketinde "köy", "ev", "geleneksel", "çiftlik" ve "yüzde 100" gibi ifadelere yer verilemeyecek.

Fermente süt ürünlerinde "yüzde 100" gibi ifadelere yer verilemeyecek. Tüketici tarafından piyasada yer alan benzer gıdalarla karıştırılabilecek ve tek bileşenden oluşan gıdalarda ise söz konusu ifade kullanılabilecek.

Kahve karışımlarının kahve gibi algılanması söz konusu olduğunda kahve dışında herhangi bir bileşen içermeyen ürünlerde "yüzde 100 kahve" ifadesi yer alabilecek.

Toplu tüketim yerlerine yönelik ürün etiketlerinde "ev dışı tüketime uygundur", "ev dışı kullanım" gibi ifadelerin kullanılması tüketicide farklı algıya sebep olabileceği için bu ifadeler kullanılmayacak.

Bu tür ürünlerde kullanıcı hedef kitlesini vurgu yapmak için "catering", "profesyoneller için", "pastaneler için", "lokantalar için" gibi tüketiciyi yanıltmayacak ifadelere yer verilebilecek.

Yer fıstığı kullanılarak üretilen baklavada "yer fıstıklı" ifadesi kullanılacak, sadece "fıstıklı" ifadesi yer almayacak.

Kebap yanında yoğurt servis ediliyorsa "yoğurtlu kebap" şeklinde tüketiciye bilgi verilecek. Yoğurt dışında başka bir fermente süt ürünüyle birlikte servis ediliyorsa yoğurt ifadesi yerine, servis edilen fermente süt ürünün adı yazılarak "... kebap" şeklinde tüketiciye sunulacak.

VEJETARYEN/VEGAN İFADELERİNİN KULLANIMI



Kılavuzda, vejetaryen ve vegan gıdaların reklamı, tanıtımı ve sunumuna ilişkin de düzenleme yapıldı. Vejetaryen ve vegan beslenme biçiminin yetişkin bireylerin hür iradesiyle karar vermesi gereken bir husus olması nedeniyle bu gıdaların reklamı, sunumu, tanıtımı ve piyasaya arzı, hayvansal kökenli gıdaların ikamesi algısı yaratılarak özendirici şekilde olamayacak.

Süt ve süt bileşenleri kullanılmadan tamamen bitkisel bileşenlerden oluşan vegan beslenme amaçlı ürünler, markasında, adında veya görselinde peynir algısı oluşturmayacak şekilde üretilebilecek.

Vegan tüketicilere yönelik gıdaların adı ve markası dahil olmak üzere etiketinde, hayvansal gıdalara ait ifade ve görsellerle, bu ifadeleri çağrıştıracak ifade ve görseller kullanılamayacak.

Vejetaryen tüketicilere yönelik gıdaların etiketinde, kırmızı et, kanatlı eti, balık eti veya içeriğinde yer almayan hayvansal gıda ifade ve görselleri yer almayacak.

Vejetaryen ve vegan tüketicilere yönelik gıdaların adlandırılmasında, bitkisel, vegan, vejetaryen ifadelerine ilave olarak köfte, sosis, salam, nuget, burger, ızgara gibi ifadeler ve ürüne ait görseller kullanılabilecek.

Gıdaların etiketinde, hayvansal kökenli gıda bileşeni içeren gıdalara ait tescilli coğrafi işaret veya geleneksel ürün adları kullanılamayacak.

Kılavuzda kullanılmasına izin verilmeyen gıda adlarıyla birlikte "et tadında", "tavuk lezzetinde" gibi ifadeler de kullanılamayacak.

MENÜLERDE VEJETARYEN VE VEGAN ÜRÜNLER AÇIKÇA BELİRTİLECEK



Toplu tüketim yerlerinde son tüketiciye sunulan hazır ambalajlı olmayan, vejetaryen ve vegan tüketicilere yönelik gıdalarla ilgili olarak "vejetaryenler/veganlar için uygundur" gibi beyanlar kolayca görülebilecek, açıkça okunabilecek şekilde menüler, yazı tahtaları, broşür, karekod, dijital ekran benzeri araçlar vasıtasıyla son tüketiciye sunulacak.

Bileşimi, ürün tanımı, üretim metodu veya ilgili mevzuatı gereği hayvansal kökenli gıda bileşeni içermesi beklenmeyen ürünlerin arz edildiği toplu tüketim yerlerinde, tüketicilerin bilgi gereksinimini karşılamak üzere menülerde veya tüketicinin görebileceği bir yerde "Vejetaryen/Vegan tüketimine uygundur" ifadesine yer verilebilecek.

Gıda işletmecileri, kılavuzla yeni getirilen hükümlere, 31 Aralık 2026 tarihine kadar uyum sağlama yükümlülüğünde olacak. Bu tarihten sonra, getirilen hükümlere uygun olmayan ürünler piyasada bulunmayacak.#ESHAHABER.COM.TR


https://www.eshahaber.com.tr/haber/gida-isletmelerine-yonelik-kilavuzda-vejetaryen-ve-vegan-kavramlari-one-cikt-189045.html

Yargıtay, "gizli ayıplı" çıkan sıfır aracın yenisiyle değiştirilmesi kararını onadı

Ankara



Dairenin kararına göre, Ankara'da bir kişi, 2015'te sıfır araç satın aldı. Aracı kullanmaya başladığından itibaren elektrik bağlantısı kesilmesi, ateşleme arızası gibi sorunlar yaşayan araç sahibi, sorunun giderilmesi için aracı servise götürdü ancak bakımlarının yapılmasına rağmen araçtaki arızalar devam etti.

Araç sahibi, 2016'da, kullanımı esnasında aracın aniden yanması üzerine servisten aracın yenisiyle değiştirilmesi istemiyle dava açtı.

Servis, araçta gizli ayıp olmadığını, servise getirildikten sonra araç üzerinde yapılan kapsamlı incelemede herhangi bir sistem arızasına veya soruna rastlanmadığını savundu.

Yakıt deposundan alınan numune üzerinde yapılan incelemede, "içerikte aseton tespit edildiğini" belirten servis, asetonun motor içerisindeki egzoz sıcaklıklarını artırdığını, ABS etrafında bulunması gereken braketin bulunmaması sebebiyle hidrolik ünite kablolarında yanmaya sebep olduğunu savunarak, davanın reddini talep etti.

Ankara 8. Asliye Ticaret Mahkemesi, imalattan kaynaklı gizli ayıplı olduğu tespit edilen aracın yapılacak tamiratta değer kaybına uğrayacağı gerekçesiyle açılan davanın kabulüne karar verdi ve aracın yenisiyle değiştirilmesine hükmetti.

İstinaf başvurusu Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesince reddedilen servis, kararı temyiz etti.

Dosyayı inceleyen Yargıtay 11. Hukuk Dairesi, oy birliğiyle yerel mahkeme kararlarını onadı. Yargıtay 11. Hukuk Dairesi kararında, aracın yenisiyle değiştirilmesi kararının 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'na uygun olduğu belirtildi.

Kaynak: AA#ESHAHABER.COM.TR


https://www.eshahaber.com.tr/haber/yargitay-gizli-ayipli-cikan-sifir-aracin-yenisiyle-degistirilmesi-kararini-onadi-189044.html

AK Partili Hasan Basri Yalçın'dan önemli açıklamalar

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hasan Basri Yalçın'ın açıklamalarından satır başları:

Siyaseti çok yakından takip ediyordum ama şimdi yaptığım şey farklı bir şey. Bir akademisyen olarak dışarıdan baktığım siyaset ile çok fark var. Mesela gündelik siyasetin içerisinde insanların kendi hayat gayeleri içerisinde siyasi partilere gün gün tutumu değişiyor. Bir akademisyen dersini yapar ve çıkar, doğrusunu tartışmaz. 

Küresel siyasetin tabusu vardı, o tabular yıkıldı. BM'nin çeşitli olaylara müdahil olması kavramları vardı, bunların boş olduğunu gördük. Gazze'de yaşananlar ortada, oranın Filistinlilerden arındırma politikası izleniyor. Son derece karmaşık dünya siyasetinin nereye gideceğini bilmediğimiz bir dönemden geçiyoruz. Biden böyle bir şey varmış gibi anlattı ama 4 senenin sonuna geldiğinde o siyaseti kendisi bile takip etmedi. 

Böyle karmaşık, kimin ne yapacağını bilmediğimiz bir dünya düzeni var. Devletler bu düzene baktığında riskler de görürler fırsat da görürler. Tarafların birbirine karşı silahlanma yarışının olduğu bir düzen içerisindeyiz. Türkiye bunun içerisinde uzun yıllar boyunda kendi güvenlik kaygısını gidermeye çalıştı, terör vs. Hem riskleri hem fırsatları değerlendirdiğinizde önümüzdeki sorunları çözerek ilerlemek istiyorum dersiniz. Bu yüzyıl Türkiye'nin yüzyılı olsun istiyoruz. Türkiye eski Türkiye değil. Kendi savunma sanayisini üreten bir Türkiye'den bahsediyoruz. Dolayısıyla artık bazı devletlerin kolu kanadı altında yaşamak istemeyen bir Türkiye'den bahsediyoruz. 

Türkiye'nin en fazla uzun yıllar boyunca mücadele ettiği, PKK terörü. Sınırlarımızın dışarısında çeşitli isimler altında varlığını sürdürüyor. Türkiye'de terör meselesi uzun yıllardır konuşulmuş. 

Süreç ifadesini kullanmak beni rahatsız ediyor. Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nde tüm partiler terör bu ülkede bitsin demeli. Bir kaç hafta önce Sayın Cumhurbaşkanımız ve Sayın Bahçeli'nin yaptığı açıklamalarda dikkat çekilmesi gereken unsurlar var. Silahların gömülmesi tek çözüm. Terör örgütü silahları kullanmaya devam ettikçe uygun bir diyalog zemini kurulamaz. Biz Türkiye'de PKK diye bir sorun kalsın istemiyoruz. PKK, Kürtlerin daha iyi koşullarda yaşamasını istiyorsa silahı bırakacak. Bir örgüt silah kullanmaya devam ettiği müddetçe sonuç alınamaz. 

Terör örgütleri birer kurumsal yapıya dönüştüklerinde sırf o yapıyı devam ettirmek için faaliyetlere devam edebilir. 

#ESHAHABER.COM.TR


https://www.eshahaber.com.tr/haber/ak-partili-hasan-basri-yalcin-dan-onemli-aciklamalar-189043.html

Arda Turan, Dünya Futbol Zirvesi'ne katılacak!

Suudi Arabistan'ın başkenti Riyad'da düzenlenecek Dünya Futbol Zirvesi, yarın başlayacak.

Futbola yön veren uluslararası çatı kuruluşlar FIFA ve UEFA başta olmak üzere birçok futbol kuruluşu temsilcisi ile üst düzey yöneticiler, futbolcular ve teknik adamların katılacağı Dünya Futbol Zirvesi, 2-3 Aralık tarihlerinde gerçekleştirilecek.

Etkinliğe, 2 binden fazla kişinin katılması bekleniyor.

ikas Eyüpspor Teknik Direktörü Arda Turan da etkinlikte "Elit Futbolculuktan Teknik Direktörlüğe Geçiş: Uyum ve Liderlik Yolculuğu" adlı bir panele konuşmacı olarak katılacak.#ESHAHABER.COM.TR


https://www.eshahaber.com.tr/haber/arda-turan-dunya-futbol-zirvesi-ne-katilacak-189042.html

Motorlu araç satıcıları "6 ay 6 bin kilometre" uygulamasının uzatılmamasını istiyor

Ankara



AA muhabirinin yaptığı derlemeye göre, ikinci el otomobil satışlarında ilk tescil tarihinden itibaren "6 ay ve 6 bin kilometre" koşulu getiren düzenleme 1 Ocak 2025'te sona eriyor.

Uygulama otomotiv sektöründe spekülatif fiyat artışları ve stokçuluk faaliyetlerini engellemek amacıyla devreye alınmıştı.

Düzenleme kapsamında ikinci el motorlu kara taşıtı ticareti yapan yetkili satıcılar ve bireyseller, motosiklet, otomobil ve arazi taşıtlarının ilk tescil tarihinden itibaren 6 ay ve 6 bin kilometre geçmedikçe satışını yapamıyor.

Ayrıca, söz konusu taşıtların güncel satış fiyatlarının üzerinde bir fiyattan ilan yoluyla ikinci el satışı da gerçekleştirilemiyor.

Söz konusu düzenlemeyi Ticaret Bakanlığının 6 aya kadar uzatma yetkisi bulunuyor.

Bu kapsamda, ikinci el araç piyasasında fiyat istikrarını sağlamak ve kayıt dışılığı önlemek amacıyla alınan tedbirler, sektör temsilcilerinin desteklediği bir adım olarak öne çıkarken galericiler düzenlemenin yeni yılda uygulanmaması gerektiğini savunuyor.



"Cezaların kesilmesi, manipülasyonu ortadan kaldırdı"



Motorlu Araç Satıcıları Federasyonu (MASFED) Başkanı Aydın Erkoç, AA muhabirine, 6 ay 6 bin kilometre düzenlemesinin amacının piyasada araçların gerçek değerinin üzerinde satılmasının önüne geçilmek olduğunu söyledi.

Ticaret Bakanı Ömer Bolat'ın göreve gelmesiyle birtakım tedbirler alındığını anımsatan Erkoç, kendilerinin de bu konuda destek olduklarını bildirdi.

Erkoç, sermaye sahiplerinin bayilerden araçları alıp istedikleri fiyatlara satamaz hale geldiğini belirterek, "İlan sayfalarında araçların gerçek değerinin üzerinde yer almaması, üç araçtan fazlasını alıp bayilerden 10-20 araç alanlar hakkında raporlar tutulması, cezaların kesilmesi, manipülasyonu ve 'köpüğü' ortadan kaldırdı." dedi.

Otomotivden sonra manipülasyon yapanların motosiklet ticaretinde de alım satım gerçekleştirdiğine işaret eden Erkoç, bu araç satışlarında da köpüğün kalktığını dile getirdi.

Erkoç, sermaye sahiplerinin faizlerin yüksek olması dolayısıyla bankalara yöneldiğine dikkati çekerek, "Banka faizleri yüksek olduğu için araçları gidip bayilerden de alamıyorlar. Piyasalar oturdu. Bence 6 ay 6 bin kilometre uygulamasını tekrar uzatmaya gerek yok." diye konuştu.

"Alınan tedbirleri destekliyoruz"



Yürürlükteki düzenlemelere destek verdiklerini vurgulayan Erkoç, şunları kaydetti:

"Bunların hepsi olması gerekli düzenlemelerdi. Biliyorsunuz, Ticaret Bakanlığı, Türkiye Noterler Birliği ile entegre oldu. Noterlerde alınıp satılan araçlar üçten fazlaysa Ticaret Bakanlığı bunların hepsinin takibini yaptı. Diğer taraftan da Hazine ve Maliye Bakanlığımız ciddi vergi kaybı olduğu için bu işin ticaretini yapanların üzerine gitmeye başladılar ve piyasalar rahatladı. Alınan tedbirleri her zaman destekliyoruz."

Çıkan yönetmelik ve genelgelerin uygulanmasının önemli olduğunu dile getiren Erkoç, motorlu araç satıcılarının yetki belgesi alıp, diğer şartları karşıladıklarını anlattı.

Erkoç, bireysel ya da şirket adına araç alanların vergi ödemediğini savunarak, ilgili yönetmeliklerin uygulanması ve gerekli cezaların verilmesi gerektiğini sözlerine ekledi.

Kaynak: AA#ESHAHABER.COM.TR


https://www.eshahaber.com.tr/haber/motorlu-arac-saticilari-6-ay-6-bin-kilometre-uygulamasinin-uzatilmamasini-istiyor-189041.html

Dubai çöl safarisiyle kum tepelerinde heyecanlı yolculuk

Ankara



Birleşik Arap Emirlikleri'nin (BAE) Dubai şehrinde her yıl milyonlarca turist, çöl safarisiyle kum tepelerinde heyecanlı bir maceraya çıkıyor.

Dubai'de turistlerin en çok tercih ettiği aktivitelerin başında çöl safarisi geliyor. Uçsuz bucaksız çölde sabah ve öğleden sonra seçenekleriyle düzenlenen safari turlarına katılanlar, yaşadıkları serüvenin yanı sıra bölgenin doğal güzelliklerini ve gün batımını izleme şansını elde ediyor.

Çöl safarilerinde, özellikle kum tepelerinde arazi araçlarıyla yapılan ve "dune bashing" olarak bilinen yolculuk tercih ediliyor. Bu safaride tecrübeli sürücüler, kullandıkları araçlarla kum tepelerini hızlı hareketlerle geçerek, turistlere çöl manzarası eşliğinde adrenalin dolu bir deneyim yaşatıyor.



Mağduriyetinin ardından turizmci oldu



Dubai'de çöl safarisi turları düzenleyen Türk Turizmci Sema Demir Toktaş, AA muhabirine, 3 yıl önce eşiyle Dubai'ye turist olarak geldiklerinde çöl safarisinde kaza yaptıklarını ve muhatap bulamadıkları için mağduriyet yaşadıklarını belirterek, "Bunu diğer gelen Türk vatandaşlarının da yaşamaması adına, burada bir turizm şirketi kuralım ve gelen herkes bunlardan faydalansın, yararlansın diye düşündük." dedi.



Dubai 6 ayda 155 bin Türk turisti ağırladı



Toktaş, Dubai'ye yılda yaklaşık 20 milyon turist geldiğine dikkati çekerek, şöyle konuştu:

"TÜİK'in açıkladığı verilere dayanarak söylüyorum, Türk turist açısından bakacak olursak, buraya 2024'ün ilk yarısında 155 bin kişi gelmiş. Ama bu sadece Türkiye'den gelen. Bunun haricinde Avrupa'da, Amerika'da yaşayan gurbetçiler var. Bunlar da eklendiği zaman aslında bu yılın ilk yarısında 200 bini aşan Türk yoğunluğu var diyebiliriz."

Çölde günün her saatinde ziyaretçi yoğunluğu yaşandığını aktaran Toktaş, "Burada sürekli turlar düzenleniyor, insanlar keyfine göre istediği vakitte gidiyor ama en çok akşam yoğunluk oluyor." ifadelerini kullandı.



"Burası ekstrem sporların cenneti"



Türk turistlerden Umut Soyutürk ise ilk defa çöl safarisi yaptığını belirterek, "Burası çok heyecanlı. Normalde ben ekstrem sporları çok severim. Yani burası ekstrem sporların cenneti gibi." dedi.

Baran Kaya da yaşadığı safari tecrübesini, "Çok heyecanlı ve adrenalin doluydu" sözleriyle özetledi.

Çölün güzelliğinden çok etkilendiğini belirten Kaya, "Çok güzel yerler, herkes görmeli." tavsiyesinde bulundu.



Çölde kum kayağı keyfi



Çöl safarisi yapan ziyaretçiler ayrıca, sandboarding (kum kayağı) ve ATV aracıyla sürüşler ile deve turları gibi çeşitli etkinliklere de katılabildikleri gibi çöldeki deve ve şahinlerle de fotoğraf çektirebiliyor.

Safari turları, gün batımının ardından "kamp alanı" olarak adlandırılan yerdeki geleneksel etkinliklerle devam ediyor.

Arap kahvesi ve hurma ikramları ile yerel mutfak örneklerinin yer aldığı kamp alanında geleneksel danslar ve ateş gösterilerinin izlenmesiyle safari turu sona eriyor.

Kaynak: AA#ESHAHABER.COM.TR


https://www.eshahaber.com.tr/haber/dubai-col-safarisiyle-kum-tepelerinde-heyecanli-yolculuk-189040.html

Gürcistan'da AB gerilimi: Polisten göstericilere sert müdahale

Rusya yanlısı yeni Gürcistan hükümetinin, ülkenin Avrupa Birliği'ne (AB) katılım müzakerelerinin 2028'e kadar askıya alması ülkeyi karıştırdı.

Gürcistan Başbakanı İraki Kobakhidze'nin kararını protesto eden binlerce kişi, gece Tiflis'te parlamento binası önünde toplandı.



POLİS MÜDAHALE ETTİ



Gece yarısından itibaren AB yanlısı göstericiler ile polis arasında birkaç kez arbede yaşanırken, Gürcistan İçişleri Bakanlığı'na bağlı güvenlik güçleri göz yaşartıcı gaz, biber gaz ve tazyikli su ile eylemcilere defalarca müdahale etmişti.

Saatler boyunca polislerin üzerine farklı eşyalar, piroteknik ile molotof kokteyli fırlatarak karşılık veren göstericiler, barikatlar kurdukları Şota Rustaveli Caddesi'nde eylemlerin sürdürdü.



Güvenlik güçleri sabah saatlerinde göstericilere müdahale ederek caddeyi trafiğe açtı.

Polisin ilerleyişine tekrar piroteknik ve eşyalar atarak yanıt veren eylemciler, bu sefer İlia Çavçavadze Caddesi'ne doğru yürüdü.



HÜKÜMETİN AB KARARI



Başbakan Kobakhidze, 28 Kasım'da yaptığı açıklamada, bazı Avrupalı siyasetçilerin Gürcistan'ın iç işlerine karıştığını ve AB parasıyla şantaj yaptığını belirterek, "Bütün bunları göz önünde bulundurarak AB ile müzakerelerin başlatılması konusunu 2028 sonuna kadar gündeme almama kararı aldık." açıklamasında bulunmuştu.



Avrupa Parlamentosu, Gürcistan'da 26 Ekim'de düzenlenen parlamento seçimlerinin yenilenmesi çağrısı yaparken muhalifler başta olmak üzere AB yanlısı eylemciler sokaklara dökülerek gösteriler düzenlemeye başlamıştı.#ESHAHABER.COM.TR


https://www.eshahaber.com.tr/haber/gurcistan-da-ab-gerilimi-polisten-gostericilere-sert-mudahale-189039.html

Ağrı donuyor: Nehir ve dereler buz tuttu, ağaçlar kırağıyla kaplandı

News Haber EshaHaber Ağrı'da etkili olan dondurucu soğuklar yaşamı olumsuz etkiliyor. Hava sıcaklığının gece en düşük sıfırın altında ...