İstanbul’da bebekleri kendilerinin anlaşmalı olduğu hastanelere sevk ederek haksız kazanç sağlayan ve ihmali davranışlarda bulunarak ölmelerine neden olan Yenidoğan Çetesi hakkında yürütülen soruşturma tamamlanarak fezleke hazırlanmıştı. Fezleke değerlendirme yapılması için Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı’na gönderilmişti. İddianame Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanarak Bakırköy 22. Ağır Ceza Mahkemesi’ne gönderilmişti.
Bakırköy 22. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edilen iddianame kapsamında yarın 22’si tutuklu toplam 47 sanığın yargılanmasına başlanacak.
İDDİANAMEDEN
Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede 47 sanığa ve 19 sağlık kuruluşuna yer verilirken 10 bebeğin ise hayatını kaybettiği belirtildi. İddianamede Fırat Sarı liderliğindeki ve yöneticiliğini İlker Gönen ile Gıyasettin Mert Özdemir'in yaptığı suç örgütünün esas amacının işletmesini devir aldıkları yeni doğan yoğun bakım ünitelerinin 112 sevk sistemini bertaraf ederek doluluğunu sağlamak, hastaların basamakları ile oynama yaparak SGK'dan üst sınırdan ödeme almak olduğu açıklandı.
İddianamede çetenin hastaların mevcut durumlarını, evrak işlemlerine farklı yansıtarak (entübe olanı entübe olmayan, entübe olmayanı entübe olan, kullanılmayan ilaçları kullanılmış şekilde) gibi yöntemlerle evrak sahteciliği yapıp SGK'ya fatura ettiği, hastaların mevcut durumlarını olduğundan daha ağır göstererek daha uzun süre yatış sağlayıp SGK'dan yüksek ücret tahsil ettiği ve bazı hasta yakınlarından fazladan ücret adı altında para almak gibi işlemlerle maddi çıkar elde ettiği de aktarıldı. Hazırlanan iddianamede yer alan şüphelilerin çoğunun sağlık çalışanı olduğu ve kazanılan kardan bu çalışanların da aldığı belirtildi. İddianamede 112 sevk sistemi bertaraf edildiği için bebek hastaların uygun sağlık hizmeti almasını sağlayacak hastanelere sevki yerine şüphelilerin seçtiği örgüt adına kârlı gördüğü hastanelere yatışının yapıldığı, bu noktada amacın bebeklerin sağlık durumunun iyileştirilmesi değil maddi olarak en fazla kazanç elde edilmesi olduğu belirtildi. Bebeklerin her türlü enfeksiyona açık olan yeni doğan yoğun bakım ünitelerinde yatırılmasının kimi bebeklerde enfeksiyon kapma gibi rahatsızlıklara kimi bebeklerde ise ölüme dahi sebep olduğu da iddianamede kaydedildi. Şüphelilerin usulsüz şekilde düşümünü yaptıkları currosurf, infasurf gibi ilaçları hastaneden çıkartarak satıp maddi kazanç elde ettikleri, Özel Hastaneler Yönetmeliği’ne aykırı şekilde işletme devri yapılarak danışmanlık hizmeti adı altında Fırat Sarı liderliğindeki Yenidoğan Suç Örgütü’nün çok sayıda hastaneye az sayıda doktorla hizmet vermeye çalışması nedeni ile aslında sağlık hizmetinin doğrudan hemşire ve hatta hemşire yardımcıları ile verildiği bu nedenle bebek ölüm sayılarının arttığı da iddianamede kaydedildi.
İddianamede hemşirelerin kendisini doktor olarak tanıttığı, bir kısım örgüt mensuplarının yenidoğan yoğun bakımlarını kapasitenin üzerinde doldurduğu, hemşireler eli ile usule aykırı gerçekle alakalı olmayan epikriz raporları yazıldığı da açıklandı. Soruşturma kapsamında incelenen dijital materyallerde ise şüphelilerin "kötü hasta değerleri, iyi hasta değerleri" gibi şablon hasta değerlerinin yer aldığı ve çoğu zaman hastaların kan gazı, kan değerleri, enfeksiyon olup olmadığı gibi konularda gerçekte bir tetkik veya tahlil yapmadan kendi gözlemlerine göre bebeği iyi veya kötü olarak kategorize edip raporlarını şablon olarak tek elden, merkezden, hastane dışından yazdıkları iddianamede kaydedildi. Bu nedenle hangi bebeğe hangi tedavinin uygulanacağı yönünde tereddütler yaşandığı ve bebeklerin hayatını kaybetmesine kadar varan telafisi mümkün olmayan sonuçlar doğduğu iddianamede kaydedildi. Sağlık Bakanlığı Teftiş Kurulu Başkanlığı tarafından ilgili hastaneler ve suç örgütünün faaliyetlerini incelemek ve raporlamak için görevlendirilen müfettişlerin bebek ölümleri ile ilgili olarak alanında uzman neotologlardan oluşan uzman heyetten aldığı görüşe göre hastanelerde tıbbi imkansızlıklar, erken teşhis ve tedavi olmaması, birebir yakın hekim kontrolü olmaması, gerekli tetkik ve tahlillerin yapılmaması, hayati öneme sahip ilaçların kesilmesi, 3. Düzey olmamasına rağmen 3. Düzey hasta kabulü yapılması, doktorların hastaların klinik takip ve tedavisini üstlenmedikleri, ölüm sebeplerinin doktorlar tarafından örtbas edilmesi, TPN sıvısı içerisine lipit multivitamin, fosfor ve magnezyum destekleri verilmemesi sonucu yeterli enerji protein desteği alamadığı için hastaların beslenme bozukluğuna sebep olunduğu, bebeğin kalbi düşmesine rağmen adrenalin kullanılmaması, hastaların uzun süre yatışı yapılıp uygun merkezlere sevk edilmemesi, ilaç hazırlanması ve saklanmasında ihmal gösterilmesi, hastalara protein ve lipit desteği yapılmaması, gerekli ilaçların uygun şekilde verilmemesi, uygun şekil ve süre canlandırma desteği uygulanmaması, sahte hasta dosyası düzenlenmesi, hastaya pasif ötenazi uygulanması nedeniyle bebeklerin hayat haklarının ellerinden alındığı şeklinde tespitler olduğu aktarıldı.
İddianamede bazı bebeklerin yoğun bakıma girdikten sonra kilo alması gerekirken aksine ciddi kilo kaybı yaşadığı da aktarılırken, Yenidoğan Suç Örgütü’nün ve örgüte yardım eden hastane yönetimlerinin sırf giderleri azaltmak ve maddi menfaat temin etmek adına bebeklere yeterli besin verme işlemini yerine getirmedikleri, tapelerde "TPN tüketimini azaltın" şeklinde talimatların yer aldığı da açıklandı. İddianame kapsamında sanıklar Fırat Sarı ve İlker Gönen'in 10 kez ‘kasten öldürmenin ihmali davranışla işlenmesi’, ‘nitelikli dolandırıcılık’, ‘suç işlemek amacıyla örgüt kurma’ ve 11 kez ‘resmi belgede sahtecilik’ suçlarından toplamda 177 yıl 6 aydan 582 yıl 9'ar aya kadar hapisle cezalandırılmaları talep edildi. Sanık Gıyasettin Mert Özdemir’in ise ‘kasten öldürmenin ihmali davranışla işlenmesi’, ‘kişisel verilerin hukuka aykırı ele geçirilmesi’, ‘kamu kurum ve kuruluşlarının zararına dolandırıcılık’, ‘suç işlemek amacıyla örgüt kurma’ ve ‘resmi belgede sahtecilik’ suçlarından 180 yıldan 589 yıl 9 aya kadar hapis istendi. İddianamede diğer sanıklar hakkında benzer suçlardan değişen oranlarda hapis cezası talep edildi.
#ESHAHABER.COM.TR
https://www.eshahaber.com.tr/haber/hesap-vakti-yenidogan-cetesi-yarin-hakim-karsisinda-186425.html
17 Kasım 2024 Pazar
Gram altın ne kadar oldu?
ABD'de Donald Trump'ın uygulayacağı ekonomi politikaların faiz indirim sürecine ilişkin belirsizlik oluşturmasının da etkisiyle değer kaybeden altının ons fiyatı, haftalık bazda 3,5 yılın en kötü performansını sergiledi.
Peki, yeni hafta öncesinde gram altın ne kadar?
ALTIN FİYATLARI NE KADAR OLDU?
Gram altın: 2837 TL
Çeyrek altın: 4638 TL
Yarım altın: 9277 TL
Tam altın: 19536 TL
Cumhuriyet altını: 18497 TL
#ESHAHABER.COM.TR
https://www.eshahaber.com.tr/haber/gram-altin-ne-kadar-oldu-186424.html
Peki, yeni hafta öncesinde gram altın ne kadar?
ALTIN FİYATLARI NE KADAR OLDU?
Gram altın: 2837 TL
Çeyrek altın: 4638 TL
Yarım altın: 9277 TL
Tam altın: 19536 TL
Cumhuriyet altını: 18497 TL
#ESHAHABER.COM.TR
https://www.eshahaber.com.tr/haber/gram-altin-ne-kadar-oldu-186424.html
İsrail Dahiye'yi hedef aldı... Lübnan'a şiddetli hava saldırısı
Lübnan resmi ajansı NNA, saldırıların Hades, Şiyah ve Burc el-Baracine bölgelerini hedef aldığını bildirdi.
Hades'e düzenlenen şiddetli hava saldırıları St. George Hastanesi çevresini hedef aldı.
12 KATLI BİNAYA ROKETLİ SALDIRI
Şiyah'ta bir kilisenin yakınındaki 12 katlı binaya düzenlenen ilk saldırıda roketin patlamadığı, ikincisinde ise binanın tamamıyla yerle bir olduğu aktarıldı.
Burc el-Baracine bölgesinde ise Ali Nasır Lisesi'nin arka tarafına çok şiddetli bir saldırı düzenlendiği duyuruldu.
Beyrut'un güneyindeki Dahiye'nin semalarını toz ve duman bulutu kaplarken çok sayıda bina hasar gördü.
CAN KAYBI VE YARALANAN BİLGİSİ PAYLAŞILMADI
Saldırılarda ölen ya da yaralanan olup olmadığına ilişkin bilgi paylaşılmadı.
İsrail ordu sözcüsü, saldırı tehdidinde bulunmuştu
İsrail Ordu Sözcüsü Avichay Adraee, X hesabından, saldırılar öncesinde Hades, Şiyah ve Burc el-Baracine bölgesinde bazı noktaların işaretli olduğu haritalar paylaşarak saldırı tehdidinde bulunmuştu.
ÖNCE TEHDİT, SONRA SALDIRI!
Adraee, söz konusu haritalardaki işaretli bölgelerin Hizbullah tesisleri olduğunu öne sürerek bu bölgelerden en az 500 metre uzağa gidilmesi uyarısı yapmıştı.
İsrail ordusundan dün yapılan açıklamada son bir haftada Beyrut'un güneyine 50 hava saldırısı düzenlendiği öne sürülmüştü.
#ESHAHABER.COM.TR
https://www.eshahaber.com.tr/haber/israil-dahiye-yi-hedef-aldi...-lubnan-a-siddetli-hava-saldirisi-186423.html
Hades'e düzenlenen şiddetli hava saldırıları St. George Hastanesi çevresini hedef aldı.
12 KATLI BİNAYA ROKETLİ SALDIRI
Şiyah'ta bir kilisenin yakınındaki 12 katlı binaya düzenlenen ilk saldırıda roketin patlamadığı, ikincisinde ise binanın tamamıyla yerle bir olduğu aktarıldı.
Burc el-Baracine bölgesinde ise Ali Nasır Lisesi'nin arka tarafına çok şiddetli bir saldırı düzenlendiği duyuruldu.
Beyrut'un güneyindeki Dahiye'nin semalarını toz ve duman bulutu kaplarken çok sayıda bina hasar gördü.
CAN KAYBI VE YARALANAN BİLGİSİ PAYLAŞILMADI
Saldırılarda ölen ya da yaralanan olup olmadığına ilişkin bilgi paylaşılmadı.
İsrail ordu sözcüsü, saldırı tehdidinde bulunmuştu
İsrail Ordu Sözcüsü Avichay Adraee, X hesabından, saldırılar öncesinde Hades, Şiyah ve Burc el-Baracine bölgesinde bazı noktaların işaretli olduğu haritalar paylaşarak saldırı tehdidinde bulunmuştu.
ÖNCE TEHDİT, SONRA SALDIRI!
Adraee, söz konusu haritalardaki işaretli bölgelerin Hizbullah tesisleri olduğunu öne sürerek bu bölgelerden en az 500 metre uzağa gidilmesi uyarısı yapmıştı.
İsrail ordusundan dün yapılan açıklamada son bir haftada Beyrut'un güneyine 50 hava saldırısı düzenlendiği öne sürülmüştü.
#ESHAHABER.COM.TR
https://www.eshahaber.com.tr/haber/israil-dahiye-yi-hedef-aldi...-lubnan-a-siddetli-hava-saldirisi-186423.html
16 Kasım 2024 Cumartesi
Avrupa devi küme düşme tehlikesiyle karşı karşıya! Beşiktaş için büyük avantaj
Fransa Ligue 1 ekiplerinden Olympique Lyon mali durumları nedeniyle küme düşme cezası ile karşı karşıya. Mavi-beyazlı takıma sezon sonuna kadar transfer yasağı ve maaş bütçesini kısma cezası getirildi.
Fransız ekibinin finansal durumda değişiklik olmazsa Ligue 2'ye düşürülecek.
18 puanla ligde 5. sırada bulunan Lyon'un devre arasında bazı yıldız isimlerle yollarını ayırması bekleniyor.
CHERKİ SATIŞ LİSTESİNDE
500 milyon Euro’luk borcuyla küme düşme cezasıyla karşı karşıya kalan Fransız kulübü, ocak ayında futbolcu satışı yapmak zorunda. Gönderilecek isimler arasında ise Cherki de yer alıyor.
BEŞİKTAŞ REKOR TEKLİF YAPACAK
Sözcü'nün haberine göre; Başkan Hasan Arat ve yönetimi, taraftarları heyecanlandıran isim olan Cherki için girişimlere başlayacak. 20 milyon Euro bandında bir teklif yapacak olan siyah-beyazlıların futbolcuya ödenecek maaş konusunda da tüm şartları zorlaması bekleniyor.
AVRUPA DEVLERİ PEŞİNDE
21 yaşındaki Rayan Cherki ile başta Liverpool olmak üzere birçok Avrupa takımının da ilgilendiği iddia ediliyor.#ESHAHABER.COM.TR
https://www.eshahaber.com.tr/haber/avrupa-devi-kume-dusme-tehlikesiyle-karsi-karsiya-besiktas-icin-buyuk-avantaj-186264.html
Fransız ekibinin finansal durumda değişiklik olmazsa Ligue 2'ye düşürülecek.
18 puanla ligde 5. sırada bulunan Lyon'un devre arasında bazı yıldız isimlerle yollarını ayırması bekleniyor.
CHERKİ SATIŞ LİSTESİNDE
500 milyon Euro’luk borcuyla küme düşme cezasıyla karşı karşıya kalan Fransız kulübü, ocak ayında futbolcu satışı yapmak zorunda. Gönderilecek isimler arasında ise Cherki de yer alıyor.
BEŞİKTAŞ REKOR TEKLİF YAPACAK
Sözcü'nün haberine göre; Başkan Hasan Arat ve yönetimi, taraftarları heyecanlandıran isim olan Cherki için girişimlere başlayacak. 20 milyon Euro bandında bir teklif yapacak olan siyah-beyazlıların futbolcuya ödenecek maaş konusunda da tüm şartları zorlaması bekleniyor.
AVRUPA DEVLERİ PEŞİNDE
21 yaşındaki Rayan Cherki ile başta Liverpool olmak üzere birçok Avrupa takımının da ilgilendiği iddia ediliyor.#ESHAHABER.COM.TR
https://www.eshahaber.com.tr/haber/avrupa-devi-kume-dusme-tehlikesiyle-karsi-karsiya-besiktas-icin-buyuk-avantaj-186264.html
Kıbrıs Adası açıklarında 4 büyüklüğünde deprem
Akdeniz bir kez daha sallandı. Akdeniz'de Kıbrıs Adası açıklarında meydana gelen depremle ilgili Kandilli Rasathanesi ve AFAD peş peşe açıklama yaptı.
KANDİLLİ 4, AFAD 3,9 OLARAK AÇIKLADI
Kandilli Rasathanesi, Kıbrıs Adası'nın güneyinde saat 11:49 sıralarında meydana gelen depremin büyüklüğünü 4,0, derinliğini ise 5 kilometre olarak açıkladı.
Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD), ise depremin büyüklüğünü 3.9 olarak açıkladı.
AFAD depremin saatini farklı açıkladı. AFAD depremin saatini 11:46, derinliğini ise 5.52 kilometre olarak duyurdu.
#DEPREM
AKDENIZ
https://t.co/HqalLNEfyE
/> 16.11.2024, 11:49:31 TSİ
Büyüklük: 4.0
Derinlik: 5.0 km#Kandilli— Kandilli Rasathanesi (@Kandilli_info) November 16, 2024#ESHAHABER.COM.TR
https://www.eshahaber.com.tr/haber/kibris-adasi-aciklarinda-4-buyuklugunde-deprem-186263.html
KANDİLLİ 4, AFAD 3,9 OLARAK AÇIKLADI
Kandilli Rasathanesi, Kıbrıs Adası'nın güneyinde saat 11:49 sıralarında meydana gelen depremin büyüklüğünü 4,0, derinliğini ise 5 kilometre olarak açıkladı.
Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD), ise depremin büyüklüğünü 3.9 olarak açıkladı.
AFAD depremin saatini farklı açıkladı. AFAD depremin saatini 11:46, derinliğini ise 5.52 kilometre olarak duyurdu.
#DEPREM
AKDENIZ
https://t.co/HqalLNEfyE
/> 16.11.2024, 11:49:31 TSİ
Büyüklük: 4.0
Derinlik: 5.0 km#Kandilli— Kandilli Rasathanesi (@Kandilli_info) November 16, 2024#ESHAHABER.COM.TR
https://www.eshahaber.com.tr/haber/kibris-adasi-aciklarinda-4-buyuklugunde-deprem-186263.html
'Midyeci Ahmet'teki pompalı tüfekle saldırının görüntüleri ortaya çıktı!
Olay, 1 Eylül Pazar günü saat 02.30 sıralarında Yıldız Mahallesi Çırağan Caddesi’nde meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, gece saatlerinde cadde üzerindeki Midyeci Ahmet isimli iş yerine gelen 3 kişi, sıra nedeniyle çalışanlarla tartıştı. Tartışma arbedeye dönüşmesi üzerine 3 kişi “geri geleceğiz" diye tehditler savurup iş yerinden ayrıldı.
Yaklaşık 2 saat sonra motosikletle gelen kasklı iki şüpheliden biri, iş yerine müşteriler yemek yedikleri sırada pompalı tüfekle saldırı düzenledi. Ortalığın bir anda karıştığı saldırıda, iş yeri çalışanlarından biri silahla diğeri ise kaldırımdan aldığı taşla saldırganlara karşılık verdi. Saldırı sonucunda tüfekten çıkan saçmaların isabet ettiği müşteriler İbrahim K. (24) ayağından, Tuna A. (19) bacağından, Osman B. (34) ayağından ve Umut Atahan A. (22) bacak ve kalçasından yaralandı. İş yerine ise 2 adet kurşun isabet ettiği öğrenildi. Yaralılar olay yerine sevk edilen ambulansla hastaneye kaldırılarak tedavi altına alındı. Saldırı anı ve sonrasında yaşananlar ise güvenlik kamerasına yansıdı.
POLİS, SALDIRGANLARI YAKALADI
Olayın ardından çalışma başlatan Beşiktaş Asayiş Büro Amirliği ekipleri, görgü şahitlerinin ifadesine başvurup güvenlik kamera görüntülerini incelemeye aldı. Yapılan çalışma sonucunda motosikletten pompalı tüfekle ateş eden saldırganın Ömer K. (25) olduğu tespit edildi. Evine baskın yapan polis ekipleri, şüphelinin Kağıthane’de bir polis merkezine imzaya gittiği bilgisine ulaşınca Ömer K.‘yı gözaltına aldı. İfadesi alınan Ömer K., olayı azmettiren kişinin Sercan U. (32) olduğunu itiraf etmesi üzerine Sercan U. ve eşi Hatice U. (28) da evinde gözaltına alındı. Yapılan aramalarda ise bina boşluğunda olayda kullanılan pompalı tüfek de ele geçirildi.
CEZAEVİNDEN İZİNLİ ÇIKIP TESLİM OLMUŞ
Polis, olayda kullanılan motosikleti süren şüphelinin de Ahmet U. (27) olduğunu tespit etti. Yapılan incelemelerde Ahmet U.’nın olay günü cezaevinden izinli çıktığı, olayın sabahında ise cezaevine teslim olduğu ortaya ortaya çıktı. Silahlı saldırı öncesi yaşanan arbede sonrasında 3 şüpheliyi araçla almaya gelen Büşra A. (29) ve saldırıdan sonra motosikleti saklayan Melda Rabia U. (22) da yakalandı. Ayrıca saldırganlara karşılık veren işyeri çalışanı Mesut Ç. (37) de olayda kullandığı silahla birlikte gözaltına alındı.
7 KİŞİDEN 2’Sİ TUTUKLANDI
Emniyete götürülen 7 şüphelinin ifadeleri alınıp adli işlemleri yapıldı. Şüphelilerden Ömer K.‘nın 4 adet, Sercan U.’nun 8 adet, Ahmet U.‘nun 12 adet, Hatice U.’nun 1 adet, Melda Rabia U.‘nun 1 adet, Büşra A.’nın 3 adet ve Mesut Ç.’nin de 2 adet suç kaydı olduğu öğrenildi. Adliyeye sevk edilen Ömer K. ile Sercan U. “kasten yaralama", “ateşli silahlar kanununa muhalefet" ve “mala zarar verme" suçlarından tutuklandı. Mesut Ç. adli kontrol şartıyla serbest bırakılırken, Ahmet U., Hatice U., Melda Rabia U. ve Büşra A. emniyetteki işlemlerinin ardından savcılık talimatıyla serbest bırakıldı. #ESHAHABER.COM.TR
https://www.eshahaber.com.tr/haber/midyeci-ahmet-teki-pompali-tufekle-saldirinin-goruntuleri-ortaya-cikti-186262.html
Yaklaşık 2 saat sonra motosikletle gelen kasklı iki şüpheliden biri, iş yerine müşteriler yemek yedikleri sırada pompalı tüfekle saldırı düzenledi. Ortalığın bir anda karıştığı saldırıda, iş yeri çalışanlarından biri silahla diğeri ise kaldırımdan aldığı taşla saldırganlara karşılık verdi. Saldırı sonucunda tüfekten çıkan saçmaların isabet ettiği müşteriler İbrahim K. (24) ayağından, Tuna A. (19) bacağından, Osman B. (34) ayağından ve Umut Atahan A. (22) bacak ve kalçasından yaralandı. İş yerine ise 2 adet kurşun isabet ettiği öğrenildi. Yaralılar olay yerine sevk edilen ambulansla hastaneye kaldırılarak tedavi altına alındı. Saldırı anı ve sonrasında yaşananlar ise güvenlik kamerasına yansıdı.
POLİS, SALDIRGANLARI YAKALADI
Olayın ardından çalışma başlatan Beşiktaş Asayiş Büro Amirliği ekipleri, görgü şahitlerinin ifadesine başvurup güvenlik kamera görüntülerini incelemeye aldı. Yapılan çalışma sonucunda motosikletten pompalı tüfekle ateş eden saldırganın Ömer K. (25) olduğu tespit edildi. Evine baskın yapan polis ekipleri, şüphelinin Kağıthane’de bir polis merkezine imzaya gittiği bilgisine ulaşınca Ömer K.‘yı gözaltına aldı. İfadesi alınan Ömer K., olayı azmettiren kişinin Sercan U. (32) olduğunu itiraf etmesi üzerine Sercan U. ve eşi Hatice U. (28) da evinde gözaltına alındı. Yapılan aramalarda ise bina boşluğunda olayda kullanılan pompalı tüfek de ele geçirildi.
CEZAEVİNDEN İZİNLİ ÇIKIP TESLİM OLMUŞ
Polis, olayda kullanılan motosikleti süren şüphelinin de Ahmet U. (27) olduğunu tespit etti. Yapılan incelemelerde Ahmet U.’nın olay günü cezaevinden izinli çıktığı, olayın sabahında ise cezaevine teslim olduğu ortaya ortaya çıktı. Silahlı saldırı öncesi yaşanan arbede sonrasında 3 şüpheliyi araçla almaya gelen Büşra A. (29) ve saldırıdan sonra motosikleti saklayan Melda Rabia U. (22) da yakalandı. Ayrıca saldırganlara karşılık veren işyeri çalışanı Mesut Ç. (37) de olayda kullandığı silahla birlikte gözaltına alındı.
7 KİŞİDEN 2’Sİ TUTUKLANDI
Emniyete götürülen 7 şüphelinin ifadeleri alınıp adli işlemleri yapıldı. Şüphelilerden Ömer K.‘nın 4 adet, Sercan U.’nun 8 adet, Ahmet U.‘nun 12 adet, Hatice U.’nun 1 adet, Melda Rabia U.‘nun 1 adet, Büşra A.’nın 3 adet ve Mesut Ç.’nin de 2 adet suç kaydı olduğu öğrenildi. Adliyeye sevk edilen Ömer K. ile Sercan U. “kasten yaralama", “ateşli silahlar kanununa muhalefet" ve “mala zarar verme" suçlarından tutuklandı. Mesut Ç. adli kontrol şartıyla serbest bırakılırken, Ahmet U., Hatice U., Melda Rabia U. ve Büşra A. emniyetteki işlemlerinin ardından savcılık talimatıyla serbest bırakıldı. #ESHAHABER.COM.TR
https://www.eshahaber.com.tr/haber/midyeci-ahmet-teki-pompali-tufekle-saldirinin-goruntuleri-ortaya-cikti-186262.html
Tüketiciler artık deri yerine spor ayakkabı tercih ediyor
İstanbul Fuar Merkezi'nde 71. kez kapılarını açan Uluslararası Ayakkabı Yan Sanayi Fuarı'na (AYSAF) katılan Salıcı, sektöre ilişkin soruları yanıtladı.
Salıcı, fuarın yılda iki kez düzenlendiğini ve 2024'ün son fuarının gerçekleştirildiğini aktardı.
Fuarın, ilk gününde ziyaretçi sayısının yüksek olduğuna vurgu yapan Salıcı, "Bu da inşallah ticarete dönüşür, ticarete dönüşürse de memnun oluruz. Çünkü fuarlar buluşma noktaları, insanların bir araya geldiği noktalar. Burada sadece ürünler görücüye çıkmıyor, aynı zamanda buluşma noktası. Bu anlamda da çok kıymetli ve değerli." şeklinde konuştu.
Fuar katılımcılarının yüzde 20'sinin yabancı olduğunu dile getiren Salıcı, "72. fuarı 2025 Mayıs'ta düzenleyeceğiz. Fuarda öğrencilerle sanayicileri de bir araya getiriyoruz. Bu iş sevmekle başlıyor. Gençlere bu işi ne kadar sevdirirseniz o kadar gelirler. Bu fuarlar da bunun için önemli." ifadesini kullandı.
Salıcı, sektörün sorunlarına değinerek, şunları kaydetti:
"Ekonomi yönetimiyle sürekli görüşüyoruz neler yapabiliriz diye. 2024 ithalatın da arttığı bir yıl oldu, bu da sanayicilerimiz açısından çok olumlu bir durum değil. Bu sektördeki ithalat devam ettiği sürece üreticilerin kapatmaları, istihdamda azalmalar, sektörden çıkış başlayacaktır. Ustalar, sektörün yetişmiş elemanları başka sektörlere kayacaktır. Bizim bunun önüne geçmemiz gerekiyor."
Kovid-19 salgını döneminde ülkede üretimin ne kadar önemli olduğunu, dışa bağlı olmamak gerektiğinin anlaşıldığını belirten Salıcı, salgın sonrası dünyada tedarik zincirlerinin değişmesiyle Türkiye'de sanayiye de ekstra bir müşteri geldiğini söyledi.
Salıcı, sektörün, yaşanan enflasyon gibi sebeplerden kaynaklı fiyat tutturamama gibi sorunlarının olduğunu belirterek, şöyle devam etti:
"Fiyat tutturamama olayını da yan sanayicilerimizle konuşuyoruz ana ham maddelerden kaynaklı mı fiyat tutturamıyoruz? Hayır, genel anlamda genel giderler. Emek yoğun işlerde genel giderler konusunda bir destek gerekiyor. Bunlar da fiyatları, maliyeti etkileyecektir o da satışlarımızı artıracaktır diye düşünüyorum. Dolayısıyla sektörü de koruyacaktır."
"Farklı pazarlara çıkmayı öneriyoruz"
Rekabetçilik konusunda sorun yaşandığını belirten Salıcı, "Biraz daha yüksek teknolojili ürün, gündemi yakalayan, butik ürünler anlamında daha kaliteli malzemenin kullanıldığı ürünlerle farklı pazarlara çıkmayı öneriyoruz. Onu yapanlar da çok başarılı oluyor. Gelenekselleşmiş üretim şekillerinden ziyade daha çok çağı yakalayan, dünyada rekabetçi olabilecek ürün kalitesi, modeli anlamında belki bizim ülkemiz açısından da tercih meselesi olur." diye konuştu.
Salıcı, sektörün ihracat pazarlarında ilk sırada Almanya'nın olduğunu, çok fazla üretim bulunmayan ülkenin bir "tasarım üssü" olduğunu söyledi.
Sait Salıcı, "O ürünler oraya gidiyor, orada depolanıyor, oradan da kendi ürettirdiği ülkelere bizim ürünler gidiyor. O anlamda çok kıymetli. Daha sonra Cezayir, Tunus, Irak ve Kuzey Afrika var." dedi.
Sektörün markalaşmaya yönelik çalışmaları olduğunu vurgulayan Salıcı, sözlerini şöyle tamamladı:
"Eskiden yüzde 70-75 arasında deri ayakkabı, kalan yüzde 30'luk kısım spor, günlük ayakkabılar tercih ediliyordu. Tüketici bu alışkanlığı değiştirdi. Daha rahat, daha konforlu, daha tekstil türü ayakkabılar tercih ediliyor. Bu oran değişti, tüketiciler şu anda yüzde 70 spor ayakkabı, yüzde 30 deri ayakkabı giymeye başladı."#ESHAHABER.COM.TR
https://www.eshahaber.com.tr/haber/tuketiciler-artik-deri-yerine-spor-ayakkabi-tercih-ediyor-186261.html
Salıcı, fuarın yılda iki kez düzenlendiğini ve 2024'ün son fuarının gerçekleştirildiğini aktardı.
Fuarın, ilk gününde ziyaretçi sayısının yüksek olduğuna vurgu yapan Salıcı, "Bu da inşallah ticarete dönüşür, ticarete dönüşürse de memnun oluruz. Çünkü fuarlar buluşma noktaları, insanların bir araya geldiği noktalar. Burada sadece ürünler görücüye çıkmıyor, aynı zamanda buluşma noktası. Bu anlamda da çok kıymetli ve değerli." şeklinde konuştu.
Fuar katılımcılarının yüzde 20'sinin yabancı olduğunu dile getiren Salıcı, "72. fuarı 2025 Mayıs'ta düzenleyeceğiz. Fuarda öğrencilerle sanayicileri de bir araya getiriyoruz. Bu iş sevmekle başlıyor. Gençlere bu işi ne kadar sevdirirseniz o kadar gelirler. Bu fuarlar da bunun için önemli." ifadesini kullandı.
Salıcı, sektörün sorunlarına değinerek, şunları kaydetti:
"Ekonomi yönetimiyle sürekli görüşüyoruz neler yapabiliriz diye. 2024 ithalatın da arttığı bir yıl oldu, bu da sanayicilerimiz açısından çok olumlu bir durum değil. Bu sektördeki ithalat devam ettiği sürece üreticilerin kapatmaları, istihdamda azalmalar, sektörden çıkış başlayacaktır. Ustalar, sektörün yetişmiş elemanları başka sektörlere kayacaktır. Bizim bunun önüne geçmemiz gerekiyor."
Kovid-19 salgını döneminde ülkede üretimin ne kadar önemli olduğunu, dışa bağlı olmamak gerektiğinin anlaşıldığını belirten Salıcı, salgın sonrası dünyada tedarik zincirlerinin değişmesiyle Türkiye'de sanayiye de ekstra bir müşteri geldiğini söyledi.
Salıcı, sektörün, yaşanan enflasyon gibi sebeplerden kaynaklı fiyat tutturamama gibi sorunlarının olduğunu belirterek, şöyle devam etti:
"Fiyat tutturamama olayını da yan sanayicilerimizle konuşuyoruz ana ham maddelerden kaynaklı mı fiyat tutturamıyoruz? Hayır, genel anlamda genel giderler. Emek yoğun işlerde genel giderler konusunda bir destek gerekiyor. Bunlar da fiyatları, maliyeti etkileyecektir o da satışlarımızı artıracaktır diye düşünüyorum. Dolayısıyla sektörü de koruyacaktır."
"Farklı pazarlara çıkmayı öneriyoruz"
Rekabetçilik konusunda sorun yaşandığını belirten Salıcı, "Biraz daha yüksek teknolojili ürün, gündemi yakalayan, butik ürünler anlamında daha kaliteli malzemenin kullanıldığı ürünlerle farklı pazarlara çıkmayı öneriyoruz. Onu yapanlar da çok başarılı oluyor. Gelenekselleşmiş üretim şekillerinden ziyade daha çok çağı yakalayan, dünyada rekabetçi olabilecek ürün kalitesi, modeli anlamında belki bizim ülkemiz açısından da tercih meselesi olur." diye konuştu.
Salıcı, sektörün ihracat pazarlarında ilk sırada Almanya'nın olduğunu, çok fazla üretim bulunmayan ülkenin bir "tasarım üssü" olduğunu söyledi.
Sait Salıcı, "O ürünler oraya gidiyor, orada depolanıyor, oradan da kendi ürettirdiği ülkelere bizim ürünler gidiyor. O anlamda çok kıymetli. Daha sonra Cezayir, Tunus, Irak ve Kuzey Afrika var." dedi.
Sektörün markalaşmaya yönelik çalışmaları olduğunu vurgulayan Salıcı, sözlerini şöyle tamamladı:
"Eskiden yüzde 70-75 arasında deri ayakkabı, kalan yüzde 30'luk kısım spor, günlük ayakkabılar tercih ediliyordu. Tüketici bu alışkanlığı değiştirdi. Daha rahat, daha konforlu, daha tekstil türü ayakkabılar tercih ediliyor. Bu oran değişti, tüketiciler şu anda yüzde 70 spor ayakkabı, yüzde 30 deri ayakkabı giymeye başladı."#ESHAHABER.COM.TR
https://www.eshahaber.com.tr/haber/tuketiciler-artik-deri-yerine-spor-ayakkabi-tercih-ediyor-186261.html
Yüzde 45'lik zam bakanı bile isyan ettirdi! ‘Bunu ne Hak kabul eder ne de kul’
Kuş gribi vakalarının Türkiye’ye sıçramasının ardından Tarım ve Orman Bakanlığı iki ilde önlemlerini almıştı. ‘Kuş gribi’ vakasıyla birlikte yumurta fiyatlarında yüzde 45’e varan 2 zam yapıldı. Yumurta fiyatları yükselirken hem Bakan İbrahim Yumaklı’dan hem de sektörden tepki geldi.
FIRSATÇILAR ‘KUŞ GRİBİ’Nİ KULLANARAK PEŞ PEŞE ZAM YAPTI
Konya ve Eskişehir’deki yumurta üretimi yapan birkaç işletmede kuş gribi vakası görülmesi, fırsatçıları harekete geçirdi. “Piyasadaki tüm üretim çiftliklerinde vaka oluştu” algısı fiyatların artmasına sebep oldu.
YUMURTANIN KOLİSİ 200 LİRAYI, TANESİ 9 LİRAYI GEÇTİ
Özellikle yumurta fiyatlarında son 1 ayda yükselişler gözlenmeye başladı. Öyle ki bazı marketlerde fiyatlar 200 lirayı geçti. Ancak piyasanın geneline bakıldığında 30’lu yumurtanın 130-150 lira olduğu görülüyor. Sektör temsilcileri bu algının gerçeği yansıtmadığını belirterek münferit kuş gribi vakalarının, bazı fırsatçılar tarafından fiyatları artırmak için bir bahane olarak kullanıldığını öne sürüyor. Bu tür spekülatif hareketlerin özellikle tüketici güvenini zedelediği ve piyasada gereksiz bir panik havası oluşturduğu belirtiliyor.
BAKAN YUMAKLI YUMURTA ZAMLARINA İSYAN ETTİ
Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı duruma isyan ederek, “Yumurta yeterliliğimiz yüzde 115. Ama siz yüzde 45 zam yapabiliyorsunuz. Fırsatçılık tabirinin en bariz örneği budur” dedi. . Sektör temsilcileri ise “Bu söylemlerden nemalanmaya çalışan kesimler var” dedi.
SEKTÖR TEMSİLCİLERİ TEPKİ GÖSTERİYOR: İYİ NİYETLİ DEĞİL
Sektör temsilcileri tanesi 8 lira olan yumurtanın özel üretim olduğu; boy, üretim şekli ve tavuk yem kalitesine göre fiyatlandığına dikkat çekerek klasik yumurtanın satış fiyatının 4-5 lira civarında olduğunu belirtiyor.
‘YUMURTA BULUNAMIYOR’ DİYE PİYASAYI KORKUTTULAR
Özel üretim yumurta fiyatlarının piyasanın genelini yansıtmadığına dikkat çeken Yumurta Üreticileri Merkez Birliği (YUM-BİR) Başkanı İbrahim Afyon Türkiye Gazetesi’nen konuştu.
Afyon, “Bu, kuş gribinden kaynaklanan bir sorun olmadı. Üretim devam etti, piyasaya yumurta sevki hiçbir şekilde aksamadı. Bazı tüccarlar bu durumda yeni tedarikçi aradı. Yeni tedarikçi arayışında piyasada bir algı oluştu. Bu durum sadece o bölgenin alıcısına özeldi. Fırsatçılar bunu genele yaymaya çalıştı. Yumurta bulunamıyor diye arayışa giriyormuş gibi yaptılar. Şu an herhangi bir sıkıntı yok. Bütün taleplere cevap verebiliriz” dedi.
‘YÜKSEK YUMURTA FİYATLARINA İTİBAR ETMEYİN’ UYARISI GELDİ
Afyon, ulusal marketlerde yumurta fiyatlarının daha makul seviyelerde olması gerektiğini belirterek “Bir koli yumurtanın 250 lira civarında olduğu söylentileri var. Tüketicilerimiz ulusal marketlerde fiyatları daha doğru gözlemleyebilirler. Şu an üreticiden normal bir yumurtanın satış fiyatı 3,7 lira civarında. Ulusal marketlerde bir koli yumurtanın fiyatı ise 140 lira civarında. Bahsedilen yüksek fiyatlara tüketicilerimiz itibar etmesinler. Hatta bu konuda duyarlı olmalılar” açıklamasında bulundu.
“NE TAVUK NE DE YUMURTA ÜRETİMİNDE SORUN YOK”
Türkiye Kanatlı Hayvan Eti Üreticileri Merkez Birliği Başkanı Abdullah Koç ise “Türkiye genelinde 14 bin 500 kümesimizde hastalık bulgusuna rastlanmadı. Konya Meram’da yumurta üretimi yapılan bir çiftlikte tespit edilmiş. Hemen müdahale edildi ve karantinaya alınıp imha edildi. Bu gibi küçük vakalar fiyatları arttırmaz. Piyasada arz sorunu yok, bu tür algıların iyi niyetli olmadığını düşünüyoruz. Belli dönemlerde bu tür haberler bilinçli çıkarılıyor. Ne tavuk ne de yumurta üretiminde sorun yok” diye konuştu.
"BUNU NE HAK NE DE KUL KABUL EDER"
Tarım ve Orman Bakanı Yumaklı, yumurta fiyatının artmasıyla ilgili konuştu:
“Son 15 günde yumurtaya gelen zam yüzde 45. Biz bunu neyle açıklayacağız. Hangi maliyetler arttı. Fırsatçılık konusu son dönemde işini iyi yapanları ve böyle davranmayanları tenzih ediyorum. Âdeta bunu gelir kapısı olarak gören zihniyetler oluşmaya başladı. Ticaret Bakanlığımız gerekli araştırmalara başladı zaten. Bizde kendi bakanlığımızın alanı ile ilgili zerre kadar tolerans göstermeyeceğiz. Çünkü bu konu kabul edilebilir değil. Yani hem sizin yüzde 115 yeterliliğiniz var hem de toplamın içerisinde yüzde 6’lık bir pay var. Oralarda hiç ürün üretilmediğini varsayarsak hiçbir önemi yok. Ama siz 15 günde 45 üzerinde zam yapabiliyorsunuz. Bunu ne Hak kabul eder ne de kul kabul eder. Biz de kabul etmiyoruz. Bu konuda iki bakanlık olarak ciddi tedbirler alıyoruz” dedi.#ESHAHABER.COM.TR
https://www.eshahaber.com.tr/haber/yuzde-45-lik-zam-bakani-bile-isyan-ettirdi-bunu-ne-hak-kabul-eder-ne-de-kul-186260.html
FIRSATÇILAR ‘KUŞ GRİBİ’Nİ KULLANARAK PEŞ PEŞE ZAM YAPTI
Konya ve Eskişehir’deki yumurta üretimi yapan birkaç işletmede kuş gribi vakası görülmesi, fırsatçıları harekete geçirdi. “Piyasadaki tüm üretim çiftliklerinde vaka oluştu” algısı fiyatların artmasına sebep oldu.
YUMURTANIN KOLİSİ 200 LİRAYI, TANESİ 9 LİRAYI GEÇTİ
Özellikle yumurta fiyatlarında son 1 ayda yükselişler gözlenmeye başladı. Öyle ki bazı marketlerde fiyatlar 200 lirayı geçti. Ancak piyasanın geneline bakıldığında 30’lu yumurtanın 130-150 lira olduğu görülüyor. Sektör temsilcileri bu algının gerçeği yansıtmadığını belirterek münferit kuş gribi vakalarının, bazı fırsatçılar tarafından fiyatları artırmak için bir bahane olarak kullanıldığını öne sürüyor. Bu tür spekülatif hareketlerin özellikle tüketici güvenini zedelediği ve piyasada gereksiz bir panik havası oluşturduğu belirtiliyor.
BAKAN YUMAKLI YUMURTA ZAMLARINA İSYAN ETTİ
Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı duruma isyan ederek, “Yumurta yeterliliğimiz yüzde 115. Ama siz yüzde 45 zam yapabiliyorsunuz. Fırsatçılık tabirinin en bariz örneği budur” dedi. . Sektör temsilcileri ise “Bu söylemlerden nemalanmaya çalışan kesimler var” dedi.
SEKTÖR TEMSİLCİLERİ TEPKİ GÖSTERİYOR: İYİ NİYETLİ DEĞİL
Sektör temsilcileri tanesi 8 lira olan yumurtanın özel üretim olduğu; boy, üretim şekli ve tavuk yem kalitesine göre fiyatlandığına dikkat çekerek klasik yumurtanın satış fiyatının 4-5 lira civarında olduğunu belirtiyor.
‘YUMURTA BULUNAMIYOR’ DİYE PİYASAYI KORKUTTULAR
Özel üretim yumurta fiyatlarının piyasanın genelini yansıtmadığına dikkat çeken Yumurta Üreticileri Merkez Birliği (YUM-BİR) Başkanı İbrahim Afyon Türkiye Gazetesi’nen konuştu.
Afyon, “Bu, kuş gribinden kaynaklanan bir sorun olmadı. Üretim devam etti, piyasaya yumurta sevki hiçbir şekilde aksamadı. Bazı tüccarlar bu durumda yeni tedarikçi aradı. Yeni tedarikçi arayışında piyasada bir algı oluştu. Bu durum sadece o bölgenin alıcısına özeldi. Fırsatçılar bunu genele yaymaya çalıştı. Yumurta bulunamıyor diye arayışa giriyormuş gibi yaptılar. Şu an herhangi bir sıkıntı yok. Bütün taleplere cevap verebiliriz” dedi.
‘YÜKSEK YUMURTA FİYATLARINA İTİBAR ETMEYİN’ UYARISI GELDİ
Afyon, ulusal marketlerde yumurta fiyatlarının daha makul seviyelerde olması gerektiğini belirterek “Bir koli yumurtanın 250 lira civarında olduğu söylentileri var. Tüketicilerimiz ulusal marketlerde fiyatları daha doğru gözlemleyebilirler. Şu an üreticiden normal bir yumurtanın satış fiyatı 3,7 lira civarında. Ulusal marketlerde bir koli yumurtanın fiyatı ise 140 lira civarında. Bahsedilen yüksek fiyatlara tüketicilerimiz itibar etmesinler. Hatta bu konuda duyarlı olmalılar” açıklamasında bulundu.
“NE TAVUK NE DE YUMURTA ÜRETİMİNDE SORUN YOK”
Türkiye Kanatlı Hayvan Eti Üreticileri Merkez Birliği Başkanı Abdullah Koç ise “Türkiye genelinde 14 bin 500 kümesimizde hastalık bulgusuna rastlanmadı. Konya Meram’da yumurta üretimi yapılan bir çiftlikte tespit edilmiş. Hemen müdahale edildi ve karantinaya alınıp imha edildi. Bu gibi küçük vakalar fiyatları arttırmaz. Piyasada arz sorunu yok, bu tür algıların iyi niyetli olmadığını düşünüyoruz. Belli dönemlerde bu tür haberler bilinçli çıkarılıyor. Ne tavuk ne de yumurta üretiminde sorun yok” diye konuştu.
"BUNU NE HAK NE DE KUL KABUL EDER"
Tarım ve Orman Bakanı Yumaklı, yumurta fiyatının artmasıyla ilgili konuştu:
“Son 15 günde yumurtaya gelen zam yüzde 45. Biz bunu neyle açıklayacağız. Hangi maliyetler arttı. Fırsatçılık konusu son dönemde işini iyi yapanları ve böyle davranmayanları tenzih ediyorum. Âdeta bunu gelir kapısı olarak gören zihniyetler oluşmaya başladı. Ticaret Bakanlığımız gerekli araştırmalara başladı zaten. Bizde kendi bakanlığımızın alanı ile ilgili zerre kadar tolerans göstermeyeceğiz. Çünkü bu konu kabul edilebilir değil. Yani hem sizin yüzde 115 yeterliliğiniz var hem de toplamın içerisinde yüzde 6’lık bir pay var. Oralarda hiç ürün üretilmediğini varsayarsak hiçbir önemi yok. Ama siz 15 günde 45 üzerinde zam yapabiliyorsunuz. Bunu ne Hak kabul eder ne de kul kabul eder. Biz de kabul etmiyoruz. Bu konuda iki bakanlık olarak ciddi tedbirler alıyoruz” dedi.#ESHAHABER.COM.TR
https://www.eshahaber.com.tr/haber/yuzde-45-lik-zam-bakani-bile-isyan-ettirdi-bunu-ne-hak-kabul-eder-ne-de-kul-186260.html
Türkiye'nin yeşil dönüşüm seferberliğine "SoGreen" desteği
Ankara
Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, Dünya Bankası işbirliğiyle hayata geçirilen 400 milyon dolar bütçeli "Sosyal Olarak Kapsayıcı Yeşil Geçiş (SoGreen) Projesi" ile 81 ilde kadın, genç girişimci ve KOBİ'lere yönelik kapsayıcı yeşil dönüşüm çalışmalarını desteklediklerini bildirdi.
Kacır, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, projeye ilişkin bilgi verdi.Dünya Bankası iş birliğiyle hayata geçirdiğimiz 400 milyon dolar bütçeli Sosyal Olarak Kapsayıcı Yeşil Geçiş (SoGreen) Projesi ile 81 ilimizde başta kadın, genç girişimci ve KOBİ'lerimize yönelik kapsayıcı yeşil dönüşüm çalışmalarını destekliyoruz. ♻️#YerelKalkınmaHamlesi… pic.twitter.com/xekTsk9caf— Mehmet Fatih KACIR (@mfatihkacir) November 16, 2024
Yeşil dönüşüm çalışmalarını desteklemeyi sürdürdüklerini vurgulayan Kacır, şunları kaydetti:
"Dünya Bankası işbirliğiyle hayata geçirdiğimiz 400 milyon dolar bütçeli 'Sosyal Olarak Kapsayıcı Yeşil Geçiş (SoGreen) Projesi ile 81 ilimizde başta kadın, genç girişimci ve KOBİ'lerimize yönelik kapsayıcı yeşil dönüşüm çalışmalarını destekliyoruz. Yerel Kalkınma Hamlesi vizyonumuz ve yeşil dönüşüm hedeflerimiz doğrultusunda 26 kalkınma ajansı eliyle yürüteceğimiz proje ile yeni istihdam alanları oluşturacak, tüm Türkiye'de sosyal refaha büyük katkı sunacağız."
2 bin kadın ve genç girişimci de yararlanacak
Bakan Kacır'ın paylaşımındaki infografikte de projenin sağlayacağı katkılara yer verildi.
"SoGreen Projesi ile Yeşil Gelecek İçin Sosyal Kapsayıcılık" vurgusunun yer aldığı infografiğe göre, projenin 1810 KOBİ, 1150 mikro girişimci ile 2 bin kadın ve genç girişimciyi kapsaması planlanıyor.
Kaynak: AA#ESHAHABER.COM.TR
https://www.eshahaber.com.tr/haber/turkiye-nin-yesil-donusum-seferberligine-sogreen-destegi-186259.html
Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, Dünya Bankası işbirliğiyle hayata geçirilen 400 milyon dolar bütçeli "Sosyal Olarak Kapsayıcı Yeşil Geçiş (SoGreen) Projesi" ile 81 ilde kadın, genç girişimci ve KOBİ'lere yönelik kapsayıcı yeşil dönüşüm çalışmalarını desteklediklerini bildirdi.
Kacır, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, projeye ilişkin bilgi verdi.Dünya Bankası iş birliğiyle hayata geçirdiğimiz 400 milyon dolar bütçeli Sosyal Olarak Kapsayıcı Yeşil Geçiş (SoGreen) Projesi ile 81 ilimizde başta kadın, genç girişimci ve KOBİ'lerimize yönelik kapsayıcı yeşil dönüşüm çalışmalarını destekliyoruz. ♻️#YerelKalkınmaHamlesi… pic.twitter.com/xekTsk9caf— Mehmet Fatih KACIR (@mfatihkacir) November 16, 2024
Yeşil dönüşüm çalışmalarını desteklemeyi sürdürdüklerini vurgulayan Kacır, şunları kaydetti:
"Dünya Bankası işbirliğiyle hayata geçirdiğimiz 400 milyon dolar bütçeli 'Sosyal Olarak Kapsayıcı Yeşil Geçiş (SoGreen) Projesi ile 81 ilimizde başta kadın, genç girişimci ve KOBİ'lerimize yönelik kapsayıcı yeşil dönüşüm çalışmalarını destekliyoruz. Yerel Kalkınma Hamlesi vizyonumuz ve yeşil dönüşüm hedeflerimiz doğrultusunda 26 kalkınma ajansı eliyle yürüteceğimiz proje ile yeni istihdam alanları oluşturacak, tüm Türkiye'de sosyal refaha büyük katkı sunacağız."
2 bin kadın ve genç girişimci de yararlanacak
Bakan Kacır'ın paylaşımındaki infografikte de projenin sağlayacağı katkılara yer verildi.
"SoGreen Projesi ile Yeşil Gelecek İçin Sosyal Kapsayıcılık" vurgusunun yer aldığı infografiğe göre, projenin 1810 KOBİ, 1150 mikro girişimci ile 2 bin kadın ve genç girişimciyi kapsaması planlanıyor.
Kaynak: AA#ESHAHABER.COM.TR
https://www.eshahaber.com.tr/haber/turkiye-nin-yesil-donusum-seferberligine-sogreen-destegi-186259.html
"Gazze Mahkemesi"nde duruşmalar İstanbul'da tamamlanacak
Eski Birleşmiş Milletler (BM) Filistin Özel Raportörü Richard Falk'ın liderliğinde yürütülen "Gazze Mahkemesi" girişiminin başkanlık heyetinde bulunan Gazze Mahkemesi (Gaza Tribunal) Projesi Koordinatörü Ahmet Köroğlu, mahkemenin kuruluş amacına, önemine ve beklentilere ilişkin AA muhabirine değerlendirmelerde bulundu.
Köroğlu, Gazze Mahkemesi'nin, uluslararası sistemden ve devletlerden "bağımsız inisiyatif" olarak ortaya çıktığını dile getirdi. Köroğlu, "Bu girişim, tamamen insanlığın vicdanını yansıtabilecek bir platform oluşturmak için ortaya çıktı. Entelektüeller, akademisyenler, düşünürler ve uluslararası hukukçular, herhangi bir devlete ya da resmi kuruma bağlı olmadan, sadece insan olmanın gerekliliğiyle bu projede bir araya geliyor." dedi.
Gazze Mahkemesi'nin temel felsefesine de değinen Köroğlu, mahkemenin uluslararası geleneksel mahkemelere alternatif olmadığını, bu mahkemeleri destekleyici rol üstlendiğini söyledi.
Mahkemenin, uluslararası sistemin eksikliklerini tamamlamayı hedeflediğini ve Gazze'de yaşanan hak ihlallerine dikkati çekmeyi amaçlayan "vicdan mahkemesi" olarak önemli misyona sahip olduğunu vurgulayan Köroğlu, bu süreçte insanlığa ve adalete katkı sunmayı amaçladıklarını belirtti.
Köroğlu, "Bütün insanların, sanatçılardan, entelektüellere, aydınlara, kanıt sunmak isteyen, şahit, mağdur kim varsa herkesin katkı sunabileceği bir platform olup, Gazze Mahkemesi'ni bir insanlık mahkemesi platformuna dönüştürmek istiyoruz. Projenin temel mantığı bu." ifadelerini kullandı.
Köroğlu, Gazze Mahkemesi projesinin uluslararası düzeyde geniş katılımla yürütüldüğünü ve projeye yönelik olumlu tepkiler aldıklarını dile getirdi.
Dünyanın farklı bölgelerinden ve farklı arka planlara sahip katılımcıların projeye dahil olduğunu vurgulayan Köroğlu, "Sanatçılar, aktivistler, sosyal sorumluluk projelerini yöneten kişileri, herkesi buna dahil etmeye çalışıyoruz. Herkesle bu konularda istişare ettik, tekliflerde bulunduk. Çok olumlu dönüşler alıyoruz." diye konuştu.
Projeye olan ilginin giderek de arttığını belirten Köroğlu, "Biz proje başladıktan sonra bu çalışmanın çok daha genişleyeceğini düşünüyoruz. Bütün insanların bir şekilde bu projenin içinde yer almak istediğinin farkındayız. Şu anda yaklaşık 50-60 kişilik çekirdek bir ekip olacak." dedi.
"DURUŞMALAR İSTANBUL'DA TAMAMLANACAK"
Köroğlu, İngiltere'nin başkenti Londra'da 31 Ekim-1 Kasım'da yapılan toplantılarda projeye dahil olabilecek kişilerle bir araya geldiklerini, istişare ve danışma toplantıları yaptıklarını dile getirdi.
Londra'daki bu toplantıların, mahkemenin resmi başlangıcı olarak değerlendirildiğini belirten Köroğlu, bu girişimin 1 yıl boyunca devam edeceğini ve Ekim 2025'te İstanbul'da yapılacak duruşmalarla sonlandırılacağını söyledi. Köroğlu, bu süreç boyunca pek çok görüşme ve toplantı yapacaklarının da altını çizdi.
"YAKLAŞIK 5-6 AY SÜREN DETAYLI CİDDİ HAZIRLIK SÜRECİ OLDU"
Köroğlu, Gazze Mahkemesi'nin hazırlık sürecinin önemine de dikkati çekerek, sözlerini şöyle tamamladı:
"Biz heyecanlıyız. Londra'ya gelene kadar yaklaşık 5-6 ay süren detaylı ciddi hazırlık süreci oldu. Aslında, biz ilk defa bunun meyvesini de alacağız. İnsanlarla konuşuyoruz. Asıl tabii bu işin nasıl yankı uyandıracağını bu günlerden sonra göreceğiz çünkü ilk defa insanlara artık bunu duyurmuş olacağız. İnsanlar mahkemenin web sitesine girip proje hakkında bilgi sahibi olacak ve biz uluslararası ilgili platformlarda projeyi anlatan, insanların gündemine sokan etkinliklerin, faaliyetlerin daha çok içinde bulunacağız. Asıl ondan sonra biraz daha bu işin nereye evrildiğini, nereye gittiğini görmüş olacağız ama şu ana kadar olan şeyler bunun çok iyi bir noktaya gittiğinin işaretini veriyor. Umarım yanılmayız. Bu şekilde biz devam edeceğiz."
- "GAZZE MAHKEMESİ" GİRİŞİMİ NEDİR?
Gazze Mahkemesi, İsrail'in saldırıları altındaki Gazze'de yaşananların hukuki, siyasi ve etik yönlerini araştırmak üzere kuruldu.
Bağımsız bir inisiyatif olarak kurulan, insanlık ve vicdan mahkemesi olan "Gazze Mahkemesi", uzun hazırlık sürecinin ardından İngiltere'nin başkenti Londra'da ilk uluslararası toplantısını gerçekleştirdi.
Eski BM Filistin Özel Raportörü Richard Falk'ın liderliğinde yürütülen projenin başkanlık heyetinde yine BM eski özel raportörlerinden Michael Lynk ve Hilal Elver gibi isimlerin yanı sıra Raji Sourani, Susan Akram, Ahmet Köroğlu, Diana Buttu, Cemil Aydın ve Penny Green bulunuyor.
Mahkemenin önemli bileşenlerinden olan "mahkeme üyeleri" arasında farklı arka planlara sahip dünyanın çeşitli bölgelerinden pek çok önemli isim yer alıyor. Bu isimler arasında, Ilan Pappe, Jeff Halper, Ussama Makdisi, Ayhan Çitil, Cornell West, Avi Shlaim, Naomi Klein, Aslı Bali, Mahmood Mamdani, Craig Mokhiber, Hatem Bazian, Mehmet Karlı, Sami Al Arian, Farank Barat, Hassan Jabareen, Willy Mutunga, Victor Kattan ve Victoria Brittain de bulunuyor.
Halk vicdanına dayanan mahkemenin ikinci ayağının, Mayıs 2025'te Bosna Hersek'in başkenti Saraybosna'da, üçüncü ve son aşamasının ise Ekim 2025'te İstanbul'da yapılması öngörülüyor.
Mahkeme, İsrail'in Gazze soykırımını ve Filistin halkına yönelik işlediği hak ihlallerini çok boyutlu inceleyerek gündeme taşımayı ve uluslararası toplumun dikkatini çekmeyi hedefliyor.#ESHAHABER.COM.TR
https://www.eshahaber.com.tr/haber/gazze-mahkemesi-nde-durusmalar-istanbul-da-tamamlanacak-186258.html
Köroğlu, Gazze Mahkemesi'nin, uluslararası sistemden ve devletlerden "bağımsız inisiyatif" olarak ortaya çıktığını dile getirdi. Köroğlu, "Bu girişim, tamamen insanlığın vicdanını yansıtabilecek bir platform oluşturmak için ortaya çıktı. Entelektüeller, akademisyenler, düşünürler ve uluslararası hukukçular, herhangi bir devlete ya da resmi kuruma bağlı olmadan, sadece insan olmanın gerekliliğiyle bu projede bir araya geliyor." dedi.
Gazze Mahkemesi'nin temel felsefesine de değinen Köroğlu, mahkemenin uluslararası geleneksel mahkemelere alternatif olmadığını, bu mahkemeleri destekleyici rol üstlendiğini söyledi.
Mahkemenin, uluslararası sistemin eksikliklerini tamamlamayı hedeflediğini ve Gazze'de yaşanan hak ihlallerine dikkati çekmeyi amaçlayan "vicdan mahkemesi" olarak önemli misyona sahip olduğunu vurgulayan Köroğlu, bu süreçte insanlığa ve adalete katkı sunmayı amaçladıklarını belirtti.
Köroğlu, "Bütün insanların, sanatçılardan, entelektüellere, aydınlara, kanıt sunmak isteyen, şahit, mağdur kim varsa herkesin katkı sunabileceği bir platform olup, Gazze Mahkemesi'ni bir insanlık mahkemesi platformuna dönüştürmek istiyoruz. Projenin temel mantığı bu." ifadelerini kullandı.
Köroğlu, Gazze Mahkemesi projesinin uluslararası düzeyde geniş katılımla yürütüldüğünü ve projeye yönelik olumlu tepkiler aldıklarını dile getirdi.
Dünyanın farklı bölgelerinden ve farklı arka planlara sahip katılımcıların projeye dahil olduğunu vurgulayan Köroğlu, "Sanatçılar, aktivistler, sosyal sorumluluk projelerini yöneten kişileri, herkesi buna dahil etmeye çalışıyoruz. Herkesle bu konularda istişare ettik, tekliflerde bulunduk. Çok olumlu dönüşler alıyoruz." diye konuştu.
Projeye olan ilginin giderek de arttığını belirten Köroğlu, "Biz proje başladıktan sonra bu çalışmanın çok daha genişleyeceğini düşünüyoruz. Bütün insanların bir şekilde bu projenin içinde yer almak istediğinin farkındayız. Şu anda yaklaşık 50-60 kişilik çekirdek bir ekip olacak." dedi.
"DURUŞMALAR İSTANBUL'DA TAMAMLANACAK"
Köroğlu, İngiltere'nin başkenti Londra'da 31 Ekim-1 Kasım'da yapılan toplantılarda projeye dahil olabilecek kişilerle bir araya geldiklerini, istişare ve danışma toplantıları yaptıklarını dile getirdi.
Londra'daki bu toplantıların, mahkemenin resmi başlangıcı olarak değerlendirildiğini belirten Köroğlu, bu girişimin 1 yıl boyunca devam edeceğini ve Ekim 2025'te İstanbul'da yapılacak duruşmalarla sonlandırılacağını söyledi. Köroğlu, bu süreç boyunca pek çok görüşme ve toplantı yapacaklarının da altını çizdi.
"YAKLAŞIK 5-6 AY SÜREN DETAYLI CİDDİ HAZIRLIK SÜRECİ OLDU"
Köroğlu, Gazze Mahkemesi'nin hazırlık sürecinin önemine de dikkati çekerek, sözlerini şöyle tamamladı:
"Biz heyecanlıyız. Londra'ya gelene kadar yaklaşık 5-6 ay süren detaylı ciddi hazırlık süreci oldu. Aslında, biz ilk defa bunun meyvesini de alacağız. İnsanlarla konuşuyoruz. Asıl tabii bu işin nasıl yankı uyandıracağını bu günlerden sonra göreceğiz çünkü ilk defa insanlara artık bunu duyurmuş olacağız. İnsanlar mahkemenin web sitesine girip proje hakkında bilgi sahibi olacak ve biz uluslararası ilgili platformlarda projeyi anlatan, insanların gündemine sokan etkinliklerin, faaliyetlerin daha çok içinde bulunacağız. Asıl ondan sonra biraz daha bu işin nereye evrildiğini, nereye gittiğini görmüş olacağız ama şu ana kadar olan şeyler bunun çok iyi bir noktaya gittiğinin işaretini veriyor. Umarım yanılmayız. Bu şekilde biz devam edeceğiz."
- "GAZZE MAHKEMESİ" GİRİŞİMİ NEDİR?
Gazze Mahkemesi, İsrail'in saldırıları altındaki Gazze'de yaşananların hukuki, siyasi ve etik yönlerini araştırmak üzere kuruldu.
Bağımsız bir inisiyatif olarak kurulan, insanlık ve vicdan mahkemesi olan "Gazze Mahkemesi", uzun hazırlık sürecinin ardından İngiltere'nin başkenti Londra'da ilk uluslararası toplantısını gerçekleştirdi.
Eski BM Filistin Özel Raportörü Richard Falk'ın liderliğinde yürütülen projenin başkanlık heyetinde yine BM eski özel raportörlerinden Michael Lynk ve Hilal Elver gibi isimlerin yanı sıra Raji Sourani, Susan Akram, Ahmet Köroğlu, Diana Buttu, Cemil Aydın ve Penny Green bulunuyor.
Mahkemenin önemli bileşenlerinden olan "mahkeme üyeleri" arasında farklı arka planlara sahip dünyanın çeşitli bölgelerinden pek çok önemli isim yer alıyor. Bu isimler arasında, Ilan Pappe, Jeff Halper, Ussama Makdisi, Ayhan Çitil, Cornell West, Avi Shlaim, Naomi Klein, Aslı Bali, Mahmood Mamdani, Craig Mokhiber, Hatem Bazian, Mehmet Karlı, Sami Al Arian, Farank Barat, Hassan Jabareen, Willy Mutunga, Victor Kattan ve Victoria Brittain de bulunuyor.
Halk vicdanına dayanan mahkemenin ikinci ayağının, Mayıs 2025'te Bosna Hersek'in başkenti Saraybosna'da, üçüncü ve son aşamasının ise Ekim 2025'te İstanbul'da yapılması öngörülüyor.
Mahkeme, İsrail'in Gazze soykırımını ve Filistin halkına yönelik işlediği hak ihlallerini çok boyutlu inceleyerek gündeme taşımayı ve uluslararası toplumun dikkatini çekmeyi hedefliyor.#ESHAHABER.COM.TR
https://www.eshahaber.com.tr/haber/gazze-mahkemesi-nde-durusmalar-istanbul-da-tamamlanacak-186258.html
Beşiktaş’taki 'Midyeci Ahmet'e pompalı tüfekle saldırının görüntüleri ortaya çıktı!
Olay, 1 Eylül Pazar günü saat 02.30 sıralarında Yıldız Mahallesi Çırağan Caddesi’nde meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, gece saatlerinde cadde üzerindeki Midyeci Ahmet isimli iş yerine gelen 3 kişi, sıra nedeniyle çalışanlarla tartıştı. Tartışma arbedeye dönüşmesi üzerine 3 kişi “geri geleceğiz" diye tehditler savurup iş yerinden ayrıldı.
Yaklaşık 2 saat sonra motosikletle gelen kasklı iki şüpheliden biri, iş yerine müşteriler yemek yedikleri sırada pompalı tüfekle saldırı düzenledi. Ortalığın bir anda karıştığı saldırıda, iş yeri çalışanlarından biri silahla diğeri ise kaldırımdan aldığı taşla saldırganlara karşılık verdi. Saldırı sonucunda tüfekten çıkan saçmaların isabet ettiği müşteriler İbrahim K. (24) ayağından, Tuna A. (19) bacağından, Osman B. (34) ayağından ve Umut Atahan A. (22) bacak ve kalçasından yaralandı. İş yerine ise 2 adet kurşun isabet ettiği öğrenildi. Yaralılar olay yerine sevk edilen ambulansla hastaneye kaldırılarak tedavi altına alındı. Saldırı anı ve sonrasında yaşananlar ise güvenlik kamerasına yansıdı.
POLİS, SALDIRGANLARI YAKALADI
Olayın ardından çalışma başlatan Beşiktaş Asayiş Büro Amirliği ekipleri, görgü şahitlerinin ifadesine başvurup güvenlik kamera görüntülerini incelemeye aldı. Yapılan çalışma sonucunda motosikletten pompalı tüfekle ateş eden saldırganın Ömer K. (25) olduğu tespit edildi. Evine baskın yapan polis ekipleri, şüphelinin Kağıthane’de bir polis merkezine imzaya gittiği bilgisine ulaşınca Ömer K.‘yı gözaltına aldı. İfadesi alınan Ömer K., olayı azmettiren kişinin Sercan U. (32) olduğunu itiraf etmesi üzerine Sercan U. ve eşi Hatice U. (28) da evinde gözaltına alındı. Yapılan aramalarda ise bina boşluğunda olayda kullanılan pompalı tüfek de ele geçirildi.
CEZAEVİNDEN İZİNLİ ÇIKIP TESLİM OLMUŞ
Polis, olayda kullanılan motosikleti süren şüphelinin de Ahmet U. (27) olduğunu tespit etti. Yapılan incelemelerde Ahmet U.’nın olay günü cezaevinden izinli çıktığı, olayın sabahında ise cezaevine teslim olduğu ortaya ortaya çıktı. Silahlı saldırı öncesi yaşanan arbede sonrasında 3 şüpheliyi araçla almaya gelen Büşra A. (29) ve saldırıdan sonra motosikleti saklayan Melda Rabia U. (22) da yakalandı. Ayrıca saldırganlara karşılık veren işyeri çalışanı Mesut Ç. (37) de olayda kullandığı silahla birlikte gözaltına alındı.
7 KİŞİDEN 2’Sİ TUTUKLANDI
Emniyete götürülen 7 şüphelinin ifadeleri alınıp adli işlemleri yapıldı. Şüphelilerden Ömer K.‘nın 4 adet, Sercan U.’nun 8 adet, Ahmet U.‘nun 12 adet, Hatice U.’nun 1 adet, Melda Rabia U.‘nun 1 adet, Büşra A.’nın 3 adet ve Mesut Ç.’nin de 2 adet suç kaydı olduğu öğrenildi. Adliyeye sevk edilen Ömer K. ile Sercan U. “kasten yaralama", “ateşli silahlar kanununa muhalefet" ve “mala zarar verme" suçlarından tutuklandı. Mesut Ç. adli kontrol şartıyla serbest bırakılırken, Ahmet U., Hatice U., Melda Rabia U. ve Büşra A. emniyetteki işlemlerinin ardından savcılık talimatıyla serbest bırakıldı. #ESHAHABER.COM.TR
https://www.eshahaber.com.tr/haber/besiktas-taki-midyeci-ahmet-e-pompali-tufekle-saldirinin-goruntuleri-ortaya-cikti-186257.html
Yaklaşık 2 saat sonra motosikletle gelen kasklı iki şüpheliden biri, iş yerine müşteriler yemek yedikleri sırada pompalı tüfekle saldırı düzenledi. Ortalığın bir anda karıştığı saldırıda, iş yeri çalışanlarından biri silahla diğeri ise kaldırımdan aldığı taşla saldırganlara karşılık verdi. Saldırı sonucunda tüfekten çıkan saçmaların isabet ettiği müşteriler İbrahim K. (24) ayağından, Tuna A. (19) bacağından, Osman B. (34) ayağından ve Umut Atahan A. (22) bacak ve kalçasından yaralandı. İş yerine ise 2 adet kurşun isabet ettiği öğrenildi. Yaralılar olay yerine sevk edilen ambulansla hastaneye kaldırılarak tedavi altına alındı. Saldırı anı ve sonrasında yaşananlar ise güvenlik kamerasına yansıdı.
POLİS, SALDIRGANLARI YAKALADI
Olayın ardından çalışma başlatan Beşiktaş Asayiş Büro Amirliği ekipleri, görgü şahitlerinin ifadesine başvurup güvenlik kamera görüntülerini incelemeye aldı. Yapılan çalışma sonucunda motosikletten pompalı tüfekle ateş eden saldırganın Ömer K. (25) olduğu tespit edildi. Evine baskın yapan polis ekipleri, şüphelinin Kağıthane’de bir polis merkezine imzaya gittiği bilgisine ulaşınca Ömer K.‘yı gözaltına aldı. İfadesi alınan Ömer K., olayı azmettiren kişinin Sercan U. (32) olduğunu itiraf etmesi üzerine Sercan U. ve eşi Hatice U. (28) da evinde gözaltına alındı. Yapılan aramalarda ise bina boşluğunda olayda kullanılan pompalı tüfek de ele geçirildi.
CEZAEVİNDEN İZİNLİ ÇIKIP TESLİM OLMUŞ
Polis, olayda kullanılan motosikleti süren şüphelinin de Ahmet U. (27) olduğunu tespit etti. Yapılan incelemelerde Ahmet U.’nın olay günü cezaevinden izinli çıktığı, olayın sabahında ise cezaevine teslim olduğu ortaya ortaya çıktı. Silahlı saldırı öncesi yaşanan arbede sonrasında 3 şüpheliyi araçla almaya gelen Büşra A. (29) ve saldırıdan sonra motosikleti saklayan Melda Rabia U. (22) da yakalandı. Ayrıca saldırganlara karşılık veren işyeri çalışanı Mesut Ç. (37) de olayda kullandığı silahla birlikte gözaltına alındı.
7 KİŞİDEN 2’Sİ TUTUKLANDI
Emniyete götürülen 7 şüphelinin ifadeleri alınıp adli işlemleri yapıldı. Şüphelilerden Ömer K.‘nın 4 adet, Sercan U.’nun 8 adet, Ahmet U.‘nun 12 adet, Hatice U.’nun 1 adet, Melda Rabia U.‘nun 1 adet, Büşra A.’nın 3 adet ve Mesut Ç.’nin de 2 adet suç kaydı olduğu öğrenildi. Adliyeye sevk edilen Ömer K. ile Sercan U. “kasten yaralama", “ateşli silahlar kanununa muhalefet" ve “mala zarar verme" suçlarından tutuklandı. Mesut Ç. adli kontrol şartıyla serbest bırakılırken, Ahmet U., Hatice U., Melda Rabia U. ve Büşra A. emniyetteki işlemlerinin ardından savcılık talimatıyla serbest bırakıldı. #ESHAHABER.COM.TR
https://www.eshahaber.com.tr/haber/besiktas-taki-midyeci-ahmet-e-pompali-tufekle-saldirinin-goruntuleri-ortaya-cikti-186257.html
Meteoroloji Genel Müdürlüğü, COP29'da meteorolojik erken uyarı sistemlerini anlatacak
Ankara
Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı Meteoroloji Genel Müdürlüğü, Azerbaycan'ın başkenti Bakü'de düzenlenen, Birleşmiş Milletler (BM) İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi 29. Taraflar Konferansı'nda (COP29), "Türk Devletleri Teşkilatı Üyesi Ülkelerde Bütünleşik Meteorolojik Erken Uyarı Sistemi" başlıklı panele ev sahipliği yapacak.
Meteoroloji Genel Müdürlüğünden yapılan açıklamaya göre, dünyanın en önemli iklim konferansı olan COP29 etkinlikleri çerçevesinde, Meteoroloji Genel Müdürlüğü, 19 Kasım'da "Gıda, Tarım ve Su" tematik gününde, "Türk Devletleri Teşkilatı Üyesi Ülkelerde Bütünleşik Meteorolojik Erken Uyarı Sistemi" panelini düzenleyecek.
Türkiye pavilyonunda yapılacak panelle, Türk Devletleri Teşkilatı Üyesi ülkeler arasında meteoroloji alanında mevcut işbirliğinin güçlendirilmesi hedefleniyor.
Moderatörlüğünü AFAD Başkan Yardımcısı Hamza Taşdelen'in yapacağı panelde, Meteoroloji Genel Müdürü Volkan Mutlu Coşkun, Azerbaycan Hidrometeoroloji Servisi Genel Müdürü Nazım Mahmudov, Türk Devletleri Teşkilatı Genel Sekreter Yardımcısı Sadi Jafarov, Dünya Meteoroloji Örgütü Genel Sekreter Yardımcısı Ko Barrett birer konuşma yapacak.
Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Antonio Guterres tarafından 2027'ye kadar dünyadaki herkesin erken uyarı sistemleriyle korunmasını sağlamak amacıyla, 2022 Mart ayında başlatılan "Herkes için Erken Uyarılar" girişiminin uygulanmasında ve geliştirilmesinde, bölgesel ve alt bölgesel işbirliği büyük önem taşıyor.
Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi (UNFCCC) kapsamındaki iklim sorunlarıyla ilgili en yüksek karar alma organı olan Taraflar Konferansı COP'un 29. oturumu, 22 Kasım 2024'te sona erecek.
Kaynak: AA#ESHAHABER.COM.TR
https://www.eshahaber.com.tr/haber/meteoroloji-genel-mudurlugu-cop29-da-meteorolojik-erken-uyari-sistemlerini-anlatacak-186256.html
Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı Meteoroloji Genel Müdürlüğü, Azerbaycan'ın başkenti Bakü'de düzenlenen, Birleşmiş Milletler (BM) İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi 29. Taraflar Konferansı'nda (COP29), "Türk Devletleri Teşkilatı Üyesi Ülkelerde Bütünleşik Meteorolojik Erken Uyarı Sistemi" başlıklı panele ev sahipliği yapacak.
Meteoroloji Genel Müdürlüğünden yapılan açıklamaya göre, dünyanın en önemli iklim konferansı olan COP29 etkinlikleri çerçevesinde, Meteoroloji Genel Müdürlüğü, 19 Kasım'da "Gıda, Tarım ve Su" tematik gününde, "Türk Devletleri Teşkilatı Üyesi Ülkelerde Bütünleşik Meteorolojik Erken Uyarı Sistemi" panelini düzenleyecek.
Türkiye pavilyonunda yapılacak panelle, Türk Devletleri Teşkilatı Üyesi ülkeler arasında meteoroloji alanında mevcut işbirliğinin güçlendirilmesi hedefleniyor.
Moderatörlüğünü AFAD Başkan Yardımcısı Hamza Taşdelen'in yapacağı panelde, Meteoroloji Genel Müdürü Volkan Mutlu Coşkun, Azerbaycan Hidrometeoroloji Servisi Genel Müdürü Nazım Mahmudov, Türk Devletleri Teşkilatı Genel Sekreter Yardımcısı Sadi Jafarov, Dünya Meteoroloji Örgütü Genel Sekreter Yardımcısı Ko Barrett birer konuşma yapacak.
Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Antonio Guterres tarafından 2027'ye kadar dünyadaki herkesin erken uyarı sistemleriyle korunmasını sağlamak amacıyla, 2022 Mart ayında başlatılan "Herkes için Erken Uyarılar" girişiminin uygulanmasında ve geliştirilmesinde, bölgesel ve alt bölgesel işbirliği büyük önem taşıyor.
Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi (UNFCCC) kapsamındaki iklim sorunlarıyla ilgili en yüksek karar alma organı olan Taraflar Konferansı COP'un 29. oturumu, 22 Kasım 2024'te sona erecek.
Kaynak: AA#ESHAHABER.COM.TR
https://www.eshahaber.com.tr/haber/meteoroloji-genel-mudurlugu-cop29-da-meteorolojik-erken-uyari-sistemlerini-anlatacak-186256.html
Cumhurbaşkanı Erdoğan, G20 Liderler Zirvesi'ne katılmak üzere Brezilya'ya gidecek
Ankara
Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın 18-19 Kasım 2024'de Rio de Janeiro'da düzenlenecek, 19'uncu G20 Liderler Zirvesi'ne katılmak üzere Brezilya'ya gideceğini bildirdi.
Altun, şunları kaydetti:
"G20 Liderleri zirve sırasında 'Adil Bir Dünya ve Sürdürülebilir Bir Gezegen İnşa Etmek' ana teması altında icra edilecek üç oturumda görüş alışverişinde bulunacaklardır. Sayın Cumhurbaşkanımızın zirve vesilesiyle G20 Liderleri ile diğer katılımcı devlet ve hükümet başkanlarıyla görüşmeler gerçekleştirmesi de planlanmaktadır."
Kaynak: AA#ESHAHABER.COM.TR
https://www.eshahaber.com.tr/haber/cumhurbaskani-erdogan-g20-liderler-zirvesi-ne-katilmak-uzere-brezilya-ya-gidecek-186255.html
Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın 18-19 Kasım 2024'de Rio de Janeiro'da düzenlenecek, 19'uncu G20 Liderler Zirvesi'ne katılmak üzere Brezilya'ya gideceğini bildirdi.
Altun, şunları kaydetti:
"G20 Liderleri zirve sırasında 'Adil Bir Dünya ve Sürdürülebilir Bir Gezegen İnşa Etmek' ana teması altında icra edilecek üç oturumda görüş alışverişinde bulunacaklardır. Sayın Cumhurbaşkanımızın zirve vesilesiyle G20 Liderleri ile diğer katılımcı devlet ve hükümet başkanlarıyla görüşmeler gerçekleştirmesi de planlanmaktadır."
Kaynak: AA#ESHAHABER.COM.TR
https://www.eshahaber.com.tr/haber/cumhurbaskani-erdogan-g20-liderler-zirvesi-ne-katilmak-uzere-brezilya-ya-gidecek-186255.html
KAAN 3'üncü uçuşunu yıl sonuna kadar yapacak
Cumhurbaşkanlığı Savunma Sanayii Başkanlığı (SSB) tarafından Hava Kuvvetleri Komutanlığının muharip uçak ihtiyacını karşılamak için Türk Havacılık Uzay Sanayii (TUSAŞ) tarafından geliştirilen milli muharip uçak KAAN'ın bu yıl sonuna kadar üçüncü uçuşunu yapması için hazırlıklar sürüyor.
TUSAŞ Genel Müdürü Mehmet Demiroğlu, AA muhabirine, KAAN'da üçüncü uçuş hazırlıklarının devam ettiğini belirterek, "Tarih, şu anda vermek biraz zor olabilir ama bu yıl içerisinde uçmayı planlıyoruz." dedi.
Demiroğlu, KAAN'ın 2028'de teslimatı için testlere başlayacakları prototipler P1 ve P2'nin 2025'in sonlarına doğru sahne alacağını ve onlarla çok yoğun teste başlayacaklarını ifade etti.
"ŞU ANDA HERHANGİ BİR GECİKMEMİZ YOK"
Demiroğlu, 2026'da ise P4 ve P5 prototiplerin testlerinin gerçekleştirileceğine değinerek, "Bu 4-5 prototipimizle tüm testleri hızlı şekilde yapmamız gerek çünkü süre çok kısa ve bizim çok fazla test yapmamız lazım. 2028'deki teslimata başlayabilmemiz için bunlar gerekli." ifadesini kullandı.
"İnşallah hep beraber 2025'in sonunda da KAAN'larımızı gökyüzünde göreceğiz." diyen Demiroğlu, çalışmaların yoğun şekilde devam ettiğini dile getirdi.
Demiroğlu, programlarında herhangi bir gecikmenin yaşanmadığını aktararak, şunları kaydetti:
"Geliştirme programlarında gecikme doğaldır, yani olabilir. Bir gün, 2 gün, 3 gün, 1 hafta, 2 ay, bunlar doğaldır, bu gecikme sayılmaz. Yani planınızdan biraz şaşmışsınızdır. Bizim şu andaki planımız 2028 teslimatı. Bununla ilgili ne gerekiyorsa şu anda o plan dahilinde çalışıyoruz. Aksi durum olsa da paylaşırız ama şu anda planımızda herhangi bir değişiklik yok."#ESHAHABER.COM.TR
https://www.eshahaber.com.tr/haber/kaan-3-uncu-ucusunu-yil-sonuna-kadar-yapacak-186254.html
TUSAŞ Genel Müdürü Mehmet Demiroğlu, AA muhabirine, KAAN'da üçüncü uçuş hazırlıklarının devam ettiğini belirterek, "Tarih, şu anda vermek biraz zor olabilir ama bu yıl içerisinde uçmayı planlıyoruz." dedi.
Demiroğlu, KAAN'ın 2028'de teslimatı için testlere başlayacakları prototipler P1 ve P2'nin 2025'in sonlarına doğru sahne alacağını ve onlarla çok yoğun teste başlayacaklarını ifade etti.
"ŞU ANDA HERHANGİ BİR GECİKMEMİZ YOK"
Demiroğlu, 2026'da ise P4 ve P5 prototiplerin testlerinin gerçekleştirileceğine değinerek, "Bu 4-5 prototipimizle tüm testleri hızlı şekilde yapmamız gerek çünkü süre çok kısa ve bizim çok fazla test yapmamız lazım. 2028'deki teslimata başlayabilmemiz için bunlar gerekli." ifadesini kullandı.
"İnşallah hep beraber 2025'in sonunda da KAAN'larımızı gökyüzünde göreceğiz." diyen Demiroğlu, çalışmaların yoğun şekilde devam ettiğini dile getirdi.
Demiroğlu, programlarında herhangi bir gecikmenin yaşanmadığını aktararak, şunları kaydetti:
"Geliştirme programlarında gecikme doğaldır, yani olabilir. Bir gün, 2 gün, 3 gün, 1 hafta, 2 ay, bunlar doğaldır, bu gecikme sayılmaz. Yani planınızdan biraz şaşmışsınızdır. Bizim şu andaki planımız 2028 teslimatı. Bununla ilgili ne gerekiyorsa şu anda o plan dahilinde çalışıyoruz. Aksi durum olsa da paylaşırız ama şu anda planımızda herhangi bir değişiklik yok."#ESHAHABER.COM.TR
https://www.eshahaber.com.tr/haber/kaan-3-uncu-ucusunu-yil-sonuna-kadar-yapacak-186254.html
Bakan Kacır, yeni istihdam müjdesi verdi: SoGreen Projesi tanıtıldı!
Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, Dünya Bankası işbirliğiyle hayata geçirilen 400 milyon dolar bütçeli "Sosyal Olarak Kapsayıcı Yeşil Geçiş (SoGreen) Projesi" ile 81 ilde kadın, genç girişimci ve KOBİ'lere yönelik kapsayıcı yeşil dönüşüm çalışmalarını desteklediklerini bildirdi.
YEREL KALKINMA HAMLESİ VİZYONUMUZ VE YEŞİL DÖNÜŞÜM HEDEFLERİMİZ...
Yeşil dönüşüm çalışmalarını desteklemeyi sürdürdüklerini vurgulayan Kacır, sosyak medya hesabında: "Dünya Bankası işbirliğiyle hayata geçirdiğimiz 400 milyon dolar bütçeli 'Sosyal Olarak Kapsayıcı Yeşil Geçiş (SoGreen) Projesi ile 81 ilimizde başta kadın, genç girişimci ve KOBİ'lerimize yönelik kapsayıcı yeşil dönüşüm çalışmalarını destekliyoruz.
Yerel Kalkınma Hamlesi vizyonumuz ve yeşil dönüşüm hedeflerimiz doğrultusunda 26 kalkınma ajansı eliyle yürüteceğimiz proje ile yeni istihdam alanları oluşturacak, tüm Türkiye'de sosyal refaha büyük katkı sunacağız" ifadelerini kullandı.#ESHAHABER.COM.TR
https://www.eshahaber.com.tr/haber/bakan-kacir-yeni-istihdam-mujdesi-verdi-sogreen-projesi-tanitildi-186253.html
YEREL KALKINMA HAMLESİ VİZYONUMUZ VE YEŞİL DÖNÜŞÜM HEDEFLERİMİZ...
Yeşil dönüşüm çalışmalarını desteklemeyi sürdürdüklerini vurgulayan Kacır, sosyak medya hesabında: "Dünya Bankası işbirliğiyle hayata geçirdiğimiz 400 milyon dolar bütçeli 'Sosyal Olarak Kapsayıcı Yeşil Geçiş (SoGreen) Projesi ile 81 ilimizde başta kadın, genç girişimci ve KOBİ'lerimize yönelik kapsayıcı yeşil dönüşüm çalışmalarını destekliyoruz.
Yerel Kalkınma Hamlesi vizyonumuz ve yeşil dönüşüm hedeflerimiz doğrultusunda 26 kalkınma ajansı eliyle yürüteceğimiz proje ile yeni istihdam alanları oluşturacak, tüm Türkiye'de sosyal refaha büyük katkı sunacağız" ifadelerini kullandı.#ESHAHABER.COM.TR
https://www.eshahaber.com.tr/haber/bakan-kacir-yeni-istihdam-mujdesi-verdi-sogreen-projesi-tanitildi-186253.html
İzmir'in çilesi: Çeşme'de yollar göle döndü, masa ve sandalyeler akıntıya kapıldı
İzmir’de, dün başlayan ve aralıklarla yağan sağanak yağmur, kentin birçok ilçesinde etkili olmuştu.
Kentte etkili olan sağanak yağış sokakları ve yolların göle çevirdi.
İZMİR'DE SAĞANAK YAĞIŞ ÇİLESİ
Trafikte bulunan sürücüler ile vatandaşların zor anlar yaşadığı kentte, bugün de aralıklarla yağmur etkisini göstermeye devam ediyor.
Çeşme’de ise sabah saatlerinde etkili olan kuvvetli yağış nedeniyle yollar göle döndü.
MASA VE SANDALYELER AKINTIYA KAPILIP SÜRÜKLENDİ
Masa ve sandalyeler akıntıya kapılıp sürüklendi.
İlçede hayatı olumsuz etkileyen sağanak yağışın devam ettiği öğrenildi.
MAKAMINA KÖPEK OTURTMUŞTU
Öte yandan Çeşme'de etkili olan sağanak yağış sonrası cadde ve sokakların göle dönmesi, akıllara Çeşme Belediye Başkanı Lal Denizli'yi getirdi.
Denizli, en son geçtiğimiz mayıs ayında makam koltuğuna bir köpeği oturtmasıyla gündeme gelmişti.
Denizli'nin paylaştığı kare ise sosyal medyada alay konusu olmuştu.
#ESHAHABER.COM.TR
https://www.eshahaber.com.tr/haber/izmir-in-cilesi-cesme-de-yollar-gole-dondu-masa-ve-sandalyeler-akintiya-kapildi-186252.html
Kentte etkili olan sağanak yağış sokakları ve yolların göle çevirdi.
İZMİR'DE SAĞANAK YAĞIŞ ÇİLESİ
Trafikte bulunan sürücüler ile vatandaşların zor anlar yaşadığı kentte, bugün de aralıklarla yağmur etkisini göstermeye devam ediyor.
Çeşme’de ise sabah saatlerinde etkili olan kuvvetli yağış nedeniyle yollar göle döndü.
MASA VE SANDALYELER AKINTIYA KAPILIP SÜRÜKLENDİ
Masa ve sandalyeler akıntıya kapılıp sürüklendi.
İlçede hayatı olumsuz etkileyen sağanak yağışın devam ettiği öğrenildi.
MAKAMINA KÖPEK OTURTMUŞTU
Öte yandan Çeşme'de etkili olan sağanak yağış sonrası cadde ve sokakların göle dönmesi, akıllara Çeşme Belediye Başkanı Lal Denizli'yi getirdi.
Denizli, en son geçtiğimiz mayıs ayında makam koltuğuna bir köpeği oturtmasıyla gündeme gelmişti.
Denizli'nin paylaştığı kare ise sosyal medyada alay konusu olmuştu.
#ESHAHABER.COM.TR
https://www.eshahaber.com.tr/haber/izmir-in-cilesi-cesme-de-yollar-gole-dondu-masa-ve-sandalyeler-akintiya-kapildi-186252.html
İstanbul Havalimanı geçen hafta günlük ortalama 1359 uçuşla yine Avrupa'nın zirvesinde
Ankara
Uraloğlu, yazılı açıklamasında, Avrupa Hava Seyrüsefer Emniyeti Teşkilatının (EUROCONTROL) 4-10 Kasım dönemini kapsayan Avrupa Havacılık Genel Bakış Raporu'nu değerlendirdi.
Rapora göre, İstanbul Havalimanı'nın günlük ortalama 1359 uçuşla Avrupa'daki en yoğun havalimanı olduğunu belirten Uraloğlu, "İstanbul Havalimanı'mız Londra, Amsterdam ve Paris gibi Avrupa başkentlerindeki havalimanlarını geride bırakarak zirvedeki yerini korudu. Dünya genelindeki küresel ölçekli 25 havalimanı içinde ise ortalama 686 günlük uçak kalkışının gerçekleştiği İstanbul Havalimanı'mız 9'uncu sırada yer aldı." ifadelerini kullandı.
Bakan Uraloğlu, Türkiye'nin günlük ortalama 2 bin 815 uçuşla Avrupa'da en yoğun trafik hacmine sahip ülkeler arasında 6'ncı sırada yer aldığı bilgisini verdi.
Türk hava sahasının uçuş başına sadece 0,5 dakikanın altındaki gecikme süresiyle Avrupa'nın en verimlisi olduğunu vurgulayan Uraloğlu, Fransa'nın Paris kentinin 1,9 dakikayla en yüksek gecikme yaşayan hava sahası olarak liste başında yer aldığını bildirdi.
Uraloğlu, Sevilla'nın (İspanya) 1,3 dakika, Lizbon'un (Portekiz) 0,9 dakika ve Barselona'nın (İspanya) 0,6 dakikayla gecikmenin en yoğun meydana geldiği diğer saha kontrol merkezlerinden olduğunu kaydetti.
Kaynak: AA#ESHAHABER.COM.TR
https://www.eshahaber.com.tr/haber/istanbul-havalimani-gecen-hafta-gunluk-ortalama-1359-ucusla-yine-avrupa-nin-zirvesinde-186251.html
Uraloğlu, yazılı açıklamasında, Avrupa Hava Seyrüsefer Emniyeti Teşkilatının (EUROCONTROL) 4-10 Kasım dönemini kapsayan Avrupa Havacılık Genel Bakış Raporu'nu değerlendirdi.
Rapora göre, İstanbul Havalimanı'nın günlük ortalama 1359 uçuşla Avrupa'daki en yoğun havalimanı olduğunu belirten Uraloğlu, "İstanbul Havalimanı'mız Londra, Amsterdam ve Paris gibi Avrupa başkentlerindeki havalimanlarını geride bırakarak zirvedeki yerini korudu. Dünya genelindeki küresel ölçekli 25 havalimanı içinde ise ortalama 686 günlük uçak kalkışının gerçekleştiği İstanbul Havalimanı'mız 9'uncu sırada yer aldı." ifadelerini kullandı.
Bakan Uraloğlu, Türkiye'nin günlük ortalama 2 bin 815 uçuşla Avrupa'da en yoğun trafik hacmine sahip ülkeler arasında 6'ncı sırada yer aldığı bilgisini verdi.
Türk hava sahasının uçuş başına sadece 0,5 dakikanın altındaki gecikme süresiyle Avrupa'nın en verimlisi olduğunu vurgulayan Uraloğlu, Fransa'nın Paris kentinin 1,9 dakikayla en yüksek gecikme yaşayan hava sahası olarak liste başında yer aldığını bildirdi.
Uraloğlu, Sevilla'nın (İspanya) 1,3 dakika, Lizbon'un (Portekiz) 0,9 dakika ve Barselona'nın (İspanya) 0,6 dakikayla gecikmenin en yoğun meydana geldiği diğer saha kontrol merkezlerinden olduğunu kaydetti.
Kaynak: AA#ESHAHABER.COM.TR
https://www.eshahaber.com.tr/haber/istanbul-havalimani-gecen-hafta-gunluk-ortalama-1359-ucusla-yine-avrupa-nin-zirvesinde-186251.html
Fenerbahçe'de sürpriz transfer gelişmesi! Bu kez teklif futbolcuya değil
Spartak Moskova'da sportif direktör Tomas Amaral'ın istifa etmesinin ardından gündeme Fenerbahçe Sportif Direktörü Mario Branco geldi.
Transfer rotasını Güney Amerika'ya çeviren Rus ekibi, Mario Branco'nun bağlantılarını kullanmak istiyor.
BRANCO'YA TEKLİF İLETİLDİ
Rus basınında yer alan habere göre Spartak Moskova, Mario Branco'ya teklifini iletti.
Spartak Moskova'nın Branco ile anlaşamaması durumunda ise Lazio'dan İgli Tare'ye teklif yapacağı öne sürüldü.#ESHAHABER.COM.TR
https://www.eshahaber.com.tr/haber/fenerbahce-de-surpriz-transfer-gelismesi-bu-kez-teklif-futbolcuya-degil-186250.html
Transfer rotasını Güney Amerika'ya çeviren Rus ekibi, Mario Branco'nun bağlantılarını kullanmak istiyor.
BRANCO'YA TEKLİF İLETİLDİ
Rus basınında yer alan habere göre Spartak Moskova, Mario Branco'ya teklifini iletti.
Spartak Moskova'nın Branco ile anlaşamaması durumunda ise Lazio'dan İgli Tare'ye teklif yapacağı öne sürüldü.#ESHAHABER.COM.TR
https://www.eshahaber.com.tr/haber/fenerbahce-de-surpriz-transfer-gelismesi-bu-kez-teklif-futbolcuya-degil-186250.html
Kanal 7'nin yeni dizisi başlıyor: Bir Yemin Ettim
Günlük dizilerde rekoru elinden bırakmayan Kanal 7’den yepyeni bir yapım daha izleyici karşısına çıkmaya hazırlanıyor. Başrollerini Melih Özkaya ve Merve Kansu’unun üstlendiği Bir Yemin Ettim, soluk soluğa izlenecek hikayesiyle Kanal 7 ekranlarındaki yerini alacak. Babalarının acılarıyla farklı şekillerde sınanan iki gencin intikam ile yoğurulan hikayesi “Bir Yemin Ettim”, izleyicileri ekran başına kilitlemeye geliyor.
Yayınladığı dizilerle izleyicilerin müdavimi olduğu Kanal 7 yepyeni bir diziyle gönüllere taht kurmaya geliyor. Bir tarafta genç yaşında babasının şaibeli ölümüyle sarsılan ve ağır bir sorumluluğun altına giren Kerim, diğer tarafta babasının masum olduğunu ispatlamaya çalışan Ecrin’in intikam hırsıyla başlayan hikayesi Bir Yemin Ettim ile ekrana gelecek.
Kerim, hayatı dolu dolu yaşamayı seven, disiplin ve baskıya gelemeyen, özgür ruhlu ve bencil birisidir. Kerim’in cesurca tadını çıkardığı gezi, eğlence ve haz dolu hayatı, babasının ölüm haberini almasıyla birlikte altüst olur. Kerim artık hem ailesine hem de babasının mirası olan tüm şirketlere sahip çıkmak zorundadır. Ecrin ise Kerim’in babası Zeki Karaateş’in şoförlüğünü yapan Veysel’in kızıdır. Yoksul bir mahallede büyümüş olmasına rağmen azmederek çocuk psikolojisi okur daha sonra da ekonomi bölümünden yüksek lisansa başlar. Ecrin; azimli, kariyer odaklı, içi dışı bir, yardımsever, sıcakkanlı ve mütevazı bir genç kızdır. Zeki Karaateş’in ölümünün ardından Ecrin ve Kerim’in yolları kesişir.
Kerim, babasının geçirdiği trafik kazasını şaibeli bularak araştırma yapmaya karar verir. Araştırma sonucunda tüm oklar kaza günü izinli olan Veysel’i gösteriyordur. Ecrin ne kadar dirense de babasının tutuklanmasına engel olamaz. Veysel tutuklanmıştır ancak Kerim’in aklındaki soru işaretleri kaybolmamıştır. Veysel’in neden böyle bir şey yaptığına anlama veremez ve arkasında başka bir iş olduğundan şüphelenir. Kerim, olayın perde arkasını aydınlatmaya çalışırken, Ecrin kaçırılır. Kerim’in Ecrin’i kurtarmasıyla birlikte yeni bir intikam savaşı başlar. Ecrin ve Kerim artık kendi oyunlarını oynayacaklardır…
İntikam duygusuyla bir araya gelen Kerim ve Ecrin’in zamanla aşka dönüşen dramatik hikayesi “Bir Yemin Ettim” 18 Kasım itibarıyla hafta içi her gün 16:30’da Kanal 7’de.#ESHAHABER.COM.TR
https://www.eshahaber.com.tr/haber/kanal-7-nin-yeni-dizisi-basliyor-bir-yemin-ettim-186249.html
Yayınladığı dizilerle izleyicilerin müdavimi olduğu Kanal 7 yepyeni bir diziyle gönüllere taht kurmaya geliyor. Bir tarafta genç yaşında babasının şaibeli ölümüyle sarsılan ve ağır bir sorumluluğun altına giren Kerim, diğer tarafta babasının masum olduğunu ispatlamaya çalışan Ecrin’in intikam hırsıyla başlayan hikayesi Bir Yemin Ettim ile ekrana gelecek.
Kerim, hayatı dolu dolu yaşamayı seven, disiplin ve baskıya gelemeyen, özgür ruhlu ve bencil birisidir. Kerim’in cesurca tadını çıkardığı gezi, eğlence ve haz dolu hayatı, babasının ölüm haberini almasıyla birlikte altüst olur. Kerim artık hem ailesine hem de babasının mirası olan tüm şirketlere sahip çıkmak zorundadır. Ecrin ise Kerim’in babası Zeki Karaateş’in şoförlüğünü yapan Veysel’in kızıdır. Yoksul bir mahallede büyümüş olmasına rağmen azmederek çocuk psikolojisi okur daha sonra da ekonomi bölümünden yüksek lisansa başlar. Ecrin; azimli, kariyer odaklı, içi dışı bir, yardımsever, sıcakkanlı ve mütevazı bir genç kızdır. Zeki Karaateş’in ölümünün ardından Ecrin ve Kerim’in yolları kesişir.
Kerim, babasının geçirdiği trafik kazasını şaibeli bularak araştırma yapmaya karar verir. Araştırma sonucunda tüm oklar kaza günü izinli olan Veysel’i gösteriyordur. Ecrin ne kadar dirense de babasının tutuklanmasına engel olamaz. Veysel tutuklanmıştır ancak Kerim’in aklındaki soru işaretleri kaybolmamıştır. Veysel’in neden böyle bir şey yaptığına anlama veremez ve arkasında başka bir iş olduğundan şüphelenir. Kerim, olayın perde arkasını aydınlatmaya çalışırken, Ecrin kaçırılır. Kerim’in Ecrin’i kurtarmasıyla birlikte yeni bir intikam savaşı başlar. Ecrin ve Kerim artık kendi oyunlarını oynayacaklardır…
İntikam duygusuyla bir araya gelen Kerim ve Ecrin’in zamanla aşka dönüşen dramatik hikayesi “Bir Yemin Ettim” 18 Kasım itibarıyla hafta içi her gün 16:30’da Kanal 7’de.#ESHAHABER.COM.TR
https://www.eshahaber.com.tr/haber/kanal-7-nin-yeni-dizisi-basliyor-bir-yemin-ettim-186249.html
Can Aksoy, Esenyurt'ta israfa 'dur' dedi: Yakınlara tahsis edilen araçlar iade edildi
"PKK/KCK silahlı terör örgütü üyesi olmak" suçundan tutuklanarak cezaevine gönderilen Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer'in yerine vekil olarak görevlendirilen İstanbul Vali Yardımcısı Can Aksoy, Ahmet Özer döneminde yapılan usulsüz işlemleri mercek altına almaya devam ediyor.
Kayyum Can Aksoy, Ahmet Özer’in kayınbiraderi Metin Günsan’ın yakın çevresine iş imkanı sağladığı belediye iştiraki olan Esenyurt Belediyesi Personel Anonim Şirketi'nin (ESPAŞ) denetlenmesi talimatını verdi. Adeta batık hale getirilen ESPAŞ’ın son iki yıldır Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) ve vergi ödemeleri dahil 1.2 Milyar TL borcu olduğu tespit edildi.
AHMET ÖZER’İN YAKINLARINA TAHSİS EDİLEN ARAÇLAR İADE EDİLDİ
Aksoy, sadece SGK’ya yaklaşık 950 Milyon TL borcu bulunan ESPAŞ’ın giderlerini kısmak için ilk adım olarak bünyesindeki fazla harcamaları azaltmaya gitti. Aksoy, ESPAŞ bünyesinde Ahmet Özer’in yakınlarına tahsis ettiği 10 adet aracı kiralama şirketine iade etti. Aksoy, daha önce de kağıt üzerinde ESPAŞ bünyesinde çalıştığı gösterilen ve FETÖ'den ihraç edilen 6 subay ve astsubayın maaş aldığını belirleyerek işlerine son vermiş, FETÖ'cü askerler hakkında da inceleme başlatmıştı.
DURDURULAN ÖDEMELER İŞÇİLERE VERİLMEYE BAŞLANDI
Kayyum Can Aksoy, yaptırdığı denetlemeler sonucunda ESPAŞ bünyesinde çalışan işçilerin kıdem tazminatlarının ödemeleriyle ilgili sorunlar olduğunu tespit etti. Aksoy’un talimatıyla göreve gelen yeni yönetim, işçilerin üç aydır ödemeleri durdurulan kıdem tazminatı ödemelerini yeniden başlattı. Ayrıca işçilerin emeklilik kıdem tazminatları da hesaplarına yatırılmaya başlandı.#ESHAHABER.COM.TR
https://www.eshahaber.com.tr/haber/can-aksoy-esenyurt-ta-israfa-dur-dedi-yakinlara-tahsis-edilen-araclar-iade-edildi-186248.html
Kayyum Can Aksoy, Ahmet Özer’in kayınbiraderi Metin Günsan’ın yakın çevresine iş imkanı sağladığı belediye iştiraki olan Esenyurt Belediyesi Personel Anonim Şirketi'nin (ESPAŞ) denetlenmesi talimatını verdi. Adeta batık hale getirilen ESPAŞ’ın son iki yıldır Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) ve vergi ödemeleri dahil 1.2 Milyar TL borcu olduğu tespit edildi.
AHMET ÖZER’İN YAKINLARINA TAHSİS EDİLEN ARAÇLAR İADE EDİLDİ
Aksoy, sadece SGK’ya yaklaşık 950 Milyon TL borcu bulunan ESPAŞ’ın giderlerini kısmak için ilk adım olarak bünyesindeki fazla harcamaları azaltmaya gitti. Aksoy, ESPAŞ bünyesinde Ahmet Özer’in yakınlarına tahsis ettiği 10 adet aracı kiralama şirketine iade etti. Aksoy, daha önce de kağıt üzerinde ESPAŞ bünyesinde çalıştığı gösterilen ve FETÖ'den ihraç edilen 6 subay ve astsubayın maaş aldığını belirleyerek işlerine son vermiş, FETÖ'cü askerler hakkında da inceleme başlatmıştı.
DURDURULAN ÖDEMELER İŞÇİLERE VERİLMEYE BAŞLANDI
Kayyum Can Aksoy, yaptırdığı denetlemeler sonucunda ESPAŞ bünyesinde çalışan işçilerin kıdem tazminatlarının ödemeleriyle ilgili sorunlar olduğunu tespit etti. Aksoy’un talimatıyla göreve gelen yeni yönetim, işçilerin üç aydır ödemeleri durdurulan kıdem tazminatı ödemelerini yeniden başlattı. Ayrıca işçilerin emeklilik kıdem tazminatları da hesaplarına yatırılmaya başlandı.#ESHAHABER.COM.TR
https://www.eshahaber.com.tr/haber/can-aksoy-esenyurt-ta-israfa-dur-dedi-yakinlara-tahsis-edilen-araclar-iade-edildi-186248.html
5 yıl önce Vietnam'dan getirdi! Dünyanın en büyük meyvesi: Taleplere yetişemiyor!
Sınırlı üretim nedeniyle mevyeye olan talebe yanıt veremediklerini söyleyen Soylu, şimdiye kadar yetiştirdiği en büyük jackfruit meyvesinin 6,5 kilogram ağırlığında olduğunu söyledi.
Alanya'nın Uğrak Mahallesi Aydap mevkisinde dünyanın en büyük meyvesi olarak bilinen jackfruit yetiştirilerek hasadı yapıldı. Güneydoğu Asya'ya özgü tropikal meyve olmasının yanı sıra dünyanın ağaçta yetişen en büyük meyve olarak bilinen, bilimsel adı 'Artocarpus heterophyllus' olan jackfruit, 40- 50 kilogram ağırlığa kadar çıkabilmesi ile dikkati çekiyor.
Hindistan, Bangladeş, Tayland, Endonezya ve Filipinler gibi sıcak ve nemli iklimlerde doğal olarak yetişen jackfruit, Türkiye'de deneme amaçlı yetiştirilmeye başlandı. Sert, dikenli bir kabuğa sahip olan jackfruit meyvesini bahçesine diktiği ağaçta yetiştirmeyi başaran üretici Soylu, meyvenin yetişme süreciyle ilgili bilgi verdi.
'YETİŞİP, YETİŞMEYECEĞİNİ MERAK ETTİM'
Tunahan Soylu, Türkiye'de henüz tanınmayan meyveyi üretmeye karar verdiğini, bunun için kapsamlı bir araştırma sürecine girdiğini söyledi. Soylu, Jackfruit meyvesinin Hindistan, Bangladeş ve Güneydoğu Asya ülkelerinin sıcak ve nemli ikliminde yetiştiğini öğrendiğini aktardı. "Dünyanın en büyük meyvesi olarak bilinen jackfruit meyvesinin Türkiye'de yetişip yetişemeyeceğini merak ettim" diyen Soylu, 5 yıl önce Vietnam'dan bir arkadaşına getirttiği çekirdekleri deneme amaçlı Alanya'daki bahçesine diktiğini söyledi.
'3 YIL SONRA İLK HASADIMIZI ALDIK'
Çekirdekten yetiştirilen jackfruit ağacının meyve vermesinin uzun yıllar alabildiğini, her zaman başarıya ulaşamadığını ifade eden Soylu, çekirdekten başlayan üretim sürecinin sonunda geçen yıl eylül ayında ilk, bu yılsa ikinci hasadını yaptığını belirtti. "Jackfruit meyvesinin Türkiye'de ilk kez yetiştirilmesi büyük ilgi uyandırdı. Meyvenin görünümü çok dikkat çekici. Ülkemizde popüler hale geldi ve talep hızla arttı" diyen Soylu, şimdilik üretim miktarının talebi karşılamaya yetmediğini söyledi.
'TALEP ARTIYOR, ÜRETİM KISITLI'
Jackfruit meyvesinin Türkiye'de sınırlı üretimi nedeniyle yüksek fiyattan alıcı bulduğunu söyleyen üretici Soylu, şimdiye kadar yetiştirdiği en büyük meyvenin 6,5 kilogram ağırlığında olduğunu ve fidan üretme amacıyla kilosunu 600 TL'den sattığını söyledi. Jackfruit meyvesinin Türkiye'deki üretiminin az olmasının fiyatları daha yukarı çektiğini vurgulayan Soylu, fiyat belirlemede bir standardizasyon olmadığını, talep doğrultusunda fiyatların değişiklik gösterebileceğini dile getirdi.
YETİŞTİRME VE HASAT SÜRECİNDEKİ ZORLUKLAR
Türkiye gibi dört mevsimin yaşandığı ve iklimin değişken olduğu bir coğrafyada jackfruit gibi hassas tropikal meyvelerin yetiştirilmesinin kolay olmadığını ifade eden Soylu, Alanya'nın don görmeyen bölgelerinde yetiştirilebildiğini ve iklim seçiciliğinin daha fazla olduğunu vurguladı. Soylu, "Alanya'nın her bölgesinde jackfruit yetişmeyebilir. Bizim ilk diktiğimiz sene don olayı yaşandı, ağacın uç yaprakları yandı. Yine de bölgenin genel iklimi ılıman olduğu için denemeye devam ettik" dedi.
'KENDİNE ÖZGÜ, HOŞ BİR KOKU'
Jackfruit meyvesinin C vitamini, potasyum, magnezyum ve B vitaminleri bakımından zengin olduğunu, bağışıklık sistemini desteklemesi ve sindirimi düzenlemesiyle öne çıktığını aktaran Soylu, jackfruit meyvesinin farklı tüketim alanlarına sahip olduğunu belirtti. Soylu, "Meyve yeşilken ve ham haldeyken vegan mutfaklarında et alternatifi olarak kullanılıyor. Tamamen olgunlaştığında ise kendine özgü, hoş bir koku yaymaya başlıyor. Hasat zamanı, bu kokuyu aldığımızda başlıyor" diye konuştu.'TARIM YENİ BİR BAKIŞ AÇISI GETİREBİLİR'Jackfruit meyvesinin olgunlaştığında sakız gibi şekerli tada sahip etli kısımlarının tüketildiğini belirten Soylu, meyvenin içinde kestane büyüklüğünde çekirdekler olduğunu, bu çekirdeklerin haşlanarak veya kavrularak tüketilebildiğini aktardı.
Son yıllarda Türkiye'de tropik meyve üretimine ilginin arttığını anlatan Soylu, "Jackfruit gibi meyvelerin Türkiye'de yetiştirilmesi, tarıma yeni bir bakış açısı getirebilir ve ekonomiye katkı sunabilir. Bu noktada biz de meyvenin çekirdeğinden yeni bir fidan daha diktik. Onun da meyve vermesini bekliyoruz" dedi.
'JACKFRUİT MEYVESİNİN ADAPTASYON SÜRECİNİ GÖZLEMLEDİK'
Alanya Ziraat Odası Başkanı Tahir Göktepe de "Jackfruit meyvesinin denemesi için mikro iklimin uygun olduğu açık alanda bir çalışma yaptılar. Meyve vermeye başladı. Meyve ağırlığı, tadı ve aroması, kültürümüze uygun özellikler taşıyor. Ancak henüz seri üretimi yok. Alanya'da deneme amaçlı yetiştirilen 38 tropikal üründen biri olan jackfruit meyvesinin adaptasyon sürecini gözlemledik.
Bu meyvenin denize yakın ve rakımı 100 metreyi geçmeyen alanlarda yetişebildiğini ve ekonomik verim için ortalama 4 yaşında meyve verdiğini gördük. Daha büyük alanlarda yetiştirilmesi için çalışmalar yapacağız. Bu konuda diğer paydaşlarla iş birliği yaparak araştırma ve geliştirme çalışmalarını sürdüreceğiz. Ülkemize yeni bir adaptasyon sağlamış ürün kazandırmış olduk" diye konuştu.#ESHAHABER.COM.TR
https://www.eshahaber.com.tr/haber/5-yil-once-vietnam-dan-getirdi-dunyanin-en-buyuk-meyvesi-taleplere-yetisemiyor-186247.html
Alanya'nın Uğrak Mahallesi Aydap mevkisinde dünyanın en büyük meyvesi olarak bilinen jackfruit yetiştirilerek hasadı yapıldı. Güneydoğu Asya'ya özgü tropikal meyve olmasının yanı sıra dünyanın ağaçta yetişen en büyük meyve olarak bilinen, bilimsel adı 'Artocarpus heterophyllus' olan jackfruit, 40- 50 kilogram ağırlığa kadar çıkabilmesi ile dikkati çekiyor.
Hindistan, Bangladeş, Tayland, Endonezya ve Filipinler gibi sıcak ve nemli iklimlerde doğal olarak yetişen jackfruit, Türkiye'de deneme amaçlı yetiştirilmeye başlandı. Sert, dikenli bir kabuğa sahip olan jackfruit meyvesini bahçesine diktiği ağaçta yetiştirmeyi başaran üretici Soylu, meyvenin yetişme süreciyle ilgili bilgi verdi.
'YETİŞİP, YETİŞMEYECEĞİNİ MERAK ETTİM'
Tunahan Soylu, Türkiye'de henüz tanınmayan meyveyi üretmeye karar verdiğini, bunun için kapsamlı bir araştırma sürecine girdiğini söyledi. Soylu, Jackfruit meyvesinin Hindistan, Bangladeş ve Güneydoğu Asya ülkelerinin sıcak ve nemli ikliminde yetiştiğini öğrendiğini aktardı. "Dünyanın en büyük meyvesi olarak bilinen jackfruit meyvesinin Türkiye'de yetişip yetişemeyeceğini merak ettim" diyen Soylu, 5 yıl önce Vietnam'dan bir arkadaşına getirttiği çekirdekleri deneme amaçlı Alanya'daki bahçesine diktiğini söyledi.
'3 YIL SONRA İLK HASADIMIZI ALDIK'
Çekirdekten yetiştirilen jackfruit ağacının meyve vermesinin uzun yıllar alabildiğini, her zaman başarıya ulaşamadığını ifade eden Soylu, çekirdekten başlayan üretim sürecinin sonunda geçen yıl eylül ayında ilk, bu yılsa ikinci hasadını yaptığını belirtti. "Jackfruit meyvesinin Türkiye'de ilk kez yetiştirilmesi büyük ilgi uyandırdı. Meyvenin görünümü çok dikkat çekici. Ülkemizde popüler hale geldi ve talep hızla arttı" diyen Soylu, şimdilik üretim miktarının talebi karşılamaya yetmediğini söyledi.
'TALEP ARTIYOR, ÜRETİM KISITLI'
Jackfruit meyvesinin Türkiye'de sınırlı üretimi nedeniyle yüksek fiyattan alıcı bulduğunu söyleyen üretici Soylu, şimdiye kadar yetiştirdiği en büyük meyvenin 6,5 kilogram ağırlığında olduğunu ve fidan üretme amacıyla kilosunu 600 TL'den sattığını söyledi. Jackfruit meyvesinin Türkiye'deki üretiminin az olmasının fiyatları daha yukarı çektiğini vurgulayan Soylu, fiyat belirlemede bir standardizasyon olmadığını, talep doğrultusunda fiyatların değişiklik gösterebileceğini dile getirdi.
YETİŞTİRME VE HASAT SÜRECİNDEKİ ZORLUKLAR
Türkiye gibi dört mevsimin yaşandığı ve iklimin değişken olduğu bir coğrafyada jackfruit gibi hassas tropikal meyvelerin yetiştirilmesinin kolay olmadığını ifade eden Soylu, Alanya'nın don görmeyen bölgelerinde yetiştirilebildiğini ve iklim seçiciliğinin daha fazla olduğunu vurguladı. Soylu, "Alanya'nın her bölgesinde jackfruit yetişmeyebilir. Bizim ilk diktiğimiz sene don olayı yaşandı, ağacın uç yaprakları yandı. Yine de bölgenin genel iklimi ılıman olduğu için denemeye devam ettik" dedi.
'KENDİNE ÖZGÜ, HOŞ BİR KOKU'
Jackfruit meyvesinin C vitamini, potasyum, magnezyum ve B vitaminleri bakımından zengin olduğunu, bağışıklık sistemini desteklemesi ve sindirimi düzenlemesiyle öne çıktığını aktaran Soylu, jackfruit meyvesinin farklı tüketim alanlarına sahip olduğunu belirtti. Soylu, "Meyve yeşilken ve ham haldeyken vegan mutfaklarında et alternatifi olarak kullanılıyor. Tamamen olgunlaştığında ise kendine özgü, hoş bir koku yaymaya başlıyor. Hasat zamanı, bu kokuyu aldığımızda başlıyor" diye konuştu.'TARIM YENİ BİR BAKIŞ AÇISI GETİREBİLİR'Jackfruit meyvesinin olgunlaştığında sakız gibi şekerli tada sahip etli kısımlarının tüketildiğini belirten Soylu, meyvenin içinde kestane büyüklüğünde çekirdekler olduğunu, bu çekirdeklerin haşlanarak veya kavrularak tüketilebildiğini aktardı.
Son yıllarda Türkiye'de tropik meyve üretimine ilginin arttığını anlatan Soylu, "Jackfruit gibi meyvelerin Türkiye'de yetiştirilmesi, tarıma yeni bir bakış açısı getirebilir ve ekonomiye katkı sunabilir. Bu noktada biz de meyvenin çekirdeğinden yeni bir fidan daha diktik. Onun da meyve vermesini bekliyoruz" dedi.
'JACKFRUİT MEYVESİNİN ADAPTASYON SÜRECİNİ GÖZLEMLEDİK'
Alanya Ziraat Odası Başkanı Tahir Göktepe de "Jackfruit meyvesinin denemesi için mikro iklimin uygun olduğu açık alanda bir çalışma yaptılar. Meyve vermeye başladı. Meyve ağırlığı, tadı ve aroması, kültürümüze uygun özellikler taşıyor. Ancak henüz seri üretimi yok. Alanya'da deneme amaçlı yetiştirilen 38 tropikal üründen biri olan jackfruit meyvesinin adaptasyon sürecini gözlemledik.
Bu meyvenin denize yakın ve rakımı 100 metreyi geçmeyen alanlarda yetişebildiğini ve ekonomik verim için ortalama 4 yaşında meyve verdiğini gördük. Daha büyük alanlarda yetiştirilmesi için çalışmalar yapacağız. Bu konuda diğer paydaşlarla iş birliği yaparak araştırma ve geliştirme çalışmalarını sürdüreceğiz. Ülkemize yeni bir adaptasyon sağlamış ürün kazandırmış olduk" diye konuştu.#ESHAHABER.COM.TR
https://www.eshahaber.com.tr/haber/5-yil-once-vietnam-dan-getirdi-dunyanin-en-buyuk-meyvesi-taleplere-yetisemiyor-186247.html
Bakan Uraloğlu: İstanbul Havalimanı Avrupa’nın zirvesini kaptırmıyor
Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, Avrupa Hava Seyrüsefer Emniyeti Teşkilatı tarafından yayınlanan 4-10 Kasım tarihlerini kapsayan Avrupa Havacılık Genel Bakış Raporu’nda İstanbul Havalimanı’nın günlük ortalama bin 359 uçuş ile Avrupa’daki en yoğun havalimanı olduğunu bildirdi.
Bakan Uraloğlu, “İstanbul Havalimanımız Londra, Amsterdam ve Paris gibi Avrupa başkentlerindeki havalimanlarını geride bırakarak zirvedeki yerini korudu. Dünya genelindeki küresel ölçekli 25 havalimanı içerisinde ise İstanbul Havalimanımız 9. sırada yer aldı.” dedi.
Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, Avrupa Hava Seyrüsefer Emniyeti Teşkilatı’nın (EUROCONTROL) 4-10 Kasım tarihlerinde Avrupa’daki havalimanlarında gerçekleşen havacılık istatistiklerinin yer aldığı 14 Kasım tarihli Avrupa Havacılık Genel Bakış Raporu’na ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
İstanbul Havalimanı’nın günlük ortalama bin 359 uçuş ile Avrupa’daki en yoğun havalimanı olduğunun altını çizen Bakan Uraloğlu, “İstanbul Havalimanımız; Londra, Amsterdam ve Paris gibi Avrupa başkentlerindeki havalimanlarını geride bırakarak zirvedeki yerini korudu.” dedi.
Uraloğlu, küresel ölçekli 25 havalimanı içerisinde ise ortalama 686 günlük uçak kalkışının gerçekleştiği İstanbul Havalimanı’nın dünya genelinde de 9. sırada yer aldığına dikkat çekti.
TÜRKİYE GÜNLÜK ORTALAMA 2 BİN 815 UÇUŞ İLE AVRUPA’DA 6. SIRADA
EUROCONTROL tarafından 14 Kasım tarihinde yayınlanan Avrupa Havacılık Genel Bakış Raporu’nda yayımlanan hava trafik istatistiklerine göre Türkiye’nin günlük ortalama 2 bin 815 uçuş ile Avrupa’da en yoğun trafik hacmine sahip ülkeler arasında 6. sırada yer aldığını vurgulayan Bakan Uraloğlu, “Uçuş yoğunluğundaki başarımız uçuşlardaki gecikme sürelerinde de devam etti. EUROCONTROL hava sahası uçuş başına gecikme sürelerini incelediğimizde Türk hava sahamız uçuş başına sadece 0,5 dakikanın altındaki gecikme süresi ile Avrupa’nın en verimli hava sahalarından biri oldu.” diye konuştu.
Bakan Uraloğlu, Paris’in ortalama 1,9 dakikalık gecikme ile en yüksek gecikme yaşayan hava sahası olduğunu belirterek “Sevilla artan hava trafiğinden kaynaklı ortalama 1,3 dakikalık gecikme süresi elde ederken Lisboa 0,9 ve Barcelona ise 0,6 dakikalık süreler ile en yoğun gecikme yaşayan saha kontrol merkezleri arasında yer aldı.” şeklinde konuştu.
#ESHAHABER.COM.TR
https://www.eshahaber.com.tr/haber/bakan-uraloglu-istanbul-havalimani-avrupa-nin-zirvesini-kaptirmiyor-186246.html
Bakan Uraloğlu, “İstanbul Havalimanımız Londra, Amsterdam ve Paris gibi Avrupa başkentlerindeki havalimanlarını geride bırakarak zirvedeki yerini korudu. Dünya genelindeki küresel ölçekli 25 havalimanı içerisinde ise İstanbul Havalimanımız 9. sırada yer aldı.” dedi.
Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, Avrupa Hava Seyrüsefer Emniyeti Teşkilatı’nın (EUROCONTROL) 4-10 Kasım tarihlerinde Avrupa’daki havalimanlarında gerçekleşen havacılık istatistiklerinin yer aldığı 14 Kasım tarihli Avrupa Havacılık Genel Bakış Raporu’na ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
İstanbul Havalimanı’nın günlük ortalama bin 359 uçuş ile Avrupa’daki en yoğun havalimanı olduğunun altını çizen Bakan Uraloğlu, “İstanbul Havalimanımız; Londra, Amsterdam ve Paris gibi Avrupa başkentlerindeki havalimanlarını geride bırakarak zirvedeki yerini korudu.” dedi.
Uraloğlu, küresel ölçekli 25 havalimanı içerisinde ise ortalama 686 günlük uçak kalkışının gerçekleştiği İstanbul Havalimanı’nın dünya genelinde de 9. sırada yer aldığına dikkat çekti.
TÜRKİYE GÜNLÜK ORTALAMA 2 BİN 815 UÇUŞ İLE AVRUPA’DA 6. SIRADA
EUROCONTROL tarafından 14 Kasım tarihinde yayınlanan Avrupa Havacılık Genel Bakış Raporu’nda yayımlanan hava trafik istatistiklerine göre Türkiye’nin günlük ortalama 2 bin 815 uçuş ile Avrupa’da en yoğun trafik hacmine sahip ülkeler arasında 6. sırada yer aldığını vurgulayan Bakan Uraloğlu, “Uçuş yoğunluğundaki başarımız uçuşlardaki gecikme sürelerinde de devam etti. EUROCONTROL hava sahası uçuş başına gecikme sürelerini incelediğimizde Türk hava sahamız uçuş başına sadece 0,5 dakikanın altındaki gecikme süresi ile Avrupa’nın en verimli hava sahalarından biri oldu.” diye konuştu.
Bakan Uraloğlu, Paris’in ortalama 1,9 dakikalık gecikme ile en yüksek gecikme yaşayan hava sahası olduğunu belirterek “Sevilla artan hava trafiğinden kaynaklı ortalama 1,3 dakikalık gecikme süresi elde ederken Lisboa 0,9 ve Barcelona ise 0,6 dakikalık süreler ile en yoğun gecikme yaşayan saha kontrol merkezleri arasında yer aldı.” şeklinde konuştu.
#ESHAHABER.COM.TR
https://www.eshahaber.com.tr/haber/bakan-uraloglu-istanbul-havalimani-avrupa-nin-zirvesini-kaptirmiyor-186246.html
Sanat dünyasının acı kaybı: TRT’nin usta ismi Münip Senyücel vefat etti
TRT’nin kurumsal sosyal medya hesapları üzerinden usta ismin vefat haberi şu ifadelerle duyuruldu;
“TRT ailesi olarak, belgesel sinemacılığımızın usta ismi yapımcı yönetmen Münip Senyücel’i kaybetmenin derin üzüntüsünü yaşıyoruz. 1968’den 2002 yılına kadar Kurumumuzda görev yapan Münip Senyücel, hem eserleriyle hem de yetiştirdiği televizyoncularla Türk belgeselciliğine unutulmaz katkılarda bulunmuştur. Kıymetli ustamıza Allah’tan rahmet; ailesine, sevenlerine ve sanat camiasına başsağlığı diliyoruz.”
MÜNİP SENYÜCEL KİMDİR?
1937, Mersin doğumlu. Türkiye’de bir Brecht oyunu (Carrar Ana’nın Silahları) ilk kez 1962- 1963 sezonunda, daha sonra Ankara Deneme Sahnesi adını alacak olan Tiyatro Sevenler Gençlik Cemiyeti tarafından, Münip Senyücel’in rejisiyle ve başarıyla sahnelendi. Ankara Deneme Sahnesi’nin kurucu üyesi ve ilk başkanıdır. Ankara Deneme Sahnesi’nde birçok tiyatro oyununun yönetmenliğini yaptı.
TRT Ankara Televizyonu Eğitim Kültür Müdürlüğü’nde çalışırken dramalar ve belgeseller yönetmeye başladı. Arsal Soley ile TRT’nin ilk dönem dramalarının yönetmeniydi. Münip Senyücel belgesel çekmeye başladığında daha TRT’de Belgesel Programlar Müdürlüğü kurulmamıştı. Bu dönemde Osmanlı’nın son dönemi ve Cumhuriyetin kuruluş dönemiyle ilgili belgeseller yaptı. 1981 yılında Belgesel Programları Müdürlüğü’nün kurulmasında katkılarda bulundu ve o dönemdeki 4 yönetmenden biri olarak görev yaptı. Gerek yönettiği belgeseller gerekse belgesel konusundaki teorik bilgisi sayesinde birçok belgeselci yetiştirdi ve Münip Senyücel her zaman bir “Usta” olarak anıldı. 2002 yılında Selimiye Kışlası isimli belgeseli yönettikten sonra, TRT Belgesel Programları Müdürlüğü’nden emekli oldu.#ESHAHABER.COM.TR
https://www.eshahaber.com.tr/haber/sanat-dunyasinin-aci-kaybi-trt-nin-usta-ismi-munip-senyucel-vefat-etti-186245.html
“TRT ailesi olarak, belgesel sinemacılığımızın usta ismi yapımcı yönetmen Münip Senyücel’i kaybetmenin derin üzüntüsünü yaşıyoruz. 1968’den 2002 yılına kadar Kurumumuzda görev yapan Münip Senyücel, hem eserleriyle hem de yetiştirdiği televizyoncularla Türk belgeselciliğine unutulmaz katkılarda bulunmuştur. Kıymetli ustamıza Allah’tan rahmet; ailesine, sevenlerine ve sanat camiasına başsağlığı diliyoruz.”
MÜNİP SENYÜCEL KİMDİR?
1937, Mersin doğumlu. Türkiye’de bir Brecht oyunu (Carrar Ana’nın Silahları) ilk kez 1962- 1963 sezonunda, daha sonra Ankara Deneme Sahnesi adını alacak olan Tiyatro Sevenler Gençlik Cemiyeti tarafından, Münip Senyücel’in rejisiyle ve başarıyla sahnelendi. Ankara Deneme Sahnesi’nin kurucu üyesi ve ilk başkanıdır. Ankara Deneme Sahnesi’nde birçok tiyatro oyununun yönetmenliğini yaptı.
TRT Ankara Televizyonu Eğitim Kültür Müdürlüğü’nde çalışırken dramalar ve belgeseller yönetmeye başladı. Arsal Soley ile TRT’nin ilk dönem dramalarının yönetmeniydi. Münip Senyücel belgesel çekmeye başladığında daha TRT’de Belgesel Programlar Müdürlüğü kurulmamıştı. Bu dönemde Osmanlı’nın son dönemi ve Cumhuriyetin kuruluş dönemiyle ilgili belgeseller yaptı. 1981 yılında Belgesel Programları Müdürlüğü’nün kurulmasında katkılarda bulundu ve o dönemdeki 4 yönetmenden biri olarak görev yaptı. Gerek yönettiği belgeseller gerekse belgesel konusundaki teorik bilgisi sayesinde birçok belgeselci yetiştirdi ve Münip Senyücel her zaman bir “Usta” olarak anıldı. 2002 yılında Selimiye Kışlası isimli belgeseli yönettikten sonra, TRT Belgesel Programları Müdürlüğü’nden emekli oldu.#ESHAHABER.COM.TR
https://www.eshahaber.com.tr/haber/sanat-dunyasinin-aci-kaybi-trt-nin-usta-ismi-munip-senyucel-vefat-etti-186245.html
Janping Thia: 'Türkiye sayesinde başardık'
Thia, Azerbaycan'ın başkenti Bakü'de düzenlenen Birleşmiş Milletler (BM) İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi 29. Taraflar Konferansı'nda (COP29) AA muhabirinin sorularını yanıtladı.
Türkiye ile AIIB arasında üç alanda işbirliği potansiyeli gördüklerini aktaran Thia, "İlk alan hükümetle yakın bir şekilde işbirliği yapmaktır. Örneğin, yenilenebilir enerji, iklim değişikliği türü reformları ilerletmek ve ardından hükümete bunu yapması için finansman sağlamak." diye konuştu.
"DAHA ÖNCE ULAŞAMADIĞIMIZ MÜŞTERİLERE ULAŞTIK"
İkinci alanın ise finans kurumlarıyla yakın bir şekilde çalışmak olduğunu belirten Thia, "Türkiye çok yönlü bir finans sektörüne sahip. Bu da AIIB'in daha önce ulaşamadığı çok sayıda müşteriye ulaşmasını sağlıyor." ifadelerini kullandı.
Thia, Türkiye ile işbirliğinde üçüncü alanı ise "mühendislik, tedarik ve inşaat sektörleri" şeklinde tanımlayarak, "Türk şirketleri sadece Türkiye'de değil Orta Asya ve çok sayıda bölgede projelere sahip. Bu projelerin inşaatında sürdürülebilirliğin öncelenmesi bölgeye ve iklim değişikliğine olumlu katkılar sağlayacaktır. AIIB'ın Türkiye ile yakın işbirliğine yönelik çok sayıda fırsat görüyorum." değerlendirmesini yaptı.
"TÜRKİYE, ÜST DÜZEY BİR GELİŞMEKTE OLAN EKONOMİDİR"
Kalkınma Yatırım Bankası, Türkiye Sınai Kalkınma Bankası ve Akbank gibi kuruluşlarla Türkiye'deki projelere yönelik görüşmeler yürüttüklerini vurgulayan Thia, "Bunun gibi çok sayıda finans kuruluşu aslında sürekli müşterimiz ve AIIB'e gelerek kredi temin ediyorlar." dedi.
Thia, AIIB'in yatırımlarda yeşil ve sürdürülebilir enerji, bölgeler üstü ve bölgeler arası bağlantılar, özel sermaye seferberliği, teknolojilerin gibi unsurların bulunduğu projeleri önceliklendirdiğinin altını çizerek, "Türkiye Doğu ile Batı'nın kavşağında duruyor. Sanırım herkes bunu takdir ediyor." ifadesini kullandı.
Kuzey Koridoru, Orta Koridor veya Doğu ile Batı arasındaki Güney Koridoru ticaretinin Türkiye'yi birbirine bağlamak zorunda olduğunun altını çizen Thia, "Türkiye, Gürcistan veya Azerbaycan'la iyi bir bağlantıya sahipse, bu Avrupa ile Asya arasındaki ticareti gerçekten kolaylaştırır." dedi.
Bu konudaki projeleri desteklemek istediklerine işaret eden Thia, "Dolayısıyla AIIB Türkiye'de bir demiryolu hattını desteklediğinde bile, aslında konumunuz nedeniyle bölgesel bağlantıya katkıda bulunuyor. Bu nedenle bu tür konuların öne çıkması, iyi kullanılması, bölgeye yardımcı olmak için bu tür projelerden daha fazla yapılması gerekiyor." diye konuştu.
Türkiye'nin son 2 yılda ekonomide yaşadığı gelişmelerin tersine döndüğünü görmekten memnuniyet duyduklarını kaydeden Thia, "Türkiye'nin şirketleri ve finans sektörleri, riski yönetmede çok gelişmiş durumdalar. Dalgalanmaların yaşandığı tüm dönem boyunca, oynak dönem boyunca, Türkiye finans kuruluşları piyasaya erişimini sürdürmeye devam etti. Bu gerçekten sektörün gücünü gösteriyor. Türkiye temelde çok sağlam bir ekonomiye sahip." ifadelerini kullandı.
Thia, ekonomide atılacak adımlarla Türkiye'nin potansiyelini gerçekleştirebileceğini belirterek, "Türkiye, gerçekten üst düzey bir gelişen ekonomidir." dedi.#ESHAHABER.COM.TR
https://www.eshahaber.com.tr/haber/janping-thia-turkiye-sayesinde-basardik-186242.html
Türkiye ile AIIB arasında üç alanda işbirliği potansiyeli gördüklerini aktaran Thia, "İlk alan hükümetle yakın bir şekilde işbirliği yapmaktır. Örneğin, yenilenebilir enerji, iklim değişikliği türü reformları ilerletmek ve ardından hükümete bunu yapması için finansman sağlamak." diye konuştu.
"DAHA ÖNCE ULAŞAMADIĞIMIZ MÜŞTERİLERE ULAŞTIK"
İkinci alanın ise finans kurumlarıyla yakın bir şekilde çalışmak olduğunu belirten Thia, "Türkiye çok yönlü bir finans sektörüne sahip. Bu da AIIB'in daha önce ulaşamadığı çok sayıda müşteriye ulaşmasını sağlıyor." ifadelerini kullandı.
Thia, Türkiye ile işbirliğinde üçüncü alanı ise "mühendislik, tedarik ve inşaat sektörleri" şeklinde tanımlayarak, "Türk şirketleri sadece Türkiye'de değil Orta Asya ve çok sayıda bölgede projelere sahip. Bu projelerin inşaatında sürdürülebilirliğin öncelenmesi bölgeye ve iklim değişikliğine olumlu katkılar sağlayacaktır. AIIB'ın Türkiye ile yakın işbirliğine yönelik çok sayıda fırsat görüyorum." değerlendirmesini yaptı.
"TÜRKİYE, ÜST DÜZEY BİR GELİŞMEKTE OLAN EKONOMİDİR"
Kalkınma Yatırım Bankası, Türkiye Sınai Kalkınma Bankası ve Akbank gibi kuruluşlarla Türkiye'deki projelere yönelik görüşmeler yürüttüklerini vurgulayan Thia, "Bunun gibi çok sayıda finans kuruluşu aslında sürekli müşterimiz ve AIIB'e gelerek kredi temin ediyorlar." dedi.
Thia, AIIB'in yatırımlarda yeşil ve sürdürülebilir enerji, bölgeler üstü ve bölgeler arası bağlantılar, özel sermaye seferberliği, teknolojilerin gibi unsurların bulunduğu projeleri önceliklendirdiğinin altını çizerek, "Türkiye Doğu ile Batı'nın kavşağında duruyor. Sanırım herkes bunu takdir ediyor." ifadesini kullandı.
Kuzey Koridoru, Orta Koridor veya Doğu ile Batı arasındaki Güney Koridoru ticaretinin Türkiye'yi birbirine bağlamak zorunda olduğunun altını çizen Thia, "Türkiye, Gürcistan veya Azerbaycan'la iyi bir bağlantıya sahipse, bu Avrupa ile Asya arasındaki ticareti gerçekten kolaylaştırır." dedi.
Bu konudaki projeleri desteklemek istediklerine işaret eden Thia, "Dolayısıyla AIIB Türkiye'de bir demiryolu hattını desteklediğinde bile, aslında konumunuz nedeniyle bölgesel bağlantıya katkıda bulunuyor. Bu nedenle bu tür konuların öne çıkması, iyi kullanılması, bölgeye yardımcı olmak için bu tür projelerden daha fazla yapılması gerekiyor." diye konuştu.
Türkiye'nin son 2 yılda ekonomide yaşadığı gelişmelerin tersine döndüğünü görmekten memnuniyet duyduklarını kaydeden Thia, "Türkiye'nin şirketleri ve finans sektörleri, riski yönetmede çok gelişmiş durumdalar. Dalgalanmaların yaşandığı tüm dönem boyunca, oynak dönem boyunca, Türkiye finans kuruluşları piyasaya erişimini sürdürmeye devam etti. Bu gerçekten sektörün gücünü gösteriyor. Türkiye temelde çok sağlam bir ekonomiye sahip." ifadelerini kullandı.
Thia, ekonomide atılacak adımlarla Türkiye'nin potansiyelini gerçekleştirebileceğini belirterek, "Türkiye, gerçekten üst düzey bir gelişen ekonomidir." dedi.#ESHAHABER.COM.TR
https://www.eshahaber.com.tr/haber/janping-thia-turkiye-sayesinde-basardik-186242.html
Alperen Şengün'den bu sezon bir ilk! NBA'de haftanın görünümü
NBA'e 12 maçla devam edildi. Rockets, konuk ettiği Clippers'ı 21 sayı farkla mağlup etti. Milli basketbolcu Alperen Şengün, 16 sayı, 10 ribaunt ve 10 asistle oynadığı maçta takımının galibiyetinde önemli rol oynadı.
Rockets'ta Jabari Smith, 28 sayı ile maçın en skorer oyuncusu oldu.
Clippers'ta James Harden'ın 21 sayısı galibiyet için yeterli olmadı.
CAVALİERS'İN FORMU SÜRÜYOR
Sezona namağlup devam eden Doğu Konferansı lideri Cleveland Cavaliers, konuk ettiği Chicago Bulls'u 144-126 mağlup ederek 14'te 14 yaptı.
Cleveland Cavaliers, NBA tarihinde sezona 14 galibiyetle başlayan 6. takım konumunda bulunuyor.
Cavaliers'ta Donovan Mitchell, 37 sayıyla galibiyette katkı sağladı.
Coby White'ın attığı 29 sayı, Bulls'un mağlubiyetini engelleyemedi.
LEBRON JAMES'TEN BİR İLK!
Los Angeles Lakers, deplasmanda San Antonio Spurs'u 120-115 mağlup etti.
Lakers'ta Anthony Davis 40 sayı, 12 ribaunt, LeBron James ise 15 sayı, 16 ribaunt ve 12 asistle oynadı. Böylece, James, NBA kariyerinde ilk kez üst üste 4 kez "triple-double" yaptı.
Spurs'ta ise Victor Wembanyama, 28 sayı 14 ribauntla mağlubiyete engel olamadı.
60 SAYI GALİBİYETE YETERLİ OLMADI
Minnesota Timberwolves, deplasmanda Sacramento Kings'i uzatmaların ardından 130-126 yendi.
Timberwolves'ta Anthony Edwards, 36 sayıyla oynadı ve takımını galibiyete taşıdı.
De'Aaron Fox'un 60 sayısı, Kings'e galibiyet getirmeye yetmedi.
Sonuçlar:
Indiana Pacers-Miami Heat: 111-124
Orlando Magic-Philadelphia 76ers: 98-86
Toronto Raptors-Detroit Pistons: 95-99
Atlanta Hawks-Washington Wizards: 129-117
Cleveland Cavaliers-Chicago Bulls: 144-126
New York Knicks-Brooklyn Nets: 124-122
San Antonio Spurs-Los Angeles Lakers: 115-120
Houston Rockets-Los Angeles Clippers: 125-104
New Orleans Pelicans-Denver Nuggets: 101-94
Oklahoma City Thunder-Phoenix Suns: 99-83
Golden State Warriors-Memphis Grizzlies: 123-118
Sacramento Kings-Minnesota Timberwolves: 126-130 (uzatmalarda)#ESHAHABER.COM.TR
https://www.eshahaber.com.tr/haber/alperen-sengun-den-bu-sezon-bir-ilk-nba-de-haftanin-gorunumu-186240.html
Rockets'ta Jabari Smith, 28 sayı ile maçın en skorer oyuncusu oldu.
Clippers'ta James Harden'ın 21 sayısı galibiyet için yeterli olmadı.
CAVALİERS'İN FORMU SÜRÜYOR
Sezona namağlup devam eden Doğu Konferansı lideri Cleveland Cavaliers, konuk ettiği Chicago Bulls'u 144-126 mağlup ederek 14'te 14 yaptı.
Cleveland Cavaliers, NBA tarihinde sezona 14 galibiyetle başlayan 6. takım konumunda bulunuyor.
Cavaliers'ta Donovan Mitchell, 37 sayıyla galibiyette katkı sağladı.
Coby White'ın attığı 29 sayı, Bulls'un mağlubiyetini engelleyemedi.
LEBRON JAMES'TEN BİR İLK!
Los Angeles Lakers, deplasmanda San Antonio Spurs'u 120-115 mağlup etti.
Lakers'ta Anthony Davis 40 sayı, 12 ribaunt, LeBron James ise 15 sayı, 16 ribaunt ve 12 asistle oynadı. Böylece, James, NBA kariyerinde ilk kez üst üste 4 kez "triple-double" yaptı.
Spurs'ta ise Victor Wembanyama, 28 sayı 14 ribauntla mağlubiyete engel olamadı.
60 SAYI GALİBİYETE YETERLİ OLMADI
Minnesota Timberwolves, deplasmanda Sacramento Kings'i uzatmaların ardından 130-126 yendi.
Timberwolves'ta Anthony Edwards, 36 sayıyla oynadı ve takımını galibiyete taşıdı.
De'Aaron Fox'un 60 sayısı, Kings'e galibiyet getirmeye yetmedi.
Sonuçlar:
Indiana Pacers-Miami Heat: 111-124
Orlando Magic-Philadelphia 76ers: 98-86
Toronto Raptors-Detroit Pistons: 95-99
Atlanta Hawks-Washington Wizards: 129-117
Cleveland Cavaliers-Chicago Bulls: 144-126
New York Knicks-Brooklyn Nets: 124-122
San Antonio Spurs-Los Angeles Lakers: 115-120
Houston Rockets-Los Angeles Clippers: 125-104
New Orleans Pelicans-Denver Nuggets: 101-94
Oklahoma City Thunder-Phoenix Suns: 99-83
Golden State Warriors-Memphis Grizzlies: 123-118
Sacramento Kings-Minnesota Timberwolves: 126-130 (uzatmalarda)#ESHAHABER.COM.TR
https://www.eshahaber.com.tr/haber/alperen-sengun-den-bu-sezon-bir-ilk-nba-de-haftanin-gorunumu-186240.html
Pentagon'un gizli uzaylı programı, raporlarla ifşa oldu! 'Denizanası şeklinde UFO'lar
Tüm dünyanın merakla beklediği toplantı gerçekleşti. Sunulan rapor, ordunun en iyi UFO görüntülerini, videolarını, görgü tanıklarının ifadelerini ve elektronik sensör kanıtlarını 'tespit etmek' ve 'karantinaya almak' için kurulan ve onaylanmamış bir Özel Erişim Programı (USAP) olan 'Immaculate Constellation'ın bulgularını detaylandırıyor.
Peki açıklanan raporda uzaylıların varlığı kanıtlandı mı? UFO'lar var mı? İşte UFO hakkında ortaya çıkan gerçekler...
Uzaylılara en çok inanan ülkeler açıklandı! Türkiye kaçıncı sırada?
BİRBİRİNDEN FARKLI UZAY ARAÇLARI KANITLARI ORTAYA ATILDI
Daily Mail haberine göre, raporda 1991'den 2022'ye kadar uçan metalik küreler, 'denizanası' şeklindeki uçaklar ve tanıkların zaman algısını değiştirdiği bildirilen UFO'lar da dahil olmak üzere çok sayıda görgü tanığının ifadesine yer veriliyor.
Raporun kamuya açık versiyonunda ayrıca kızılötesi uyduların yoğun bir buluttan yükselen 400 fit genişliğinde daire şeklindeki devasa bir UFO'nun görüntülerini nasıl yakaladığı da ele alınıyor.
Raporda, "Bu davranış doğası gereği kaçamaktı ve daire şeklindeki UAP'nin uzay tabanlı bir toplama platformu tarafından gözlem altında olduğunun farkına vardığını ima ediyordu" deniyor.
UFOLARLA İLGİLİ SAYFALARCA DETAYLAR SUNULDU
Program Çarşamba günü Kongre'de UAP'larla ilgili bir oturumda tartışıldı ve kısa bir süre sonra Temsilci Nancy Mace (R-S.C.) 11 sayfalık belgeyi kamuoyuna sundu. Oturumda yeminli tanık olarak yer alan Michael Shellenberger mahkemeye Immaculate Conception'ın UAP'ların binlerce 'yüksek çözünürlüklü görüntüsünü' yakaladığını söyledi.
"Amerikan halkının, ABD ordusunun çok büyük miktarda görsel ve diğer bilgiler, hareketsiz fotoğraflar, video fotoğrafları veya sensör bilgileri üzerinde oturduğunu ve çok uzun zamandır sahip olduğunu bilmesi gerekiyor" dedi. İhbarcılar, soruşturmanın 'Amerika Birleşik Devletleri'nin iyiliği ve güvenliğine yönelik acil ve güvenilir tehditlere yanıt olarak yapıldığını' iddia ederken, Yürütme Organının UAP ve NHI konularını Kongre'nin bilgisi olmadan yönettiğini iddia ettiler.
UFO KARŞILAŞMASI PERSONELİ 'TRANSA' SOKTU
Rapora göre, Pasifik'teki bir CVN'de - ya da nükleer enerjiyle çalışan bir uçak gemisinde - gece görevinde çalışan aktif bir uçuş güvertesi personeli, orta-büyük boyutta küresel bir UAP ile yakın bir karşılaşma yaşadı.
Personel UFO'yu 'küçük, turuncu-kırmızı bir küre' olarak tanımlamış ve 'tuhaf bir şekilde, yoğun parlaklığın görsel görünümüne rağmen okyanusu ya da CVN'nin uçuş güvertesini aydınlatmayan' yumuşak bir ışık yaydığını belirtmiştir. UFO'nun yüzeyinin 'dinamik' olduğunu gözlemlemişler ve 'güneşin yüzeyi gibi dalgalandığını' söylemişlerdir. Tuhaf cisim CVN'nin üzerinde yüksek irtifada manevra yapmış, ardından tanıklar onu gördükten kısa bir süre sonra hızla uçuş güvertesinin hemen üzerindeki bir konuma inmiştir.
"Karşılaşma zaman algılarını değiştirdi"
Raporda, UFO'nun irtifasını koruduğu ve 'belirsiz bir süre' boyunca CVN'ye ayak uydurduğu ve 'gözlemci personelin yakın karşılaşma sırasında zaman algılarının değiştiğini bildirdiği' belirtiliyor. Bir süre sonra UFO 'aniden havaya fırladı ve CVN'nin üzerinde bir noktada kayboldu'.Gözlemci personel 'transa geçmiş' gibi hissetmiş ve derin bir tedirginlik duymuştur.
"12 METALİK KÜRE 'HIZLI VE ÇEVİK MANEVRALAR' GERÇEKLEŞTİRİYOR"
Raporda, yaklaşık 12 metalik küreden oluşan bir oluşumun 'birden fazla yöne dağılmadan önce okyanus yüzeyini yüksek hızda sıyırdığı' video ve kızılötesi görüntülerinin ayrıntıları yer alıyor.
Raporda, 'Metalik kürelerin hızlı ve çevik manevraları bilinen havacılık araçlarıyla uyumsuzdu' deniliyor. Cisimler 10-20 feet çapındaydı.
Kızılötesi görüntülerde küreler 'siyah-soğuk' okyanus yüzeyine karşı 'beyaz-sıcak' olarak kaydedilmiş ve her biri hem kendi etrafında hem de ısı-pırıltılı bir 'contrail' olarak hafif bir 'atmosferik bozulma' oluşturduğu belirtildi.
"400 FİT GENİŞLİĞİNDEKİ UÇAN DAİRE BULUTTAN ÇIKTI"
Kızılötesi uydular yoğun bir bulut formasyonu içinden çıkan devasa daire şeklindeki bir UFO'nun görüntülerini yakaladı. Dairenin çevresinin 650 ila 1,300 fit arasında olduğu tahmin ediliyor, bu da çapının kabaca 200 ila 400 fit arasında olduğunu gösteriyor.
Raporda ayrıca 'üst yüzeyinde simetrik içbükeylikler görüldüğü' belirtiliyor.Daire kızılötesi görüntülerde sıcak olarak kaydedilmiş ve görünür 'atmosferik bozulmalar' yaratmıştır.
Cisim bulut formasyonundan sığ bir açıyla çıkmış ve atmosferin dışına doğru yükselmiştir. Bulut örtüsünü aştıktan sonra, daire aniden yönünü tersine çevirmiş ve kısmen bulut örtüsünün içine geri inmiştir.Rapora göre daha sonra hızla karenin dışına çıkmış ve bulut tepeleri tarafından kısmen gizlenmiş olarak kalmıştır.
"DENİZANASI ŞEKLİNDE UÇAKLAR VAR!"
Raporda ayrıca güney sınırı boyunca uçan 'denizanası' ya da 'yüzen beyin' şeklinde ve 'asılı uzantıları' olan bir UFO'nun kızılötesi görüntüleri de tanımlandı.
Görüntülerde UFO'nun yüzeyi hem sıcak hem de soğuk noktalarla 'benekli' görünüyordu ve 'görünür bir tahrik aracı olmaksızın rüzgara karşı uçuyordu'.
Hareket ettikçe, 'hareketlerinde ve uçuş yolunda doğal olmayan bir 'sertliği' korudu' ve coğrafi özelliklere göre düşük bir irtifada kaldı. Raporda, 'görünüş ve davranış olarak, güney sınırının hava sahasını ihlal eden bu UAP'nin görüntüleri, Irak ve Afganistan'daki DoD tesisleri yakınında gözlemlenen aynı UAP sınıfına benziyordu' deniyor.#ESHAHABER.COM.TR
https://www.eshahaber.com.tr/haber/pentagon-un-gizli-uzayli-programi-raporlarla-ifsa-oldu-denizanasi-seklinde-ufo-lar-186237.html
Peki açıklanan raporda uzaylıların varlığı kanıtlandı mı? UFO'lar var mı? İşte UFO hakkında ortaya çıkan gerçekler...
Uzaylılara en çok inanan ülkeler açıklandı! Türkiye kaçıncı sırada?
BİRBİRİNDEN FARKLI UZAY ARAÇLARI KANITLARI ORTAYA ATILDI
Daily Mail haberine göre, raporda 1991'den 2022'ye kadar uçan metalik küreler, 'denizanası' şeklindeki uçaklar ve tanıkların zaman algısını değiştirdiği bildirilen UFO'lar da dahil olmak üzere çok sayıda görgü tanığının ifadesine yer veriliyor.
Raporun kamuya açık versiyonunda ayrıca kızılötesi uyduların yoğun bir buluttan yükselen 400 fit genişliğinde daire şeklindeki devasa bir UFO'nun görüntülerini nasıl yakaladığı da ele alınıyor.
Raporda, "Bu davranış doğası gereği kaçamaktı ve daire şeklindeki UAP'nin uzay tabanlı bir toplama platformu tarafından gözlem altında olduğunun farkına vardığını ima ediyordu" deniyor.
UFOLARLA İLGİLİ SAYFALARCA DETAYLAR SUNULDU
Program Çarşamba günü Kongre'de UAP'larla ilgili bir oturumda tartışıldı ve kısa bir süre sonra Temsilci Nancy Mace (R-S.C.) 11 sayfalık belgeyi kamuoyuna sundu. Oturumda yeminli tanık olarak yer alan Michael Shellenberger mahkemeye Immaculate Conception'ın UAP'ların binlerce 'yüksek çözünürlüklü görüntüsünü' yakaladığını söyledi.
"Amerikan halkının, ABD ordusunun çok büyük miktarda görsel ve diğer bilgiler, hareketsiz fotoğraflar, video fotoğrafları veya sensör bilgileri üzerinde oturduğunu ve çok uzun zamandır sahip olduğunu bilmesi gerekiyor" dedi. İhbarcılar, soruşturmanın 'Amerika Birleşik Devletleri'nin iyiliği ve güvenliğine yönelik acil ve güvenilir tehditlere yanıt olarak yapıldığını' iddia ederken, Yürütme Organının UAP ve NHI konularını Kongre'nin bilgisi olmadan yönettiğini iddia ettiler.
UFO KARŞILAŞMASI PERSONELİ 'TRANSA' SOKTU
Rapora göre, Pasifik'teki bir CVN'de - ya da nükleer enerjiyle çalışan bir uçak gemisinde - gece görevinde çalışan aktif bir uçuş güvertesi personeli, orta-büyük boyutta küresel bir UAP ile yakın bir karşılaşma yaşadı.
Personel UFO'yu 'küçük, turuncu-kırmızı bir küre' olarak tanımlamış ve 'tuhaf bir şekilde, yoğun parlaklığın görsel görünümüne rağmen okyanusu ya da CVN'nin uçuş güvertesini aydınlatmayan' yumuşak bir ışık yaydığını belirtmiştir. UFO'nun yüzeyinin 'dinamik' olduğunu gözlemlemişler ve 'güneşin yüzeyi gibi dalgalandığını' söylemişlerdir. Tuhaf cisim CVN'nin üzerinde yüksek irtifada manevra yapmış, ardından tanıklar onu gördükten kısa bir süre sonra hızla uçuş güvertesinin hemen üzerindeki bir konuma inmiştir.
"Karşılaşma zaman algılarını değiştirdi"
Raporda, UFO'nun irtifasını koruduğu ve 'belirsiz bir süre' boyunca CVN'ye ayak uydurduğu ve 'gözlemci personelin yakın karşılaşma sırasında zaman algılarının değiştiğini bildirdiği' belirtiliyor. Bir süre sonra UFO 'aniden havaya fırladı ve CVN'nin üzerinde bir noktada kayboldu'.Gözlemci personel 'transa geçmiş' gibi hissetmiş ve derin bir tedirginlik duymuştur.
"12 METALİK KÜRE 'HIZLI VE ÇEVİK MANEVRALAR' GERÇEKLEŞTİRİYOR"
Raporda, yaklaşık 12 metalik küreden oluşan bir oluşumun 'birden fazla yöne dağılmadan önce okyanus yüzeyini yüksek hızda sıyırdığı' video ve kızılötesi görüntülerinin ayrıntıları yer alıyor.
Raporda, 'Metalik kürelerin hızlı ve çevik manevraları bilinen havacılık araçlarıyla uyumsuzdu' deniliyor. Cisimler 10-20 feet çapındaydı.
Kızılötesi görüntülerde küreler 'siyah-soğuk' okyanus yüzeyine karşı 'beyaz-sıcak' olarak kaydedilmiş ve her biri hem kendi etrafında hem de ısı-pırıltılı bir 'contrail' olarak hafif bir 'atmosferik bozulma' oluşturduğu belirtildi.
"400 FİT GENİŞLİĞİNDEKİ UÇAN DAİRE BULUTTAN ÇIKTI"
Kızılötesi uydular yoğun bir bulut formasyonu içinden çıkan devasa daire şeklindeki bir UFO'nun görüntülerini yakaladı. Dairenin çevresinin 650 ila 1,300 fit arasında olduğu tahmin ediliyor, bu da çapının kabaca 200 ila 400 fit arasında olduğunu gösteriyor.
Raporda ayrıca 'üst yüzeyinde simetrik içbükeylikler görüldüğü' belirtiliyor.Daire kızılötesi görüntülerde sıcak olarak kaydedilmiş ve görünür 'atmosferik bozulmalar' yaratmıştır.
Cisim bulut formasyonundan sığ bir açıyla çıkmış ve atmosferin dışına doğru yükselmiştir. Bulut örtüsünü aştıktan sonra, daire aniden yönünü tersine çevirmiş ve kısmen bulut örtüsünün içine geri inmiştir.Rapora göre daha sonra hızla karenin dışına çıkmış ve bulut tepeleri tarafından kısmen gizlenmiş olarak kalmıştır.
"DENİZANASI ŞEKLİNDE UÇAKLAR VAR!"
Raporda ayrıca güney sınırı boyunca uçan 'denizanası' ya da 'yüzen beyin' şeklinde ve 'asılı uzantıları' olan bir UFO'nun kızılötesi görüntüleri de tanımlandı.
Görüntülerde UFO'nun yüzeyi hem sıcak hem de soğuk noktalarla 'benekli' görünüyordu ve 'görünür bir tahrik aracı olmaksızın rüzgara karşı uçuyordu'.
Hareket ettikçe, 'hareketlerinde ve uçuş yolunda doğal olmayan bir 'sertliği' korudu' ve coğrafi özelliklere göre düşük bir irtifada kaldı. Raporda, 'görünüş ve davranış olarak, güney sınırının hava sahasını ihlal eden bu UAP'nin görüntüleri, Irak ve Afganistan'daki DoD tesisleri yakınında gözlemlenen aynı UAP sınıfına benziyordu' deniyor.#ESHAHABER.COM.TR
https://www.eshahaber.com.tr/haber/pentagon-un-gizli-uzayli-programi-raporlarla-ifsa-oldu-denizanasi-seklinde-ufo-lar-186237.html
5 milyar doların anahtarı olacak! Türkiye ile Katar arasında imzalar atıldı
AA muhabirinin derlediği bilgiye göre, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Türkiye'ye ziyarette bulunan Katar Emiri Şeyh Temim bin Hamed Al Sani'nin önceki gün Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde gerçekleştirdiği toplantıda 8 anlaşmaya imza atıldı.
Bu kapsamda ilgili bakanlar tarafından imzalanan anlaşmalardan biri de "Ticaretin Kolaylaştırılması Niyet Beyanı" oldu.
Anlaşmanın, Türkiye'nin Katar ile ekonomik ilişkilerinin daha da geliştirilmesine, karşılıklı yatırımların artırılmasına, iş dünyasıyla bağların güçlendirilmesine ve iki ülkenin kalkınmasına katkı sağlaması öngörülüyor.
"ŞEFFAF, ÖNGÖRÜLEBİLİR VE GÜVENLİ TİCARET SİSTEMİ ANA HEDEFLERDEN BİRİ"
Ticaret Bakanı Ömer Bolat da AA muhabirine, imzalanan anlaşmaya ilişkin değerlendirmede bulundu.
Türkiye'nin "Dünya Ticaret Örgütü (DTÖ) Ticaretin Kolaylaştırılması Anlaşması" doğrultusunda gümrük ve dış ticaret işlemlerinin basitleştirilerek hızlandırılmasına yönelik adımlar attığını belirten Bolat, ülke içi ve uluslararası alanda iş dünyasının önünü açacak çalışmalar yürüttüklerini söyledi.
Bolat, Orta Doğu ve Körfez coğrafyasının önemine dikkati çekerek, buralarla ikili ekonomik ilişkilerin artırılması için ticaretin kolaylaştırılmasına yönelik işbirliğinin güçlendirilmesine odaklandıklarını bildirdi.
Türkiye ile Katar arasında imzalanan "Niyet Beyanı"nın özellikle gümrük ve dış ticaret işlemlerinin hızlandırılması ve kolaylaştırılması için yapılacak çalışmaların çerçevesini ortaya koyduğunu vurgulayan Bolat, "Anlaşmayla iki ülke arasında ticaretin daha da kolaylaştırılmasına yönelik işbirliğinin ilk adımı atılmış oldu. Türkiye ile Katar, dış ticaret işlemlerinde diyaloğun ve koordinasyonun artırılmasına yönelik bir iradeyi ortaya koydu." dedi.
Anlaşma kapsamında dış ticaret işlemlerinde engellerin tespiti ve ortadan kaldırılması yoluyla ticarette kesintisiz akışın sağlanmasının hedeflendiğini dile getiren Bolat, şöyle konuştu:
"Anlaşmayla ticaretin kolaylaştırılması önlemlerine ilişkin deneyim ve iyi uygulama örneklerinin paylaşılması planlanıyor. Bu yeni diyalogla iki ülke arasındaki ticareti artırmak için gümrük ve dış ticaret işlemlerinin daha verimli hale getirilmesi, prosedürlerin dijitalleştirilerek süratle tamamlanması, taşıma ve transit geçişlerdeki bürokratik engellerin azaltılması ve iş dünyası için elverişli bir ortam sağlanması öngörülüyor. Yeni teknolojik çözümlerden faydalanılarak daha şeffaf, öngörülebilir ve güvenli bir ticaret sistemi yaratmak da çalışmalarımızdaki ana hedeflerden biri."
"ORTAK DİJİTAL PLATFORMLAR" GÜNDEMDE
Bolat, iki ülke arasında ortak dijital platformların kurulabileceği bilgisini vererek, bu platformların, belgelerin çevrim içi paylaşılması, gümrük işlemlerinin izlenmesi ve ticari verilerin gerçek zamanlı yönetilmesi için gerekli altyapının oluşturulmasına katkı sunacağını anlattı.
İki ülke gümrük kapılarındaki süreçleri iyileştirmek için ortak çalışma gruplarının oluşturabileceğini söyleyen Bolat, özellikle lojistik operasyonların kesintisiz şekilde gerçekleşmesi için yeni prosedürlerin geliştirilebileceğini bildirdi.
Bakan Bolat, Katar ile ekonomik ilişkilerin son yıllarda ivme kazandığına işaret ederek, ikili ticaret hacminin geçen yıl 1,3 milyar dolar, bu yılın 10 ayında ise 933 milyon dolar olduğunu ifade etti.
Katar ile 5 milyar dolarlık ticaret hacmi hedeflendiğini anımsatan Bolat, "İmzaladığımız Niyet Beyanı ile Türkiye ve Katar arasındaki ticaret daha da kolaylaşacak, işlemler sadeleşecek, bu da dış ticaretimize pozitif bir katkıda bulunacak." değerlendirmesinde bulundu.
"TÜRK MÜTEAHHİTLER KATAR'DA 20,3 MİLYAR DOLARLIK PROJE ÜSTLENDİ"
Bolat, Katar ile mevcut ticari ilişkilere de değinerek, Türk müteahhitlerinin ülkede bugüne kadar 20,3 milyar dolarlık 198 proje üstlendiğini söyledi.
Türk firmalarının son yıllarda bu ülkede büyük çaplı metro ve kara yolu ile askeri tesis ve havalimanı genişletme projeleri aldığını belirten Bolat, "Özellikle Kuzey Saha Doğal Gaz Genişlemesi Projesi'nde firmalarımız için büyük fırsatlar olacağını öngörüyoruz." dedi.
Bolat, Katar'ın Türkiye'ye yaptığı doğrudan yatırımın stok değerinin 4,9 milyar dolar, Türkiye'den Katar'a yönelik toplam doğrudan yatırımın ise 48 milyon dolar civarında olduğunu bildirdi.
Türk firmalarının Katar'da savunma sanayisi, tekstil, elektrik kabloları ve hizmet sektörü olarak restoran işletmeciliği alanlarında faaliyette bulunduğunu aktaran Bolat, "Bu kapsamda söz konusu rakamları daha üst seviyelere çıkarmak için karşılıklı çabalarımız devam ediyor." diye konuştu.#ESHAHABER.COM.TR
https://www.eshahaber.com.tr/haber/5-milyar-dolarin-anahtari-olacak-turkiye-ile-katar-arasinda-imzalar-atildi-186235.html
Bu kapsamda ilgili bakanlar tarafından imzalanan anlaşmalardan biri de "Ticaretin Kolaylaştırılması Niyet Beyanı" oldu.
Anlaşmanın, Türkiye'nin Katar ile ekonomik ilişkilerinin daha da geliştirilmesine, karşılıklı yatırımların artırılmasına, iş dünyasıyla bağların güçlendirilmesine ve iki ülkenin kalkınmasına katkı sağlaması öngörülüyor.
"ŞEFFAF, ÖNGÖRÜLEBİLİR VE GÜVENLİ TİCARET SİSTEMİ ANA HEDEFLERDEN BİRİ"
Ticaret Bakanı Ömer Bolat da AA muhabirine, imzalanan anlaşmaya ilişkin değerlendirmede bulundu.
Türkiye'nin "Dünya Ticaret Örgütü (DTÖ) Ticaretin Kolaylaştırılması Anlaşması" doğrultusunda gümrük ve dış ticaret işlemlerinin basitleştirilerek hızlandırılmasına yönelik adımlar attığını belirten Bolat, ülke içi ve uluslararası alanda iş dünyasının önünü açacak çalışmalar yürüttüklerini söyledi.
Bolat, Orta Doğu ve Körfez coğrafyasının önemine dikkati çekerek, buralarla ikili ekonomik ilişkilerin artırılması için ticaretin kolaylaştırılmasına yönelik işbirliğinin güçlendirilmesine odaklandıklarını bildirdi.
Türkiye ile Katar arasında imzalanan "Niyet Beyanı"nın özellikle gümrük ve dış ticaret işlemlerinin hızlandırılması ve kolaylaştırılması için yapılacak çalışmaların çerçevesini ortaya koyduğunu vurgulayan Bolat, "Anlaşmayla iki ülke arasında ticaretin daha da kolaylaştırılmasına yönelik işbirliğinin ilk adımı atılmış oldu. Türkiye ile Katar, dış ticaret işlemlerinde diyaloğun ve koordinasyonun artırılmasına yönelik bir iradeyi ortaya koydu." dedi.
Anlaşma kapsamında dış ticaret işlemlerinde engellerin tespiti ve ortadan kaldırılması yoluyla ticarette kesintisiz akışın sağlanmasının hedeflendiğini dile getiren Bolat, şöyle konuştu:
"Anlaşmayla ticaretin kolaylaştırılması önlemlerine ilişkin deneyim ve iyi uygulama örneklerinin paylaşılması planlanıyor. Bu yeni diyalogla iki ülke arasındaki ticareti artırmak için gümrük ve dış ticaret işlemlerinin daha verimli hale getirilmesi, prosedürlerin dijitalleştirilerek süratle tamamlanması, taşıma ve transit geçişlerdeki bürokratik engellerin azaltılması ve iş dünyası için elverişli bir ortam sağlanması öngörülüyor. Yeni teknolojik çözümlerden faydalanılarak daha şeffaf, öngörülebilir ve güvenli bir ticaret sistemi yaratmak da çalışmalarımızdaki ana hedeflerden biri."
"ORTAK DİJİTAL PLATFORMLAR" GÜNDEMDE
Bolat, iki ülke arasında ortak dijital platformların kurulabileceği bilgisini vererek, bu platformların, belgelerin çevrim içi paylaşılması, gümrük işlemlerinin izlenmesi ve ticari verilerin gerçek zamanlı yönetilmesi için gerekli altyapının oluşturulmasına katkı sunacağını anlattı.
İki ülke gümrük kapılarındaki süreçleri iyileştirmek için ortak çalışma gruplarının oluşturabileceğini söyleyen Bolat, özellikle lojistik operasyonların kesintisiz şekilde gerçekleşmesi için yeni prosedürlerin geliştirilebileceğini bildirdi.
Bakan Bolat, Katar ile ekonomik ilişkilerin son yıllarda ivme kazandığına işaret ederek, ikili ticaret hacminin geçen yıl 1,3 milyar dolar, bu yılın 10 ayında ise 933 milyon dolar olduğunu ifade etti.
Katar ile 5 milyar dolarlık ticaret hacmi hedeflendiğini anımsatan Bolat, "İmzaladığımız Niyet Beyanı ile Türkiye ve Katar arasındaki ticaret daha da kolaylaşacak, işlemler sadeleşecek, bu da dış ticaretimize pozitif bir katkıda bulunacak." değerlendirmesinde bulundu.
"TÜRK MÜTEAHHİTLER KATAR'DA 20,3 MİLYAR DOLARLIK PROJE ÜSTLENDİ"
Bolat, Katar ile mevcut ticari ilişkilere de değinerek, Türk müteahhitlerinin ülkede bugüne kadar 20,3 milyar dolarlık 198 proje üstlendiğini söyledi.
Türk firmalarının son yıllarda bu ülkede büyük çaplı metro ve kara yolu ile askeri tesis ve havalimanı genişletme projeleri aldığını belirten Bolat, "Özellikle Kuzey Saha Doğal Gaz Genişlemesi Projesi'nde firmalarımız için büyük fırsatlar olacağını öngörüyoruz." dedi.
Bolat, Katar'ın Türkiye'ye yaptığı doğrudan yatırımın stok değerinin 4,9 milyar dolar, Türkiye'den Katar'a yönelik toplam doğrudan yatırımın ise 48 milyon dolar civarında olduğunu bildirdi.
Türk firmalarının Katar'da savunma sanayisi, tekstil, elektrik kabloları ve hizmet sektörü olarak restoran işletmeciliği alanlarında faaliyette bulunduğunu aktaran Bolat, "Bu kapsamda söz konusu rakamları daha üst seviyelere çıkarmak için karşılıklı çabalarımız devam ediyor." diye konuştu.#ESHAHABER.COM.TR
https://www.eshahaber.com.tr/haber/5-milyar-dolarin-anahtari-olacak-turkiye-ile-katar-arasinda-imzalar-atildi-186235.html
Benzine indirim geliyor!
Petrol piyasalarında yaşanan arz ve talep endişeleri fiyatlar üzerinde baskıya neden oluyor. Jeopolitik riskler ve OPEC kararları yakından takip edilirken petrol haftayı 71 dolardan kapattı. Petrol fiyatlarında yaşanan sert düşüşler sonrası akaryakıt fiyatlarının değişeceği öğrenildi. Önümüzdeki hafta benzine indirim gelmesi bekleniyor. İşte 16 kasım güncel akaryakıt fiyatları
BENZİNE KAÇ LİRA İNDİRİM GELECEK?
Akaryakıt fiyatları petrol piyasalarında yaşanan fiyat artışlarına göre değişiyor. Sektör temsilcilerinden alınan bilgilere göre pazartesi gece yarısından itibaren benzine 62 kuruş indirim gelecek. İndirimin pompaya yansıması halinde İstanbul'da benzin fiyatı 42.28 lira olacak.
İŞTE 16 KASIM GÜNCEL AKARYAKIT FİYATLARI
İstanbul Avrupa yakası akaryakıt fiyatları
Benzin litre fiyatı: 42.90 TL
Motorin litre fiyatı: 42.88 TL
LPG litre fiyatı: 26.03 TL
İstanbul Anadolu yakası akaryakıt fiyatları
Benzin litre fiyatı: 42.79 TL
Motorin litre fiyatı: 42.82 TL
LPG litre fiyatı: 25.49 TL
Ankara akaryakıt fiyatları
Benzin litre fiyatı: 43.33 TL
Motorin litre fiyatı: 43.44 TL
LPG litre fiyatı: 26.04 TL
İzmir akaryakıt fiyatları
Benzin litre fiyatı: 43.80 TL
Motorin litre fiyatı: 43.92 TL
LPG litre fiyatı: 25.94 TL#ESHAHABER.COM.TR
https://www.eshahaber.com.tr/haber/benzine-indirim-geliyor-186234.html
BENZİNE KAÇ LİRA İNDİRİM GELECEK?
Akaryakıt fiyatları petrol piyasalarında yaşanan fiyat artışlarına göre değişiyor. Sektör temsilcilerinden alınan bilgilere göre pazartesi gece yarısından itibaren benzine 62 kuruş indirim gelecek. İndirimin pompaya yansıması halinde İstanbul'da benzin fiyatı 42.28 lira olacak.
İŞTE 16 KASIM GÜNCEL AKARYAKIT FİYATLARI
İstanbul Avrupa yakası akaryakıt fiyatları
Benzin litre fiyatı: 42.90 TL
Motorin litre fiyatı: 42.88 TL
LPG litre fiyatı: 26.03 TL
İstanbul Anadolu yakası akaryakıt fiyatları
Benzin litre fiyatı: 42.79 TL
Motorin litre fiyatı: 42.82 TL
LPG litre fiyatı: 25.49 TL
Ankara akaryakıt fiyatları
Benzin litre fiyatı: 43.33 TL
Motorin litre fiyatı: 43.44 TL
LPG litre fiyatı: 26.04 TL
İzmir akaryakıt fiyatları
Benzin litre fiyatı: 43.80 TL
Motorin litre fiyatı: 43.92 TL
LPG litre fiyatı: 25.94 TL#ESHAHABER.COM.TR
https://www.eshahaber.com.tr/haber/benzine-indirim-geliyor-186234.html
TOKİ, Antakya Gülderen Mahallesi'nde 2 bin 681 afet konutunu tamamladı
Ankara
Bakanlıktan yapılan açıklamaya göre, 6 Şubat 2023'te meydana gelen Kahramanmaraş merkezli depremlerden etkilenen illerin yeniden ihya ve inşası için çalışmalar sürüyor. Günde ortalama 1500 konutun tamamlandığı deprem bölgesinde yıl sonuna kadar 200 binden fazla konutun teslim edilmesi planlanıyor.
Depremde ağır yıkıma uğrayan Hatay'da 26 binden fazla konut ve iş yeri hak sahiplerine teslim edildi, yıl sonunda bu rakamın 44 binin üzerine çıkması hedefleniyor.
2025 yılı sonuna kadar Hatay'da 158 binden fazla konut ve iş yerinin teslim edilmesi öngörülüyor.
TOKİ, Hatay'ın Antakya ilçesindeki Gülderen Mahallesi'nde sağlam temeller üzerine yeni bir kent kurarak, 310 dönüm arazi üzerindeki 2 bin 681 konutun yapımını tamamladı.
"Çalışıyoruz, üretiyoruz"
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, sosyal medya hesabından Gülderen Mahallesi'ndeki konutlara ilişkin paylaşımda bulundu.
Paylaşımında konutlar ile depremzede vatandaşların duygu ve düşüncelerini paylaştığı videoya da yer veren Kurum, "Çalışıyoruz, üretiyoruz ve sonra milletimizin gönlünden kopan 'Allah razı olsun' duasını duyuyoruz ya, işte bu her şeye bedel." ifadelerini kullandı.
Konutuna yerleşen Hatice Ateş, videoda kurada ev çıktığını öğrendiğinde yaşadığı mutluluğu, "Eve geldiğimizde 'Gerçekten bizim mi?' diye düşündüm. Çok şükür yerleştik. Evim çok güzel. Çevre çok güzel oldu, her taraf ışıl ışıl. Bakan'ımız Murat Kurum ve bütün yetkililerin sayesinde biz evimize kavuştuk. Onlar olmasa, devletimiz olmasa kim yaptıracaktı? Allah razı olsun." sözleriyle anlattı.
"Evlerin, binaların bu kadar hızlı yükselmesi bize umut verdi"
Hak sahibi Yalçın Konak ise "Evlerin, binaların bu kadar hızlı yükselmesi bizleri çok şaşırttı. Bize umut verdi. Bu kadarını bile beklemiyorduk. İşçilik olsun, malzeme olsun, evin planlaması çok kaliteli ve güzel." ifadelerini kullandı.
Konutlar devlet eliyle yapıldığı için kendilerini daha rahat ve huzurlu hissettiklerini anlatan Konak, şunları kaydetti:
"Bakan'ımız Murat Kurum sadece burayı değil, depremi yaşayan insanları hiçbir zaman yalnız bırakmadı. Gerçekten koca yürekli bir insan. Gece gündüz demeden buraya gelip insanların sorunlarıyla derdiyle ilgilendi. Evlerimizde artık huzurlu, güvenli, rahat bir şekilde, umut dolu günler bizi bekliyor."
Kaynak: AA#ESHAHABER.COM.TR
https://www.eshahaber.com.tr/haber/toki-antakya-gulderen-mahallesi-nde-2-bin-681-afet-konutunu-tamamladi-186233.html
Bakanlıktan yapılan açıklamaya göre, 6 Şubat 2023'te meydana gelen Kahramanmaraş merkezli depremlerden etkilenen illerin yeniden ihya ve inşası için çalışmalar sürüyor. Günde ortalama 1500 konutun tamamlandığı deprem bölgesinde yıl sonuna kadar 200 binden fazla konutun teslim edilmesi planlanıyor.
Depremde ağır yıkıma uğrayan Hatay'da 26 binden fazla konut ve iş yeri hak sahiplerine teslim edildi, yıl sonunda bu rakamın 44 binin üzerine çıkması hedefleniyor.
2025 yılı sonuna kadar Hatay'da 158 binden fazla konut ve iş yerinin teslim edilmesi öngörülüyor.
TOKİ, Hatay'ın Antakya ilçesindeki Gülderen Mahallesi'nde sağlam temeller üzerine yeni bir kent kurarak, 310 dönüm arazi üzerindeki 2 bin 681 konutun yapımını tamamladı.
"Çalışıyoruz, üretiyoruz"
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, sosyal medya hesabından Gülderen Mahallesi'ndeki konutlara ilişkin paylaşımda bulundu.
Paylaşımında konutlar ile depremzede vatandaşların duygu ve düşüncelerini paylaştığı videoya da yer veren Kurum, "Çalışıyoruz, üretiyoruz ve sonra milletimizin gönlünden kopan 'Allah razı olsun' duasını duyuyoruz ya, işte bu her şeye bedel." ifadelerini kullandı.
Konutuna yerleşen Hatice Ateş, videoda kurada ev çıktığını öğrendiğinde yaşadığı mutluluğu, "Eve geldiğimizde 'Gerçekten bizim mi?' diye düşündüm. Çok şükür yerleştik. Evim çok güzel. Çevre çok güzel oldu, her taraf ışıl ışıl. Bakan'ımız Murat Kurum ve bütün yetkililerin sayesinde biz evimize kavuştuk. Onlar olmasa, devletimiz olmasa kim yaptıracaktı? Allah razı olsun." sözleriyle anlattı.
"Evlerin, binaların bu kadar hızlı yükselmesi bize umut verdi"
Hak sahibi Yalçın Konak ise "Evlerin, binaların bu kadar hızlı yükselmesi bizleri çok şaşırttı. Bize umut verdi. Bu kadarını bile beklemiyorduk. İşçilik olsun, malzeme olsun, evin planlaması çok kaliteli ve güzel." ifadelerini kullandı.
Konutlar devlet eliyle yapıldığı için kendilerini daha rahat ve huzurlu hissettiklerini anlatan Konak, şunları kaydetti:
"Bakan'ımız Murat Kurum sadece burayı değil, depremi yaşayan insanları hiçbir zaman yalnız bırakmadı. Gerçekten koca yürekli bir insan. Gece gündüz demeden buraya gelip insanların sorunlarıyla derdiyle ilgilendi. Evlerimizde artık huzurlu, güvenli, rahat bir şekilde, umut dolu günler bizi bekliyor."
Kaynak: AA#ESHAHABER.COM.TR
https://www.eshahaber.com.tr/haber/toki-antakya-gulderen-mahallesi-nde-2-bin-681-afet-konutunu-tamamladi-186233.html
KVKK'dan X'ten sonra Twitch'e 2 milyon lira para cezası!
KVKK, Twitch'te yaklaşık 125 GB'lık veri sızıntısı yaşandığı iddiaları üzerine resen inceleme başlattı.
İnceleme sonucu, veri sorumlusunun sistemdeki problemleri ortadan kaldıracak yapılandırmaları uygularken yeterli özeni göstermediğini belirleyen KVKK, ihlal meydana gelmeden önce alınması gereken güvenlik önlemlerinin veri ihlali sonrası alındığını, risk ve tehditlerin belirlenmesinde yetersiz kalındığını tespit etti.
İhlalden, Türkiye'de yerleşik 35 bin 274 kişinin etkilendiği tespit edildi.
KVKK, Twitch'e, "Kişisel verilerin hukuka aykırı işlenmesini önlemek amacıyla uygun güvenlik düzeyini temin etmeye yönelik gerekli teknik ve idari tedbirleri alma yükümlülüğüne aykırı hareket" sebebiyle 1 milyon 750 bin lira, veri ihlali hakkında bildirimde bulunulmaması nedeniyle de 250 bin lira olmak üzere toplam 2 milyon lira idari para cezası uygulanmasını kararlaştırdı.
KVKK'den X'e 1 milyon 470 bin lira idari para cezası!
X PLATFORMUNA DA CEZA VERİLMİŞTİ
Kişisel Verileri Koruma Kurumu (KVKK), sosyal medya platformu X'in güvenlik amacıyla topladığı kişisel verileri reklamcılık faaliyetlerinde kullandığını tespit ederek, platforma 1 milyon 470 bin lira idari para cezası vermişti.#ESHAHABER.COM.TR
https://www.eshahaber.com.tr/haber/kvkk-dan-x-ten-sonra-twitch-e-2-milyon-lira-para-cezasi-186232.html
İnceleme sonucu, veri sorumlusunun sistemdeki problemleri ortadan kaldıracak yapılandırmaları uygularken yeterli özeni göstermediğini belirleyen KVKK, ihlal meydana gelmeden önce alınması gereken güvenlik önlemlerinin veri ihlali sonrası alındığını, risk ve tehditlerin belirlenmesinde yetersiz kalındığını tespit etti.
İhlalden, Türkiye'de yerleşik 35 bin 274 kişinin etkilendiği tespit edildi.
KVKK, Twitch'e, "Kişisel verilerin hukuka aykırı işlenmesini önlemek amacıyla uygun güvenlik düzeyini temin etmeye yönelik gerekli teknik ve idari tedbirleri alma yükümlülüğüne aykırı hareket" sebebiyle 1 milyon 750 bin lira, veri ihlali hakkında bildirimde bulunulmaması nedeniyle de 250 bin lira olmak üzere toplam 2 milyon lira idari para cezası uygulanmasını kararlaştırdı.
KVKK'den X'e 1 milyon 470 bin lira idari para cezası!
X PLATFORMUNA DA CEZA VERİLMİŞTİ
Kişisel Verileri Koruma Kurumu (KVKK), sosyal medya platformu X'in güvenlik amacıyla topladığı kişisel verileri reklamcılık faaliyetlerinde kullandığını tespit ederek, platforma 1 milyon 470 bin lira idari para cezası vermişti.#ESHAHABER.COM.TR
https://www.eshahaber.com.tr/haber/kvkk-dan-x-ten-sonra-twitch-e-2-milyon-lira-para-cezasi-186232.html
Beşiktaş'tan orta sahaya yıldız maestro! Arsenal'e teklif yapılacak
Trendyol Süper Lig'de 12. hafta tamamlanırken, liderin 10 puan gerisinde yer alan Beşiktaş, gözünü ara transfer dönemine çevirdi. Başkan Hasan Arat'ın 2 transfer daha yapacak sözleri sonrası Beşiktaş taraftarını transfer heyecanı sardı. Transfer için kontenjan açmak isteyen siyah-beyazlı ekibin, Onana ve Chamberlain ile yolları ayırması bekleniyor. Beşiktaş'ın açılan kontenjanı Arsenal'in İtalyan yıldızı Jorginho ile dolduracağı iddia edildi.
SÖZLEŞMESİ BİTİYOR
İngiliz medyasında yer alan habere göre; İtalyan orta sahanın takımıyla sözleşmesinin bir yıldan az kaldığı vurgulanırken, siyah-beyazlıların bu kozu kullanarak hem oyuncuyu hem de İngiliz ekibini ikna etmeyi hedeflediği ileri sürüldü.
JORGİNHO AYRILMAK İSTİYOR
32 yaşındaki İtalyan orta saha oyuncusunun bu sezon fazla forma şansı bulamadığına dikkat çekilen haberde, Arsenal'in oynayabileceği bir takıma gitmek isteyen Jorginho'ya izin verebileceği aktarıldı. Yıldız futbolcunun Arsenal ile sözleşmesi 2025 yılında sona erecek.
İtalyan oyuncu bu sezon Arsenal ile 5 maçta forma şansı bulabildi.#ESHAHABER.COM.TR
https://www.eshahaber.com.tr/haber/besiktas-tan-orta-sahaya-yildiz-maestro-arsenal-e-teklif-yapilacak-186231.html
SÖZLEŞMESİ BİTİYOR
İngiliz medyasında yer alan habere göre; İtalyan orta sahanın takımıyla sözleşmesinin bir yıldan az kaldığı vurgulanırken, siyah-beyazlıların bu kozu kullanarak hem oyuncuyu hem de İngiliz ekibini ikna etmeyi hedeflediği ileri sürüldü.
JORGİNHO AYRILMAK İSTİYOR
32 yaşındaki İtalyan orta saha oyuncusunun bu sezon fazla forma şansı bulamadığına dikkat çekilen haberde, Arsenal'in oynayabileceği bir takıma gitmek isteyen Jorginho'ya izin verebileceği aktarıldı. Yıldız futbolcunun Arsenal ile sözleşmesi 2025 yılında sona erecek.
İtalyan oyuncu bu sezon Arsenal ile 5 maçta forma şansı bulabildi.#ESHAHABER.COM.TR
https://www.eshahaber.com.tr/haber/besiktas-tan-orta-sahaya-yildiz-maestro-arsenal-e-teklif-yapilacak-186231.html
Haftanın en çok kazandıran yatırımı belli oldu
Altın piyasaları küresel gelişmelere bağlı olarak düşüşe geçerken döviz kurları yatay seyretti. Bors İstanbul BIST 100 endeksi, yukarı yönlü bir seyir izledi. Haftanın en çok kazandıran yatırımı belli oldu.
HAFTANIN KAZANDIRANI BORSA OLDU
Borsa İstanbul'da işlem gören hisse senetleri haftalık bazda ortalama yüzde 2,23, dolar/TL ise yüzde 0,14 artarken, altının gram fiyatı yüzde 4,40, avro/TL yüzde 1,71 geriledi. BIST 100 endeksi, en düşük 9.128,63 ve en yüksek 9.501,13 puanı gördükten sonra haftayı, önceki hafta kapanışının yüzde 2,23 üzerinde 9.389,62 puandan tamamladı.
ALTIN DÜŞÜŞE GEÇTİ
Kapalıçarşı'da işlem gören 24 ayar külçe altının gram satış fiyatı bu hafta yüzde 4,40 azalışla 2 bin 844 liraya, cumhuriyet altınının satış fiyatı da yüzde 4,35 düşüşle 19 bin 305 liraya indi. Geçen hafta sonu 4 bin 983 lira olan çeyrek altının satış fiyatı yüzde 4,39 düşerek 4 bin 764 liraya geriledi.
Bu hafta ABD doları yüzde 0,14 değer kazanarak 34,4170 liraya çıkarken, avro ise yüzde 1,71 azalışla 36,3250 liraya düştü.
FONLAR BU HAFTADA DEĞER KAZANDI
Yatırım fonları bu hafta yüzde 1,56 ve emeklilik fonları yüzde 2,29 değer kazandı. Kategorilerine göre bakıldığında ise yatırım fonları içinde en çok kazandıran yüzde 4,77 ile "hisse senedi" fonlar oldu.#ESHAHABER.COM.TR
https://www.eshahaber.com.tr/haber/haftanin-en-cok-kazandiran-yatirimi-belli-oldu-186230.html
HAFTANIN KAZANDIRANI BORSA OLDU
Borsa İstanbul'da işlem gören hisse senetleri haftalık bazda ortalama yüzde 2,23, dolar/TL ise yüzde 0,14 artarken, altının gram fiyatı yüzde 4,40, avro/TL yüzde 1,71 geriledi. BIST 100 endeksi, en düşük 9.128,63 ve en yüksek 9.501,13 puanı gördükten sonra haftayı, önceki hafta kapanışının yüzde 2,23 üzerinde 9.389,62 puandan tamamladı.
ALTIN DÜŞÜŞE GEÇTİ
Kapalıçarşı'da işlem gören 24 ayar külçe altının gram satış fiyatı bu hafta yüzde 4,40 azalışla 2 bin 844 liraya, cumhuriyet altınının satış fiyatı da yüzde 4,35 düşüşle 19 bin 305 liraya indi. Geçen hafta sonu 4 bin 983 lira olan çeyrek altının satış fiyatı yüzde 4,39 düşerek 4 bin 764 liraya geriledi.
Bu hafta ABD doları yüzde 0,14 değer kazanarak 34,4170 liraya çıkarken, avro ise yüzde 1,71 azalışla 36,3250 liraya düştü.
FONLAR BU HAFTADA DEĞER KAZANDI
Yatırım fonları bu hafta yüzde 1,56 ve emeklilik fonları yüzde 2,29 değer kazandı. Kategorilerine göre bakıldığında ise yatırım fonları içinde en çok kazandıran yüzde 4,77 ile "hisse senedi" fonlar oldu.#ESHAHABER.COM.TR
https://www.eshahaber.com.tr/haber/haftanin-en-cok-kazandiran-yatirimi-belli-oldu-186230.html
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)
Tokat'ta otomobil, TIR’a çarptı: 1 ölü, 3 yaralı!
News Haber EshaHaber Kaza, saat 09.00 sıralarında D-100 kara yolu Yolkonak beldesi yakınlarında meydana geldi. Fahri Palaz yönetimindeki 60 ...
-
Tüm Spor - Kuzey İrlanda'nın ev sahipliği yaptığı UEFA Avrupa U19 Şampiyonası'nda Türkiye ile İspanya karşı karşıya gelecek. Seaview...
-
İstanbul'un ardından Bartın'ın Amasra ilçesine 845 yolcu ve 446 kişilik mürettebatıyla gelen Panama bandıralı gemi, Amasra Kaymakamı...
-
Gazze Şeridi'nde 9 aydır askerî başarı elde edemeyen İsrail'in hemen her gün askeri araçları havaya uçuruluyor. İsrail ordusu, Gazze...