Ankara
Bakanlık tarafından hazırlanan "Enflasyon Düzeltmesi Uygulayan Şirketlerde Esas Alınacak Finansal Tablolara İlişkin Tebliğ" Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe girdi.
Tebliğ ile 2023 ve sonrasındaki hesap dönemlerinde uygulanacak enflasyon düzeltmesine ilişkin olarak genel kurul ve yönetim organınca esas alınacak finansal tabloların belirlenmesi amaçlandı.
Finansal tablolarını Kamu Gözetimi, Muhasebe ve Denetim Standartları Kurumu tarafından belirlenen muhasebe standartlarına uygun hazırlamak zorunda olan şirketler tarafından kanunun 88'inci maddesine göre hazırlanan enflasyon düzeltmesi uygulanmış finansal tablolar esas alınacak.
Bu kapsam dışında kalan şirketlerde, 2023 yılı hesap dönemine ilişkin olarak 213 sayılı Vergi Usul Kanununun geçici 33'üncü maddesi ile Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği (Sıra No: 555) hükümleri uyarınca enflasyon düzeltmesi uygulanmış finansal tablolarla enflasyon düzeltmesi uygulanmamış finansal tablolar birlikte dikkate alınacak.
Bu kapsamda, serbest yedek akçelerden ve dağıtılabilir diğer kaynaklardan zarar mahsubu sonrasında kalan değerlerden kar payı dağıtımı yapılması, sermaye artırımı ve azaltımı, birleşme, bölünme, tür değişikliği işlemleri ile sermaye kaybı ve borca batık olma durumlarının tespitinde enflasyon düzeltmesi uygulanmış finansal tablolar esas alınacak. 3. fıkra hükümleri saklı kalmak kaydıyla kanun veya şirket sözleşmesine göre net dönem karının esas alındığı; kar ve kazanç payı dağıtımlarında, yedek akçe ayrılmasında, intifa senedi sahiplerine ödeme yapılması ile dönem içerisinde dağıtılmış olan kar payı avansına ilişkin hesaplamalarda enflasyon düzeltmesi uygulanmamış finansal tablolar kullanılacak.
Şirketin sermayesine ilişkin yapılacak değerlendirmelerde, ticaret siciline tescil edilmiş olan sermaye tutarı esas olacak.
Enflasyon düzeltmesinden kaynaklanan sermaye düzeltmesi olumlu farkları, diğer öz sermaye kalemlerine ilişkin olumlu farklarla bunların dışında kalan iç kaynakların, enflasyon düzeltmesinden kaynaklı zararlar dahil zararlar ve olumsuz farkları aşan kısmı Türk Ticaret Kanununun 462. maddesi kapsamında sermayeye ilave edilebilecek.
Enflasyon düzeltmesinden kaynaklanan sermaye düzeltmesi olumsuz farklarıyla enflasyon düzeltmesinden kaynaklanan diğer olumsuz farklar ise genel kurulda alınacak karara istinaden, sermaye azaltımı yoluyla veya olumlu farklar yahut diğer iç kaynaklarla mahsup edilebilecek.
Tebliğ hükümleri uyarınca alınacak kararlarda, şirketin ve kardan pay alacakların vergisel yükümlülüklerine ilişkin ilgili mevzuat hükümleri saklı olacak.
https://www.eshahaber.com.tr/haber/ticaret-bakanligi-enflasyon-duzeltmesine-esas-alinacak-finansal-tablolara-aciklik-getirdi-159399.html
15 Haziran 2024 Cumartesi
Genel yönetim sektörü kapsamı uluslararası standartlara göre güncellendi
Ankara
Bakanlık tarafından hazırlanan "Muhasebat Genel Müdürlüğü Genel Tebliği (Sıra No:71) Genel Yönetim Mali İstatistiklerinde Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğ (Sıra No: 90)" Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe girdi.
Buna göre, genel yönetim sektörünün kapsamı uluslararası standartlara göre güncellenirken sektör kapsamına yeni kurumsal birimler eklendi. Geçmiş yıllara ait verileri de alınacak olan bu birimlerin tebliğ ekinde yer alması sağlandı.
Tebliğ ekinde "merkezi yönetim alt sektörü" başlığı altında listelenen "bütçe içi kurumların" veri giriş süreleri belirlenirken bütçe tahminlerinin birimlerden alınmasına ilişkin düzenleme yapıldı.
Bütçe politikası, gelir ve giderlerin izlenmesi amacıyla il özel idareleri, belediyeler ile bağlı kuruluşları ve mahalli idare birliklerine ait olup tebliğ ekindeki listede yer almayan şirketlerin verileri, Bakanlıkça talep edilebilecek ve kullanılabilecek.
Mahalli idareler ve sosyal güvenlik kurumları, bütçe tahminleri ile finansmanın ekonomik sınıflandırması tablolarını kasım ayı sonuna kadar Kamu Harcama ve Muhasebe Bilişim Sistemi üzerinden Bakanlığa gönderecekler.
https://www.eshahaber.com.tr/haber/genel-yonetim-sektoru-kapsami-uluslararasi-standartlara-gore-guncellendi-159390.html
Bakanlık tarafından hazırlanan "Muhasebat Genel Müdürlüğü Genel Tebliği (Sıra No:71) Genel Yönetim Mali İstatistiklerinde Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğ (Sıra No: 90)" Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe girdi.
Buna göre, genel yönetim sektörünün kapsamı uluslararası standartlara göre güncellenirken sektör kapsamına yeni kurumsal birimler eklendi. Geçmiş yıllara ait verileri de alınacak olan bu birimlerin tebliğ ekinde yer alması sağlandı.
Tebliğ ekinde "merkezi yönetim alt sektörü" başlığı altında listelenen "bütçe içi kurumların" veri giriş süreleri belirlenirken bütçe tahminlerinin birimlerden alınmasına ilişkin düzenleme yapıldı.
Bütçe politikası, gelir ve giderlerin izlenmesi amacıyla il özel idareleri, belediyeler ile bağlı kuruluşları ve mahalli idare birliklerine ait olup tebliğ ekindeki listede yer almayan şirketlerin verileri, Bakanlıkça talep edilebilecek ve kullanılabilecek.
Mahalli idareler ve sosyal güvenlik kurumları, bütçe tahminleri ile finansmanın ekonomik sınıflandırması tablolarını kasım ayı sonuna kadar Kamu Harcama ve Muhasebe Bilişim Sistemi üzerinden Bakanlığa gönderecekler.
https://www.eshahaber.com.tr/haber/genel-yonetim-sektoru-kapsami-uluslararasi-standartlara-gore-guncellendi-159390.html
14 Haziran 2024 Cuma
Yapay zeka, üniversitelerin ders müfredatına giriyor
Ankara
Uraloğlu, yaptığı yazılı açıklamada, söz konusu ortak çalışmayla BTK Akademi altyapısının, eğitimlerinin ve derslerinin üniversiteler tarafından kullanılacağını ve ihtiyaç duyulan yeni derslerin açılarak eğitimlerin hazırlanacağını belirtti.
Dijital teknolojiler ve yapay zekayla ilgili derslerin üniversitelerde müfredata dahil edilerek okutulacağını vurgulayan Uraloğlu, BTK Akademi'den alınan dersleri üniversite dışı kazanım olarak öğrencilerin transkriptlerine yansıtmayı amaçladıklarını ifade etti.
Uraloğlu, ilk aşamada, yeni açılan ve bu yıl öğrenci alacak yapay zeka temelli 12 ön lisans programının bazı derslerinin BTK Akademi derslerinden karşılanması üzerine çalışmaların yapıldığını vurguladı. Uygun olabilecek ders eşleştirmeleri için taslak çalışmayı tamamladıklarını duyuran Uraloğlu, şunları kaydetti:
"BTK Akademi derslerinin, üniversitelerdeki hedefi ve amacı olan dersleri birebir karşılaması için düzenleme ve eklemeler yaptık. BTK Akademi dersleriyle ön lisans programlarındaki derslerin eşleştirilmesi amacıyla ders bazında rapor hazırlama çalışmaları devam ediyor. Bu çalışmayla ilgili raporların haziran sonuna kadar tamamlanması planlanıyor. Ortaya çıkacak raporlara göre BTK Akademi, kendi dersleri üzerinde düzenleme yaparak ön lisans programlarındaki dersleri doğrudan karşılayacak şekilde YÖK dersleri havuzu oluşturacak. Proje kapsamında pilot olarak ön lisans programlarında 2024-2025 güz döneminde okutulacak dersler için çalışmaları ağustos sonuna kadar tamamlamayı hedefliyoruz. Bahar dönemi ve bir sonraki yılın dersleri için çalışmalar ve eşleştirmeler devam edecek. Mevcut ön lisans derslerinin bir kısmı için BTK Akademi'de uygun içerik bulunamıyor veya uygun olan dersler içerik olarak eksik kalabiliyor. Bu nedenle ilave olarak yeni ders veya eksik içerik tamamlama çekimi için ilgili üniversitelerimizden teklifler alacağız. Yapay zeka neredeyse hayatımızın her safhasında kullanılıyor. Maalesef yapay zekanın sunduğu imkanlar kötü niyetli kişiler, yabancı istihbaratlar ve terör örgütleri tarafından da kullanılabiliyor. O nedenle gençlerimizi yapay zeka ve teknoloji konusunda doğru eğitmeliyiz. Bu kapsamda YÖK ile yaptığımız bu işbirliğini çok önemsiyoruz."
https://www.eshahaber.com.tr/haber/yapay-zeka-universitelerin-ders-mufredatina-giriyor-159126.html
Uraloğlu, yaptığı yazılı açıklamada, söz konusu ortak çalışmayla BTK Akademi altyapısının, eğitimlerinin ve derslerinin üniversiteler tarafından kullanılacağını ve ihtiyaç duyulan yeni derslerin açılarak eğitimlerin hazırlanacağını belirtti.
Dijital teknolojiler ve yapay zekayla ilgili derslerin üniversitelerde müfredata dahil edilerek okutulacağını vurgulayan Uraloğlu, BTK Akademi'den alınan dersleri üniversite dışı kazanım olarak öğrencilerin transkriptlerine yansıtmayı amaçladıklarını ifade etti.
Uraloğlu, ilk aşamada, yeni açılan ve bu yıl öğrenci alacak yapay zeka temelli 12 ön lisans programının bazı derslerinin BTK Akademi derslerinden karşılanması üzerine çalışmaların yapıldığını vurguladı. Uygun olabilecek ders eşleştirmeleri için taslak çalışmayı tamamladıklarını duyuran Uraloğlu, şunları kaydetti:
"BTK Akademi derslerinin, üniversitelerdeki hedefi ve amacı olan dersleri birebir karşılaması için düzenleme ve eklemeler yaptık. BTK Akademi dersleriyle ön lisans programlarındaki derslerin eşleştirilmesi amacıyla ders bazında rapor hazırlama çalışmaları devam ediyor. Bu çalışmayla ilgili raporların haziran sonuna kadar tamamlanması planlanıyor. Ortaya çıkacak raporlara göre BTK Akademi, kendi dersleri üzerinde düzenleme yaparak ön lisans programlarındaki dersleri doğrudan karşılayacak şekilde YÖK dersleri havuzu oluşturacak. Proje kapsamında pilot olarak ön lisans programlarında 2024-2025 güz döneminde okutulacak dersler için çalışmaları ağustos sonuna kadar tamamlamayı hedefliyoruz. Bahar dönemi ve bir sonraki yılın dersleri için çalışmalar ve eşleştirmeler devam edecek. Mevcut ön lisans derslerinin bir kısmı için BTK Akademi'de uygun içerik bulunamıyor veya uygun olan dersler içerik olarak eksik kalabiliyor. Bu nedenle ilave olarak yeni ders veya eksik içerik tamamlama çekimi için ilgili üniversitelerimizden teklifler alacağız. Yapay zeka neredeyse hayatımızın her safhasında kullanılıyor. Maalesef yapay zekanın sunduğu imkanlar kötü niyetli kişiler, yabancı istihbaratlar ve terör örgütleri tarafından da kullanılabiliyor. O nedenle gençlerimizi yapay zeka ve teknoloji konusunda doğru eğitmeliyiz. Bu kapsamda YÖK ile yaptığımız bu işbirliğini çok önemsiyoruz."
https://www.eshahaber.com.tr/haber/yapay-zeka-universitelerin-ders-mufredatina-giriyor-159126.html
İzmir'de karaciğer yetmezliği yaşayan bebek, teyzesinden yapılan nakille sağlığına kavuştu
İzmir
İkiz bebekleri olacağını öğrenen Nazlıcan (30) ve Uğur Admış'ın (31) sevinci, gebeliğin 28. haftasında yapılan rutin muayenede hüzne dönüştü. Çift, ikizlerden erkek bebeğin safra yollarında sorun olduğunu öğrendi.
Nazlıcan Admış, 5 Haziran 2023'te oğlu Eren Aslan ile kızı Güneş Ela'yı kucağına aldı. Ancak Eren Aslan bebek, safra yollarının oluşmaması sonucu karaciğerin işlevini yerine getirememesi nedeniyle hemen kuvöze konuldu.
Aradan geçen yaklaşık 1 yılda Eren Aslan'ın sağlık durumu kötüleşince Admış çifti, nakil için Acıbadem Kent Hastanesine başvurdu. Eşi kan grubu uymadığı, kendisi de lohusa olduğu için verici olamayan Nazlıcan Admış'ın çaresizliğine, kardeşi Hayat Elbi ilaç oldu.
Verici olarak Elbi'nin uygun bulunması üzerine, teyze-yeğen 21 Mayıs'ta nakil operasyonuna alındı.
Hastanenin Karaciğer Nakli ve Hepatobiliyer Cerrahi Bölümü Kurucu Başkanı Prof. Dr. Murat Kılıç liderliğindeki ekibin gerçekleştirdiği nakille bebek sağlığına kavuştu.
Nazlıcan Admış, gazetecilere yaptığı açıklamada, kız kardeşinin adı gibi oğluna "hayat" verdiğini ve kötü günleri geride bıraktıkları için çok mutlu olduklarını söyledi.
Doktorlar "bir hafta içerisinde ameliyat olmazsa çocuğu kaybedebileceklerini" söylediğinde kendisini çok kötü hissettiğini ancak kardeşinin bebeğine hayat olduğunu aktaran Adamış, "Hayat'ın dünyaya gelmesinde benim anneme babama çok baskım olmuştu. Annem kardeşimi doğurduktan sonra hastalanmıştı, babaannem yanımızdaydı, Hayat'a ben bakmıştım. Şimdi diyorum ki aslında annem benim için aslında bir mucize doğurmuş." ifadelerini kullandı.
Erken doğunca adını Hayat koşmuşlar
Teyze Hayat Elbi ise Eren Aslan'ı bekleyen sağlık sorunlarını daha ablasının karnındayken öğrendiklerini ve verici olmaya o zamandan karar verdiğini söyledi.
Kendisinin de erken doğması nedeniyle adını Hayat koyduklarını anlatan Elbi, "Eren Aslan sapsarıydı ameliyat öncesi. Nakil sonrası onun beyazladığını görünce o kadar mutlu oldum ki bu hissin hiçbir tarifi yok. Ben de çok iyiyim. İkizlerin doğum günleri vardı. Ben Eren'e akülü araba almak istiyordum, birlikte sahilde gezelim diye. Oysa doğum gününde ona yeni bir hayat vermek nasip oldu." dedi.
"Sağlık durumları iyi"
Prof. Dr. Murat Kılıç da taburcu edilmeleri sonrası kontrole gelen bebek ve teyzenin sağlık durumlarının iyi olduğunu dile getirdi.
Bebekte doğuştan safra yollarının bulunmamasına bağlı sirozun geliştiğini, bunun tek tedavisinin de karaciğer nakli olduğunu belirten Kılıç, "11 aya kadar çocuk zorlanarak gelmişti, nakil olmazsa devam edemeyecek durumdaydı. Teyzesi de verici olunca nakli yaptık. Vücut organı tuttu." diye konuştu.
https://www.eshahaber.com.tr/haber/izmir-de-karaciger-yetmezligi-yasayan-bebek-teyzesinden-yapilan-nakille-sagligina-kavustu-159118.html
İkiz bebekleri olacağını öğrenen Nazlıcan (30) ve Uğur Admış'ın (31) sevinci, gebeliğin 28. haftasında yapılan rutin muayenede hüzne dönüştü. Çift, ikizlerden erkek bebeğin safra yollarında sorun olduğunu öğrendi.
Nazlıcan Admış, 5 Haziran 2023'te oğlu Eren Aslan ile kızı Güneş Ela'yı kucağına aldı. Ancak Eren Aslan bebek, safra yollarının oluşmaması sonucu karaciğerin işlevini yerine getirememesi nedeniyle hemen kuvöze konuldu.
Aradan geçen yaklaşık 1 yılda Eren Aslan'ın sağlık durumu kötüleşince Admış çifti, nakil için Acıbadem Kent Hastanesine başvurdu. Eşi kan grubu uymadığı, kendisi de lohusa olduğu için verici olamayan Nazlıcan Admış'ın çaresizliğine, kardeşi Hayat Elbi ilaç oldu.
Verici olarak Elbi'nin uygun bulunması üzerine, teyze-yeğen 21 Mayıs'ta nakil operasyonuna alındı.
Hastanenin Karaciğer Nakli ve Hepatobiliyer Cerrahi Bölümü Kurucu Başkanı Prof. Dr. Murat Kılıç liderliğindeki ekibin gerçekleştirdiği nakille bebek sağlığına kavuştu.
Nazlıcan Admış, gazetecilere yaptığı açıklamada, kız kardeşinin adı gibi oğluna "hayat" verdiğini ve kötü günleri geride bıraktıkları için çok mutlu olduklarını söyledi.
Doktorlar "bir hafta içerisinde ameliyat olmazsa çocuğu kaybedebileceklerini" söylediğinde kendisini çok kötü hissettiğini ancak kardeşinin bebeğine hayat olduğunu aktaran Adamış, "Hayat'ın dünyaya gelmesinde benim anneme babama çok baskım olmuştu. Annem kardeşimi doğurduktan sonra hastalanmıştı, babaannem yanımızdaydı, Hayat'a ben bakmıştım. Şimdi diyorum ki aslında annem benim için aslında bir mucize doğurmuş." ifadelerini kullandı.
Erken doğunca adını Hayat koşmuşlar
Teyze Hayat Elbi ise Eren Aslan'ı bekleyen sağlık sorunlarını daha ablasının karnındayken öğrendiklerini ve verici olmaya o zamandan karar verdiğini söyledi.
Kendisinin de erken doğması nedeniyle adını Hayat koyduklarını anlatan Elbi, "Eren Aslan sapsarıydı ameliyat öncesi. Nakil sonrası onun beyazladığını görünce o kadar mutlu oldum ki bu hissin hiçbir tarifi yok. Ben de çok iyiyim. İkizlerin doğum günleri vardı. Ben Eren'e akülü araba almak istiyordum, birlikte sahilde gezelim diye. Oysa doğum gününde ona yeni bir hayat vermek nasip oldu." dedi.
"Sağlık durumları iyi"
Prof. Dr. Murat Kılıç da taburcu edilmeleri sonrası kontrole gelen bebek ve teyzenin sağlık durumlarının iyi olduğunu dile getirdi.
Bebekte doğuştan safra yollarının bulunmamasına bağlı sirozun geliştiğini, bunun tek tedavisinin de karaciğer nakli olduğunu belirten Kılıç, "11 aya kadar çocuk zorlanarak gelmişti, nakil olmazsa devam edemeyecek durumdaydı. Teyzesi de verici olunca nakli yaptık. Vücut organı tuttu." diye konuştu.
https://www.eshahaber.com.tr/haber/izmir-de-karaciger-yetmezligi-yasayan-bebek-teyzesinden-yapilan-nakille-sagligina-kavustu-159118.html
Ankara Valiliği duyurdu! Kurban Bayramı tedbirleri
Valiliğin sosyal medya hesabından yapılan paylaşımda, “Kurban Bayramı tatili süresince trafik yoğunluğunun artacağı değerlendirildiğinden, vatandaşlarımızın güven içinde seyahat edebilmelerini sağlamak amacıyla 14 Haziran 2024 günü saat 12’den 24 Haziran 2024 günü 12’ye kadar; Ankara il genelinde, şehir içi ve şehirlerarası yollarda, bağlantı güzergahlarında trafik güvenliği açısından ilgili birimlerce gerekli tedbirler alınmış olup; havadan ve karadan trafik denetimleri yoğun bir şekilde sürdürülecektir. İlimiz genelinde yol yağım çalışmaları devam etmekte olan çalışma alanlarında, sürücülerin trafik işaret ve levhalarına dikkat etmesi önem arz etmektedir. İçişleri Bakanlığımızın Taşıt Tedbirleri Genelgesi doğrultusunda; Kurban Bayramı tatili nedeniyle taşıt trafiğinin büyük oranda yoğunlaşabileceği göz önünde bulundurularak olumsuz etkilerin en aza indirilmesi amacıyla, 14 Haziran Cuma günü saat 06.00’dan 16 Haziran Pazar günü saat 05.00’e kadar; D750 Karayolu ile Anadolu Otoyolundan Gerede istikametine, D-200 Karayolundan Kırıkkale istikametine Ankara ilimizden itibaren kamyon, çekici ve tanker cinsi araçların seyirlerine kısıtlama getirilmiştir” ifadeleri kullanıldı.
Öte yandan, alınan kararlar doğrultusunda şehirlerarası yollar, tren garı ve havalimanı, mezarlıkları, kurban satış ve kesim yerleri dahil olmak üzere yoğunluk oluşabilecek noktalarda güvenliği sağlanması amacıyla 18 bin 675 emniyet personeli ve 480 araç ile 2 bin 937 jandarma personelinin görev yapacağı kaydedildi.
Valilik tarafından yapılan açıklamada, vatandaşları Kurban Bayramı ibadetlerini ifa edebilmeleri için kesim yerlerinde kontrol ve denetimlere ağırlık verileceği belirtildi.
https://www.eshahaber.com.tr/haber/ankara-valiligi-duyurdu-kurban-bayrami-tedbirleri-159117.html
Öte yandan, alınan kararlar doğrultusunda şehirlerarası yollar, tren garı ve havalimanı, mezarlıkları, kurban satış ve kesim yerleri dahil olmak üzere yoğunluk oluşabilecek noktalarda güvenliği sağlanması amacıyla 18 bin 675 emniyet personeli ve 480 araç ile 2 bin 937 jandarma personelinin görev yapacağı kaydedildi.
Valilik tarafından yapılan açıklamada, vatandaşları Kurban Bayramı ibadetlerini ifa edebilmeleri için kesim yerlerinde kontrol ve denetimlere ağırlık verileceği belirtildi.
https://www.eshahaber.com.tr/haber/ankara-valiligi-duyurdu-kurban-bayrami-tedbirleri-159117.html
Erdoğan'dan uçak gemisi hamlesi! Dünya basını İspanya ziyaretini yazdı
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan dün İspanya Başbakanı Pedro Sanchez ile İspanya’da görüştü. Erdoğan, “İspanya’nın Filistin’i tanıma yönünde aldığı karar, çok mühimdir. İspanya’nın bu tutumunun henüz Filistin’i tanımamış diğer ülkelere de örnek teşkil etmesi samimi temennimizdir” dedi. Pazartesi günü Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nde alınan ateşkes kararının uygulanmasını takip edeceklerini belirten Erdoğan, aynı zamanda Gazze’de yaşananların gündeme gelmesinde Sanchez’in büyük katkısı olduğunu vurguladı.
Sanchez ise İsrail ve Filistin arasında kalıcı barışın sağlanması için tek yolun Filistin devletinin tanınması olduğunu belirterek, "Diğer Avrupa ülkelerine de Filistin'i tanımaları çağrısında bulunuyoruz, tek çıkış yolu bu" dedi.
Daha fazla İspanyol yatırımcının Türkiye’ye gelmesini istediklerini dile getiren Erdoğan iki ülkenin Türkiye’nin en büyük askeri gemisi TCG Anadolu’dan daha büyük bir gemi üretimine başladıklarını açıkladı. Erdoğan ayrıca iki ülkenin İHA ve insansız denizaltı üretiminde işbirliği yapabileceğini aktardı.
"UÇAK GEMİSİYLE AYRILDI"
Dünya basınında da ses getiren Erdoğan-Sanchez görüşmesi hakkında ABD merkezli HuffPost, iki ülkenin ekonomik, siyasi ve ticaret anlaşmalarını önümüzdeki yıllarda daha da artacağını yazdı. Gazete ayrıca İspanyol medyasından El Economista'ya dayandırdığı haberinde İspanya'daki Cádiz tersanesinde amfibi gemi üretimi yapılacağı ve teknoloji transferinin gerçekleşeceğini yazdı. Huffpost söz konusu haberine ise "Türkiye, koltuğunun altındaki uçak gemisiyle İspanya'dan ayrıldı" başlığını attı.
The Objective'de yer alan haberde ise "Erdoğan, Sánchez'in Filistin'e verdiği destekten övgüyle bahsetti: "Kalbinde özel bir yeri var" başlıklı bir haber yayınlandı. Haberde iki ülkenin liderlerinin açıklamalarına yer verilirken ikili anlaşmalardan da bahsedildi.
Euronews'in haberinde ise İspanya'nın Rusya ve Ukrayna savaşı için Patriot füzelerini Kiev'e göndermeyeceği hatırlatıldı. Euronews ayrıca aynı haberde iki ülkenin gemi üretimi konusunda ortak çalışacağını hatırlattı ve Erdoğan'ın İspanya'nın Gazze tutumu nedeniyle Pedro Sanchez'i alkışladığını belirtti.
MSB YENİ UÇAK GEMİSİNİ DUYURMUŞTU
Milli Savunma Bakanlığı, yerli ve milli imkanlarla geliştirilen Millî Uçak Gemisi'ne ilişkin, "Deniz Kuvvetleri Komutanlığımızın Dizayn Proje Ofisi tarafından tasarım faaliyetlerine başlanmıştır." açıklamasında bulunmuştu.
https://www.eshahaber.com.tr/haber/erdogan-dan-ucak-gemisi-hamlesi-dunya-basini-ispanya-ziyaretini-yazdi-159063.html
Sanchez ise İsrail ve Filistin arasında kalıcı barışın sağlanması için tek yolun Filistin devletinin tanınması olduğunu belirterek, "Diğer Avrupa ülkelerine de Filistin'i tanımaları çağrısında bulunuyoruz, tek çıkış yolu bu" dedi.
Daha fazla İspanyol yatırımcının Türkiye’ye gelmesini istediklerini dile getiren Erdoğan iki ülkenin Türkiye’nin en büyük askeri gemisi TCG Anadolu’dan daha büyük bir gemi üretimine başladıklarını açıkladı. Erdoğan ayrıca iki ülkenin İHA ve insansız denizaltı üretiminde işbirliği yapabileceğini aktardı.
"UÇAK GEMİSİYLE AYRILDI"
Dünya basınında da ses getiren Erdoğan-Sanchez görüşmesi hakkında ABD merkezli HuffPost, iki ülkenin ekonomik, siyasi ve ticaret anlaşmalarını önümüzdeki yıllarda daha da artacağını yazdı. Gazete ayrıca İspanyol medyasından El Economista'ya dayandırdığı haberinde İspanya'daki Cádiz tersanesinde amfibi gemi üretimi yapılacağı ve teknoloji transferinin gerçekleşeceğini yazdı. Huffpost söz konusu haberine ise "Türkiye, koltuğunun altındaki uçak gemisiyle İspanya'dan ayrıldı" başlığını attı.
The Objective'de yer alan haberde ise "Erdoğan, Sánchez'in Filistin'e verdiği destekten övgüyle bahsetti: "Kalbinde özel bir yeri var" başlıklı bir haber yayınlandı. Haberde iki ülkenin liderlerinin açıklamalarına yer verilirken ikili anlaşmalardan da bahsedildi.
Euronews'in haberinde ise İspanya'nın Rusya ve Ukrayna savaşı için Patriot füzelerini Kiev'e göndermeyeceği hatırlatıldı. Euronews ayrıca aynı haberde iki ülkenin gemi üretimi konusunda ortak çalışacağını hatırlattı ve Erdoğan'ın İspanya'nın Gazze tutumu nedeniyle Pedro Sanchez'i alkışladığını belirtti.
MSB YENİ UÇAK GEMİSİNİ DUYURMUŞTU
Milli Savunma Bakanlığı, yerli ve milli imkanlarla geliştirilen Millî Uçak Gemisi'ne ilişkin, "Deniz Kuvvetleri Komutanlığımızın Dizayn Proje Ofisi tarafından tasarım faaliyetlerine başlanmıştır." açıklamasında bulunmuştu.
https://www.eshahaber.com.tr/haber/erdogan-dan-ucak-gemisi-hamlesi-dunya-basini-ispanya-ziyaretini-yazdi-159063.html
Jandarma Teşkilatı 185 yaşında
Ankara
AA muhabirinin derlediği bilgilere göre, Jandarma Teşkilatının ilk nizamnamesi olan "Asakir-i Zaptiye Nizamnamesi"nin (Askeri Kolluk Tüzüğü) 14 Haziran 1869'da yürürlüğe girmesiyle zabıtanın görev ve hizmetleri ile yetki ve sorumlulukları hukuki çerçeveye alındı. Yönerge kapsamında her ilde personeli piyade ve süvarilerden oluşan birer "zaptiye alayı" kuruldu.
Arşivlerde 1839'dan itibaren "jandarma" adına ve "jandarma tayin kararnamelerine" rastlandığı için Türk Jandarma Teşkilatının, ay ve gününün tespiti mümkün olmasa da 1839'da kurulduğu kabul edildi.
Sadrazam Sait Paşa tarafından 1877-1878 Osmanlı-Rus Savaşı'ndan sonra modern zabıta teşkilatı kurulması amacıyla İngiltere ve Fransa'dan subaylar getirtildi ve teşkilatlanmada değişiklik yapılarak 20 Kasım 1879'da "seraskerlik" makamına bağlı "Umum Jandarma Merkeziyesi" kuruldu.
Jandarma Teşkilatı, 1908'de İkinci Meşrutiyet'in ilan edilmesinden sonra Rumeli'de gösterdiği başarılar dolayısıyla 1909'da yeniden düzenlenip "Harbiye Nezareti"ne bağlanarak "Umum Jandarma Kumandanlığı" adını aldı.
Hukuki statüsünü 1930'da kazandı
Jandarma birlikleri, 1914-1918'deki Birinci Dünya Savaşı ile 1919-1922'deki Kurtuluş Savaşı'nda bir yandan iç güvenlik görevlerini sürdürürken diğer yandan birçok cephede yurt savunmasına katıldı.
Cumhuriyetin ilanından sonra devletin birçok kuruluşunda olduğu gibi Jandarma Teşkilatı da yeniden düzenlendi.
1918'de kapatılan Jandarma Astsubay Okulu İzmit'te yeniden açılırken, sabit jandarma bölge müfettişlikleri ve il jandarma alay komutanlıkları yeniden teşkilatlandırılıp seyyar jandarma birlikleri de güçlendirildi.
Teşkilat, bugünkü hukuki statüsünü 10 Haziran 1930'da 1706 sayılı Jandarma Kanunu'nun çıkarılmasıyla kazandı.
1937'de "Jandarma Teşkilat ve Vazife Nizamnamesi" yürürlüğe girerken, 1939'da teşkilat, sabit jandarma birlikleri, seyyar jandarma birlikleri, jandarma eğitim birlikleri ve okullar olmak üzere üç grup halinde yeniden düzenlendi.
1939'da jandarma teşkilatı, Sabit Jandarma Birlikleri, Seyyar Jandarma Birlikleri, Jandarma Eğitim Birlikleri ve Okullar olmak üzere dört grup haline getirildi.
6815 sayılı "Sınır, Kıyı ve Karasularımızın Muhafaza ve Emniyeti ve Kaçakçılığın Men ve Takibi İşlerinin Dahiliye Vekaletine Devri Hakkında Kanun"un 1956'da yürürlüğe girmesiyle bu tarihe kadar dönemin Gümrük ve Tekel Bakanlığına bağlı Gümrük Umum Kumandanlığınca yürütülen sınır, kıyı ve kara sularının emniyet ve korunması ile gümrük bölgelerinde kaçakçılığı men, takip ve tahkik görev ve sorumluluğu, Jandarma Genel Komutanlığına verildi.
İlk Jandarma Bölge Komutanlığı Ankara'da kuruldu
Jandarma sınır birlikleri, 1957'de tugaylar haline dönüştürülürken jandarma eğitim tugayları kuruldu. Teşkilata 1961'de jandarma bölge komutanlıkları ile 1963'te Foça Jandarma Komando Okulu kazandırıldı. İlk Jandarma Bölge Komutanlığı ise 1961'de Ankara'da hizmet vermeye başladı.
Teşkilatın gökyüzündeki gözü olan ilk Jandarma Havacılık Birliği, Diyarbakır'da 1968'de Hafif Helikopter Bölük Komutanlığı adıyla faaliyete geçti. Jandarmanın yürüttüğü kıyı ve kara suları ile kara sınırlarının korunması görevleri zaman içinde devredildi.
Jandarma teşkilat, görev ve yetkilerinin belirlendiği 2803 sayılı Kanun, 1983'te yürürlüğe girdi.
Sorumluluk sahasında meydana gelen olaylarda suç ve suç delillerinin bilimsel yollarla araştırılması ve yargıya götürülmesi amacıyla 23 Mart 1989'da başlatılan çalışmayla 1993'te Ankara'da Jandarma Kriminal Daire Başkanlığı kuruldu.
2016'da İçişleri Bakanlığına bağlandı
Jandarma Genel Komutanlığı, Fetullahçı Terör Örgütü'nün 15 Temmuz 2016'daki darbe girişiminin ardından 27 Temmuz 2016'da çıkarılan 668 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile İçişleri Bakanlığına bağlandı.
https://www.eshahaber.com.tr/haber/jandarma-teskilati-185-yasinda-159053.html
AA muhabirinin derlediği bilgilere göre, Jandarma Teşkilatının ilk nizamnamesi olan "Asakir-i Zaptiye Nizamnamesi"nin (Askeri Kolluk Tüzüğü) 14 Haziran 1869'da yürürlüğe girmesiyle zabıtanın görev ve hizmetleri ile yetki ve sorumlulukları hukuki çerçeveye alındı. Yönerge kapsamında her ilde personeli piyade ve süvarilerden oluşan birer "zaptiye alayı" kuruldu.
Arşivlerde 1839'dan itibaren "jandarma" adına ve "jandarma tayin kararnamelerine" rastlandığı için Türk Jandarma Teşkilatının, ay ve gününün tespiti mümkün olmasa da 1839'da kurulduğu kabul edildi.
Sadrazam Sait Paşa tarafından 1877-1878 Osmanlı-Rus Savaşı'ndan sonra modern zabıta teşkilatı kurulması amacıyla İngiltere ve Fransa'dan subaylar getirtildi ve teşkilatlanmada değişiklik yapılarak 20 Kasım 1879'da "seraskerlik" makamına bağlı "Umum Jandarma Merkeziyesi" kuruldu.
Jandarma Teşkilatı, 1908'de İkinci Meşrutiyet'in ilan edilmesinden sonra Rumeli'de gösterdiği başarılar dolayısıyla 1909'da yeniden düzenlenip "Harbiye Nezareti"ne bağlanarak "Umum Jandarma Kumandanlığı" adını aldı.
Hukuki statüsünü 1930'da kazandı
Jandarma birlikleri, 1914-1918'deki Birinci Dünya Savaşı ile 1919-1922'deki Kurtuluş Savaşı'nda bir yandan iç güvenlik görevlerini sürdürürken diğer yandan birçok cephede yurt savunmasına katıldı.
Cumhuriyetin ilanından sonra devletin birçok kuruluşunda olduğu gibi Jandarma Teşkilatı da yeniden düzenlendi.
1918'de kapatılan Jandarma Astsubay Okulu İzmit'te yeniden açılırken, sabit jandarma bölge müfettişlikleri ve il jandarma alay komutanlıkları yeniden teşkilatlandırılıp seyyar jandarma birlikleri de güçlendirildi.
Teşkilat, bugünkü hukuki statüsünü 10 Haziran 1930'da 1706 sayılı Jandarma Kanunu'nun çıkarılmasıyla kazandı.
1937'de "Jandarma Teşkilat ve Vazife Nizamnamesi" yürürlüğe girerken, 1939'da teşkilat, sabit jandarma birlikleri, seyyar jandarma birlikleri, jandarma eğitim birlikleri ve okullar olmak üzere üç grup halinde yeniden düzenlendi.
1939'da jandarma teşkilatı, Sabit Jandarma Birlikleri, Seyyar Jandarma Birlikleri, Jandarma Eğitim Birlikleri ve Okullar olmak üzere dört grup haline getirildi.
6815 sayılı "Sınır, Kıyı ve Karasularımızın Muhafaza ve Emniyeti ve Kaçakçılığın Men ve Takibi İşlerinin Dahiliye Vekaletine Devri Hakkında Kanun"un 1956'da yürürlüğe girmesiyle bu tarihe kadar dönemin Gümrük ve Tekel Bakanlığına bağlı Gümrük Umum Kumandanlığınca yürütülen sınır, kıyı ve kara sularının emniyet ve korunması ile gümrük bölgelerinde kaçakçılığı men, takip ve tahkik görev ve sorumluluğu, Jandarma Genel Komutanlığına verildi.
İlk Jandarma Bölge Komutanlığı Ankara'da kuruldu
Jandarma sınır birlikleri, 1957'de tugaylar haline dönüştürülürken jandarma eğitim tugayları kuruldu. Teşkilata 1961'de jandarma bölge komutanlıkları ile 1963'te Foça Jandarma Komando Okulu kazandırıldı. İlk Jandarma Bölge Komutanlığı ise 1961'de Ankara'da hizmet vermeye başladı.
Teşkilatın gökyüzündeki gözü olan ilk Jandarma Havacılık Birliği, Diyarbakır'da 1968'de Hafif Helikopter Bölük Komutanlığı adıyla faaliyete geçti. Jandarmanın yürüttüğü kıyı ve kara suları ile kara sınırlarının korunması görevleri zaman içinde devredildi.
Jandarma teşkilat, görev ve yetkilerinin belirlendiği 2803 sayılı Kanun, 1983'te yürürlüğe girdi.
Sorumluluk sahasında meydana gelen olaylarda suç ve suç delillerinin bilimsel yollarla araştırılması ve yargıya götürülmesi amacıyla 23 Mart 1989'da başlatılan çalışmayla 1993'te Ankara'da Jandarma Kriminal Daire Başkanlığı kuruldu.
2016'da İçişleri Bakanlığına bağlandı
Jandarma Genel Komutanlığı, Fetullahçı Terör Örgütü'nün 15 Temmuz 2016'daki darbe girişiminin ardından 27 Temmuz 2016'da çıkarılan 668 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile İçişleri Bakanlığına bağlandı.
https://www.eshahaber.com.tr/haber/jandarma-teskilati-185-yasinda-159053.html
13 Haziran 2024 Perşembe
Meteoroloji paylaştı! Bayramda hava nasıl olacak?
Meteoroloji Genel Müdürlüğü'nün raporuna göre; sıcak hava dalgasının cumartesi günü ara vermesi ve 8 derece birden düşmesi bekleniyor. Aynı gün İzmir ve Ankara'da da hava serinleyecek.
SAĞANAK GELİYOR
Bayramın ilk günü İstanbul'da havanın 35 derecelerden 28 derecelere kadar inmesi ve kısa süreli olsa da sağanak yağış bekleniyor. Ülkemizin güney kesimlerinde, Ege bölgesinde sıcaklıklar sürecek.
BÖLGELERDE HAVA
MARMARA
Parçalı ve yer yer çok bulutlu, bu akşam saatlerinden sonra Edirne ve Kırklareli çevrelerinin yerel sağanak ve gök gürültülü sağanak yağışlı geçeceği tahmin ediliyor.
EDİRNE °C, 37°C
Parçalı ve çok bulutlu, bu akşam saatlerinde sonra yerel sağanak ve gök gürültülü sağanak yağışlı
İSTANBUL °C, 32°C
Parçalı ve az bulutlu
KIRKLARELİ °C, 35°C
Parçalı ve çok bulutlu, bu akşam saatlerinde sonra yerel sağanak ve gök gürültülü sağanak yağışlı
KOCAELİ °C, 39°C
Parçalı ve az bulutlu
EGE
Az bulutlu ve açık, ç kesimlerinin yer yer parçalı bulutlu geçeceği tahmin ediliyor. Rüzgârın, İç Ege'de batı ve kuzeybatıdan kuvvetli (40-60 km/sa) esmesi bekleniyor.
A.KARAHİSAR °C, 36°C
Parçalı ve az bulutlu
DENİZLİ °C, 43°C
Parçalı ve az bulutlu
İZMİR °C, 40°C
Az bulutlu ve açık
MUĞLA °C, 41°C
Az bulutlu ve açık
AKDENİZ
Az bulutlu ve açık, iç kesimlerinin yer yer parçalı bulutlu geçeceği tahmin ediliyor. Rüzgârın, Göller Yöresinde batı ve kuzeybatıdan kuvvetli (40-60 km/sa) esmesi bekleniyor.
ADANA °C, 38°C
Parçalı ve az bulutlu
ANTALYA °C, 33°C
Az bulutlu ve açık
HATAY °C, 32°C
Parçalı ve az bulutlu
ISPARTA °C, 38°C
Parçalı ve az bulutlu
İÇ ANADOLU
Parçalı ve az bulutlu geçeceği tahmin ediliyor.
ANKARA °C, 35°C
Parçalı ve az bulutlu
ESKİŞEHİR °C, 36°C
Parçalı ve az bulutlu
KAYSERİ °C, 36°C
Parçalı ve az bulutlu
KONYA °C, 36°C
Parçalı ve az bulutlu
BATI KARADENİZ
Az bulutlu ve açık, zamanla yer yer parçalı bulutlu geçeceği tahmin ediliyor.
BOLU °C, 34°C
Az bulutlu ve açık, zamanla parçalı bulutlu
DÜZCE °C, 38°C
Az bulutlu ve açık, zamanla parçalı bulutlu
SİNOP °C, 29°C
Az bulutlu ve açık, zamanla parçalı bulutlu
ZONGULDAK °C, 30°C
Az bulutlu ve açık, zamanla parçalı bulutlu
ORTA ve DOĞU KARADENİZ
Parçalı ve az bulutlu geçeceği tahmin ediliyor.
AMASYA °C, 38°C
Parçalı ve az bulutlu
ARTVİN °C, 30°C
Parçalı ve az bulutlu
SAMSUN °C, 29°C
Parçalı ve az bulutlu
TRABZON °C, 28°C
Parçalı ve az bulutlu
DOĞU ANADOLU
Parçalı ve az bulutlu, öğleden sonra ve akşam saatlerinde Hakkâri çevreleri ile Van’ın doğu kesimlerinin kısa süreli ve yerel sağanak ve gök gürültülü sağanak yağışlı geçeceği tahmin ediliyor.
ERZURUM °C, 26°C
Parçalı ve az bulutlu
KARS °C, 24°C
Parçalı ve az bulutlu
MALATYA °C, 35°C
Parçalı ve az bulutlu
VAN °C, 25°C
Parçalı bulutlu, öğleden sonra ve akşam saatlerinde doğu kesimleri kısa süreli ve yerel sağanak ve gök gürültülü sağanak yağışlı
GÜNEYDOĞU ANADOLU
Az bulutlu ve açık geçeceği tahmin ediliyor.
DİYARBAKIR °C, 39°C
Az bulutlu ve açık
GAZİANTEP °C, 38°C
Az bulutlu ve açık
SİİRT °C, 36°C
Az bulutlu ve açık
ŞANLIURFA °C, 40°C
Az bulutlu ve açık
5 GÜNLÜK RAPOR
https://www.eshahaber.com.tr/haber/meteoroloji-paylasti-bayramda-hava-nasil-olacak-158735.html
SAĞANAK GELİYOR
Bayramın ilk günü İstanbul'da havanın 35 derecelerden 28 derecelere kadar inmesi ve kısa süreli olsa da sağanak yağış bekleniyor. Ülkemizin güney kesimlerinde, Ege bölgesinde sıcaklıklar sürecek.
BÖLGELERDE HAVA
MARMARA
Parçalı ve yer yer çok bulutlu, bu akşam saatlerinden sonra Edirne ve Kırklareli çevrelerinin yerel sağanak ve gök gürültülü sağanak yağışlı geçeceği tahmin ediliyor.
EDİRNE °C, 37°C
Parçalı ve çok bulutlu, bu akşam saatlerinde sonra yerel sağanak ve gök gürültülü sağanak yağışlı
İSTANBUL °C, 32°C
Parçalı ve az bulutlu
KIRKLARELİ °C, 35°C
Parçalı ve çok bulutlu, bu akşam saatlerinde sonra yerel sağanak ve gök gürültülü sağanak yağışlı
KOCAELİ °C, 39°C
Parçalı ve az bulutlu
EGE
Az bulutlu ve açık, ç kesimlerinin yer yer parçalı bulutlu geçeceği tahmin ediliyor. Rüzgârın, İç Ege'de batı ve kuzeybatıdan kuvvetli (40-60 km/sa) esmesi bekleniyor.
A.KARAHİSAR °C, 36°C
Parçalı ve az bulutlu
DENİZLİ °C, 43°C
Parçalı ve az bulutlu
İZMİR °C, 40°C
Az bulutlu ve açık
MUĞLA °C, 41°C
Az bulutlu ve açık
AKDENİZ
Az bulutlu ve açık, iç kesimlerinin yer yer parçalı bulutlu geçeceği tahmin ediliyor. Rüzgârın, Göller Yöresinde batı ve kuzeybatıdan kuvvetli (40-60 km/sa) esmesi bekleniyor.
ADANA °C, 38°C
Parçalı ve az bulutlu
ANTALYA °C, 33°C
Az bulutlu ve açık
HATAY °C, 32°C
Parçalı ve az bulutlu
ISPARTA °C, 38°C
Parçalı ve az bulutlu
İÇ ANADOLU
Parçalı ve az bulutlu geçeceği tahmin ediliyor.
ANKARA °C, 35°C
Parçalı ve az bulutlu
ESKİŞEHİR °C, 36°C
Parçalı ve az bulutlu
KAYSERİ °C, 36°C
Parçalı ve az bulutlu
KONYA °C, 36°C
Parçalı ve az bulutlu
BATI KARADENİZ
Az bulutlu ve açık, zamanla yer yer parçalı bulutlu geçeceği tahmin ediliyor.
BOLU °C, 34°C
Az bulutlu ve açık, zamanla parçalı bulutlu
DÜZCE °C, 38°C
Az bulutlu ve açık, zamanla parçalı bulutlu
SİNOP °C, 29°C
Az bulutlu ve açık, zamanla parçalı bulutlu
ZONGULDAK °C, 30°C
Az bulutlu ve açık, zamanla parçalı bulutlu
ORTA ve DOĞU KARADENİZ
Parçalı ve az bulutlu geçeceği tahmin ediliyor.
AMASYA °C, 38°C
Parçalı ve az bulutlu
ARTVİN °C, 30°C
Parçalı ve az bulutlu
SAMSUN °C, 29°C
Parçalı ve az bulutlu
TRABZON °C, 28°C
Parçalı ve az bulutlu
DOĞU ANADOLU
Parçalı ve az bulutlu, öğleden sonra ve akşam saatlerinde Hakkâri çevreleri ile Van’ın doğu kesimlerinin kısa süreli ve yerel sağanak ve gök gürültülü sağanak yağışlı geçeceği tahmin ediliyor.
ERZURUM °C, 26°C
Parçalı ve az bulutlu
KARS °C, 24°C
Parçalı ve az bulutlu
MALATYA °C, 35°C
Parçalı ve az bulutlu
VAN °C, 25°C
Parçalı bulutlu, öğleden sonra ve akşam saatlerinde doğu kesimleri kısa süreli ve yerel sağanak ve gök gürültülü sağanak yağışlı
GÜNEYDOĞU ANADOLU
Az bulutlu ve açık geçeceği tahmin ediliyor.
DİYARBAKIR °C, 39°C
Az bulutlu ve açık
GAZİANTEP °C, 38°C
Az bulutlu ve açık
SİİRT °C, 36°C
Az bulutlu ve açık
ŞANLIURFA °C, 40°C
Az bulutlu ve açık
5 GÜNLÜK RAPOR
https://www.eshahaber.com.tr/haber/meteoroloji-paylasti-bayramda-hava-nasil-olacak-158735.html
KEMANKEŞ 2 mini akıllı seyir füzesinin test süreci başarıyla sürüyor
İstanbul
Baykar'dan yapılan açıklamaya göre, Baykar tarafından geliştirilen yüksek teknoloji ürünü insansız sistemlerin testleri başarıyla devam ediyor.
KEMANKEŞ 2 mini akıllı seyir füzesinin Edirne'nin Keşan ilçesinde bulunan Baykar Uçuş Eğitim ve Test Merkezinde yürütülen test süreci de başarıyla yürütülüyor. Test takvimi kapsamında gerçekleştirilen ikinci sistem doğrulama testi de başarılı bir şekilde tamamlandı.
Riskli hedeflere karşı etkin
Yaklaşık 1 saat havada kalabilen mini akıllı seyir füzesi, sahip olduğu jet motoru sayesinde süratle yol alarak düşman hattı gerisindeki en riskli hedeflere karşı etkinlik gösterebiliyor.
200 kilometreden fazla görev menziline sahip KEMANKEŞ 2, yapay zeka destekli optik güdüm sistemi sayesinde hedefini tanıyarak zorlu hava şartlarında dahi tam isabetle imha kabiliyetine sahip olacak.
Yapay zeka destekli
Yapay zeka destekli oto pilot sistemiyle otonom uçuş gerçekleştirip stratejik hedefleri yüksek hassasiyetle etkisiz hale getirerek muharebe sahasında dengeleri değiştirecek.
Gece ve gündüz şartlarında kullanılabilecek KEMANKEŞ 2, barındırdığı anti-jamming teknolojisi sayesinde elektronik karıştırmalardan etkilenmeden görev yapabilecek.
KEMANKEŞ 2, elde ettiği tüm veri ve görüntüleri yer kontrol istasyonuna ileterek kullanıcıya veri takibi konusunda destek sağlayacak.
İlk kez TEKNOFEST'te sergilendi
Stratejik hedeflere karşı kullanılmak üzere Baykar tarafından milli ve özgün olarak geliştirilen mini akıllı seyir füzesinin ilk versiyonu KEMANKEŞ 1, Atatürk Havalimanı'nda düzenlenen TEKNOFEST 2023'te ilk kez halka açık bir şekilde sergilenmişti.
İlk atış testini ise 14 Haziran 2023'te Bayraktar TB2 SİHA'dan ateşlenerek başarıyla tamamlamıştı.
İhracat şampiyonu
Başlangıçtan bugüne tüm projelerini öz kaynakları ile yürüten Baykar, 2003'de İHA AR-GE sürecinin başlangıcından itibaren tüm gelirlerinin yüzde 83'ünü ihracattan elde etti.
2021 ve 2022 yıllarında Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) verilerine göre savunma ve havacılık sektörünün ihracat lideri oldu.
Savunma Sanayii Başkanlığı ve TİM tarafından 2023'te de sektörün ihracat şampiyonu olduğu açıklanan Baykar, geçen yıl 1,8 milyar dolarlık ihracat gerçekleştirdi. Son yıllarda gelirlerinin yüzde 90'ından fazlasını ihracattan elde eden Baykar, 2023'te savunma ve havacılık sektöründeki ihracatın 3'te birini tek başına yaptı.
Dünyanın en büyük SİHA ihracatçısı olan Baykar'ın halihazırda imzalanan sözleşmelerinin yüzde 97,5'i ihracat kaynaklı gerçekleşti. Bayraktar TB2 SİHA için 33 ülkeyle, Bayraktar AKINCI TİHA için ise şimdiye kadar 9 ülke ile olmak üzere toplam 34 ülkeyle ihracat anlaşması imzalandı.
https://www.eshahaber.com.tr/haber/kemankes-2-mini-akilli-seyir-fuzesinin-test-sureci-basariyla-suruyor-158734.html
Baykar'dan yapılan açıklamaya göre, Baykar tarafından geliştirilen yüksek teknoloji ürünü insansız sistemlerin testleri başarıyla devam ediyor.
KEMANKEŞ 2 mini akıllı seyir füzesinin Edirne'nin Keşan ilçesinde bulunan Baykar Uçuş Eğitim ve Test Merkezinde yürütülen test süreci de başarıyla yürütülüyor. Test takvimi kapsamında gerçekleştirilen ikinci sistem doğrulama testi de başarılı bir şekilde tamamlandı.
Riskli hedeflere karşı etkin
Yaklaşık 1 saat havada kalabilen mini akıllı seyir füzesi, sahip olduğu jet motoru sayesinde süratle yol alarak düşman hattı gerisindeki en riskli hedeflere karşı etkinlik gösterebiliyor.
200 kilometreden fazla görev menziline sahip KEMANKEŞ 2, yapay zeka destekli optik güdüm sistemi sayesinde hedefini tanıyarak zorlu hava şartlarında dahi tam isabetle imha kabiliyetine sahip olacak.
Yapay zeka destekli
Yapay zeka destekli oto pilot sistemiyle otonom uçuş gerçekleştirip stratejik hedefleri yüksek hassasiyetle etkisiz hale getirerek muharebe sahasında dengeleri değiştirecek.
Gece ve gündüz şartlarında kullanılabilecek KEMANKEŞ 2, barındırdığı anti-jamming teknolojisi sayesinde elektronik karıştırmalardan etkilenmeden görev yapabilecek.
KEMANKEŞ 2, elde ettiği tüm veri ve görüntüleri yer kontrol istasyonuna ileterek kullanıcıya veri takibi konusunda destek sağlayacak.
İlk kez TEKNOFEST'te sergilendi
Stratejik hedeflere karşı kullanılmak üzere Baykar tarafından milli ve özgün olarak geliştirilen mini akıllı seyir füzesinin ilk versiyonu KEMANKEŞ 1, Atatürk Havalimanı'nda düzenlenen TEKNOFEST 2023'te ilk kez halka açık bir şekilde sergilenmişti.
İlk atış testini ise 14 Haziran 2023'te Bayraktar TB2 SİHA'dan ateşlenerek başarıyla tamamlamıştı.
İhracat şampiyonu
Başlangıçtan bugüne tüm projelerini öz kaynakları ile yürüten Baykar, 2003'de İHA AR-GE sürecinin başlangıcından itibaren tüm gelirlerinin yüzde 83'ünü ihracattan elde etti.
2021 ve 2022 yıllarında Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) verilerine göre savunma ve havacılık sektörünün ihracat lideri oldu.
Savunma Sanayii Başkanlığı ve TİM tarafından 2023'te de sektörün ihracat şampiyonu olduğu açıklanan Baykar, geçen yıl 1,8 milyar dolarlık ihracat gerçekleştirdi. Son yıllarda gelirlerinin yüzde 90'ından fazlasını ihracattan elde eden Baykar, 2023'te savunma ve havacılık sektöründeki ihracatın 3'te birini tek başına yaptı.
Dünyanın en büyük SİHA ihracatçısı olan Baykar'ın halihazırda imzalanan sözleşmelerinin yüzde 97,5'i ihracat kaynaklı gerçekleşti. Bayraktar TB2 SİHA için 33 ülkeyle, Bayraktar AKINCI TİHA için ise şimdiye kadar 9 ülke ile olmak üzere toplam 34 ülkeyle ihracat anlaşması imzalandı.
https://www.eshahaber.com.tr/haber/kemankes-2-mini-akilli-seyir-fuzesinin-test-sureci-basariyla-suruyor-158734.html
Emlakjet mayıs ayı emlak verilerini yayımladı
Şirketten yapılan açıklamaya göre, Emlakjet, 350 bine yakın satılık ve kiralık emlak ilanından oluşan veri tabanındaki hareketler doğrultusunda mayıs ayı emlak verilerini yayımladı.
Verilere göre, Türkiye genelinde mayısta konut arayanların yüzde 51'i kiralık, yüzde 49'u satılık konut aradı. Bir önceki aya göre Türkiye genelinde kiralık fiyatlarında yüzde 1'lik artış görülürken, satılık fiyatlarında herhangi bir artış gözlemlenmedi.
Türkiye genelinde konut satışları mayıs ayında geçen yılın aynı ayına göre yüzde 2,4 azalarak 110 bin 588 oldu.
Konut satış sayısının en fazla olduğu iller sırasıyla 18 bin 814 ile İstanbul, 9 bin 861 ile Ankara ve 6 bin 306 ile Antalya olurken, en az olduğu iller sırasıyla 37 ile Bayburt, 46 ile Ardahan ve 60 ile Hakkari oldu.
Yabancılara yapılan konut satışları mayıs ayında bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 34,8 azaldı. Mayısta toplam konut satışları içinde yabancılara yapılan konut satışının payı yüzde 1,9 olarak gerçekleşti. Yabancılara yapılan konut satış sayısının en fazla olduğu iller sırasıyla 797 ile Antalya, 668 ile İstanbul ve 164 ile Mersin oldu.
İzmir'de kiralar yüzde 12'lik artış gösterirken Adana'da yüzde 9, Bursa'da ve Konya'da yüzde 8 artış yaşandı. Ankara ve İstanbul'da ise yüzde 6'lık artış gözlendi.
Mayıs ayı satılık artışlarında il bazında yüzde 3'lük artışla İstanbul başı çekerken Gaziantep, Adana ve Konya illerinde de bir önceki aya oranla yüzde 2'lik artış yaşandı.
YENİ DÜZENLEME İLE KİRALAR, PİYASA KOŞULLARINA GÖRE SERBEST BELİRLENECEK
Emlakjet, temmuz itibarıyla kira zammı sınırlamasının kaldırılmasının gayrimenkul sektörü üzerindeki etkilerini değerlendirdi. Bu yeni düzenlemeyle kiralar, piyasa koşullarına göre serbestçe belirlenecek ve mülk sahiplerinin gelirlerini korumalarına olanak tanıyacak.
Emlakjet tarafından yapılan ankete göre, katılımcıların yüzde 49'u kirada, yüzde 51'i ise kendi evinde oturduğunu ifade etti.
Kira zammı sınırlamasının kaldırılmasıyla ilgili olarak, katılımcıların yüzde 15'i kiralık konut piyasasının durağanlaşacağını, yüzde 17'si hareketleneceğini, yüzde 14'ü ise herhangi bir değişim olmayacağını belirtti. Katılımcıların çoğunluğu (yüzde 54) bu konuda bir fikre sahip olmadığını ifade etti.
Kiralık konut fiyatlarına nasıl etki edeceğine dair, katılımcıların yüzde 75'i yeni kararın olumsuz etkiler yaratacağını düşündü. Zam sınırlamasının kalkmasıyla kiracı-ev sahibi problemlerinin azalıp azalmayacağı sorulduğunda, katılımcıların yüzde 75'i problemlerin azalmayacağını belirtti. Sınırlamanın kalkması durumunda evinden taşınmayı düşünenlerin oranı ise yüzde 46 oldu.
Açıklamada görüşlerine yer verilen Emlakjet Üst Yöneticisi (CEO) Tolga İdikat, kira zammı sınırlamasının kaldırılmasının, mülk sahiplerinin gelirlerini korumasına yardımcı olacağını belirtti.
İdikat, "Ancak ani kira artışları kiracıları zorlayabilir ve sosyal dengeleri etkileyebilir. Emlakjet, bu değişimlerin gayrimenkul sektöründe yeni stratejilerin belirlenmesini gerektirdiğine ve tüm paydaşların dikkatli bir şekilde hareket etmelerini zorunlu kıldığına inanmaktadır." ifadelerini kullandı.
https://www.eshahaber.com.tr/haber/emlakjet-mayis-ayi-emlak-verilerini-yayimladi-158729.html
Verilere göre, Türkiye genelinde mayısta konut arayanların yüzde 51'i kiralık, yüzde 49'u satılık konut aradı. Bir önceki aya göre Türkiye genelinde kiralık fiyatlarında yüzde 1'lik artış görülürken, satılık fiyatlarında herhangi bir artış gözlemlenmedi.
Türkiye genelinde konut satışları mayıs ayında geçen yılın aynı ayına göre yüzde 2,4 azalarak 110 bin 588 oldu.
Konut satış sayısının en fazla olduğu iller sırasıyla 18 bin 814 ile İstanbul, 9 bin 861 ile Ankara ve 6 bin 306 ile Antalya olurken, en az olduğu iller sırasıyla 37 ile Bayburt, 46 ile Ardahan ve 60 ile Hakkari oldu.
Yabancılara yapılan konut satışları mayıs ayında bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 34,8 azaldı. Mayısta toplam konut satışları içinde yabancılara yapılan konut satışının payı yüzde 1,9 olarak gerçekleşti. Yabancılara yapılan konut satış sayısının en fazla olduğu iller sırasıyla 797 ile Antalya, 668 ile İstanbul ve 164 ile Mersin oldu.
İzmir'de kiralar yüzde 12'lik artış gösterirken Adana'da yüzde 9, Bursa'da ve Konya'da yüzde 8 artış yaşandı. Ankara ve İstanbul'da ise yüzde 6'lık artış gözlendi.
Mayıs ayı satılık artışlarında il bazında yüzde 3'lük artışla İstanbul başı çekerken Gaziantep, Adana ve Konya illerinde de bir önceki aya oranla yüzde 2'lik artış yaşandı.
YENİ DÜZENLEME İLE KİRALAR, PİYASA KOŞULLARINA GÖRE SERBEST BELİRLENECEK
Emlakjet, temmuz itibarıyla kira zammı sınırlamasının kaldırılmasının gayrimenkul sektörü üzerindeki etkilerini değerlendirdi. Bu yeni düzenlemeyle kiralar, piyasa koşullarına göre serbestçe belirlenecek ve mülk sahiplerinin gelirlerini korumalarına olanak tanıyacak.
Emlakjet tarafından yapılan ankete göre, katılımcıların yüzde 49'u kirada, yüzde 51'i ise kendi evinde oturduğunu ifade etti.
Kira zammı sınırlamasının kaldırılmasıyla ilgili olarak, katılımcıların yüzde 15'i kiralık konut piyasasının durağanlaşacağını, yüzde 17'si hareketleneceğini, yüzde 14'ü ise herhangi bir değişim olmayacağını belirtti. Katılımcıların çoğunluğu (yüzde 54) bu konuda bir fikre sahip olmadığını ifade etti.
Kiralık konut fiyatlarına nasıl etki edeceğine dair, katılımcıların yüzde 75'i yeni kararın olumsuz etkiler yaratacağını düşündü. Zam sınırlamasının kalkmasıyla kiracı-ev sahibi problemlerinin azalıp azalmayacağı sorulduğunda, katılımcıların yüzde 75'i problemlerin azalmayacağını belirtti. Sınırlamanın kalkması durumunda evinden taşınmayı düşünenlerin oranı ise yüzde 46 oldu.
Açıklamada görüşlerine yer verilen Emlakjet Üst Yöneticisi (CEO) Tolga İdikat, kira zammı sınırlamasının kaldırılmasının, mülk sahiplerinin gelirlerini korumasına yardımcı olacağını belirtti.
İdikat, "Ancak ani kira artışları kiracıları zorlayabilir ve sosyal dengeleri etkileyebilir. Emlakjet, bu değişimlerin gayrimenkul sektöründe yeni stratejilerin belirlenmesini gerektirdiğine ve tüm paydaşların dikkatli bir şekilde hareket etmelerini zorunlu kıldığına inanmaktadır." ifadelerini kullandı.
https://www.eshahaber.com.tr/haber/emlakjet-mayis-ayi-emlak-verilerini-yayimladi-158729.html
ABD'de ''BRICS'' paniği: Türkiye'nin katılmamasını umuyoruz
ABD'nin Ankara Büyükelçisi Jeff Flake, Londra merkezli Reuters haber ajansına Türkiye ve ABD ilişkileri hakkında açıklamalarda bulundu. Rusya ile güçlü ekonomik, ticari ve enerji ilişkilerine rağmen Ukrayna'daki savaşın Türkiye'nin NATO ve Batı'ya olan bağlılığını vurguladığını belirten Flake, Türkiye'nin Rus savaş gemilerinin Karadeniz'e geçişini durdurarak ve insansız hava araçları göndererek Ukrayna'nın toprak bütünlüğüne ve egemenliğine verdiği destekte kusursuz davrandığını söyledi. Flake, ABD Kongresi'nde Türkiye'ye yönelik iki partili yaklaşımın bu yıl pozitife döndüğünü, bunun ABD'de Kasım ayında yapılacak seçimin sonuçlarından bağımsız olarak devam edeceğini vurguladı. Türkiye'nin Batı'ya sağlam bir şekilde demir attığını ifade eden Flake, "Stratejik ortaklık hiç bu kadar güçlü olmamıştı, iyi bir yerdeyiz" dedi.
"ERDOĞAN-BİDEN GÖRÜŞMESİ PLANLAMA SORUNLARI NEDENİYLE İPTAL EDİLDİ"
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Mayıs'ta Beyaz Saray'da Joe Biden ile yapacağı görüşmesinin planlama sorunları nedeniyle iptal edildiğini kaydeden ABD'li Büyükelçi, bunun aynı zamanda Gazze'deki durumun "zorlu bir siyasi zemin" oluşturduğu dönemde gerçekleştiğini hatırlattı. Gazze'deki durumla ilgili iki ülke arasında fikir ayrılıklarının olacağına dikkat çeken Flake, ancak Ankara'nın Hamas liderleriyle olan yakın ilişkilerinin savaş sırasında ve ateşkes görüşmelerinde önemli bir kanal sağladığını ve Washington'un mesajlarının iletilmesi konusunda aracı olduğunu kaydetti. Flake, gelecek ay Washington'da yapılacak NATO Liderler Zirvesi'nin, her iki tarafta da istek olması nedeniyle Biden-Erdoğan görüşmesi için bir fırsat sunduğunu söyledi.
"TÜRKİYE'NİN BRICS'E KATILMAMASINI UMUYORUM"
ABD Büyükelçisi Flake, İsveç'in NATO'ya üyeliğinin onaylanmasının hemen ardından Türkiye'ye F-16 jetleri ve modernizasyon kitleri satılmasının, taraflar arasındaki artan güveni gösterdiğini ve doğrudan yatırımlar konusunda iş birliğinin önünün açılmasına katkı sağladığını ifade etti. Türkiye'nin Brezilya, Rusya, Hindistan, Çin, Güney Afrika ve diğerler ülkelerden oluşan BRICS birliğine katılma düşüncesine ilişkin konuşan Flake, Türkiye'nin BRICS'e katılmamasını umduğunu ancak böyle bir adımın Batı ile olan uyumunu değiştirmeyeceğini söyledi.
https://www.eshahaber.com.tr/haber/abd-de-br?cs-panigi-turkiye-nin-katilmamasini-umuyoruz-158673.html
"ERDOĞAN-BİDEN GÖRÜŞMESİ PLANLAMA SORUNLARI NEDENİYLE İPTAL EDİLDİ"
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Mayıs'ta Beyaz Saray'da Joe Biden ile yapacağı görüşmesinin planlama sorunları nedeniyle iptal edildiğini kaydeden ABD'li Büyükelçi, bunun aynı zamanda Gazze'deki durumun "zorlu bir siyasi zemin" oluşturduğu dönemde gerçekleştiğini hatırlattı. Gazze'deki durumla ilgili iki ülke arasında fikir ayrılıklarının olacağına dikkat çeken Flake, ancak Ankara'nın Hamas liderleriyle olan yakın ilişkilerinin savaş sırasında ve ateşkes görüşmelerinde önemli bir kanal sağladığını ve Washington'un mesajlarının iletilmesi konusunda aracı olduğunu kaydetti. Flake, gelecek ay Washington'da yapılacak NATO Liderler Zirvesi'nin, her iki tarafta da istek olması nedeniyle Biden-Erdoğan görüşmesi için bir fırsat sunduğunu söyledi.
"TÜRKİYE'NİN BRICS'E KATILMAMASINI UMUYORUM"
ABD Büyükelçisi Flake, İsveç'in NATO'ya üyeliğinin onaylanmasının hemen ardından Türkiye'ye F-16 jetleri ve modernizasyon kitleri satılmasının, taraflar arasındaki artan güveni gösterdiğini ve doğrudan yatırımlar konusunda iş birliğinin önünün açılmasına katkı sağladığını ifade etti. Türkiye'nin Brezilya, Rusya, Hindistan, Çin, Güney Afrika ve diğerler ülkelerden oluşan BRICS birliğine katılma düşüncesine ilişkin konuşan Flake, Türkiye'nin BRICS'e katılmamasını umduğunu ancak böyle bir adımın Batı ile olan uyumunu değiştirmeyeceğini söyledi.
https://www.eshahaber.com.tr/haber/abd-de-br?cs-panigi-turkiye-nin-katilmamasini-umuyoruz-158673.html
İklim değişikliği kaynaklı aşırı hava olayları hamilelikte düşük riskini artırıyor
İstanbul
Dünya Sağlık Örgütü tarafından geçen yılın kasım ayında yayımlanan "Anne, Yenidoğan ve Çocuk Sağlığını İklim Değişikliğinin Etkilerinden Korumak" başlıklı rapora göre dünya üzerindeki birçok farklı bölgede hamilelik sürecindeki kadınlar, açık havada su taşıma, tarım faaliyetinde bulunma, yemek pişirme gibi işlerden sorumlu olmaları nedeniyle aşırı sıcaklar ve sinekler tarafından taşınan hastalıklar karşısında savunmasız kalabiliyor.
Bu durum, gebelik diyabeti, hipertansif bozukluklar, erken doğum ve düşük gibi sorunlara neden olurken iklim değişikliğinin kaynaklar üzerindeki olumsuz etkisi sonucu yetersiz beslenme, su ve hijyen eksikliğiyle mücadele eden hamile ve lohusalar psikolojik travmalar yaşayabiliyor.
Hamilelik döneminde yetersiz kaynaklar karşısında artan baskı seviyesi de anksiyete ve depresyona yol açarak düşük riskini artırıyor.
Kasım 2023’te Bangladeş, İtalya ve Çin'den uzmanların katılımıyla Bangladeş'in kıyı bölgelerinde yapılan araştırmada havanın 28 ila 32 derece olduğu dönemlerdeki düşük sayısının, 16 ila 21 derece olduğu dönemlerdeki düşük sayısından yüzde 25 daha fazla olduğu belirlendi. Çalışmada düşüklerin, genellikle hamileliğin 8 ila 14’üncü haftalarında görüldüğü bildirildi.
"Siklon dönemlerinde erken doğumlar arttı"
Avustralya Ulusal Üniversitesi Arkeoloji ve Antropoloji Bölümü akademisyenleri tarafından 2022'de yapılan bir diğer araştırma ise iklim krizinin şiddetlendirdiği aşırı hava olaylarının da hamilelik üzerinde etkisi olduğunu gösterdi.
2008-2018 arasında Queensland bölgesindeki 600 binden fazla doğum verisinin incelendiği araştırmada, bölgede yaşanan tropik siklonların hamilelik sürecine olan etkisine bakıldı. Araştırma kapsamında gebeliğin erken döneminde tropik siklonlara maruz kalan hamile kadınlarla, hiç tropik siklona maruz kalmayan kadınların doğum süreçleri karşılaştırıldı. Elde edilen veriler, siklon dönemlerinde hamilelik geçiren kadınlarda erken doğum yapma riskinin arttığını gösterdi.
Orman yangınlarının hamilelik süreçlerine etkisine ilişkin Avustralya Monash Üniversitesi akademisyenlerince yürütülen çalışmada 2015-2019 arasında New South Wales'de kayda geçen 330 bin 884 hamilelik mercek altına alındı. Ardından NASA başta olmak üzere çeşitli kaynaklardan bölgeye dair orman yangınları verileri alınarak çeşitli modeller aracılığıyla yorumlandı. Çalışmanın sonuçlarına göre gebelik döneminde orman yangını kaynaklı ince partikül maddeye maruz kalan annelerin yüzde 14,3'ü erken doğum, yüzde 8,04'ü ise düşük ağırlıkta doğum yaptı.
Yüksek ortam sıcaklığıyla bebeğin kalp hastalığı arasında ilişki
AA muhabirinin sorularını yanıtlayan Ege Üniversitesi Hemşirelik Fakültesi Hemşirelik Bölümü Halk Sağlığı Hemşireliği Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Renginar Öztürk Dönmez, iklim değişikliği karşısında özellikle gebeler ve yeni doğanların daha savunmasız olduğunu söyledi.
Anne sağlığı açısından hamilelik sürecinde gebelik şekeri, gebelikte tansiyon yüksekliği ve gebelik zehirlenmesi gibi vakaların artmasında küresel ısınmanın etkilerinin olduğunu ifade eden Dönmez, "Küresel ısınmanın bebek sağlığı üzerindeki etkileri arasında erken doğum, düşük doğum ağırlığı, ölü doğum ve yarık damak, yarık dudakla doğum gibi konjenital anomaliler gösterilebilir." dedi.
Türkiye'de ve Amerika Birleşik Devletleri'nde yürütülen son araştırmalara atıfta bulunan Dönmez, annenin gebelik esnasında yüksek ortam sıcaklıklarına maruz kalması ile bebeğin kalp hastalığı arasında ilişki saptandığı yönündeki bulguları paylaştı.
Gebelik döneminde, kadınlarda vücut sıcaklığını düzenleme mekanizması olan termoregülasyon yeteneğini azaltan fizyolojik ve anatomik değişimler meydana geldiğini anlatan Dönmez "Yurt dışında yürütülen çalışmalarda gebelik sırasında çevresel sıcaklık arttıkça gebelerde şeker hastalığının, hipertansiyonun ve gebelik zehirlenmesi oranının da arttığı belirlenmiştir." diye konuştu.
İnce partikül maddelerin endokrin sistem üzerinde bozucu etkileri olduğunu vurgulayan Dönmez, bunun sonucunda gebede düzensiz veya yüksek kan şekeri düzeyi görülebileceğini ve gebelik şekerinin de erken doğum ve düşük ağırlıkta doğum riskini artırabileceğini bildirdi.
Tropikal siklonlar gibi aşırı hava olaylarının gebelerde stres ve anksiyeteyi artırdığını işaret eden Dönmez, hamilelik süreçlerinde iklim krizinin getirdiği olumsuzluklardan korunmak için alınması gereken önlemleri şöyle sıraladı:
"Gebelerin tükettiği gıdaların içeriğinin temiz olduğunun bilinmesi, gebenin yeterli sıvı alması ve yeterli hareket etmesi küresel ısınmanın istenmeyen sağlık etkilerinden korunmak için alınabilecek önlemlerdir. Bununla birlikte, gebelerin ve bebeklerin düzenli sağlık kontrollerini yaptırıyor olması, sağlık hizmetini sağlık kurumlarından ve sağlık profesyonellerinden alması da çok önemli sağlık geliştirici faktördür."
https://www.eshahaber.com.tr/haber/iklim-degisikligi-kaynakli-asiri-hava-olaylari-hamilelikte-dusuk-riskini-artiriyor-158667.html
Dünya Sağlık Örgütü tarafından geçen yılın kasım ayında yayımlanan "Anne, Yenidoğan ve Çocuk Sağlığını İklim Değişikliğinin Etkilerinden Korumak" başlıklı rapora göre dünya üzerindeki birçok farklı bölgede hamilelik sürecindeki kadınlar, açık havada su taşıma, tarım faaliyetinde bulunma, yemek pişirme gibi işlerden sorumlu olmaları nedeniyle aşırı sıcaklar ve sinekler tarafından taşınan hastalıklar karşısında savunmasız kalabiliyor.
Bu durum, gebelik diyabeti, hipertansif bozukluklar, erken doğum ve düşük gibi sorunlara neden olurken iklim değişikliğinin kaynaklar üzerindeki olumsuz etkisi sonucu yetersiz beslenme, su ve hijyen eksikliğiyle mücadele eden hamile ve lohusalar psikolojik travmalar yaşayabiliyor.
Hamilelik döneminde yetersiz kaynaklar karşısında artan baskı seviyesi de anksiyete ve depresyona yol açarak düşük riskini artırıyor.
Kasım 2023’te Bangladeş, İtalya ve Çin'den uzmanların katılımıyla Bangladeş'in kıyı bölgelerinde yapılan araştırmada havanın 28 ila 32 derece olduğu dönemlerdeki düşük sayısının, 16 ila 21 derece olduğu dönemlerdeki düşük sayısından yüzde 25 daha fazla olduğu belirlendi. Çalışmada düşüklerin, genellikle hamileliğin 8 ila 14’üncü haftalarında görüldüğü bildirildi.
"Siklon dönemlerinde erken doğumlar arttı"
Avustralya Ulusal Üniversitesi Arkeoloji ve Antropoloji Bölümü akademisyenleri tarafından 2022'de yapılan bir diğer araştırma ise iklim krizinin şiddetlendirdiği aşırı hava olaylarının da hamilelik üzerinde etkisi olduğunu gösterdi.
2008-2018 arasında Queensland bölgesindeki 600 binden fazla doğum verisinin incelendiği araştırmada, bölgede yaşanan tropik siklonların hamilelik sürecine olan etkisine bakıldı. Araştırma kapsamında gebeliğin erken döneminde tropik siklonlara maruz kalan hamile kadınlarla, hiç tropik siklona maruz kalmayan kadınların doğum süreçleri karşılaştırıldı. Elde edilen veriler, siklon dönemlerinde hamilelik geçiren kadınlarda erken doğum yapma riskinin arttığını gösterdi.
Orman yangınlarının hamilelik süreçlerine etkisine ilişkin Avustralya Monash Üniversitesi akademisyenlerince yürütülen çalışmada 2015-2019 arasında New South Wales'de kayda geçen 330 bin 884 hamilelik mercek altına alındı. Ardından NASA başta olmak üzere çeşitli kaynaklardan bölgeye dair orman yangınları verileri alınarak çeşitli modeller aracılığıyla yorumlandı. Çalışmanın sonuçlarına göre gebelik döneminde orman yangını kaynaklı ince partikül maddeye maruz kalan annelerin yüzde 14,3'ü erken doğum, yüzde 8,04'ü ise düşük ağırlıkta doğum yaptı.
Yüksek ortam sıcaklığıyla bebeğin kalp hastalığı arasında ilişki
AA muhabirinin sorularını yanıtlayan Ege Üniversitesi Hemşirelik Fakültesi Hemşirelik Bölümü Halk Sağlığı Hemşireliği Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Renginar Öztürk Dönmez, iklim değişikliği karşısında özellikle gebeler ve yeni doğanların daha savunmasız olduğunu söyledi.
Anne sağlığı açısından hamilelik sürecinde gebelik şekeri, gebelikte tansiyon yüksekliği ve gebelik zehirlenmesi gibi vakaların artmasında küresel ısınmanın etkilerinin olduğunu ifade eden Dönmez, "Küresel ısınmanın bebek sağlığı üzerindeki etkileri arasında erken doğum, düşük doğum ağırlığı, ölü doğum ve yarık damak, yarık dudakla doğum gibi konjenital anomaliler gösterilebilir." dedi.
Türkiye'de ve Amerika Birleşik Devletleri'nde yürütülen son araştırmalara atıfta bulunan Dönmez, annenin gebelik esnasında yüksek ortam sıcaklıklarına maruz kalması ile bebeğin kalp hastalığı arasında ilişki saptandığı yönündeki bulguları paylaştı.
Gebelik döneminde, kadınlarda vücut sıcaklığını düzenleme mekanizması olan termoregülasyon yeteneğini azaltan fizyolojik ve anatomik değişimler meydana geldiğini anlatan Dönmez "Yurt dışında yürütülen çalışmalarda gebelik sırasında çevresel sıcaklık arttıkça gebelerde şeker hastalığının, hipertansiyonun ve gebelik zehirlenmesi oranının da arttığı belirlenmiştir." diye konuştu.
İnce partikül maddelerin endokrin sistem üzerinde bozucu etkileri olduğunu vurgulayan Dönmez, bunun sonucunda gebede düzensiz veya yüksek kan şekeri düzeyi görülebileceğini ve gebelik şekerinin de erken doğum ve düşük ağırlıkta doğum riskini artırabileceğini bildirdi.
Tropikal siklonlar gibi aşırı hava olaylarının gebelerde stres ve anksiyeteyi artırdığını işaret eden Dönmez, hamilelik süreçlerinde iklim krizinin getirdiği olumsuzluklardan korunmak için alınması gereken önlemleri şöyle sıraladı:
"Gebelerin tükettiği gıdaların içeriğinin temiz olduğunun bilinmesi, gebenin yeterli sıvı alması ve yeterli hareket etmesi küresel ısınmanın istenmeyen sağlık etkilerinden korunmak için alınabilecek önlemlerdir. Bununla birlikte, gebelerin ve bebeklerin düzenli sağlık kontrollerini yaptırıyor olması, sağlık hizmetini sağlık kurumlarından ve sağlık profesyonellerinden alması da çok önemli sağlık geliştirici faktördür."
https://www.eshahaber.com.tr/haber/iklim-degisikligi-kaynakli-asiri-hava-olaylari-hamilelikte-dusuk-riskini-artiriyor-158667.html
12 Haziran 2024 Çarşamba
Musk, OpenAI'a yönelik şikayetini geri çekti
İstanbul
BBC'nin haberine göre, söz konusu gelişme, mahkemenin OpenAI'ın davanın düşürülmesine yönelik talebinin görüşülmesinden bir gün önce yaşandı.
Musk'ın avukatları tarafından sunulan dilekçede, aylar süren davanın, herhangi bir gerekçe gösterilmeksizin düşürülmesi talep edildi.
2018'de yönetim kurulundan istifa ettiği OpenAI'ın kurucu anlaşmasına ve kuruluş misyonuna aykırı hareket ettiğini iddia eden Musk, şubatta, şirketin "yeniden insanlığa fayda sağlama misyonuna geri dönmesi" talebiyle dava açmıştı.
Dava dilekçesinde, OpenAI'nın dünyanın en büyük teknoloji şirketi Microsoft'un yan kuruluşu haline getirildiği ve şirketin yapay zekayı insanlığın yararından ziyade Microsoft'un karını en üst düzeye çıkarmak için geliştirdiği, bunun ise şirket sözleşmesinin ihlali anlamına geldiği iddia edilmişti.
OpenAI ise Musk'ın iddialarını reddederek, onun geçmişte şirket üzerinde tam kontrol sahibi olma ve şirketi Tesla ile birleştirme girişiminde bulunduğunu savunuyor.
Öte yandan, Musk, işletim sistemini OpenAI ile entegre ederse güvenlik ihlaline yol açacağı gerekçesiyle Apple cihazlarını şirketlerinde yasaklayacağını belirtmişti.
https://www.eshahaber.com.tr/haber/musk-opena?-a-yonelik-sikayetini-geri-cekti-158350.html
BBC'nin haberine göre, söz konusu gelişme, mahkemenin OpenAI'ın davanın düşürülmesine yönelik talebinin görüşülmesinden bir gün önce yaşandı.
Musk'ın avukatları tarafından sunulan dilekçede, aylar süren davanın, herhangi bir gerekçe gösterilmeksizin düşürülmesi talep edildi.
2018'de yönetim kurulundan istifa ettiği OpenAI'ın kurucu anlaşmasına ve kuruluş misyonuna aykırı hareket ettiğini iddia eden Musk, şubatta, şirketin "yeniden insanlığa fayda sağlama misyonuna geri dönmesi" talebiyle dava açmıştı.
Dava dilekçesinde, OpenAI'nın dünyanın en büyük teknoloji şirketi Microsoft'un yan kuruluşu haline getirildiği ve şirketin yapay zekayı insanlığın yararından ziyade Microsoft'un karını en üst düzeye çıkarmak için geliştirdiği, bunun ise şirket sözleşmesinin ihlali anlamına geldiği iddia edilmişti.
OpenAI ise Musk'ın iddialarını reddederek, onun geçmişte şirket üzerinde tam kontrol sahibi olma ve şirketi Tesla ile birleştirme girişiminde bulunduğunu savunuyor.
Öte yandan, Musk, işletim sistemini OpenAI ile entegre ederse güvenlik ihlaline yol açacağı gerekçesiyle Apple cihazlarını şirketlerinde yasaklayacağını belirtmişti.
https://www.eshahaber.com.tr/haber/musk-opena?-a-yonelik-sikayetini-geri-cekti-158350.html
ABD, Ukrayna'nın Azov tugayına uyguladığı silah yasağını kaldırdı
Ankara
ABD Dışişleri Bakanlığından adının açıklanmasını istemeyen bir sözcü, BBC'ye, Ukrayna'nın Azov tugayının insan hakları işleyip işlemediğine dair inceleme yapıldığını açıkladı.
Dışişleri sözcüsü, incelemelerin ardından tugayın "herhangi bir insan haklarına ihlali" işlediğine rastlanamadığını belirtti.
Sözcü, hükümetin bu incelemenin ardından tugayın ABD'den silah desteği almasını engelleyen yasağın kaldırıldığını söyledi.
Bu arada, Azov tugayından karara ilişkin yapılan açıklamada, "ABD'den silah ve askeri eğitim almak hem Azov'un askeri kapasitesini güçlendirecek hem de tugaydaki insanların sağlık ve yaşamlarını korumaya yardım edecek." ifadesi kullanıldı.
Gönüllü bir tugay olarak 2014'te kurulan Azov, daha sonrasında Ulusal Muhafızlar'a transfer edilmişti.
Birleşmiş Milletler'in (BM) 2016'da yayımladığı bir rapor, Azov tugayını Ukrayna'nın doğusunda "sivil mülkü yağmalama ve insanların yerinden edilmesine sebep olmakla" suçlamıştı.
https://www.eshahaber.com.tr/haber/abd-ukrayna-nin-azov-tugayina-uyguladigi-silah-yasagini-kaldirdi-158347.html
ABD Dışişleri Bakanlığından adının açıklanmasını istemeyen bir sözcü, BBC'ye, Ukrayna'nın Azov tugayının insan hakları işleyip işlemediğine dair inceleme yapıldığını açıkladı.
Dışişleri sözcüsü, incelemelerin ardından tugayın "herhangi bir insan haklarına ihlali" işlediğine rastlanamadığını belirtti.
Sözcü, hükümetin bu incelemenin ardından tugayın ABD'den silah desteği almasını engelleyen yasağın kaldırıldığını söyledi.
Bu arada, Azov tugayından karara ilişkin yapılan açıklamada, "ABD'den silah ve askeri eğitim almak hem Azov'un askeri kapasitesini güçlendirecek hem de tugaydaki insanların sağlık ve yaşamlarını korumaya yardım edecek." ifadesi kullanıldı.
Gönüllü bir tugay olarak 2014'te kurulan Azov, daha sonrasında Ulusal Muhafızlar'a transfer edilmişti.
Birleşmiş Milletler'in (BM) 2016'da yayımladığı bir rapor, Azov tugayını Ukrayna'nın doğusunda "sivil mülkü yağmalama ve insanların yerinden edilmesine sebep olmakla" suçlamıştı.
https://www.eshahaber.com.tr/haber/abd-ukrayna-nin-azov-tugayina-uyguladigi-silah-yasagini-kaldirdi-158347.html
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Brezilya Dışişleri Bakanı Vieira'yı kabul etti
Ankara
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Brezilya Dışişleri Bakanı Mauro Vieira'yı kabul etti.
Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde, basına kapalı gerçekleştirilen kabulde, Dışişleri Bakanı Hakan Fidan da yer aldı.
https://www.eshahaber.com.tr/haber/cumhurbaskani-erdogan-brezilya-disisleri-bakani-vieira-yi-kabul-etti-158345.html
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Brezilya Dışişleri Bakanı Mauro Vieira'yı kabul etti.
Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde, basına kapalı gerçekleştirilen kabulde, Dışişleri Bakanı Hakan Fidan da yer aldı.
https://www.eshahaber.com.tr/haber/cumhurbaskani-erdogan-brezilya-disisleri-bakani-vieira-yi-kabul-etti-158345.html
Türkiye'nin havadaki "gözü" İHA'ların orman yangınlarıyla mücadeledeki rolü artı
Ankara
AA muhabirinin Tarım ve Orman Bakanlığına bağlı Orman Genel Müdürlüğünden (OGM) edindiği bilgiye göre, alevlere müdahalede teknolojiden de en üst düzeyde yararlanılmaya çalışılıyor. Bu kapsamda İHA'lar da orman yangınlarının gözlenmesi, tespiti ile büyüyen ve büyüme eğilimde olan yangınlarda etkin müdahale bakımından önemli görevler üstleniyor.
OGM ile BAYKAR arasında yapılan işbirliğiyle 2020'den bu yana Bayraktar TB2 ve Aksungur İHA'lar, yangınların erken tespiti ve söndürme çalışmalarının verimli yönetilmesinde kullanılıyor. Türkiye, Avrupa'da orman yangınlarında yüksek teknolojiye sahip İHA kullanan ilk ülke olarak öne çıkıyor.
Yerli ve milli imkanlarla geliştirilen İHA'lar, yangına etkin müdahale için gözetleme yapmasının yanında yangının başlangıcı ve ilerleyen aşamalarında elde ettiği görüntülerin teknolojik altyapıyla değerlendirilmesiyle alevlere erken ve etkin müdahale edilmesini sağlıyor.
Küçük bir parlamayı bile tespit edebiliyor
İHA'lar, üzerlerine entegre edilen güçlü termal kameralar sayesinde 100 kilometre mesafeden 1 metrekarelik ısı kaynağını veya küçük bir parlamayı daha başındayken tespit edebiliyor.
Tespit edilen görüntüler, Ankara'da bulunan Yangın Yönetim Merkezine aktarılıyor. BAYKAR tarafından geliştirilen teknolojik altyapı sayesinde merkezin talimatları sahalara yönlendiriliyor. Sahada görev yapan personel, ellerindeki tabletlerden yangını belirleyerek verilen talimatlara uygun şekilde ekipleri gerekli bölgelere yönlendiriyor.
Yangınlar söndürüldükten sonra yanan ağaçların toprak altında kalan kısımlarında hava şartlarına bağlı oluşan yeni yangınlara müdahalede de İHA'lardan yararlanılıyor. İHA üzerindeki kameralardaki IR özelliğiyle yangın alanlarında oluşabilecek durumlar tespit edilerek yeni yangınların önüne geçiliyor.
Dar ve zorlu arazi koşullarında kullanılan yüksek teknolojiye sahip yatay ve dikey iniş, kalkış yapabilen İHA'lar da yangınla etkin mücadelede ön plana çıkıyor.
Bu araçlar, özellikleri sayesinde yangın gözetleme ve tespit çalışmalarında kullanılırken gözetleme kameraları ve termal görüntüleme sistemleriyle ormanlık alanları sürekli izleyerek, olası yangınları erken aşamada tespit ediyor. Böylece, yangınlar hızla kontrol edilebilirken müdahale ekiplerinin de daha hızlı alana yönlendirilmesi sağlanıyor.
Bu yıl 14 İHA görev başında
Türkiye'de geçen yıl 15 Kasım'a kadar 2 bin 540 orman, 3 bin 78 de kırsal alan yangını meydana geldi. İHA'ların görev yaptığı 1 Haziran-15 Kasım 2023 döneminde 1307 orman yangının 546'sı, 1955 kırsal alan yangının ise 1530'u İHA'lar yoluyla tespit edildi. Böylece toplam 2 bin 76 yangının tespitinde İHA'lardan yararlanılmış oldu.
İHA'ların içinde bulunduğu yüksek teknoloji kullanımıyla yangına müdahale süresi 45 dakikadan 11 dakikaya düşerken bu sürenin 10 dakikaya düşürülmesi hedefleniyor.
Bu yıl da orman yangınlarının izlenmesi, tespiti ile yangınlara müdahalede 14 İHA görev başında olacak.
İHA'ların dışında Orman Yangın Erken Uyarı Sistemi de (OYEUS), kurumsal kapasitenin geliştirilmesi ile orman yangınlarının erken tespitine katkı veriyor.
Geliştirilen yazılım, yangın gözetleme kulelerinin bulunduğu yerden 15 kilometre çapındaki orman görüntülerini analiz ederek uzaktaki bir dumanı 15 ila 25 saniye arasında tespit edip alarm üretiyor.
Yangın Risk Yönetimi Projesi ile de orman yangınlarının önceden tahmin edilebilmesi ve bölgelerde gerekli önlemlerin alınabilmesi için yapay zeka destekli dinamik yangın riski haritası oluşturuldu.
Bu kapsamda, çeşitli faktörler göz önünde bulundurularak yapay zeka modelleri geliştirilerek, meteorolojik veriler, bitki örtüsü, topografya, nüfus yoğunluğu, kara yolları, enerji nakil hatları ve geçmiş yangın verileri gibi 400'den fazla değişken kullanılarak yangın riski haritaları oluşturuldu.
https://www.eshahaber.com.tr/haber/turkiye-nin-havadaki-gozu-iha-larin-orman-yanginlariyla-mucadeledeki-rolu-arti-158295.html
AA muhabirinin Tarım ve Orman Bakanlığına bağlı Orman Genel Müdürlüğünden (OGM) edindiği bilgiye göre, alevlere müdahalede teknolojiden de en üst düzeyde yararlanılmaya çalışılıyor. Bu kapsamda İHA'lar da orman yangınlarının gözlenmesi, tespiti ile büyüyen ve büyüme eğilimde olan yangınlarda etkin müdahale bakımından önemli görevler üstleniyor.
OGM ile BAYKAR arasında yapılan işbirliğiyle 2020'den bu yana Bayraktar TB2 ve Aksungur İHA'lar, yangınların erken tespiti ve söndürme çalışmalarının verimli yönetilmesinde kullanılıyor. Türkiye, Avrupa'da orman yangınlarında yüksek teknolojiye sahip İHA kullanan ilk ülke olarak öne çıkıyor.
Yerli ve milli imkanlarla geliştirilen İHA'lar, yangına etkin müdahale için gözetleme yapmasının yanında yangının başlangıcı ve ilerleyen aşamalarında elde ettiği görüntülerin teknolojik altyapıyla değerlendirilmesiyle alevlere erken ve etkin müdahale edilmesini sağlıyor.
Küçük bir parlamayı bile tespit edebiliyor
İHA'lar, üzerlerine entegre edilen güçlü termal kameralar sayesinde 100 kilometre mesafeden 1 metrekarelik ısı kaynağını veya küçük bir parlamayı daha başındayken tespit edebiliyor.
Tespit edilen görüntüler, Ankara'da bulunan Yangın Yönetim Merkezine aktarılıyor. BAYKAR tarafından geliştirilen teknolojik altyapı sayesinde merkezin talimatları sahalara yönlendiriliyor. Sahada görev yapan personel, ellerindeki tabletlerden yangını belirleyerek verilen talimatlara uygun şekilde ekipleri gerekli bölgelere yönlendiriyor.
Yangınlar söndürüldükten sonra yanan ağaçların toprak altında kalan kısımlarında hava şartlarına bağlı oluşan yeni yangınlara müdahalede de İHA'lardan yararlanılıyor. İHA üzerindeki kameralardaki IR özelliğiyle yangın alanlarında oluşabilecek durumlar tespit edilerek yeni yangınların önüne geçiliyor.
Dar ve zorlu arazi koşullarında kullanılan yüksek teknolojiye sahip yatay ve dikey iniş, kalkış yapabilen İHA'lar da yangınla etkin mücadelede ön plana çıkıyor.
Bu araçlar, özellikleri sayesinde yangın gözetleme ve tespit çalışmalarında kullanılırken gözetleme kameraları ve termal görüntüleme sistemleriyle ormanlık alanları sürekli izleyerek, olası yangınları erken aşamada tespit ediyor. Böylece, yangınlar hızla kontrol edilebilirken müdahale ekiplerinin de daha hızlı alana yönlendirilmesi sağlanıyor.
Bu yıl 14 İHA görev başında
Türkiye'de geçen yıl 15 Kasım'a kadar 2 bin 540 orman, 3 bin 78 de kırsal alan yangını meydana geldi. İHA'ların görev yaptığı 1 Haziran-15 Kasım 2023 döneminde 1307 orman yangının 546'sı, 1955 kırsal alan yangının ise 1530'u İHA'lar yoluyla tespit edildi. Böylece toplam 2 bin 76 yangının tespitinde İHA'lardan yararlanılmış oldu.
İHA'ların içinde bulunduğu yüksek teknoloji kullanımıyla yangına müdahale süresi 45 dakikadan 11 dakikaya düşerken bu sürenin 10 dakikaya düşürülmesi hedefleniyor.
Bu yıl da orman yangınlarının izlenmesi, tespiti ile yangınlara müdahalede 14 İHA görev başında olacak.
İHA'ların dışında Orman Yangın Erken Uyarı Sistemi de (OYEUS), kurumsal kapasitenin geliştirilmesi ile orman yangınlarının erken tespitine katkı veriyor.
Geliştirilen yazılım, yangın gözetleme kulelerinin bulunduğu yerden 15 kilometre çapındaki orman görüntülerini analiz ederek uzaktaki bir dumanı 15 ila 25 saniye arasında tespit edip alarm üretiyor.
Yangın Risk Yönetimi Projesi ile de orman yangınlarının önceden tahmin edilebilmesi ve bölgelerde gerekli önlemlerin alınabilmesi için yapay zeka destekli dinamik yangın riski haritası oluşturuldu.
Bu kapsamda, çeşitli faktörler göz önünde bulundurularak yapay zeka modelleri geliştirilerek, meteorolojik veriler, bitki örtüsü, topografya, nüfus yoğunluğu, kara yolları, enerji nakil hatları ve geçmiş yangın verileri gibi 400'den fazla değişken kullanılarak yangın riski haritaları oluşturuldu.
https://www.eshahaber.com.tr/haber/turkiye-nin-havadaki-gozu-iha-larin-orman-yanginlariyla-mucadeledeki-rolu-arti-158295.html
Petrol devlerinin karı ilk çeyrekte yüzde 18,5 düşerek 66 milyar dolar oldu
Ankara
AA muhabirinin 9 petrol firmasının bilançolarından derlediği verilere göre, Amerikalı ExxonMobil ve Chevron ile Hollandalı Royal Dutch Shell, İngiliz bp, Fransız TotalEnergies, İtalyan Eni, Rus Rosneft, Norveçli Equinor ve Suudi Arabistan'ın ulusal petrol şirketi Saudi Aramco'nun bu yılın ilk çeyreğindeki toplam karı 2023'e göre yüzde 18,5 düştü.
Söz konusu dönemde, Saudi Aramco 27,3 milyar dolar, ExxonMobil 8,2 milyar dolar, Shell 7,7 milyar dolar, bp 2,7 milyar dolar, Chevron 5,5 milyar dolar, Equinor 2,6 milyar dolar, Eni 1,3 milyar dolar kar elde ettiğini açıkladı.
Geçen yılın ocak-mart dönemine kıyasla, Saudi Aramco yüzde 14,4, ExxonMobil yüzde 28,1, Shell yüzde 19,8, bp yüzde 46, Chevron yüzde 16,7, Eni yüzde 48, Equinor yüzde 46,9 daha az kar açıkladı.
Saudi Aramco geçen yılın ilk çeyreğinde 31,9 milyar dolar, ExxonMobil 11,4 milyar dolar, Royal Dutch Shell 9,6 milyar dolar, bp 5 milyar dolar, Chevron 6,6 milyar dolar, Eni 2,5 milyar dolar, Equinor 4,9 milyar dolar kar etmişti.
Bu dönemde, Rusya'nın en büyük petrol şirketi Rosneft ise karını en fazla artıran şirket oldu. Şirketin geliri, bu yılın ilk çeyreğinde geçen yıla kıyasla yüzde 35 yükselerek 5,4 milyar dolara ulaştı.
Geçen yılın ilk 3 ayında 5,6 milyar dolar gelir açıklayan Fransız enerji şirketi Totalenergies de bu yılın aynı döneminde kar oranını yüzde 1,8 artırarak 5,7 milyar dolar seviyesine çıkardı.
Söz konusu firmalar, geçen yılın ilk 3 ayında 81 milyar dolar civarında net gelir elde ederken bu yılın aynı dönemindeki gelirleri 66 milyar dolar olarak kayıtlara geçti.
Uluslararası petrol şirketleri piyasa şartlarına daha iyi adapte olabiliyor
Viyana Enerji Araştırmaları Enstitüsü Başkanı Fereydoun Barkeshli, AA muhabirine, petrol fiyatlarının artmasına rağmen şirketlerin geçen yılın ilk çeyreğine göre daha düşük kar açıklamasının birden fazla sebebi olabileceğini söyledi.
Barkeshli, bu noktada uluslararası ve ulusal petrol şirketlerinin kar marjları arasında ayrım yapılmasının gerekliliğine işaret ederek, "Şirketlerin kazançlarını ve karlılık marjlarını değerlendirmek için büyük resme dikkat etmeliyiz. Özellikle uluslararası petrol şirketlerinin performansına daha geniş bir perspektiften bakmamız gerekiyor." dedi.
Petrolün varil fiyatının geçen yılın başlarında 70 doların altında seyrettiği, bu yılın ilk çeyreğinde ise yaklaşık 80 dolara yükseldiği düşünüldüğünde, petrol fiyatlarının 2023'ün ilk çeyreğinden bu yana her çeyrekte 5 dolar daha yüksek olduğunu belirten Barkeshli, "Daha geniş bir perspektiften bakıldığında ise bakır, çinko, alüminyum veya kahve gibi diğer bazı emtialar petrolden daha hızlı yükseldi." diye konuştu.
Barkeshli, şöyle devam etti;
"Diğer emtiadaki fiyat artışları, petrolün çekiciliğini etkiliyor. Ayrıca petrolün doğrudan değil rafineriler aracılığıyla tüketilmesinin de burada etkisi var. Kaya petrolü devriminden önce, hafif ve ağır ham petrol sınıfları arasında göreceli bir denge vardı. Örneğin Orta Doğu'da çıkarılan ham petrolünün çoğu ağırken, uluslararası petrol şirketleri rafine etmesi daha kolay olan hafif ham petrol çıkarıyordu. Fakat diğer petrol türlerine kıyasla çok daha hafif olan kaya petrolüyle işler değişti. ABD'deki çoğu rafineri bu türdeki bir ham petrolü rafine etmeye hazır değildi. Dolayısıyla Orta Doğu'dan gelen ham petrole olan talep arttı. ABD bu petrolü başkalarına sattı. Bu nedenle, rafineriler küresel petrol piyasalarında daha önemli bir rol oynamaya başladı."
Barkeshli, bu sebeple ABD'nin farklı eyaletlerindeki birçok insanın pompa istasyonlarında ödediği yüksek benzin fiyatlarının doğrudan daha yüksek ham petrol fiyatları yerine rafinerilerin daha yüksek kar marjlarından kaynaklandığını vurgulayarak, duruma uyum sağlayan ve tüm tedarik zincirlerinde yer alan şirketlerin karlılık oranlarının ise bozulmadan kaldığını ifade etti.
Öte yandan, ABD Merkez Bankasının (Fed) faiz indirim zamanlamasına yönelik belirsizliklerin de şirketlerin ilk çeyrek karını etkilediğini aktaran Barkeshli, "Fed politika belirsizliği de karlılığı etkiledi. ABD Başkanı Joe Biden'ın yerli üretimi artırma ve benzin fiyatlarını düşürme konusundaki çabaları da düşünüldüğünde, büyük petrol şirketlerinin tüm bu koşullar altında iyi iş çıkardığı kanısındayım." değerlendirmesinde bulundu.
Barkeshli, ulusal petrol şirketlerinin kar performansı söz konusu olduğunda ise farklı bir tablo ortaya çıktığına işaret ederek,"Tüm Orta Doğu petrol devleri, finansal yapıları ve hesaplamalara dahil edilen gizli sübvansiyonlar sebebiyle yüksek kar marjları kaydetti. Bu da özellikle şirketin ilk halka arzı için yatırımcıları öne çıkmaya teşvik etmeye çalışan Saudi Aramco için geçerli." dedi.
Rosneft'in beklenenden daha iyi performans göstermesinin birden fazla nedeni var
Barkeshli, Rosneft'in beklenenden daha iyi performans göstermesinin üç ana sebebi olduğunu belirterek, "Bunlardan ilki geçen yılın son ve bu yılın ilk çeyreğinde petrol fiyatlarının görece daha yüksek olması." ifadesini kullandı.
İkinci sebep olarak daha yüksek satış ve ihracat hacimlerine değinen Barkeshli, "Her ne kadar ek hacimleri değerlendirmek metrik tondan varile dönüşüm faktörleri nedeniyle zor olsa da çoğu uluslararası tanker izleme şirketi, daha fazla sayıda tankerin şirketin ham petrolünü taşıdığını bildirdi." bilgisini paylaştı.
Barkeshli, son faktörün ise şirketin maliyetleri düşürmek ve verimliliği artırmak için izlediği yol haritası olduğunu vurgulayarak, şunları kaydetti:
"Karını en fazla artıran Rosneft, maliyetleri düşürme ve daha verimli çalışma konusunda Rus petrol şirketleri arasında en iyi performansı gösterdi. Aynı süreç 2021-2024'te de iyi yönetilmişti. Yani bu aslında, Rusya'nın son birkaç yıldır uyguladığı genel bir petrol üretim politikası. Ayrıca, nispeten daha yüksek uluslararası petrol fiyatı demek, her varilde daha az indirim anlamına geliyor."
https://www.eshahaber.com.tr/haber/petrol-devlerinin-kari-ilk-ceyrekte-yuzde-18-5-duserek-66-milyar-dolar-oldu-158286.html
AA muhabirinin 9 petrol firmasının bilançolarından derlediği verilere göre, Amerikalı ExxonMobil ve Chevron ile Hollandalı Royal Dutch Shell, İngiliz bp, Fransız TotalEnergies, İtalyan Eni, Rus Rosneft, Norveçli Equinor ve Suudi Arabistan'ın ulusal petrol şirketi Saudi Aramco'nun bu yılın ilk çeyreğindeki toplam karı 2023'e göre yüzde 18,5 düştü.
Söz konusu dönemde, Saudi Aramco 27,3 milyar dolar, ExxonMobil 8,2 milyar dolar, Shell 7,7 milyar dolar, bp 2,7 milyar dolar, Chevron 5,5 milyar dolar, Equinor 2,6 milyar dolar, Eni 1,3 milyar dolar kar elde ettiğini açıkladı.
Geçen yılın ocak-mart dönemine kıyasla, Saudi Aramco yüzde 14,4, ExxonMobil yüzde 28,1, Shell yüzde 19,8, bp yüzde 46, Chevron yüzde 16,7, Eni yüzde 48, Equinor yüzde 46,9 daha az kar açıkladı.
Saudi Aramco geçen yılın ilk çeyreğinde 31,9 milyar dolar, ExxonMobil 11,4 milyar dolar, Royal Dutch Shell 9,6 milyar dolar, bp 5 milyar dolar, Chevron 6,6 milyar dolar, Eni 2,5 milyar dolar, Equinor 4,9 milyar dolar kar etmişti.
Bu dönemde, Rusya'nın en büyük petrol şirketi Rosneft ise karını en fazla artıran şirket oldu. Şirketin geliri, bu yılın ilk çeyreğinde geçen yıla kıyasla yüzde 35 yükselerek 5,4 milyar dolara ulaştı.
Geçen yılın ilk 3 ayında 5,6 milyar dolar gelir açıklayan Fransız enerji şirketi Totalenergies de bu yılın aynı döneminde kar oranını yüzde 1,8 artırarak 5,7 milyar dolar seviyesine çıkardı.
Söz konusu firmalar, geçen yılın ilk 3 ayında 81 milyar dolar civarında net gelir elde ederken bu yılın aynı dönemindeki gelirleri 66 milyar dolar olarak kayıtlara geçti.
Uluslararası petrol şirketleri piyasa şartlarına daha iyi adapte olabiliyor
Viyana Enerji Araştırmaları Enstitüsü Başkanı Fereydoun Barkeshli, AA muhabirine, petrol fiyatlarının artmasına rağmen şirketlerin geçen yılın ilk çeyreğine göre daha düşük kar açıklamasının birden fazla sebebi olabileceğini söyledi.
Barkeshli, bu noktada uluslararası ve ulusal petrol şirketlerinin kar marjları arasında ayrım yapılmasının gerekliliğine işaret ederek, "Şirketlerin kazançlarını ve karlılık marjlarını değerlendirmek için büyük resme dikkat etmeliyiz. Özellikle uluslararası petrol şirketlerinin performansına daha geniş bir perspektiften bakmamız gerekiyor." dedi.
Petrolün varil fiyatının geçen yılın başlarında 70 doların altında seyrettiği, bu yılın ilk çeyreğinde ise yaklaşık 80 dolara yükseldiği düşünüldüğünde, petrol fiyatlarının 2023'ün ilk çeyreğinden bu yana her çeyrekte 5 dolar daha yüksek olduğunu belirten Barkeshli, "Daha geniş bir perspektiften bakıldığında ise bakır, çinko, alüminyum veya kahve gibi diğer bazı emtialar petrolden daha hızlı yükseldi." diye konuştu.
Barkeshli, şöyle devam etti;
"Diğer emtiadaki fiyat artışları, petrolün çekiciliğini etkiliyor. Ayrıca petrolün doğrudan değil rafineriler aracılığıyla tüketilmesinin de burada etkisi var. Kaya petrolü devriminden önce, hafif ve ağır ham petrol sınıfları arasında göreceli bir denge vardı. Örneğin Orta Doğu'da çıkarılan ham petrolünün çoğu ağırken, uluslararası petrol şirketleri rafine etmesi daha kolay olan hafif ham petrol çıkarıyordu. Fakat diğer petrol türlerine kıyasla çok daha hafif olan kaya petrolüyle işler değişti. ABD'deki çoğu rafineri bu türdeki bir ham petrolü rafine etmeye hazır değildi. Dolayısıyla Orta Doğu'dan gelen ham petrole olan talep arttı. ABD bu petrolü başkalarına sattı. Bu nedenle, rafineriler küresel petrol piyasalarında daha önemli bir rol oynamaya başladı."
Barkeshli, bu sebeple ABD'nin farklı eyaletlerindeki birçok insanın pompa istasyonlarında ödediği yüksek benzin fiyatlarının doğrudan daha yüksek ham petrol fiyatları yerine rafinerilerin daha yüksek kar marjlarından kaynaklandığını vurgulayarak, duruma uyum sağlayan ve tüm tedarik zincirlerinde yer alan şirketlerin karlılık oranlarının ise bozulmadan kaldığını ifade etti.
Öte yandan, ABD Merkez Bankasının (Fed) faiz indirim zamanlamasına yönelik belirsizliklerin de şirketlerin ilk çeyrek karını etkilediğini aktaran Barkeshli, "Fed politika belirsizliği de karlılığı etkiledi. ABD Başkanı Joe Biden'ın yerli üretimi artırma ve benzin fiyatlarını düşürme konusundaki çabaları da düşünüldüğünde, büyük petrol şirketlerinin tüm bu koşullar altında iyi iş çıkardığı kanısındayım." değerlendirmesinde bulundu.
Barkeshli, ulusal petrol şirketlerinin kar performansı söz konusu olduğunda ise farklı bir tablo ortaya çıktığına işaret ederek,"Tüm Orta Doğu petrol devleri, finansal yapıları ve hesaplamalara dahil edilen gizli sübvansiyonlar sebebiyle yüksek kar marjları kaydetti. Bu da özellikle şirketin ilk halka arzı için yatırımcıları öne çıkmaya teşvik etmeye çalışan Saudi Aramco için geçerli." dedi.
Rosneft'in beklenenden daha iyi performans göstermesinin birden fazla nedeni var
Barkeshli, Rosneft'in beklenenden daha iyi performans göstermesinin üç ana sebebi olduğunu belirterek, "Bunlardan ilki geçen yılın son ve bu yılın ilk çeyreğinde petrol fiyatlarının görece daha yüksek olması." ifadesini kullandı.
İkinci sebep olarak daha yüksek satış ve ihracat hacimlerine değinen Barkeshli, "Her ne kadar ek hacimleri değerlendirmek metrik tondan varile dönüşüm faktörleri nedeniyle zor olsa da çoğu uluslararası tanker izleme şirketi, daha fazla sayıda tankerin şirketin ham petrolünü taşıdığını bildirdi." bilgisini paylaştı.
Barkeshli, son faktörün ise şirketin maliyetleri düşürmek ve verimliliği artırmak için izlediği yol haritası olduğunu vurgulayarak, şunları kaydetti:
"Karını en fazla artıran Rosneft, maliyetleri düşürme ve daha verimli çalışma konusunda Rus petrol şirketleri arasında en iyi performansı gösterdi. Aynı süreç 2021-2024'te de iyi yönetilmişti. Yani bu aslında, Rusya'nın son birkaç yıldır uyguladığı genel bir petrol üretim politikası. Ayrıca, nispeten daha yüksek uluslararası petrol fiyatı demek, her varilde daha az indirim anlamına geliyor."
https://www.eshahaber.com.tr/haber/petrol-devlerinin-kari-ilk-ceyrekte-yuzde-18-5-duserek-66-milyar-dolar-oldu-158286.html
11 Haziran 2024 Salı
ABD'de Baltimore Limanı'nın ana kanalı köprü faciasının ardından yeniden trafiğe açıldı
İstanbul
Yetkililer, çöken Francis Scott Key Köprüsü'nün enkazının temizlenmesinin ardından kanalın tamamen trafiğe açıldığını duyurdu.
Enkaz temizliğine 56 federal, eyalet ve yerel seviyede ekibin katıldığına işaret eden yetkililer, toplamda yaklaşık 50 bin tonluk çeliğin ve betonun kaldırıldığını kaydetti.
Yetkililer, böylelikle, 213 metre genişliğe sahip kanalda çift yönlü deniz trafiğinin 75 günlük aranın ardından yeniden başladığını açıkladı.
Ayrıca yetkililer, Francis Scott Key Köprüsü'nün inşasının ise 2028 itibarıyla bitmesinin beklendiği bilgisini paylaştı.
ABD’nin en yoğun 9’uncu limanı olan ve ülkenin doğusuna otomobil ve LNG dağıtımının yapıldığı Baltimore Limanı’nın girişinde bulunan söz konusu köprünün çökmesi küresel tedarik zincirini sekteye uğatmıştı.
Olay
ABD'nin Maryland eyaletine bağlı Baltimore kentindeki Francis Scott Key Köprüsü'ne 26 Mart'ta yerel saatle 01.30 civarında büyük bir kargo gemisi çarpmış, olayın ardından gemide yangın çıkmıştı.
Yaklaşık 2,57 kilometre uzunluğundaki köprünün büyük kısmı çarpma sonucu çökmüş, üzerindeki birçok araç Patapsco Nehri'ne düşmüştü.
Francis Scott Key Köprüsü'nün yıkılmasının ardından eyalette "acil durum" ilan edilmiş, ekipler kaza sırasında köprüde onarım işleri yapan 8 inşaat işçisinden 2'sini kurtarmış, hayatını kaybeden 6 işçinin cesetleri nehirde bulunmuştu.
Yaşamını yitiren son işçinin cesedine 26 Mart'ta nehirde ulaşılmasının ardından Francis Scott Key Köprüsü, kontrollü patlatmayla tamamen yıkılmıştı.
Maryland eyalet yetkilileri, yıkılan köprünün yeniden inşasının 4 yıl süreceğini ve 1,9 milyar dolara mal olacağını tahmin ediyor.
https://www.eshahaber.com.tr/haber/abd-de-baltimore-limani-nin-ana-kanali-kopru-faciasinin-ardindan-yeniden-trafige-acildi-157985.html
Yetkililer, çöken Francis Scott Key Köprüsü'nün enkazının temizlenmesinin ardından kanalın tamamen trafiğe açıldığını duyurdu.
Enkaz temizliğine 56 federal, eyalet ve yerel seviyede ekibin katıldığına işaret eden yetkililer, toplamda yaklaşık 50 bin tonluk çeliğin ve betonun kaldırıldığını kaydetti.
Yetkililer, böylelikle, 213 metre genişliğe sahip kanalda çift yönlü deniz trafiğinin 75 günlük aranın ardından yeniden başladığını açıkladı.
Ayrıca yetkililer, Francis Scott Key Köprüsü'nün inşasının ise 2028 itibarıyla bitmesinin beklendiği bilgisini paylaştı.
ABD’nin en yoğun 9’uncu limanı olan ve ülkenin doğusuna otomobil ve LNG dağıtımının yapıldığı Baltimore Limanı’nın girişinde bulunan söz konusu köprünün çökmesi küresel tedarik zincirini sekteye uğatmıştı.
Olay
ABD'nin Maryland eyaletine bağlı Baltimore kentindeki Francis Scott Key Köprüsü'ne 26 Mart'ta yerel saatle 01.30 civarında büyük bir kargo gemisi çarpmış, olayın ardından gemide yangın çıkmıştı.
Yaklaşık 2,57 kilometre uzunluğundaki köprünün büyük kısmı çarpma sonucu çökmüş, üzerindeki birçok araç Patapsco Nehri'ne düşmüştü.
Francis Scott Key Köprüsü'nün yıkılmasının ardından eyalette "acil durum" ilan edilmiş, ekipler kaza sırasında köprüde onarım işleri yapan 8 inşaat işçisinden 2'sini kurtarmış, hayatını kaybeden 6 işçinin cesetleri nehirde bulunmuştu.
Yaşamını yitiren son işçinin cesedine 26 Mart'ta nehirde ulaşılmasının ardından Francis Scott Key Köprüsü, kontrollü patlatmayla tamamen yıkılmıştı.
Maryland eyalet yetkilileri, yıkılan köprünün yeniden inşasının 4 yıl süreceğini ve 1,9 milyar dolara mal olacağını tahmin ediyor.
https://www.eshahaber.com.tr/haber/abd-de-baltimore-limani-nin-ana-kanali-kopru-faciasinin-ardindan-yeniden-trafige-acildi-157985.html
Fransız gazetesi Le Monde'dan THY'ye övgü
Ankara
Le Monde'un, "Hava taşımacılığı Erdoğan'ın Türkiye'si için önemli bir güç aracı" başlığıyla gündeme taşıdığı haberinde, THY'den övgüyle bahsedildi.
"Ulusal hava yolu şirketi Türk Hava Yollarının (THY) elde ettiği sonuçlar görülmemiş boyutlara ulaştı." ifadesine yer verilen haberde, özellikle Ankara ve İstanbul gibi ulaşım merkezlerine bağlantılarını güçlendiren yeni iç hat uçuşlarıyla birlikte THY'nin havalimanı ağının da büyük ölçüde genişlediği kaydedildi.
Haberde THY'nin, 22'si Avrupa'ya, 9'u Amerika'ya ve 13'ü Uzak Doğu ve Asya'ya olmak üzere 54 yeni hat açmayı ve alt markası AnadoluJet'in uluslararası erişimini genişletmeyi planlayarak 10 yıl içinde uçuş hacmini önemli ölçüde artırmayı hedeflediği aktarıldı.
"1933'te kurulan ve uzun süre ikinci kademe bir hava yolu şirketi olarak görülen THY, küresel havacılık sektöründe önemli bir aktör haline gelerek başlıca Avrupalı ve Körfez hava yolu şirketlerine karşı önemli bir rakip oldu." ifadelerine yer verilen haberde, bunun, Türkiye'nin "etkili kalkınma stratejisinin sonucu" olduğu vurgulandı.
Nisanda açıklanan verilere göre Avrupa'nın en fazla kar elde eden tarifeli hava yolu şirketi British Airways'in ana şirketi IAG'nin 2,43 milyar avroluk net karına karşılık THY’nin 5,52 milyar avro net kar sağladığı ifade edilirken THY'nin cirosunun 20,94 milyar avroya ulaştığı, net kar marjının ise yüzde 28,8 olduğu belirtildi.
İstanbul Havalimanı'na da övgü
İstanbul Havalimanı'nın 2018'deki açılışından bu yana Avrupa'nın en işlek havalimanı haline geldiğine dikkat çekilen haberde, Türkiye'nin bu anlamda "yeni bir küreselleşme merkezi" olarak görüldüğü değerlendirmesi yapıldı.
Haberde, "Dünyanın en yoğun hava merkezlerinden biri haline geldiği" belirtilen İstanbul Havalimanı'nın 2022'de 64,3 milyon yolcu trafiğiyle Londra'da bulunan İngiltere'nin en büyük havalimanı Heathrow'u geride bıraktığı bilgisine yer verildi.
THY'nin Aralık 2023'te Airbus'tan 220 uçak satın aldığı hatırlatılan haberde, THY Yönetim Kurulu ve İcra Komitesi Başkanı Ahmet Bolat'ın 4 Haziran'daki açıklamasında Boeing ile yaklaşık 250 uçağın potansiyel satın alımı için görüşmelerde bulunduğunu duyurduğu aktarıldı.
https://www.eshahaber.com.tr/haber/fransiz-gazetesi-le-monde-dan-thy-ye-ovgu-157980.html
Le Monde'un, "Hava taşımacılığı Erdoğan'ın Türkiye'si için önemli bir güç aracı" başlığıyla gündeme taşıdığı haberinde, THY'den övgüyle bahsedildi.
"Ulusal hava yolu şirketi Türk Hava Yollarının (THY) elde ettiği sonuçlar görülmemiş boyutlara ulaştı." ifadesine yer verilen haberde, özellikle Ankara ve İstanbul gibi ulaşım merkezlerine bağlantılarını güçlendiren yeni iç hat uçuşlarıyla birlikte THY'nin havalimanı ağının da büyük ölçüde genişlediği kaydedildi.
Haberde THY'nin, 22'si Avrupa'ya, 9'u Amerika'ya ve 13'ü Uzak Doğu ve Asya'ya olmak üzere 54 yeni hat açmayı ve alt markası AnadoluJet'in uluslararası erişimini genişletmeyi planlayarak 10 yıl içinde uçuş hacmini önemli ölçüde artırmayı hedeflediği aktarıldı.
"1933'te kurulan ve uzun süre ikinci kademe bir hava yolu şirketi olarak görülen THY, küresel havacılık sektöründe önemli bir aktör haline gelerek başlıca Avrupalı ve Körfez hava yolu şirketlerine karşı önemli bir rakip oldu." ifadelerine yer verilen haberde, bunun, Türkiye'nin "etkili kalkınma stratejisinin sonucu" olduğu vurgulandı.
Nisanda açıklanan verilere göre Avrupa'nın en fazla kar elde eden tarifeli hava yolu şirketi British Airways'in ana şirketi IAG'nin 2,43 milyar avroluk net karına karşılık THY’nin 5,52 milyar avro net kar sağladığı ifade edilirken THY'nin cirosunun 20,94 milyar avroya ulaştığı, net kar marjının ise yüzde 28,8 olduğu belirtildi.
İstanbul Havalimanı'na da övgü
İstanbul Havalimanı'nın 2018'deki açılışından bu yana Avrupa'nın en işlek havalimanı haline geldiğine dikkat çekilen haberde, Türkiye'nin bu anlamda "yeni bir küreselleşme merkezi" olarak görüldüğü değerlendirmesi yapıldı.
Haberde, "Dünyanın en yoğun hava merkezlerinden biri haline geldiği" belirtilen İstanbul Havalimanı'nın 2022'de 64,3 milyon yolcu trafiğiyle Londra'da bulunan İngiltere'nin en büyük havalimanı Heathrow'u geride bıraktığı bilgisine yer verildi.
THY'nin Aralık 2023'te Airbus'tan 220 uçak satın aldığı hatırlatılan haberde, THY Yönetim Kurulu ve İcra Komitesi Başkanı Ahmet Bolat'ın 4 Haziran'daki açıklamasında Boeing ile yaklaşık 250 uçağın potansiyel satın alımı için görüşmelerde bulunduğunu duyurduğu aktarıldı.
https://www.eshahaber.com.tr/haber/fransiz-gazetesi-le-monde-dan-thy-ye-ovgu-157980.html
Dışişleri Komisyonu Başkanı Oktay, Mısır temaslarını AA'ya değerlendirdi
Kahire
Mısır'ın başkenti Kahire'deki Türk Şehitliği'nde AA'ya açıklamada bulunan Oktay, Mısır'daki temaslarına ilişkin bilgi verdi.
Özellikle son dönemde Filistin ve Gazze'deki gelişmeler nedeniyle Mısır ile hükümetlerarası ve devlet başkanları nezdindeki temasların yoğunlaştığına değinen Oktay, TBMM Dışişleri Komisyonu olarak bu temasların parlamenter diplomasi ayağını başlatıp mevcut gelişmelere katkıda bulunmayı arzuladıklarını ve bu kapsamda Mısır Parlamentosu Temsilciler Meclisi Dışişleri Komisyonu Başkanı Kerim Abdulkerim Derviş ve Senato Dışişleri Başkanı Hazim Ömer ile bir araya geldiklerini dile getirdi.
Oktay, "Görüşmelerde Gazze ana konumuzdu ama Türkiye ve Mısır ilişkilerini de tüm alanlarıyla değerlendirme fırsatı bulduk. Derviş ve Ömer ile son derece verimli görüşmelerimiz oldu." dedi.
İsrail'in katliamlarının devam ettiğini ve 37 bini aşkın insanın hayatını kaybettiğini söyleyen Oktay, İsrail'in, Gazze'yi önce kuzey ve güney olarak ikiye böldüğünü, insanları önce güneye sonra Refah'a şimdi ise Gazze'nin dışına sürme planını hayata geçirmeye çalıştığını kaydetti.
ABD tarafından sunulan 3 aşamalı çözüm önerisine de değinen Oktay, İsrail'in, insanları aşağıdan ve yukarıdan bombalarken aynı zamanda da "sözde" barış aradığını kaydetti.
Oktay, "Gazze'ye gıda, insani yardım ve tıbbi malzeme girişlerinin olması, bunun için de biran evvel kalıcı ateşkesin sağlanması, İsrail güçlerinin Gazze'den çekilmesi, insani yardımların hızlı bir şekilde devreye girmesi ve iki devletli çözümle Filistin devletinin kurulması gerekiyor." dedi.
Filistin cephesi sahipsiz değil
Kahire'deki Türk Şehitliği'nin tarihine atıfta bulunan Oktay, "4 bin 500 şehidimiz var, bu topraklarda yeni değiliz. Bu insanlar 1914-1918 Birinci Dünya Savaşı sırasında Filistin cephesinde şehit oldular. Biz onların huzurunda emanete sahip çıkma sözü veriyoruz. Filistin cephesi sahipsiz değildir, Gazzeliler, insanlık sahipsiz değildir. Türkiye sonuna kadar bu işin takipçisi olacak. Mısır ve diğer ülkelerle çözüme yönelik çalışmalarımızı sonuna kadar sürdüreceğiz." diye konuştu.
Türkiye'nin Birleşmiş Milletler (BM) ve ilgili tüm ülkeler nezdinde çalışmalarını sürdürdüğünü kaydeden Oktay, insanlığın utancı haline gelen bu katliamı sonlandırma fırsatı bulmayı umut ettiklerini aktardı.
İki ülke arasında güçlü bir sinerji oluşacak
Türkiye ile Mısır arasında 8-10 milyar dolar bandında gelişen ve 15 milyar dolara çıkarılması hedeflenen ticaret hacmine işaret eden Oktay, her alanda kazan-kazan temelli işbirliğini geliştirmek istediklerini ifade etti.
"İki kadim medeniyetin bir araya gelmesiyle çok güçlü bir sinerjinin oluşacağını düşünüyoruz." diyen Oktay, bu bağlamda Türk iş insanlarının yaşadıkları sorunları değerlendirme fırsatı bulduklarını ve bu sorunları çözme ve iş dünyasındaki engelleri kaldırma konusunda da Mısır tarafından olumlu dönüşler aldıklarını aktardı.
Oktay, her iki ülkenin dışişleri komisyonları olarak karşılıklı görüşmeleri başlatma ve parlamenter diplomasiyi hizmete sokma konusunda hemfikir kaldıklarını sözlerine ekledi.
https://www.eshahaber.com.tr/haber/disisleri-komisyonu-baskani-oktay-misir-temaslarini-aa-ya-degerlendirdi-157978.html
Mısır'ın başkenti Kahire'deki Türk Şehitliği'nde AA'ya açıklamada bulunan Oktay, Mısır'daki temaslarına ilişkin bilgi verdi.
Özellikle son dönemde Filistin ve Gazze'deki gelişmeler nedeniyle Mısır ile hükümetlerarası ve devlet başkanları nezdindeki temasların yoğunlaştığına değinen Oktay, TBMM Dışişleri Komisyonu olarak bu temasların parlamenter diplomasi ayağını başlatıp mevcut gelişmelere katkıda bulunmayı arzuladıklarını ve bu kapsamda Mısır Parlamentosu Temsilciler Meclisi Dışişleri Komisyonu Başkanı Kerim Abdulkerim Derviş ve Senato Dışişleri Başkanı Hazim Ömer ile bir araya geldiklerini dile getirdi.
Oktay, "Görüşmelerde Gazze ana konumuzdu ama Türkiye ve Mısır ilişkilerini de tüm alanlarıyla değerlendirme fırsatı bulduk. Derviş ve Ömer ile son derece verimli görüşmelerimiz oldu." dedi.
İsrail'in katliamlarının devam ettiğini ve 37 bini aşkın insanın hayatını kaybettiğini söyleyen Oktay, İsrail'in, Gazze'yi önce kuzey ve güney olarak ikiye böldüğünü, insanları önce güneye sonra Refah'a şimdi ise Gazze'nin dışına sürme planını hayata geçirmeye çalıştığını kaydetti.
ABD tarafından sunulan 3 aşamalı çözüm önerisine de değinen Oktay, İsrail'in, insanları aşağıdan ve yukarıdan bombalarken aynı zamanda da "sözde" barış aradığını kaydetti.
Oktay, "Gazze'ye gıda, insani yardım ve tıbbi malzeme girişlerinin olması, bunun için de biran evvel kalıcı ateşkesin sağlanması, İsrail güçlerinin Gazze'den çekilmesi, insani yardımların hızlı bir şekilde devreye girmesi ve iki devletli çözümle Filistin devletinin kurulması gerekiyor." dedi.
Filistin cephesi sahipsiz değil
Kahire'deki Türk Şehitliği'nin tarihine atıfta bulunan Oktay, "4 bin 500 şehidimiz var, bu topraklarda yeni değiliz. Bu insanlar 1914-1918 Birinci Dünya Savaşı sırasında Filistin cephesinde şehit oldular. Biz onların huzurunda emanete sahip çıkma sözü veriyoruz. Filistin cephesi sahipsiz değildir, Gazzeliler, insanlık sahipsiz değildir. Türkiye sonuna kadar bu işin takipçisi olacak. Mısır ve diğer ülkelerle çözüme yönelik çalışmalarımızı sonuna kadar sürdüreceğiz." diye konuştu.
Türkiye'nin Birleşmiş Milletler (BM) ve ilgili tüm ülkeler nezdinde çalışmalarını sürdürdüğünü kaydeden Oktay, insanlığın utancı haline gelen bu katliamı sonlandırma fırsatı bulmayı umut ettiklerini aktardı.
İki ülke arasında güçlü bir sinerji oluşacak
Türkiye ile Mısır arasında 8-10 milyar dolar bandında gelişen ve 15 milyar dolara çıkarılması hedeflenen ticaret hacmine işaret eden Oktay, her alanda kazan-kazan temelli işbirliğini geliştirmek istediklerini ifade etti.
"İki kadim medeniyetin bir araya gelmesiyle çok güçlü bir sinerjinin oluşacağını düşünüyoruz." diyen Oktay, bu bağlamda Türk iş insanlarının yaşadıkları sorunları değerlendirme fırsatı bulduklarını ve bu sorunları çözme ve iş dünyasındaki engelleri kaldırma konusunda da Mısır tarafından olumlu dönüşler aldıklarını aktardı.
Oktay, her iki ülkenin dışişleri komisyonları olarak karşılıklı görüşmeleri başlatma ve parlamenter diplomasiyi hizmete sokma konusunda hemfikir kaldıklarını sözlerine ekledi.
https://www.eshahaber.com.tr/haber/disisleri-komisyonu-baskani-oktay-misir-temaslarini-aa-ya-degerlendirdi-157978.html
Türkiye'de genç işsizlik 20 yılın en düşük seviyesinde
Ankara
AA muhabirinin Türkiye İstatistik Kurumu verilerinden derlediği bilgiye göre, nisanda işsiz sayısı 18 bin kişi azalarak 3 milyon 42 bin kişiye geriledi. 15-24 yaş grubunu kapsayan genç nüfusta işsizlik oranı da Nisan 2023'e kıyasla 4,1 puan azalarak yüzde 18,6'dan yüzde 14,5'e indi. Böylece, genç işsizlik oranı aylık bazda verilerin açıklanmaya başlandığı 2005'ten sonraki en düşük seviyede gerçekleşti.
Nisan 2024 itibarıyla bu yaş grubunda işsizlik oranı, erkeklerde yüzde 12,2, kadınlardaysa yüzde 19,1 olarak tahmin edildi.
Gençlerde iş gücüne katılma oranı yüzde 45,7 olurken istihdam edilen gençlerin sayısı 4 milyon 578 bin olarak kayıtlara geçti.
"Düşüş istikrarlı şekilde devam ediyor"
Süleyman Demirel Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi İktisat Bölümü Başkanı Prof. Dr. Hidayet Gizem Ünlü Ören, "Genç nüfusta işsizlik oranlarındaki düşüş istikrarlı şekilde devam ediyor. Türkiye ekonomisinin potansiyelini daha da güçlendirmek için gençlerin istihdama olan katkısı artırılmalıdır." dedi.
Ören, gayrisafi yurt içi hasıladaki büyümenin de genç istihdamına yansıdığına dikkati çekerek şöyle konuştu:
"Türkiye, kişi başına düşen gelir açısından uzun dönemdir orta gelir grubundaki ülkeler kategorisinde yer alıyordu. 2023'te kişi başına düşen gelir 11 bin 905 dolar olan eşik değerini aşarak 13 bin 110 dolara çıktı ve böylece Türkiye kişi başına gelir rakamıyla yüksek gelirli ülkeler grubunda yer aldı."
İşsizlik, büyüme gibi son dönemde açıklanan verilerin ekonomik programla uyumlu seyrettiğini vurgulayan Ören, bunun da Orta Vadeli Program'a olan güveni artırdığını söyledi.
Ören, şu değerlendirmede bulundu:
"Türkiye'nin son dönemde uyguladığı makroekonomik istikrarı sağlama ve enflasyonu düşürme programının bir bütün olarak başarılı çalıştığını görmekteyiz. Türkiye kamunun açıklamış olduğu enflasyonu düşürürken sürdürülebilir ve kaliteli büyümeyi sağlama ve iş gücü potansiyelini harekete geçirerek istihdamı artırma hedefine kararlı adımlarla devam etmedir."
Eğitim sisteminin iş gücü piyasasının niteliklerine uyumlu olması gerektiğine işaret eden Ören, mesleki eğitimin önem taşıdığını sözlerine ekledi.
https://www.eshahaber.com.tr/haber/turkiye-de-genc-issizlik-20-yilin-en-dusuk-seviyesinde-157924.html
AA muhabirinin Türkiye İstatistik Kurumu verilerinden derlediği bilgiye göre, nisanda işsiz sayısı 18 bin kişi azalarak 3 milyon 42 bin kişiye geriledi. 15-24 yaş grubunu kapsayan genç nüfusta işsizlik oranı da Nisan 2023'e kıyasla 4,1 puan azalarak yüzde 18,6'dan yüzde 14,5'e indi. Böylece, genç işsizlik oranı aylık bazda verilerin açıklanmaya başlandığı 2005'ten sonraki en düşük seviyede gerçekleşti.
Nisan 2024 itibarıyla bu yaş grubunda işsizlik oranı, erkeklerde yüzde 12,2, kadınlardaysa yüzde 19,1 olarak tahmin edildi.
Gençlerde iş gücüne katılma oranı yüzde 45,7 olurken istihdam edilen gençlerin sayısı 4 milyon 578 bin olarak kayıtlara geçti.
"Düşüş istikrarlı şekilde devam ediyor"
Süleyman Demirel Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi İktisat Bölümü Başkanı Prof. Dr. Hidayet Gizem Ünlü Ören, "Genç nüfusta işsizlik oranlarındaki düşüş istikrarlı şekilde devam ediyor. Türkiye ekonomisinin potansiyelini daha da güçlendirmek için gençlerin istihdama olan katkısı artırılmalıdır." dedi.
Ören, gayrisafi yurt içi hasıladaki büyümenin de genç istihdamına yansıdığına dikkati çekerek şöyle konuştu:
"Türkiye, kişi başına düşen gelir açısından uzun dönemdir orta gelir grubundaki ülkeler kategorisinde yer alıyordu. 2023'te kişi başına düşen gelir 11 bin 905 dolar olan eşik değerini aşarak 13 bin 110 dolara çıktı ve böylece Türkiye kişi başına gelir rakamıyla yüksek gelirli ülkeler grubunda yer aldı."
İşsizlik, büyüme gibi son dönemde açıklanan verilerin ekonomik programla uyumlu seyrettiğini vurgulayan Ören, bunun da Orta Vadeli Program'a olan güveni artırdığını söyledi.
Ören, şu değerlendirmede bulundu:
"Türkiye'nin son dönemde uyguladığı makroekonomik istikrarı sağlama ve enflasyonu düşürme programının bir bütün olarak başarılı çalıştığını görmekteyiz. Türkiye kamunun açıklamış olduğu enflasyonu düşürürken sürdürülebilir ve kaliteli büyümeyi sağlama ve iş gücü potansiyelini harekete geçirerek istihdamı artırma hedefine kararlı adımlarla devam etmedir."
Eğitim sisteminin iş gücü piyasasının niteliklerine uyumlu olması gerektiğine işaret eden Ören, mesleki eğitimin önem taşıdığını sözlerine ekledi.
https://www.eshahaber.com.tr/haber/turkiye-de-genc-issizlik-20-yilin-en-dusuk-seviyesinde-157924.html
Adıyaman İndere'de 16 bin 433 konutun yapımı sürüyor
Ankara
Bakan Özhaseki, yaptığı yazılı açıklamada, geçen yıl 6 Şubat'ta meydana gelen Kahramanmaraş depremlerinin ardından bölgedeki inşa ve ihya faaliyetlerine ara vermeden devam ettiklerini, depremden etkilenen 11 şehirde 451 bin 297 bağımsız bölümün yapımını sürdürdüklerini belirtti.
Depremin birinci yılında 76 bin 624 konutu hak sahiplerine teslim ettiklerini, sene sonuna kadar bu sayının 200 bin olacağını bildiren Özhaseki, 2025'in sonuna doğru ise tüm afet konutlarını ve iş yerlerini tamamlayacaklarını aktardı.
Özhaseki, depremden etkilenen tüm illerde olduğu gibi Adıyaman'da da gayretle çalıştıklarını vurgulayarak, "Türkiye'nin en büyük şantiyesini Adıyaman İndere'de kurduk. En büyük şantiyemizde, Emlak Konut eliyle afet konutlarımızın yapımına aralıksız devam ediyoruz. İndere'de 850 bloktan oluşan 16 bin 433 konutumuzun yapımını sürdürüyoruz." ifadelerini kullandı.
Deprem bölgesini bir an evvel ayağa kaldırabilmek için gece gündüz demeden çalıştıklarını kaydeden Özhaseki, afet konutlarının ve köy evlerinin yapımına da hızla devam ettiklerini belirtti.
4 bin 333 köyde, 100 bin çevre dostu, Sıfır Atık uyumlu köy evinin yarısını çelikten yapacaklarını ifade eden Özhaseki, bunların bir kısmını tamamlayarak hak sahiplerine teslim ettiklerini bildirdi.
Özhaseki, şehirlerin tarihi ve kültürel dokularını koruyarak ticari hayatını canlandıracaklarını vurguladı.
Adıyaman'daki şantiyede 9 bin işçinin, deprem bölgesinde ise 110 bin kişinin çalıştığını aktaran Özhaseki, İndere'de 2 bin konutun tamamlandığını ve teslime hazır olduğunu kaydetti.
https://www.eshahaber.com.tr/haber/adiyaman-indere-de-16-bin-433-konutun-yapimi-suruyor-157914.html
Bakan Özhaseki, yaptığı yazılı açıklamada, geçen yıl 6 Şubat'ta meydana gelen Kahramanmaraş depremlerinin ardından bölgedeki inşa ve ihya faaliyetlerine ara vermeden devam ettiklerini, depremden etkilenen 11 şehirde 451 bin 297 bağımsız bölümün yapımını sürdürdüklerini belirtti.
Depremin birinci yılında 76 bin 624 konutu hak sahiplerine teslim ettiklerini, sene sonuna kadar bu sayının 200 bin olacağını bildiren Özhaseki, 2025'in sonuna doğru ise tüm afet konutlarını ve iş yerlerini tamamlayacaklarını aktardı.
Özhaseki, depremden etkilenen tüm illerde olduğu gibi Adıyaman'da da gayretle çalıştıklarını vurgulayarak, "Türkiye'nin en büyük şantiyesini Adıyaman İndere'de kurduk. En büyük şantiyemizde, Emlak Konut eliyle afet konutlarımızın yapımına aralıksız devam ediyoruz. İndere'de 850 bloktan oluşan 16 bin 433 konutumuzun yapımını sürdürüyoruz." ifadelerini kullandı.
Deprem bölgesini bir an evvel ayağa kaldırabilmek için gece gündüz demeden çalıştıklarını kaydeden Özhaseki, afet konutlarının ve köy evlerinin yapımına da hızla devam ettiklerini belirtti.
4 bin 333 köyde, 100 bin çevre dostu, Sıfır Atık uyumlu köy evinin yarısını çelikten yapacaklarını ifade eden Özhaseki, bunların bir kısmını tamamlayarak hak sahiplerine teslim ettiklerini bildirdi.
Özhaseki, şehirlerin tarihi ve kültürel dokularını koruyarak ticari hayatını canlandıracaklarını vurguladı.
Adıyaman'daki şantiyede 9 bin işçinin, deprem bölgesinde ise 110 bin kişinin çalıştığını aktaran Özhaseki, İndere'de 2 bin konutun tamamlandığını ve teslime hazır olduğunu kaydetti.
https://www.eshahaber.com.tr/haber/adiyaman-indere-de-16-bin-433-konutun-yapimi-suruyor-157914.html
10 Haziran 2024 Pazartesi
İTO Başkanı Avdagiç: (Çin otomobillerine ek vergi) Endüstrimizi koruyacak zorunlu bir adım
İstanbul
İstanbul Ticaret Odası (İTO) Başkanı Şekib Avdagiç, ilave gümrük vergisi kararının, Çin'den ithal edilen binek otomobillere karşı "gaz-fren" dengesi kapsamında otomotiv endüstrisini koruyacak zorunlu bir adım olduğunu belirterek, "Elbette Türkiye de koltuğuna yaslanıp, otomotiv endüstrisinde onarılması güç bir hasarın oluşmasını izlemeyecekti." dedi.
Avdagiç, Ticaret Bakanlığının, yerli üretimin iç pazardaki payının yükseltilmesi ve korunması ile yurt içine yatırımların özendirilmesi amacıyla Çin menşeli benzinli ve hibrit binek otomobillere ithalat değerinin yüzde 40'ı veya 7 bin dolar/adetin yüksek olanı şeklinde ilave gümrük vergisi uygulanması kararına ilişkin AA muhabirine açıklamalarda bulundu.
Söz konusu ilave gümrük vergisi kararının, Çin'den ithal edilen binek otomobillere karşı gaz-fren dengesi kapsamında otomotiv endüstrisini koruyacak zorunlu bir adım olduğuna dikkati çeken Avdagiç, şu ifadeleri kullandı:
"Türk sanayinin lokomotif sektörü otomotiv endüstrisinin korunmasına yönelik atılan bu adımı olumlu karşılıyoruz. Ticaret Bakanlığı 'gümrük' politikaları enstrümanını Türk sanayinin önünü açacak bir bilinçle kullanıp bu yılın sektör için geri giden ya da yerinde sayan bir yıl olmasını önleme girişiminde bulunmuştur."
Avdagiç, diğer taraftan Çin'in, Türkiye'nin genel ithalatında ilk grup ülkelerden biri olduğunu anımsatarak, "Dış ticaret açığımızın yüzde 40'ını Çin'den verirken, buna karşı endüstrilerimizi korumamız kadar normal bir şey olamaz." dedi.
"Avrupa Komisyonu da bu hafta benzer bir tedbiri elektrikli araçlar için uygulamaya sokacak"
Ayrıca otomotiv sektöründe yerli üretimin rekabet gücünün artırılması ve Avrupa pazarındaki payın korunması için de doğru zamanda alınmış bir karar olduğunu belirten Avdagiç, şunları kaydetti:
"Otomotivde yarım asırda elde ettiğimiz rekabet üstünlüğümüzü korumamız için ne gerekiyorsa onu yapmamız gerekiyordu, alınan karar da bunun yerine getirilmesi oldu. Otomotiv endüstrimiz güçlendikçe ve inovatif milli üretime daha fazla odaklandıkça, ilave ithalat vergisi gibi tedbirlere ihtiyaç tabii ki azalacaktır. Ancak halihazırdaki küresel konjonktürde bu tarz gümrük stratejilerinin yoğun şekilde uygulandığını biliyoruz. Nitekim bu hafta benzer bir tedbiri elektrikli araçlar için Avrupa Komisyonu da uygulamaya sokacak."
Avdagiç, "Elbette Türkiye de koltuğuna yaslanıp, otomotiv endüstrisinde onarılması güç bir hasarın oluşmasını izlemeyecekti. Tıpkı diğer Avrupa ülkeleri gibi Çin'in artan otomobil ihracatına karşı endüstrisini korumak için ticari baskı seçeneğini devreye alacaktı. Hiç şüphesiz Türkiye, küresel otomotiv ihracat başkentlerinden biridir, bunu korumamız da elzemdir. Aynı zamanda ülkemiz belirtmeliyim ki Çin'e karşı geçici dezavantajlarını aşacak altyapı ve tecrübeye de sahiptir." diye konuştu.
"Çin markalarına bir mesaj olarak görüyoruz"
Türkiye'nin hem tedarik güvenliği hem tedarik maliyetleri bakımından dünya ölçeğinde eşsiz bir konuma sahip olduğunu vurgulayan Avdagiç, sözlerini şöyle tamamladı:
"İlave ithalat vergisini, Çin markalarına Türkiye'de yatırımı gündemlerine öncelikli olarak almaları için de bir mesaj olarak görüyoruz. Hükümetimizin katma değer sağlayacak bu tarz doğrudan yatırımlara tam destek sağlayacağından eminiz. Diğer yandan dünyada iyice baskısını artıran bu gümrük savaşları bir kere daha hatırlatıyor ki AB ile Gümrük Birliği'ni güncellemeli ve yeni STA'ları hızla devreye almalıyız."
https://www.eshahaber.com.tr/haber/ito-baskani-avdagic-cin-otomobillerine-ek-vergi-endustrimizi-koruyacak-zorunlu-bir-adim-157586.html
İstanbul Ticaret Odası (İTO) Başkanı Şekib Avdagiç, ilave gümrük vergisi kararının, Çin'den ithal edilen binek otomobillere karşı "gaz-fren" dengesi kapsamında otomotiv endüstrisini koruyacak zorunlu bir adım olduğunu belirterek, "Elbette Türkiye de koltuğuna yaslanıp, otomotiv endüstrisinde onarılması güç bir hasarın oluşmasını izlemeyecekti." dedi.
Avdagiç, Ticaret Bakanlığının, yerli üretimin iç pazardaki payının yükseltilmesi ve korunması ile yurt içine yatırımların özendirilmesi amacıyla Çin menşeli benzinli ve hibrit binek otomobillere ithalat değerinin yüzde 40'ı veya 7 bin dolar/adetin yüksek olanı şeklinde ilave gümrük vergisi uygulanması kararına ilişkin AA muhabirine açıklamalarda bulundu.
Söz konusu ilave gümrük vergisi kararının, Çin'den ithal edilen binek otomobillere karşı gaz-fren dengesi kapsamında otomotiv endüstrisini koruyacak zorunlu bir adım olduğuna dikkati çeken Avdagiç, şu ifadeleri kullandı:
"Türk sanayinin lokomotif sektörü otomotiv endüstrisinin korunmasına yönelik atılan bu adımı olumlu karşılıyoruz. Ticaret Bakanlığı 'gümrük' politikaları enstrümanını Türk sanayinin önünü açacak bir bilinçle kullanıp bu yılın sektör için geri giden ya da yerinde sayan bir yıl olmasını önleme girişiminde bulunmuştur."
Avdagiç, diğer taraftan Çin'in, Türkiye'nin genel ithalatında ilk grup ülkelerden biri olduğunu anımsatarak, "Dış ticaret açığımızın yüzde 40'ını Çin'den verirken, buna karşı endüstrilerimizi korumamız kadar normal bir şey olamaz." dedi.
"Avrupa Komisyonu da bu hafta benzer bir tedbiri elektrikli araçlar için uygulamaya sokacak"
Ayrıca otomotiv sektöründe yerli üretimin rekabet gücünün artırılması ve Avrupa pazarındaki payın korunması için de doğru zamanda alınmış bir karar olduğunu belirten Avdagiç, şunları kaydetti:
"Otomotivde yarım asırda elde ettiğimiz rekabet üstünlüğümüzü korumamız için ne gerekiyorsa onu yapmamız gerekiyordu, alınan karar da bunun yerine getirilmesi oldu. Otomotiv endüstrimiz güçlendikçe ve inovatif milli üretime daha fazla odaklandıkça, ilave ithalat vergisi gibi tedbirlere ihtiyaç tabii ki azalacaktır. Ancak halihazırdaki küresel konjonktürde bu tarz gümrük stratejilerinin yoğun şekilde uygulandığını biliyoruz. Nitekim bu hafta benzer bir tedbiri elektrikli araçlar için Avrupa Komisyonu da uygulamaya sokacak."
Avdagiç, "Elbette Türkiye de koltuğuna yaslanıp, otomotiv endüstrisinde onarılması güç bir hasarın oluşmasını izlemeyecekti. Tıpkı diğer Avrupa ülkeleri gibi Çin'in artan otomobil ihracatına karşı endüstrisini korumak için ticari baskı seçeneğini devreye alacaktı. Hiç şüphesiz Türkiye, küresel otomotiv ihracat başkentlerinden biridir, bunu korumamız da elzemdir. Aynı zamanda ülkemiz belirtmeliyim ki Çin'e karşı geçici dezavantajlarını aşacak altyapı ve tecrübeye de sahiptir." diye konuştu.
"Çin markalarına bir mesaj olarak görüyoruz"
Türkiye'nin hem tedarik güvenliği hem tedarik maliyetleri bakımından dünya ölçeğinde eşsiz bir konuma sahip olduğunu vurgulayan Avdagiç, sözlerini şöyle tamamladı:
"İlave ithalat vergisini, Çin markalarına Türkiye'de yatırımı gündemlerine öncelikli olarak almaları için de bir mesaj olarak görüyoruz. Hükümetimizin katma değer sağlayacak bu tarz doğrudan yatırımlara tam destek sağlayacağından eminiz. Diğer yandan dünyada iyice baskısını artıran bu gümrük savaşları bir kere daha hatırlatıyor ki AB ile Gümrük Birliği'ni güncellemeli ve yeni STA'ları hızla devreye almalıyız."
https://www.eshahaber.com.tr/haber/ito-baskani-avdagic-cin-otomobillerine-ek-vergi-endustrimizi-koruyacak-zorunlu-bir-adim-157586.html
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz: Gençlerde işsizlik, 2005 verisinden bu yana en düşük seviyede
Ankara
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, nisan ayı iş gücü istatistiklerine ilişkin, "Nisan ayında gençlerde işsizlik oranı, yüzde 14,5 ile aylık bazda genç işsizlik verisinin açıklanmaya başladığı 2005 yılından bu yana en düşük seviyededir." ifadesini kullandı.
Yılmaz, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, Türkiye İstatistik Kurumunun (TÜİK), nisan ayına ilişkin iş gücü istatistiklerini değerlendirdi.
Kararlılıkla uyguladıkları programın olumlu sonuçlarını görmeye devam ettiklerini belirten Cevdet Yılmaz, mevsimsel etkilerden arındırılmış verilere göre, 2024 Nisan ayı işsizlik verisinin yüzde 8,5 oranıyla azalmaya devam ettiğini bildirdi.
Yılmaz, bir önceki aya ve Orta Vadeli Program (OVP) beklentilerine göre iyi performans gösteren işsizlik oranının, geçen yıl nisan ayına göre 1,5 puan azaldığını, 2024 yılı Nisan ayında istihdamın bir önceki yılın aynı ayına göre 983 bin kişi arttığını ve 32,6 milyon kişi olarak gerçekleştiğini belirtti.
Genç ve kadın istihdamının, önemle takip ettikleri konuların başında geldiğini aktaran Cevdet Yılmaz, şunları kaydetti:
"Nisan ayında gençlerde işsizlik oranı, yüzde 14,5 ile aylık bazda genç işsizlik verisinin açıklanmaya başladığı 2005 yılından bu yana en düşük seviyededir. Kadınlarda ise yıllık bazda işsizlik 2,9 puan azalarak yüzde 11,1 olarak gerçekleşmiştir. Ekonomimizin potansiyelini yükseltme yolunda, genç ve kadın istihdamındaki bu olumlu seyir umut vericidir.
Girmiş olduğumuz dezenflasyon döneminde ilerlerken, sürdürülebilir ve kaliteli büyümeyle iş gücü potansiyelini harekete geçirmeye, yeni istihdam imkanları oluşturmaya ve vatandaşlarımızın uzun vadeli refahını artırmaya devam edeceğiz."
https://www.eshahaber.com.tr/haber/cumhurbaskani-yardimcisi-yilmaz-genclerde-issizlik-2005-verisinden-bu-yana-en-dusuk-seviyede-157585.html
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, nisan ayı iş gücü istatistiklerine ilişkin, "Nisan ayında gençlerde işsizlik oranı, yüzde 14,5 ile aylık bazda genç işsizlik verisinin açıklanmaya başladığı 2005 yılından bu yana en düşük seviyededir." ifadesini kullandı.
Yılmaz, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, Türkiye İstatistik Kurumunun (TÜİK), nisan ayına ilişkin iş gücü istatistiklerini değerlendirdi.
Kararlılıkla uyguladıkları programın olumlu sonuçlarını görmeye devam ettiklerini belirten Cevdet Yılmaz, mevsimsel etkilerden arındırılmış verilere göre, 2024 Nisan ayı işsizlik verisinin yüzde 8,5 oranıyla azalmaya devam ettiğini bildirdi.
Yılmaz, bir önceki aya ve Orta Vadeli Program (OVP) beklentilerine göre iyi performans gösteren işsizlik oranının, geçen yıl nisan ayına göre 1,5 puan azaldığını, 2024 yılı Nisan ayında istihdamın bir önceki yılın aynı ayına göre 983 bin kişi arttığını ve 32,6 milyon kişi olarak gerçekleştiğini belirtti.
Genç ve kadın istihdamının, önemle takip ettikleri konuların başında geldiğini aktaran Cevdet Yılmaz, şunları kaydetti:
"Nisan ayında gençlerde işsizlik oranı, yüzde 14,5 ile aylık bazda genç işsizlik verisinin açıklanmaya başladığı 2005 yılından bu yana en düşük seviyededir. Kadınlarda ise yıllık bazda işsizlik 2,9 puan azalarak yüzde 11,1 olarak gerçekleşmiştir. Ekonomimizin potansiyelini yükseltme yolunda, genç ve kadın istihdamındaki bu olumlu seyir umut vericidir.
Girmiş olduğumuz dezenflasyon döneminde ilerlerken, sürdürülebilir ve kaliteli büyümeyle iş gücü potansiyelini harekete geçirmeye, yeni istihdam imkanları oluşturmaya ve vatandaşlarımızın uzun vadeli refahını artırmaya devam edeceğiz."
https://www.eshahaber.com.tr/haber/cumhurbaskani-yardimcisi-yilmaz-genclerde-issizlik-2005-verisinden-bu-yana-en-dusuk-seviyede-157585.html
Endonezya'da patlayan Lewotobi Laki-Laki Yanardağı 800 metreye kül püskürttü
Ankara
Antara News'un haberine göre, Volkanoloji ve Jeolojik Tehlike Azaltma Merkezinden (PVMBG), Lewotobi Laki-Laki Yanardağı'nın faaliyetlerine ilişkin açıklama yapıldı.
Yanardağın patladığı ve yaklaşık 800 metre yüksekliğe kül püskürttüğü belirtildi.
Açıklamada, 303 saniye süren patlamaya ilişkin teyakkuzda bulunulduğu vurgulanarak, bölge halkına dikkatli olmaları uyarısı yapıldı.
Yetkililer, yanardağla ilgili alarm seviyesinin ikiden üçe çıkarıldığını duyurdu.
"Pasifik Ateş Çemberi" deprem ve volkan kuşağındaki Endonezya'da yaklaşık 130 aktif yanardağ bulunuyor.
https://www.eshahaber.com.tr/haber/endonezya-da-patlayan-lewotobi-laki-laki-yanardagi-800-metreye-kul-puskurttu-157581.html
Antara News'un haberine göre, Volkanoloji ve Jeolojik Tehlike Azaltma Merkezinden (PVMBG), Lewotobi Laki-Laki Yanardağı'nın faaliyetlerine ilişkin açıklama yapıldı.
Yanardağın patladığı ve yaklaşık 800 metre yüksekliğe kül püskürttüğü belirtildi.
Açıklamada, 303 saniye süren patlamaya ilişkin teyakkuzda bulunulduğu vurgulanarak, bölge halkına dikkatli olmaları uyarısı yapıldı.
Yetkililer, yanardağla ilgili alarm seviyesinin ikiden üçe çıkarıldığını duyurdu.
"Pasifik Ateş Çemberi" deprem ve volkan kuşağındaki Endonezya'da yaklaşık 130 aktif yanardağ bulunuyor.
https://www.eshahaber.com.tr/haber/endonezya-da-patlayan-lewotobi-laki-laki-yanardagi-800-metreye-kul-puskurttu-157581.html
Boş konuta vergi mi geliyor?
Türkiye Gazetesi'nden Necmi Çiçekçi'nin haberine göre, Hazine ve Maliye Bakanlığı yeni vergi düzenlemeleri üzerinde çalışıyor. Ankara kulislerinde konut sektörüne yönelik yeni bir düzenleme yapılacağı belirtiliyor. Buna göre; Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a sunulan taslağa göre; emlak vergileri ve tapu harçları artık gayrimenkullerin emlak vergisine esas değeri (belediye rayici) değil bölgesel rayiç bedeli üzerinden tahsil edilecek. Böylece devlet ve gayrimenkullerden ciddi gelir elde edecek. Bunun için taşınmazların değerlerine yönelik veriler ile mülkiyet bilgilerinin tutulmasına yönelik Tapu ve Kadastro Bilgi Sistemi’ne entegre bir gayrimenkul değer bilgi merkezi kurulacak. Tapudaki işlemler bu merkezdeki bilgilere ve taşınmazla ilgili ekspertiz raporuna dayanılarak yapılacak. Bölgesel olarak rayiç bedel tespit edilerek, tapu harcı ödemeleri ve emlak vergisi ödemeleri bu bedel üzerinden gerçekleştirilecek. Söz konusu uygulama yeni düzenlemenin yürürlüğe gireceği tarihten sonra tapuda yapılacak işlemleri kapsayacak.
BOŞ KONUTLARDAN VERGİ ALINMASI GÜNDEMDE
Ülkemizdeki konut kiraları son 2 yılda yüzde 200’ün üzerinde artış gösterdi. Konut alımlarının düşmesi kiralık evlere olan talebi de artırdı. Durum böyle olunca kiralık kotta arz talep dengesi bozuldu. Ancak ülke genelinde 600 bin boş konut bulunuyor. Hükûmet bu boş konutların piyasaya girmesi için yeni bir vergilendirme sistemi üzerinde çalışıyor. Bu doğrultuda Türkiye genelinde boş tutulan evlerin bölge bölge haritası çıkarılacak, yüksek kira beklentisiyle boş tutulanların vergileri artırılacak. Böylece mal sahiplerinin yüksek vergi yerine, satış fiyatında veya kirada indirimi tercih etmesi sağlanacak. Sektör oyuncuları konuyla ilgili “Bu kadar insan kiralık konut ararken 600 bin konutun boş tutulması normal değil. Boş konut vergisi dünyanın birçok ülkesinde uygulanıyor” diyor.
https://www.eshahaber.com.tr/haber/bos-konuta-vergi-mi-geliyor-157529.html
BOŞ KONUTLARDAN VERGİ ALINMASI GÜNDEMDE
Ülkemizdeki konut kiraları son 2 yılda yüzde 200’ün üzerinde artış gösterdi. Konut alımlarının düşmesi kiralık evlere olan talebi de artırdı. Durum böyle olunca kiralık kotta arz talep dengesi bozuldu. Ancak ülke genelinde 600 bin boş konut bulunuyor. Hükûmet bu boş konutların piyasaya girmesi için yeni bir vergilendirme sistemi üzerinde çalışıyor. Bu doğrultuda Türkiye genelinde boş tutulan evlerin bölge bölge haritası çıkarılacak, yüksek kira beklentisiyle boş tutulanların vergileri artırılacak. Böylece mal sahiplerinin yüksek vergi yerine, satış fiyatında veya kirada indirimi tercih etmesi sağlanacak. Sektör oyuncuları konuyla ilgili “Bu kadar insan kiralık konut ararken 600 bin konutun boş tutulması normal değil. Boş konut vergisi dünyanın birçok ülkesinde uygulanıyor” diyor.
https://www.eshahaber.com.tr/haber/bos-konuta-vergi-mi-geliyor-157529.html
Slovenya'nın Ankara Büyükelçisi Rencelj, ülkesinin Filistin'i tanımasını AA'ya değerl
Ankara
Slovenya'nın Ankara Büyükelçisi Gorazd Rencelj, Türkiye-Slovenya ilişkileri ve Slovenya hükümetinin Filistin devletini tanımasına ilişkin AA muhabirine değerlendirmede bulundu.
Rencelj, Ankara'daki görevine Eylül 2023'te başladığını ifade ederek, iki ülke ilişkilerinin çok iyi seviyede olduğunu gözlemlediğini belirtti.
Slovenya ve Türkiye'nin 2011'den bu yana stratejik ortaklığa sahip olduğunun altını çizen Rencelj, "Siyasi diyalog düzenli, çok iyi ve derin, aynı zamanda ekonomik işbirliği de var. Türkiye, Slovenya'nın çok önemli ticaret ortağıdır ve aynı zamanda Slovenya'ya yatırım yapmaktadır." ifadesini kullandı.
Rencelj, ikili ilişkilerin ötesinde Türkiye ve Slovenya'nın NATO müttefiki olduğuna dikkati çekerek, "Dolayısıyla ikili ve çok taraflı ilişkilerde ortak noktalarımızdan biri de daha geniş bir bölgeye, özellikle de biraz bilgi, biraz deneyim ve çok iyi bağlantılara sahip olduğumuz bir bölge olan Balkanlar'a ve aynı zamanda Türkiye'ye yönelik ilgimizdir. Dolayısıyla burası, çıkarlarımızın ve görüşlerimizin çoğu zaman örtüştüğü bir bölge." diye konuştu.
"Slovenya'da Türk yatırımcılar için fırsatları keşfetmeye çalıştığımız pek çok alan var"
Türk şirketlerinden birinin Slovenya'da insansız tarım aracı üreten bir fabrika açmasına ilişkin Rencelj, Türk yatırımcıların Slovenya'daki çalışmalarını memnuniyetle karşıladığını söyledi.
Rencelj, ülkesinin potansiyel Türk yatırımcılar için birçok avantaja sahip olduğuna işaret ederek, "İlk olarak konumla başlayalım; Türkiye'ye nispeten yakınız. Avrupa Birliği'nin (AB), ortak pazarın bir parçasıyız. AB'deki ülkelerin en büyüğü değiliz ancak ortak pazarın bir parçası olduğunuzda 500 milyonluk bir pazara hitap ediyorsunuz. Dolayısıyla bariz avantajları var." şeklinde konuştu.
Nitelikli işgücünün de bir diğer avantaj olduğunu kaydeden Rencelj, "Bence Türk yatırımcıların Slovenya'yı tercih etmelerinin nedeni muhtemelen bunlar. Daha önce bahsettiğimiz şirketlerden daha fazlasını görüyoruz. Burada, büyükelçilikte, Türkiye Büyükelçiliğinde bazı görüşmelerimiz var ve Ljubljana (Slovenya'nın başkenti) bu konuda çok aktif." dedi.
Rencelj, DEİK Türkiye-Slovenya İş Konseyinin çalışmalarına da işaret ederek, "Slovenya'da Türk yatırımcılar için fırsatları keşfetmeye çalıştığımız pek çok alan var." diye konuştu.
Fajon'un Filistin konusundaki sözleri diğer ülkelere mesaj
Slovenya Dışişleri Bakanı Tanja Fajon'un, Filistin'i tanımanın barış ve adalete bağlılıklarının bir ifadesi olduğunu belirterek, "Kalıcı barış için iki devletli çözüme katkıda bulunarak tarihin doğru tarafında yer almaktayız." sözlerine ilişkin Rencelj, bu sözlerin bölgedeki diğer ülkelere bir mesaj olduğunu vurguladı.
Rencelj, "İsrail ve Filistin'i demokrasi ve barış içinde yan yana yaşayan iki devlet şeklinde barışçıl ve kalıcı bir çözüm perspektifinden görüyoruz. Bu ilk mesajdır. En acil mesaj ise bunun gerçekleşmesi için tüm şiddetin derhal durması gerektiğidir." ifadelerini kullandı.
Slovenya'nın aynı zamanda Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyinin daimi olmayan üyesi olarak, sahip olduğu özel konum nedeniyle söz konusu çağrıda bulunduğunu söyleyen Rencelj, "BM Güvenlik Konseyindeki ortaklarımızla bu barışçıl çözüme ulaşılmasına yardımcı olmak için çok çalıştık. Bu aynı zamanda diğer ülkelere de aynı şekilde hareket etmeleri yönünde mesajdır." şeklinde konuştu.
Rencelj, Slovenya'nın Filistin'i tanıyan 147'nci ülke olduğunu hatırlatarak, "Hala bazı eksikler var. Umuyoruz ki bu durum, yakın bir gelecekte aynı şeyi yapmayı düşünen ve müzakere eden diğer ülkeleri de cesaretlendirecektir." ifadelerini kullandı.
Büyükelçi Rencelj, "Filistin'in İsrail'e eşit bir ortak olarak tanınmasının ve barış içinde bir arada yaşamayı müzakere eden iki devletin, Orta Doğu krizinin barışçıl çözümü için çok önemli olduğunu düşünüyoruz." değerlendirmesinde bulundu.
Uluslararası Adalet Divanının (UAD), soykırım davasını tartışmak için en doğru yer olduğunu belirten Rencelj, şunları kaydetti:
"Gazze'deki felaketi, insanların çektiği acıları, özellikle çocukların ve kadınların çektiği acıları ve öldürülmelerini görmezden gelemeyiz. Dışişleri Bakanımız (Tanja Fajon) bölgeyi ziyaret ettiğinde, İsrail, Filistin ve diğer bölgelerle ilgili muhataplarıyla görüştüğünde, edindiği izlenim soykırımın sinyallerini açıkça görebildiğimiz yönündeydi, bu çok önemli. Şu anda Gazze'de soykırım olup olmadığına karar vermek mahkemeye kalmıştır."
https://www.eshahaber.com.tr/haber/slovenya-nin-ankara-buyukelcisi-rencelj-ulkesinin-filistin-i-tanimasini-aa-ya-degerl-157523.html
Slovenya'nın Ankara Büyükelçisi Gorazd Rencelj, Türkiye-Slovenya ilişkileri ve Slovenya hükümetinin Filistin devletini tanımasına ilişkin AA muhabirine değerlendirmede bulundu.
Rencelj, Ankara'daki görevine Eylül 2023'te başladığını ifade ederek, iki ülke ilişkilerinin çok iyi seviyede olduğunu gözlemlediğini belirtti.
Slovenya ve Türkiye'nin 2011'den bu yana stratejik ortaklığa sahip olduğunun altını çizen Rencelj, "Siyasi diyalog düzenli, çok iyi ve derin, aynı zamanda ekonomik işbirliği de var. Türkiye, Slovenya'nın çok önemli ticaret ortağıdır ve aynı zamanda Slovenya'ya yatırım yapmaktadır." ifadesini kullandı.
Rencelj, ikili ilişkilerin ötesinde Türkiye ve Slovenya'nın NATO müttefiki olduğuna dikkati çekerek, "Dolayısıyla ikili ve çok taraflı ilişkilerde ortak noktalarımızdan biri de daha geniş bir bölgeye, özellikle de biraz bilgi, biraz deneyim ve çok iyi bağlantılara sahip olduğumuz bir bölge olan Balkanlar'a ve aynı zamanda Türkiye'ye yönelik ilgimizdir. Dolayısıyla burası, çıkarlarımızın ve görüşlerimizin çoğu zaman örtüştüğü bir bölge." diye konuştu.
"Slovenya'da Türk yatırımcılar için fırsatları keşfetmeye çalıştığımız pek çok alan var"
Türk şirketlerinden birinin Slovenya'da insansız tarım aracı üreten bir fabrika açmasına ilişkin Rencelj, Türk yatırımcıların Slovenya'daki çalışmalarını memnuniyetle karşıladığını söyledi.
Rencelj, ülkesinin potansiyel Türk yatırımcılar için birçok avantaja sahip olduğuna işaret ederek, "İlk olarak konumla başlayalım; Türkiye'ye nispeten yakınız. Avrupa Birliği'nin (AB), ortak pazarın bir parçasıyız. AB'deki ülkelerin en büyüğü değiliz ancak ortak pazarın bir parçası olduğunuzda 500 milyonluk bir pazara hitap ediyorsunuz. Dolayısıyla bariz avantajları var." şeklinde konuştu.
Nitelikli işgücünün de bir diğer avantaj olduğunu kaydeden Rencelj, "Bence Türk yatırımcıların Slovenya'yı tercih etmelerinin nedeni muhtemelen bunlar. Daha önce bahsettiğimiz şirketlerden daha fazlasını görüyoruz. Burada, büyükelçilikte, Türkiye Büyükelçiliğinde bazı görüşmelerimiz var ve Ljubljana (Slovenya'nın başkenti) bu konuda çok aktif." dedi.
Rencelj, DEİK Türkiye-Slovenya İş Konseyinin çalışmalarına da işaret ederek, "Slovenya'da Türk yatırımcılar için fırsatları keşfetmeye çalıştığımız pek çok alan var." diye konuştu.
Fajon'un Filistin konusundaki sözleri diğer ülkelere mesaj
Slovenya Dışişleri Bakanı Tanja Fajon'un, Filistin'i tanımanın barış ve adalete bağlılıklarının bir ifadesi olduğunu belirterek, "Kalıcı barış için iki devletli çözüme katkıda bulunarak tarihin doğru tarafında yer almaktayız." sözlerine ilişkin Rencelj, bu sözlerin bölgedeki diğer ülkelere bir mesaj olduğunu vurguladı.
Rencelj, "İsrail ve Filistin'i demokrasi ve barış içinde yan yana yaşayan iki devlet şeklinde barışçıl ve kalıcı bir çözüm perspektifinden görüyoruz. Bu ilk mesajdır. En acil mesaj ise bunun gerçekleşmesi için tüm şiddetin derhal durması gerektiğidir." ifadelerini kullandı.
Slovenya'nın aynı zamanda Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyinin daimi olmayan üyesi olarak, sahip olduğu özel konum nedeniyle söz konusu çağrıda bulunduğunu söyleyen Rencelj, "BM Güvenlik Konseyindeki ortaklarımızla bu barışçıl çözüme ulaşılmasına yardımcı olmak için çok çalıştık. Bu aynı zamanda diğer ülkelere de aynı şekilde hareket etmeleri yönünde mesajdır." şeklinde konuştu.
Rencelj, Slovenya'nın Filistin'i tanıyan 147'nci ülke olduğunu hatırlatarak, "Hala bazı eksikler var. Umuyoruz ki bu durum, yakın bir gelecekte aynı şeyi yapmayı düşünen ve müzakere eden diğer ülkeleri de cesaretlendirecektir." ifadelerini kullandı.
Büyükelçi Rencelj, "Filistin'in İsrail'e eşit bir ortak olarak tanınmasının ve barış içinde bir arada yaşamayı müzakere eden iki devletin, Orta Doğu krizinin barışçıl çözümü için çok önemli olduğunu düşünüyoruz." değerlendirmesinde bulundu.
Uluslararası Adalet Divanının (UAD), soykırım davasını tartışmak için en doğru yer olduğunu belirten Rencelj, şunları kaydetti:
"Gazze'deki felaketi, insanların çektiği acıları, özellikle çocukların ve kadınların çektiği acıları ve öldürülmelerini görmezden gelemeyiz. Dışişleri Bakanımız (Tanja Fajon) bölgeyi ziyaret ettiğinde, İsrail, Filistin ve diğer bölgelerle ilgili muhataplarıyla görüştüğünde, edindiği izlenim soykırımın sinyallerini açıkça görebildiğimiz yönündeydi, bu çok önemli. Şu anda Gazze'de soykırım olup olmadığına karar vermek mahkemeye kalmıştır."
https://www.eshahaber.com.tr/haber/slovenya-nin-ankara-buyukelcisi-rencelj-ulkesinin-filistin-i-tanimasini-aa-ya-degerl-157523.html
9 Haziran 2024 Pazar
Paraguay ve Venezuela Türk yatırımcıların ilgisini çekiyor
İstanbul
Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) Venezuela ve Paraguay İş Konseyleri, geçen ay Latin Amerika ülkeleri Paraguay ve Venezuela'ya ziyaretlerde bulunarak olası yatırımlar hakkında görüşmelerde bulundu.
DEİK/Türkiye-Venezuela İş Konseyi Başkanı Ali Galip İlter, AA muhabirine, Venezuela'nın coğrafi konumunun, hem Karayipler hem de Atlantik pazarlarına erişim sağlayarak ticaret yollarını ve ulaşımı kolaylaştırdığını söyledi.
İlter, dünyanın en büyük kanıtlanmış petrol rezervlerinden bazılarına sahip olmasının Venezuela'yı, küresel enerji piyasalarında kritik bir oyuncu haline getirdiğini anlattı.
Venezuela ekonomisinin, petrolün ötesinde, özellikle tarım, turizm, madencilik ve yenilenebilir enerji gibi sektörlerde çeşitlendirme potansiyeli bulunduğuna dikkati çeken İlter, Türkiye'nin Venezuela ile olan dış ticaretinde ise 2014-2018 döneminde ithalatçıyken 2019-2020 yıllarında ise ihracatçı konumunda bulunduğunu dile getirdi.
İlter, "2022'de Türkiye'nin Venezuela'dan ithalatının yüzde 30 yükseldiği bir dönem olurken, Türkiye'nin ihracatı yüzde 22 arttı. 2023'te ithalatın yarıya inmesi ile dış ticaret denge kazanırken dış ticaret hacmi 733 milyon dolar seviyesinde gerçekleşti. 2023 Mayıs ile 2024 Nisan arasındaki süreçte Türkiye'nin Venezuela'ya ihracatı 397 milyon dolar, Venezuela'dan ithalatı 395 milyon dolar oldu. Türkiye'nin Venezuela'ya ihracatında un ve pastacılık ürünleri, değirmencilik, enerji, su ürünleri, bitkisel ve hayvansal yağlar öne çıkıyor. Türkiye'nin Venezuela'dan ithalatında ise demir-çelik, enerji, organik kimyasallar, alüminyum eşya, altın ve mücevherler öne çıkıyor." şeklinde konuştu.
Konsey olarak Venezuela'ya mayıs ayında heyet ziyareti gerçekleştirdiklerini anlatan İlter, Venezuela'yı Latin Amerika'daki Türk yatırımları için stratejik bir nokta olarak gördüklerini ifade etti.
İlter, "Venezuela, sadece ham madde ihracatının ötesinde, nihai ürünler elde etmek için bir üretim merkezi olarak gelişmesi için bir fırsat olarak görülebilir. Türk iş insanları, La Guaira Özel Ekonomik Bölgesi'nde de yatırım yapabilir. Türk şirketlerinin La Guaira Özel Ekonomik Bölgesi'nde yatırım yapmasıyla birlikte, karşılıklı ticari ilişkinin gelişmesi de bekleniyor. Özel ekonomik bölgesindeki işbirliği, iki ülke arasında bir dönüm noktası olarak, ekonomik kalkınmayı artırmayı vadediyor. Türkiye'den Venezuela'ya ilk yatırımlar gıda ve makine sektörleri üzerine odaklanabilir. Bu yatırımlar beraberinde daha fazla sermaye akışını, vergi gelirlerinde artışı, teknoloji ve bilgi transferi, eğitim ve yeni iş olanakları getirecektir." dedi.
"Paraguay, Latin Amerika'da dinamik ve büyüyen bir ekonomiye sahip"
DEİK/Türkiye-Paraguay İş Konseyi Başkanı Erdoğan Ayboğan, Paraguay'ın, konumu ve Güney Ortak Pazarı'na (MERCOSUR) üyeliğiyle önemli bölgesel pazarlara erişim sağladığını belirterek, ülkenin Pasifik İttifakı'na katılma çabalarının ticari ortakları çeşitlendirmeye yönelik stratejik bir çabaya da işaret ettiğini kaydetti.
Ayboğan, Paraguay'ın soya fasulyesi, sığır eti ve diğer tarım ürünlerinin önde gelen ihracatçı olduğunu ve tarımın, büyüme potansiyeli olan güçlü bir sektör olmayı sürdürdüğünü ifade etti.
Paraguay'ın dünyanın en büyük elektrik ihracatçılarından biri olduğunu anımsatan Ayboğan, "Paraguay yüzde 3,7 enflasyon oranı ve yüzde 4,5 gayrisafi yurt içi hasıla büyüme oranı ile istikrarlı bir ekonomik yapıya sahip. Yüzde 2,9 ortalama büyüme oranıyla Paraguay, Latin Amerika'da dinamik ve büyüyen bir ekonomiye sahip olduğunu kanıtlıyor. Ülkedeki düşük enflasyon oranları ve uygun maliyetli enerji kaynakları, Paraguay'ı yatırım için ideal bir yer haline getiriyor. Paraguay'ın geniş pazar erişimi, Türk firmalarına Latin Amerika'da ihracat hacmini artırmaya olanak tanıyor." diye konuştu.
Ayboğan, Paraguay'ın iş iklimi endeksinde Latin Amerika'da birinci sırada yer almasının, ülkenin yatırımcılar için cazip kılan önemli faktörlerden biri olduğuna dikkati çekti.
Paraguay'ın, MERCOSUR üyeliği sayesinde, yaklaşık 295 milyon nüfusu olan bir pazara erişim imkanı bulunduğunu vurgulayan Ayboğan, bu geniş pazar erişiminin Türk firmalarının Latin Amerika'da yeni iş fırsatları yakalamasına ve ihracat hacmini artırmasına olanak tanıdığını söyleyerek, şöyle devam etti:
"Ekonomik güven ortamı, düşük enflasyon, uygun enerji maliyetleri ve geniş tarım alanları gibi avantajlar, Türk yatırımcılar için Paraguay'ı cazip bir yatırım destinasyonu haline getiriyor. Gelecekte, bu avantajların daha fazla değerlendirilmesi ve iki ülke arasındaki ilişkilerin daha da güçlendirilmesi hedefleniyor. Ticaretin kolaylaştırılması, sektörel işbirliklerinin artırılması ve yatırım fırsatlarının değerlendirilmesi, Türkiye ve Paraguay arasındaki ilişkilerin olumlu yönde ilerlemesine katkı sağlayacak. Türkiye, Paraguay ile dış ticaretinde 2014-2018'de ortalama 200 milyon dolar açık verirken, 2019-2023'te 37 milyon dolar dış ticaret fazlası verdi. 2023 Mayıs ile 2024 Nisan arasındaki dönemde Türkiye'nin Paraguay'a ihracatı 41,6 milyon dolar oldu. Türkiye'nin Paraguay'dan ithalatı 41 milyon dolar seviyesinde gerçekleşti. Türkiye'nin Paraguay'a ihracatında demir çelik sektörü önde geliyor. İhracatımız yılda ortalama 42 milyon dolar olurken demir-çelik sektöründen ihracatımız 19 milyon dolar oldu."
Ayboğan, konsey olarak, mayıs ayında Paraguay'a heyet ziyareti gerçekleştirdiklerini belirterek, DEİK/Türkiye-Paraguay İş Konseyi'nin karşı kanat kuruluşu "Union Industrial Paraguaya" ile toplantı ve mutabakat zaptı imzaladıklarını sözlerine ekledi.
https://www.eshahaber.com.tr/haber/paraguay-ve-venezuela-turk-yatirimcilarin-ilgisini-cekiyor-157243.html
Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) Venezuela ve Paraguay İş Konseyleri, geçen ay Latin Amerika ülkeleri Paraguay ve Venezuela'ya ziyaretlerde bulunarak olası yatırımlar hakkında görüşmelerde bulundu.
DEİK/Türkiye-Venezuela İş Konseyi Başkanı Ali Galip İlter, AA muhabirine, Venezuela'nın coğrafi konumunun, hem Karayipler hem de Atlantik pazarlarına erişim sağlayarak ticaret yollarını ve ulaşımı kolaylaştırdığını söyledi.
İlter, dünyanın en büyük kanıtlanmış petrol rezervlerinden bazılarına sahip olmasının Venezuela'yı, küresel enerji piyasalarında kritik bir oyuncu haline getirdiğini anlattı.
Venezuela ekonomisinin, petrolün ötesinde, özellikle tarım, turizm, madencilik ve yenilenebilir enerji gibi sektörlerde çeşitlendirme potansiyeli bulunduğuna dikkati çeken İlter, Türkiye'nin Venezuela ile olan dış ticaretinde ise 2014-2018 döneminde ithalatçıyken 2019-2020 yıllarında ise ihracatçı konumunda bulunduğunu dile getirdi.
İlter, "2022'de Türkiye'nin Venezuela'dan ithalatının yüzde 30 yükseldiği bir dönem olurken, Türkiye'nin ihracatı yüzde 22 arttı. 2023'te ithalatın yarıya inmesi ile dış ticaret denge kazanırken dış ticaret hacmi 733 milyon dolar seviyesinde gerçekleşti. 2023 Mayıs ile 2024 Nisan arasındaki süreçte Türkiye'nin Venezuela'ya ihracatı 397 milyon dolar, Venezuela'dan ithalatı 395 milyon dolar oldu. Türkiye'nin Venezuela'ya ihracatında un ve pastacılık ürünleri, değirmencilik, enerji, su ürünleri, bitkisel ve hayvansal yağlar öne çıkıyor. Türkiye'nin Venezuela'dan ithalatında ise demir-çelik, enerji, organik kimyasallar, alüminyum eşya, altın ve mücevherler öne çıkıyor." şeklinde konuştu.
Konsey olarak Venezuela'ya mayıs ayında heyet ziyareti gerçekleştirdiklerini anlatan İlter, Venezuela'yı Latin Amerika'daki Türk yatırımları için stratejik bir nokta olarak gördüklerini ifade etti.
İlter, "Venezuela, sadece ham madde ihracatının ötesinde, nihai ürünler elde etmek için bir üretim merkezi olarak gelişmesi için bir fırsat olarak görülebilir. Türk iş insanları, La Guaira Özel Ekonomik Bölgesi'nde de yatırım yapabilir. Türk şirketlerinin La Guaira Özel Ekonomik Bölgesi'nde yatırım yapmasıyla birlikte, karşılıklı ticari ilişkinin gelişmesi de bekleniyor. Özel ekonomik bölgesindeki işbirliği, iki ülke arasında bir dönüm noktası olarak, ekonomik kalkınmayı artırmayı vadediyor. Türkiye'den Venezuela'ya ilk yatırımlar gıda ve makine sektörleri üzerine odaklanabilir. Bu yatırımlar beraberinde daha fazla sermaye akışını, vergi gelirlerinde artışı, teknoloji ve bilgi transferi, eğitim ve yeni iş olanakları getirecektir." dedi.
"Paraguay, Latin Amerika'da dinamik ve büyüyen bir ekonomiye sahip"
DEİK/Türkiye-Paraguay İş Konseyi Başkanı Erdoğan Ayboğan, Paraguay'ın, konumu ve Güney Ortak Pazarı'na (MERCOSUR) üyeliğiyle önemli bölgesel pazarlara erişim sağladığını belirterek, ülkenin Pasifik İttifakı'na katılma çabalarının ticari ortakları çeşitlendirmeye yönelik stratejik bir çabaya da işaret ettiğini kaydetti.
Ayboğan, Paraguay'ın soya fasulyesi, sığır eti ve diğer tarım ürünlerinin önde gelen ihracatçı olduğunu ve tarımın, büyüme potansiyeli olan güçlü bir sektör olmayı sürdürdüğünü ifade etti.
Paraguay'ın dünyanın en büyük elektrik ihracatçılarından biri olduğunu anımsatan Ayboğan, "Paraguay yüzde 3,7 enflasyon oranı ve yüzde 4,5 gayrisafi yurt içi hasıla büyüme oranı ile istikrarlı bir ekonomik yapıya sahip. Yüzde 2,9 ortalama büyüme oranıyla Paraguay, Latin Amerika'da dinamik ve büyüyen bir ekonomiye sahip olduğunu kanıtlıyor. Ülkedeki düşük enflasyon oranları ve uygun maliyetli enerji kaynakları, Paraguay'ı yatırım için ideal bir yer haline getiriyor. Paraguay'ın geniş pazar erişimi, Türk firmalarına Latin Amerika'da ihracat hacmini artırmaya olanak tanıyor." diye konuştu.
Ayboğan, Paraguay'ın iş iklimi endeksinde Latin Amerika'da birinci sırada yer almasının, ülkenin yatırımcılar için cazip kılan önemli faktörlerden biri olduğuna dikkati çekti.
Paraguay'ın, MERCOSUR üyeliği sayesinde, yaklaşık 295 milyon nüfusu olan bir pazara erişim imkanı bulunduğunu vurgulayan Ayboğan, bu geniş pazar erişiminin Türk firmalarının Latin Amerika'da yeni iş fırsatları yakalamasına ve ihracat hacmini artırmasına olanak tanıdığını söyleyerek, şöyle devam etti:
"Ekonomik güven ortamı, düşük enflasyon, uygun enerji maliyetleri ve geniş tarım alanları gibi avantajlar, Türk yatırımcılar için Paraguay'ı cazip bir yatırım destinasyonu haline getiriyor. Gelecekte, bu avantajların daha fazla değerlendirilmesi ve iki ülke arasındaki ilişkilerin daha da güçlendirilmesi hedefleniyor. Ticaretin kolaylaştırılması, sektörel işbirliklerinin artırılması ve yatırım fırsatlarının değerlendirilmesi, Türkiye ve Paraguay arasındaki ilişkilerin olumlu yönde ilerlemesine katkı sağlayacak. Türkiye, Paraguay ile dış ticaretinde 2014-2018'de ortalama 200 milyon dolar açık verirken, 2019-2023'te 37 milyon dolar dış ticaret fazlası verdi. 2023 Mayıs ile 2024 Nisan arasındaki dönemde Türkiye'nin Paraguay'a ihracatı 41,6 milyon dolar oldu. Türkiye'nin Paraguay'dan ithalatı 41 milyon dolar seviyesinde gerçekleşti. Türkiye'nin Paraguay'a ihracatında demir çelik sektörü önde geliyor. İhracatımız yılda ortalama 42 milyon dolar olurken demir-çelik sektöründen ihracatımız 19 milyon dolar oldu."
Ayboğan, konsey olarak, mayıs ayında Paraguay'a heyet ziyareti gerçekleştirdiklerini belirterek, DEİK/Türkiye-Paraguay İş Konseyi'nin karşı kanat kuruluşu "Union Industrial Paraguaya" ile toplantı ve mutabakat zaptı imzaladıklarını sözlerine ekledi.
https://www.eshahaber.com.tr/haber/paraguay-ve-venezuela-turk-yatirimcilarin-ilgisini-cekiyor-157243.html
Presnes Kate'in durumu iyiye gitmiyor! Etkinliklere katılamayacağını duyurdu!
İlk başta karın bölgesinden geçirdiği operasyon ile istirahatte olduğu bilinen Galler Prensesinin daha sonra kanser tedavisi de gördüğü öğrenildi. Yapılan resmi açıklamaya göre Kate Middleton, bu yılın sonuna kadar veya hastalık nüksederse gelecek yılın ortalarına kadar hiçbir etkinliğe katılamayacak.
Kraliyet ailesinden bebek müjdesi! Prens Hüseyin ve Prenses Rajwa ilk bebeklerini bekliyor!
İngiltere Kralı Charles’tan kanser tedavisi gören gelini Kate’e beklenmeyen hamle!
HÜKÜMDARIN DOĞUM GÜNÜNDE YOK!
Katılamayacağı önemli etkinliklerden biri de önümüzdeki hafta yapılacak olan Trooping The Colour adlı etkinlik. Hem bir askeri geçit töreni hem de hükümdarın doğum günü olan bu önemli günlerde Kate Middleton katılım gösteremeyecek.
ÖZÜR MESAJI YOLLADI!
İrlanda Muhafızları Birliği'nin onursal albayı unvanını taşıyan Middleton, bugün gerçekleşen büyük provaya katılamadığı için bir mesaj iletti. Birleşik Krallık tahtının veliahtı olan Prens William'ın eşi Kate Middleton, mesajında bu etkinliğe katılamadığı için özür diledi.
Galler Prensesi Kate, prova için çaba sarf eden ve emek veren herkese teşekkür ederek şu ifadeler yer verdi; "Albayınız olmak benim için büyük bir onur. Bu yıl aranızda olamadığım için çok üzgünüm. Lütfen özürlerimi tüm alaya iletin."
https://www.eshahaber.com.tr/haber/presnes-kate-in-durumu-iyiye-gitmiyor-etkinliklere-katilamayacagini-duyurdu-157236.html
Kraliyet ailesinden bebek müjdesi! Prens Hüseyin ve Prenses Rajwa ilk bebeklerini bekliyor!
İngiltere Kralı Charles’tan kanser tedavisi gören gelini Kate’e beklenmeyen hamle!
HÜKÜMDARIN DOĞUM GÜNÜNDE YOK!
Katılamayacağı önemli etkinliklerden biri de önümüzdeki hafta yapılacak olan Trooping The Colour adlı etkinlik. Hem bir askeri geçit töreni hem de hükümdarın doğum günü olan bu önemli günlerde Kate Middleton katılım gösteremeyecek.
ÖZÜR MESAJI YOLLADI!
İrlanda Muhafızları Birliği'nin onursal albayı unvanını taşıyan Middleton, bugün gerçekleşen büyük provaya katılamadığı için bir mesaj iletti. Birleşik Krallık tahtının veliahtı olan Prens William'ın eşi Kate Middleton, mesajında bu etkinliğe katılamadığı için özür diledi.
Galler Prensesi Kate, prova için çaba sarf eden ve emek veren herkese teşekkür ederek şu ifadeler yer verdi; "Albayınız olmak benim için büyük bir onur. Bu yıl aranızda olamadığım için çok üzgünüm. Lütfen özürlerimi tüm alaya iletin."
https://www.eshahaber.com.tr/haber/presnes-kate-in-durumu-iyiye-gitmiyor-etkinliklere-katilamayacagini-duyurdu-157236.html
Şehirde kuduz köpek alarmı! Son dakika karantina kararı! Valilikten açıklama!
Geçtiğimiz günlerde Şanlıurfa'nın Eyyübiye ilçesinde bir vatandaşa sokakta saldıran köpek, alınan numunede kuduz olduğu tespit edildi. 2 mahalle karantina bölgesi ilan edildi.
ŞANLIURFA'DA KUDUZ KÖPEK ALARMI: 4 KİŞİYİ ISIRDI
Hastalığın görüldüğü bölgelerde başıboş köpeklerin aşılı olup olmadıklarına bakılmaksızın toplanmasına, aşılanmasına ve hastalık sönüşü yapılıncaya kadar bakım evlerinde tutulmaları kararı alındı. Yaşanılan olayın ardından Şanlıurfa Valiliğinden de açıklama geldi. Yapılan açıklamaya göre Batıkent Mahallesi'nde ve Payamlı Mahallesi'nde sonradan kuduz olduğu tespit edilen sahipsiz köpekler tarafından 4 kişinin ısırıldığı belirtildi.
VALİLİKTEN AÇIKLAMA!
Şanlıurfa Valiliğince yapılan yazılı açıklamada şu ifadelere yer verildi;
"30.05.2024 tarihinde Eyyübiye ilçesi Payamlı Mahallesi'nde, 03.06.2024 tarihinde de Eyyübiye ilçesi Batıkent Mahallesi'nde sonradan kuduz olduğu tespit edilen sahipsiz köpekler tarafından dört vatandaşımızın ısırıldığı anlaşılmıştır.
Yapılan incelemede, her iki vakada da sahipsiz sokak köpeklerinin kontrol altına alınarak tecrit edildiği, vatandaşlarımızın ise hiçbir gecikmeye meydan verilmeden tedavilerine başlandığı ve aşılarının yapıldığı tespit edilmiştir.
https://www.eshahaber.com.tr/haber/sehirde-kuduz-kopek-alarmi-son-dakika-karantina-karari-valilikten-aciklama-157228.html
ŞANLIURFA'DA KUDUZ KÖPEK ALARMI: 4 KİŞİYİ ISIRDI
Hastalığın görüldüğü bölgelerde başıboş köpeklerin aşılı olup olmadıklarına bakılmaksızın toplanmasına, aşılanmasına ve hastalık sönüşü yapılıncaya kadar bakım evlerinde tutulmaları kararı alındı. Yaşanılan olayın ardından Şanlıurfa Valiliğinden de açıklama geldi. Yapılan açıklamaya göre Batıkent Mahallesi'nde ve Payamlı Mahallesi'nde sonradan kuduz olduğu tespit edilen sahipsiz köpekler tarafından 4 kişinin ısırıldığı belirtildi.
VALİLİKTEN AÇIKLAMA!
Şanlıurfa Valiliğince yapılan yazılı açıklamada şu ifadelere yer verildi;
"30.05.2024 tarihinde Eyyübiye ilçesi Payamlı Mahallesi'nde, 03.06.2024 tarihinde de Eyyübiye ilçesi Batıkent Mahallesi'nde sonradan kuduz olduğu tespit edilen sahipsiz köpekler tarafından dört vatandaşımızın ısırıldığı anlaşılmıştır.
Yapılan incelemede, her iki vakada da sahipsiz sokak köpeklerinin kontrol altına alınarak tecrit edildiği, vatandaşlarımızın ise hiçbir gecikmeye meydan verilmeden tedavilerine başlandığı ve aşılarının yapıldığı tespit edilmiştir.
https://www.eshahaber.com.tr/haber/sehirde-kuduz-kopek-alarmi-son-dakika-karantina-karari-valilikten-aciklama-157228.html
Türkiye'den İsrail'e Nuseyrat tepkisi: Saldırıyı lanetliyoruz
Dışişleri Bakanlığı: İsrail’in Gazze’deki Nuseyrat mülteci kampına düzenlediği, yüzlerce Filistinli sivilin hayatını kaybetmesine neden olan saldırıyı lanetliyoruz.
Devamı için Tıklayınız...
https://www.eshahaber.com.tr/haber/turkiye-den-israil-e-nuseyrat-tepkisi-saldiriyi-lanetliyoruz-157222.html
Devamı için Tıklayınız...
https://www.eshahaber.com.tr/haber/turkiye-den-israil-e-nuseyrat-tepkisi-saldiriyi-lanetliyoruz-157222.html
Bakan Uraloğlu açıkladı: Bir ilimize yeni havalimanı müjdesi
Ekonomi - Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, 'Sürekli artan yolcu sayısı doğrultusunda da Trabzon Havalimanımızı genişletmek ve yeni bir havalimanı kazandırmak için çalışmalarımızı başlattık' dedi.
Devamı için Tıklayınız...
https://www.eshahaber.com.tr/haber/bakan-uraloglu-acikladi-bir-ilimize-yeni-havalimani-mujdesi-157221.html
Devamı için Tıklayınız...
https://www.eshahaber.com.tr/haber/bakan-uraloglu-acikladi-bir-ilimize-yeni-havalimani-mujdesi-157221.html
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)
Suriyeliler dönüşe başladı, ilanlar patladı! Uzmanlardan 'kelepir' uyarısı geldi
Suriyeli mültecilerin ülkelerine dönüş sürecinin hızlanması, Türkiye’deki otomobil, konut ve iş yeri piyasalarını hareketlendirdi. İlan site...
-
Tüm Spor - Kuzey İrlanda'nın ev sahipliği yaptığı UEFA Avrupa U19 Şampiyonası'nda Türkiye ile İspanya karşı karşıya gelecek. Seaview...
-
İstanbul'un ardından Bartın'ın Amasra ilçesine 845 yolcu ve 446 kişilik mürettebatıyla gelen Panama bandıralı gemi, Amasra Kaymakamı...
-
Gazze Şeridi'nde 9 aydır askerî başarı elde edemeyen İsrail'in hemen her gün askeri araçları havaya uçuruluyor. İsrail ordusu, Gazze...