Ukraynalı çocuklar yeni yılı Türkiye’deki sıcak yuvalarında karşıladı

Ülkelerindeki savaş nedeniyle Türkiye’ye getirilen ve Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığınca koruma ve bakım hizmeti sunulan Ukraynalı refakatsiz çocuklar yeni yılı sıcak yuvalarında karşıladı. Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Derya Yanık, yeni yıl dolayısıyla Ankara Eryaman Çocuk Evleri Sitesi’nde kalan çoğunluğu 0-6 yaş grubundan 34’ü refakatsiz çocuk, 25’i bakım personeli ve 11’i bakım personelinin çocuklarından oluşan Ukraynalı savaş mağdurlarını ziyaret etti.  Savaştan habersiz, ülkelerinden binlerce kilometre uzakta farklı bir coğrafyada hayata tutunmaya çalışan çocuklara sarılıp öpen Bakan Yanık, oyuncaklar hediye etti. Oyuncakları alan çocukların neşesini paylaşan Bakan Yanık, onlarla pasta kesti. Yaşça büyük çocukların Türkçe dil eğitimi gördüğü sınıfı da ziyaret eden Bakan Yanık, onlara da hediyeler dağıttı. Çocuklar öğrendikleri Türkçe kelimelerle Bakan Yanık’a karşılık vererek, teşekkür etti.  Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Derya Yanık, ziyaretiyle ilgili şu değerlendirmede bulundu: “Çocuklarla bir araya gelmek her zaman çok keyifli. Hem Türk çocuklarımızla hem Ukraynalı misafirlerimizle bir araya gelmekten çok hoşlanıyoruz. Buraya ikinci ziyaretimiz. Geçtiğimiz günlerde Saygıdeğer Hanımefendi ile beraber ziyaret ettik. Hem bir araya gelmek hem onların buraya uyumlarını yakından görmek istedik. Her zaman, dünyanın neresinde olursa olsun çocuklarla bir araya gelmek çok keyiflidir. Biliyorsunuz onlar savaş şartlarından ülkemize geldiler. Sayın Hanımefendi’nin ve Ukrayna Cumhurbaşkanı’nın eşi Hanımefendi’nin karşılıklı görüşmeleri neticesinde özellikle  Ukrayna’daki devlet korumasındaki çocukların ülkemize getirilerek yerleştirilmesi söz konusu oldu. İhtiyaçlarını, uyum süreçlerini, bütün ihtiyaçlarının karşılanmasıyla alakalı süreçleri çok yakından takip ediyoruz. Sizin de gördüğünüz gibi çocuklar alıştılar, gayet mutlular. Ukrayna’dan gelen, onlara refakat eden bakıcılarıyla da çok yakından görüşüyoruz. Keyifleri yerinde. Onlar mutlu olunca biz de mutlu oluyoruz.” “İHTİYAÇLARINA UYGUN ŞARTLARI OLUŞTURMAYA ÇALIŞIYORUZ"  Eryaman Çocuk Evleri Sitesi’nde 0-18 yaş grubu çocukların bulunduğunu ve hepsinin durumunun gayet iyi olduğunu vurgulayan Bakan Yanık, “Her birisinin kendi yaş ve eğitim ihtiyacına uygun şekilde o şartları oluşturmaya çalışıyoruz. Küçükler için uyum ve oyun süreçleri, uyku, beslenme ve sağlık takipleri, büyükler, ergenlik döneminde olan çocuklarımız için de Türkçe öğrenme, uyum sağlama, eğitimlerinin yarım kalmaması, devam ettirilmesi sürecini takip ediyoruz.” ifadelerini kullandı.  Bakan Yanık, çocukların ülkelerine ne zaman döneceği konusunda şunları söyledi: “Bu çocuklarımız burada misafir. Türkiye en başından, Rusya ve Ukrayna arasında gerilim başladığından beri çözüm odaklı bir biçimde arabuluculuk faaliyetlerine devam ediyor. Bizim arzumuz bir an önce bu çatışmanın sona ererek bu çocuklarımızın da kendi ülkelerine, kendi evlerine dönmelerini sağlamak ama o çözüm bulununcaya kadar da gayet tabii ki çocuklarımızın güvenliğini tesis etmek, onlara ev sahipliği yapmak bizim için bir sorumluluk.” “TÜRKİYE'DE BİN 7 UKRAYNALI BULUNUYOR"  Derya Yanık, Ukrayna’da savaşın başladığı Mart 2022’den bu yana 1195’i çocuk 502’si refakatçi olmak üzere toplam 1697 Ukraynalının Antalya, Sakarya ve Ankara’da misafir edildiğini belirtti. Bakan Yanık, “Bunlardan bir kısmı daha sonraki süreçlerde geri döndüler. Hatta biraz önce burada aramızda olan çocuklarımızdan birisiyle ilgili bir koruyucu aile kararı çıktığını, onun da geri döneceği bilgisini verdiler. Bu ve benzeri sebeplerle geri dönenleri çıkardığımızda bugün itibarıyla 759 çocuk, 248 yetişkin olmak üzere 1007 Ukrayna vatandaşı ülkemizde bulunuyor.” dedi. Bakan Yanık, “Savaşın ne kadar süreceğini öngöremediğimiz için çocukların daha uyum sağlayabilecekleri, psikososyal  desteklerine uygun mekanları oluşturabilmek için onlar için çocuk evleri siteleri inşa ediyoruz. Burası zaten o amaca uygun inşa edilmiş yerler. Onları da yaptıktan sonra çocuklarımızın daha konforlu daha uygun şartlarla kalmalarını sağlayacağız.” diye konuştu.
https://www.eshahaber.com/haber/ukraynali-cocuklar-yeni-yili-turkiyedeki-sicak-yuvalarinda-karsiladi-66285.html

Son dakika: Eski Ülkü Ocakları Başkanı Sinan Ateş'in öldürülmesiyle ilgili flaş gelişme!

Haberin Ayrıntıları Geliyor...
https://www.eshahaber.com/haber/son-dakika-eski-ulku-ocaklari-baskani-sinan-atesin-oldurulmesiyle-ilgili-flas-gelisme-66280.html

Myanmar'ın devrik lideri'ne 7 yıl daha hapis cezası

Myanmar'da 1 Şubat 2021'de yapılan askeri darbenin ardından görevden alınarak tutuklanan Demokrasi için Ulusal Birlik Partisi lideri Aung San Suu Kyi'nin farklı suçlamalarla yargılandığı davada karar verildi. Askeri mahkeme, yönetimde bulunduğu dönemde bir bakan için usulsüz şekilde helikopter kiraladığı gerekçesiyle Suu Kyi'ye yolsuzluk suçlamasından 7 yıl Hapis Cezası verdi. Son gelişme ile birlikte Suu Kyi'nin farklı suçlardan aldığı hapis cezalarının toplamı 33 yıla ulaşmış oldu. Suu Kyi, daha önce seçim yasasını ihlal, kaçak telsiz bulundurma, yolsuzluk, Covid-19 kısıtlamalarını ihlal etme gibi 14 farklı suçtan hüküm giymişti. Suu Kyi, son alarak 12 Ekim'de yapılan bir duruşmada rüşvet suçundan 3 yıl daha hapse mahkum edilmişti. MYANMAR'DA ASKERİ DARBE Myanmar'da 8 Kasım 2020 seçimlerinde hile yapıldığı iddiasıyla 1 Şubat 2021'de darbe yapan cunta, ülkenin fiili lideri Aung San Suu Kyi başta olmak üzere pek çok yetkili ve iktidar partisi yöneticisini tutuklamıştı. Cunta yönetimi uluslararası kamuoyunda sert tepkiyle karşılanan demokrasi karşıtı hareketin ardından başlayan kitlesel protestoları şiddetle bastırmış, darbe karşıtı gösterilerde birçok sivil hayatını kaybetmişti. Son olarak, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi, askeri cunta tarafından yönetilen Myanmar'da şiddetin sona ermesi ve eski lider Aung San Suu Kyi dahil keyfi olarak tutuklanan tüm mahkumların serbest bırakılması çağrısı yapan bir kararı onaylamıştı.
https://www.eshahaber.com/haber/myanmarin-devrik-liderine-7-yil-daha-hapis-cezasi-66115.html

EPDK duyurdu: Elektriğe yüzde 16 indirim

EPDK önce Nisan ardından Ekim ayında aldığı azami uzlaştırma fiyat (auf) kararları ile uluslararası piyasalarda oluşan olağanüstü maliyet artışlarının ülkemize olumsuz yansımasının önüne geçti, arz güvenliği sorunu yaşanmadı… Kış ayları devam ederken EPDK iki kritik karara daha imza attı… Kurul yılın son toplantısında hem elektrikte yeni tarifeleri belirledi hem de serbest piyasadaki elektrik tavan fiyatını 4800 TL/MWh’den 4200 TL/MWh’ye düşürdü. SANAYİDE ELEKTRİĞE YÜZDE 16 İNDİRİM Yılmaz “yeni tarife döneminde mesken aboneleri için herhangi bir artış ya da zam yok. halihazırda meskenler en düşük tarifeden yararlanmaktadır. Sanayi abone grubunda ise yüzde 16 düzeyinde bir indirim söz konusu.” dedi. Yılmaz ayrıca “Kurulumuzun aldığı bir başka kararla da serbest piyasada elektrik tavan fiyatını 4800 tl/mwh’den 4200 tl/mwh’ye düşürdük. böylece serbest piyasada satılan elektrik fiyatı üzerinden elektrik tüketimi yapan özellikle sanayi kuruluşlarında elektriğin bedelinin %10 ila %15 oranında düşmesini bekliyoruz.” açıklamasında bulundu. Konuyu değerlendiren EPDK Başkanı Mustafa Yılmaz enerji piyasalarındaki fiyat hareketlerini ve kaynak bazında oluşan maliyetleri hassasiyetle takip ettiklerini vurguladı. Yılmaz şunları söyledi: “Yeni tarife döneminde mesken aboneleri için herhangi bir artış ya da zam yok. Halihazırda meskenler en düşük tarifeden yararlanmaktadır. Sanayi abone grubunda ise yüzde 16 düzeyinde bir indirim söz konusu. Ayrıca Kurulumuzun aldığı bir başka kararla da serbest piyasada elektrik tavan fiyatını 4800 TL/MWh’den 4200 TL/MWh’ye düşürdük. Böylece serbest piyasada satılan elektrik fiyatı üzerinden elektrik tüketimi yapan özellikle sanayi kuruluşlarında elektriğin bedelinin %10 ila %15 oranında düşmesini bekliyoruz.” Yılmaz; piyasa takas fiyatı tavan rakamının elektrik ticaretinde elektriğin maksimum satılabilecek fiyatını gösterdiğini, daha önce maliyetleri yüksek olan özellikle ithal kömür ve doğal gaz maliyetleri nedeniyle artan fiyat tavanının kaynak bazlı oluşan maliyet azalışları nedeniyle düşürüldüğüne dikkat çekti. EPDK Başkanı Yılmaz “Piyasadaki elektrik fiyatının düşmesi çok önemli ve olumlu bir gösterge. Maliyetlerde yaşanan bu düşüşleri biz takip etmeye ve anında piyasaya yansıtmaya devam edeceğiz. Tarifeler hesaplanırken de en önemli kalem olan bu fiyatların düşüşü devam ederse bütün tüketici gruplarının tarifelerine olumlu yansıyacaktır” dedi.  
https://www.eshahaber.com/haber/epdk-duyurdu-elektrige-yuzde-16-indirim-66114.html

2023 yılı gelir vergisi tarifeleri belli oldu

Son dakika haberi: Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati "Gelir vergisi tarifesinin ilk dilimini 32 bin liradan 70 bin liraya, ikinci dilimini 70 bin liradan 150 bin liraya, üçüncü dilimini 250 bin liradan 550 bin liraya, dördüncü dilimini ise 880 bin liradan 1,9 milyon liraya çıkarıyoruz" açıklamasında bulundu Bakan Nebati sosyal medyadan yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı: "Gelir vergisi tarifesinin ilk dilimini 32 bin liradan 70 bin liraya, ikinci dilimini 70 bin liradan 150 bin liraya, üçüncü dilimini 250 bin liradan 550 bin liraya, dördüncü dilimini ise 880 bin liradan 1,9 milyon liraya çıkarıyoruz. Asgari ücrete yapılan yüzde 54,5 oranındaki artış, gelir vergisi ve damga vergisi istisnasına da yansımış; böylelikle ücretli çalışanların ödeyeceği verginin azalması sağlanmıştır. GELİR VERGİSİ VE DAMGA VERGİSİNDEN MUAF OLACAKLAR 2023 yılında, uygulamaya devam ettiğimiz asgari ücret istisnası nedeniyle, tüm ücretli çalışanlar, yıllık 120.096 liraya isabet eden ücretlerinden gelir ve damga vergisinden muaf olacaktır. Diğer bir ifadeyle, ücret geliri elde eden her bir çalışandan, yıllık 16.916,32 lira gelir vergisi ile 911,53 lira damga vergisi olmak üzere toplam 17.827,85 lira vergiyi tahsil etmeyeceğiz. YEMEK VE YOL ÜCRETLERİ ARTTI Ayrıca, bu yıl Temmuz ayında 51 liraya çıkardığımız yemek parası istisna tutarını 110 liraya, 25,5 liraya çıkardığımız yol parası istisna tutarını da 56 liraya çıkarıyoruz. Böylece, aylık 2.860 lira yemek parası ile 1.456 lira yol parası ödemeleri de vergiden istisna olarak çalışanlara ödenebilecektir. Tüm çalışanlarımıza hayırlı olsun!" 2023 yılı ücret gelirlerinde uygulanacak gelir vergisi tarifesini belirledik.— Dr.Nureddin NEBATİ (@NureddinNebati) December 30, 2022
https://www.eshahaber.com/haber/2023-yili-gelir-vergisi-tarifeleri-belli-oldu-66113.html

Son Dakika: YÖK'ten 'pedagojik formasyon' açıklaması!

Yükseköğretim Kurulu (YÖK) Başkanı Prof. Dr. Erol Özvar, pedagojik formasyon derslerinin seçmeli ders olarak öğrencilerin hizmetine sunulacağını, pedagojik formasyonla alakalı derslerin, bütün sınıflarda alınabileceğini bildirdi. Özvar, YÖK'te yükseköğretim sistemine ilişkin devam eden çalışmalar hakkında AA muhabirinin sorularını yanıtladı. PEDAGOJİK FORMASYON YÖK'ün pedagojik formasyon konusundaki yeni çalışmasının hangi aşamada olduğunun sorulması üzerine Özvar, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Şanlıurfa gençlik buluşmasında öğrencilere pedagojik formasyon eğitimi konusunda müjde verdiğini hatırlattı. Erol Özvar, YÖK Genel Kurulu'nda pedagojik formasyon konusunda karar aldıklarını belirterek, şunları söyledi: "Cumhurbaşkanımızın üniversite öğrencilerine vermiş olduğu müjdeyi hayata geçiriyoruz ve pedagojik formasyon programının kararını almış bulunuyoruz. YÖK Genel Kurulu'nda almış olduğumuz kararı, üniversitelerimize önümüzdeki hafta tebliğ edeceğiz. Üniversitelerimiz, bu kararla beraber pedagojik formasyon programını kendi müfredatlarına yerleştirmiş olacaklar. Artık pedagojik formasyon dersleri, birer seçmeli ders olarak öğrencilerimizin hizmetine sunulacak. Pedagojik formasyonla alakalı dersler, bütün sınıflarda alınabilecek. Mezun olmuş veya mezun olmak üzere olan öğrencilerimiz de ya tezsiz yüksek lisans yaparak yahut sertifika programıyla pedagojik formasyon eğitimlerini tamamlayabilecekler. Dolayısıyla hem okuyanlar hem mezunlar hem de mezun olmak üzere olanlar bu imkandan faydalanmış olacak." ULUSLARARASI YAYINLARDA ARTIŞ  Erol Özvar, 2022 itibarıyla gerek vakıf gerek devlet üniversitelerinin bilimsel üretim bakımından kayda değer performans gösterdiğini bildirdi. Bilimsel üretimin en önemli göstergelerinden birinin "yayın" olduğunu vurgulayan Özvar, yayınlar içinde bilimsel makalelerin ağırlıklı bir yer tuttuğuna işaret etti. Bilimsel makalelerin kalitesini belirleyen hususlardan birinin makalelerin yayınlandıkları dergilerin prestiji olduğuna işaret eden Özvar, Türkiye'nin bu alanda 2022'de önemli bir başarı gösterdiğini ifade ederek, şu bilgileri verdi: "Türkiye'nin uluslararası yayın sayısı, aralık itibarıyla geçen yıla nispetle en az yüzde 5 oranında artmıştır. 2022 yayınlarının endekslenme çalışmaları 2023 Nisan ayına kadar devam edeceğinden, üniversitelerimizin uluslararası görünümlü ve uluslararası dillerde yayınlanmış yayın sayısı, muhtemelen yüzde 10'a yakın bir oranda artmış olacak. Bu çok önemli bir gösterge. Üniversitelerimiz, bilimsel yayınlarını hem hacim olarak hem kalite olarak geçmiş yıla nispetle artırmış bulunuyor. Bilimsel yayınların ortaya konmasında gayret sarf eden bilim insanlarımızı kutluyorum, üniversitelerimizi tebrik ediyorum. Bilimsel faaliyetler, bilimsel yayınlar desteklendiği ölçüde Türkiye'deki üniversitelerimiz çok daha güçlü yayınlar ortaya koyacaklardır. Dünyada ağır ekonomik krizlerin yaşandığı, askeri çatışmaların arttığı, bölgesel veya küresel güvensizlik ortamlarının büyüdüğü bir dönemde, üniversitelerimiz, uluslararası görünümlerini daha da arttırdılar. Bilimsel yayın sayılarını önceki seneye nispetle daha da yükseltmiş oldular." Bilim ve teknolojide ülkeler arasında bir nevi yarış olduğunu ifade eden Özvar, "Üniversiteler olarak, bu yarışta ipi göğüslemek için elimizden gelen bütün gayreti geçmişte olduğu gibi bugün de ortaya koyuyoruz. Bunun en güzel göstergesi de bu sene yayın sayılarımızdaki hem hacim hem nitelik olarak artıştır." dedi. Özvar, "Türkiye nasıl ekonomide dünyanın ilk 10 ülkesi arasına girmek için mücadele ediyor ve bunu başaracaksa yakın gelecekte bilim ve teknoloji alanında, bilimsel üretkenlik alanında ilk 10'a girmek için ciddi bir mücadele vereceğimize ve bunu başaracağımıza inanıyorum." diye konuştu. ÜNİVERSİTEYE GİRİŞTE 35 YAŞ VE ÜZERİ KADINLARA EK KONTENJAN KARARI Erol Özvar, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın, 35 yaş üzerindeki kadınlar için ön lisans ve lisans programlarında ek kontenjan tanımlanacağı yönündeki açıklamasına ilişkin YÖK'ün çalışmasının hangi aşamada olduğu sorusuna, "35 yaş ve üzeri kadınlarla alakalı yaptığımız düzenlemeyi tamamlıyoruz. Buna ilişkin kararı, yılın ilk haftasında inşallah açıklayacağız. Bu düzenleme Cumhurbaşkanımızın takdiriyle açılan bir imkan olarak hayata geçmiş olacak." yanıtını verdi. Özvar, üniversite tercih kılavuzunda, 35 yaş ve üzeri kadınlar için ek kontenjan bilgilerinin yer alacağını ifade etti. 50/D'YE İLİŞKİN KANUN DEĞİŞİKLİĞİ TEKLİFİ MECLİS'E İNTİKAL EDECEK  YÖK Başkanı Özvar, "Önümüzdeki günlerde 50/d statüsündeki asistanların 33/a kadrosuna geçişi ile alakalı hazırladığımız kanun değişikliği teklifi Meclis'e intikal edecek." bilgisini paylaşarak, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay'ın başkanlığında ilgili bakanlıklar ve YÖK'ün çalışmalarının tamamlanmak üzere olduğunu kaydetti. Erol Özvar, üniversite öğrencilerine yönelik şu mesajları verdi: "Öğrencileri 'müstakbel meslektaşım' olarak görürüm ve öyle hitap etmeyi severim. Üniversitede okumak isteyen ve okumak istediği program için gerekli başarıyı gösterecek bütün öğrencilerimizi üniversitelerimize bekliyoruz. Ama üniversiteyi kazanamamak hayatın sonu değil. Dolayısıyla hayatlarını sadece bir imtihana endeksleyerek planlamak çok verimli olmayabilir ama üniversitede okumak isteyen bütün gençlerimize kapımız açıktır. İlgili program için gerekli başarıyı gösterdikleri takdirde hepsi bizim artık tabiri caizse mesai arkadaşlarımız olacak. Onlara sağlık, afiyet diliyorum. Genç öğrenci arkadaşlarımın bütün dünyayı değiştirecek enerjilerinin olduğunu düşünüyorum. Bu enerjiyi hep olumlu, hep verimli alanlarda kullanmalarını bekliyorum."
https://www.eshahaber.com/haber/son-dakika-yokten-pedagojik-formasyon-aciklamasi-66112.html

2023'te gayrimenkul değerleme asgari ücretleri yüzde 77 oranında arttı

Sermaye Piyasası Kurulu (SPK), 2023 yılında uygulanacak gayrimenkul değerleme asgari ücretlerini yaklaşık yüzde 77 oranında artırdı. KONUT, OFİS VE BÜRE İÇİN: (1.412 TL ile 4 bin 736 TL arasında iken 2 bin 500 TL ile 8 bin 419 TL arasında oldu) Resmi Gazete'nin bugünkü sayısında yayınlanan SPK kararına göre, 1 Ocak 2023 tarihinden itibaren uygulanmak üzere gayrimenkul değerleme asgari ücretleri, metrekaresine bağlı olarak; konut, ofis veya büro için 1.412 TL ile 4 bin 736 TL arasında değişen tutarlardan, 2 bin 500 TL ile 8 bin 419 TL arasında değişen tutarlara yükseltildi. İMALATHANE, FABRİKA, DEPO VE ÇİFTLİKLER İÇİN: (1.386 TL ile 11 bin 590 TL arasında iken 2 bin 454 TL ile 20 bin 514 TL oldu) Gayrimenkul değerleme asgari ücretleri metrekaresine bağlı olarak; imalathane, fabrika, depo ve çiftlikler için 1.386 TL ile 11 bin 590 TL arasında değişen tutarlardan 2 bin 454 TL ile 20 bin 514 TL arasında değişen tutarlara yükseltildi. DİĞER GAYRİMENKULLER İÇİN: (1.536 TL ile 21 bin 86 TL arasında iken 2 bin 719 TL ile 40 bin 569 TL oldu) Yeni karar göre dükkan, plaza, AVM, konaklama tesisi, sinema-tiyatro salonları, spor tesisleri ve otoparklar için ise 1.536 TL ile 21 bin 86 TL arasında değişen tutarlardan 2 bin 719 TL ile 40 bin 569 TL arasında değişen tutarlara güncellendi.
https://www.eshahaber.com/haber/2023te-gayrimenkul-degerleme-asgari-ucretleri-yuzde-77-oraninda-artti-66111.html

Türk lirası mevduatları ve katılım hesapları yeni yılda da teşvik edilecek

AA muhabirinin Hazine ve Maliye Bakanlığından aldığı bilgiye göre, Türk lirası mevduatları ve katılım hesaplarında bu yıl sonunda bitecek olan stopaj indirimi süresi 30 Haziran 2023'e kadar uzatıldı. Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati'nin koordinesinde devam eden Türk lirasının güçlendirilmesine yönelik adımlar için stopaj teşvik sürelerindeki uzatım Türkiye Ekonomi Modeli'nin amaçlarına ulaşılmasına katkıda bulunacak. Tasarruf sahiplerinin, tasarruflarını Türk lirası cinsinden açtıkları mevduat ve katılım hesaplarında tutmalarını, Türk lirası cinsinden ihraç edilmiş menkul kıymetlere yönelmelerini teşvik etmek ve ulusal para değerinin korunmasını özendirmek amacıyla Haziran 2023 sonuna kadar açılan ve vadesi yenilen hesaplar ile aynı tarih aralığında iktisap edilen söz konusu menkul kıymet ve diğer sermaye piyasası araçlarından elde edilen kazanç ve iratlar için de indirimli oranlar uygulanacak. Bu kapsamda, mevduat faiz gelirleri ile katılım hesapları kar payları üzerinden yapılacak tevkifat oranlarının, 6 aya kadar (6 ay dahil) vadeli hesaplarda yüzde 15 yerine yüzde 5, bir yıla kadar (bir yıl dahil) vadeli hesaplarda yüzde 12 yerine yüzde 3, bir yıldan uzun vadeli hesaplarda yüzde 10 yerine yüzde sıfır olarak uygulanmasına devam edilecek. Kira sertifikasında sıfırlanan stopaj oranları da haziran sonuna kadar geçerli Devlet tahvili ve hazine bonoları ile Hazine tarafından kurulan varlık kiralama şirketlerince ihraç edilen kira sertifikalarından elde edilen gelirlere uygulanan yüzde sıfır tevkifat oranı uygulamasından da söz konusu tarihe kadar yararlanılabilecek. Bu tarihten sonra yeni bir süre uzatımı daha olmazsa tevkifat yüzde 10 olacak. Bankalar tarafından ihraç edilen tahvil ve bonolardan elde edilen gelirler ve fon kullanıcısının bu bankalar olduğu kira sertifikalarından elde edilen gelirlere indirimli stopaj uygulaması için son tarih de uzatılarak 30 Haziran 2023 olarak belirlendi. Buna göre, yıl ortasına kadar bu menkul kıymetlerden elde edilen gelirlere uygulanan tevkifat oranı yüzde 10 yerine, 6 aya kadar vadeli hesaplarda yüzde 5, bir yıla kadar (1 yıl dahil) vadeli hesaplarda yüzde 3, bir yıldan uzun vadeli hesaplarda yüzde sıfır olarak uygulanacak. Portföyü Türk lirası cinsinden ihraç edilmiş menkul kıymetler olan yatırım fonlarından elde edilen gelirlerde de Haziran 2023 sonuna kadar stopaj oranı yüzde 10 yerine yüzde sıfır olarak desteklenecek. Değişken, karma, eurobond, dış borçlanma, yabancı, serbest fonlar ve unvanında "döviz" ifadesi geçen yatırım fonları ise bu kapsamda olmayacak. Sürdürülebilir büyümeye katkı sağlayacak Türkiye ekonomisinin sürdürülebilir büyümesi, kaynakların gelecek ve teknoloji odaklı, verimli alanlara yönlenmesi için de destek oranları uygulanacak. Bu kapsamda, sermaye piyasalarının geliştirilmesinin bir gereği olarak ve araçların çeşitliliğini artırabilmek adına Sermaye Piyasası Kanunu hükümlerine tabi olarak kurulan ipotek finansmanı kuruluşlarının ihraç ettiği varlığa dayalı menkul kıymet, ipoteğe dayalı menkul kıymet, varlık teminatlı menkul kıymet ve ipotek teminatlı menkul kıymetlerden elde edilen gelir ve kazançlar için de stopaj indirimi sürecek. Bu kapsamda, söz konusu gelir ve kazançlar için belirlenen yüzde 10'luk stopaj oranının yüzde 5 olarak uygulanmasına yıl ortasına kadar devam edilecek.
https://www.eshahaber.com/haber/turk-lirasi-mevduatlari-ve-katilim-hesaplari-yeni-yilda-da-tesvik-edilecek-65913.html

Binalarda yenilenebilir enerji zorunluluğu 1 Ocak'ta başlıyor

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığınca hazırlanan yönetmelik değişikliğiyle normal binalara göre enerji verimliliği daha fazla olan ve kullandığı enerjinin belirli bir kısmını yenilenebilir enerji kaynaklarından temin eden "Neredeyse Sıfır Enerjili Binalar" konseptine geçiş, aşamalı olarak 1 Ocak'ta zorunlu hale getiriliyor. Düzenleme, Türkiye'nin beyan ettiği "2053 net sıfır emisyon binalar" hedefi kapsamında Binalarda Enerji Performansı Yönetmeliği değişikliği ile hazırlandı. Buna göre 1 Ocak 2023'ten itibaren, bir parseldeki toplam inşaat alanı 5 bin metrekareden büyük olan tüm binalar enerji performans sınıfı en az "B" olacak şekilde inşa edilecek. Ayrıca bu binaların, kullandığı enerjinin en az yüzde 5'ini güneş enerjisi paneli, rüzgar enerjisi, ısı pompası gibi yenilenebilir enerji kaynaklarından karşılaması zorunlu olacak. PENCERELERİN ISI YALITIM DEĞERLERİ İYİLEŞTİRİLECEK Bu yapıların halen "C" olan asgari enerji performansının "B"ye çıkarılması ile ısı yalıtımında kullanılan yalıtım malzemesi kalınlıklarında da en az 2 santimetre artış olması gerekecek. Bu kapsamda asgari ısı yalıtım malzemesi kalınlıkları İstanbul'da 5 santimetreden 7-8 santimetreye, Ankara'da ise 6 santimetreden 8-9 santimetreye çıkacak. Ayrıca pencerelerin ısı yalıtım değerleri iyileştirilecek. Bu sayede binaların, ısıl konfor şartları bozulmadan ortalama yüzde 25 daha az enerji tüketmeleri sağlanacak. YILLIK 10 MİLYAR LİRA DÜŞÜŞ SAĞLANACAK Yapılan düzenleme gereği, 1 Ocak 2023'ten itibaren projeleri buna göre hazırlanmayan binalara ruhsat düzenlenemeyecek. 1 Ocak 2025'ten itibaren 2 bin metrekare üzeri tüm binalara yaygınlaştırılması ve kullanılan enerjinin en az yüzde 10'unun yenilenebilir enerji kaynaklarından sağlaması zorunluluğu da getirildi. Yapıların 2023'ten sonra bu şartlara uygun inşa edilmesiyle Türkiye'nin enerji ithalatı faturasında yıllık 10 milyar lira düşüş sağlanması, 2025'ten itibaren ise yıllık düşüşün 15 milyar liraya ulaşması hedefleniyor.
https://www.eshahaber.com/haber/binalarda-yenilenebilir-enerji-zorunlulugu-1-ocakta-basliyor-65718.html

Türkiye'nin göç haritası: İşte en çok göç alan ve göç veren iller!

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), 2021 yılına ilişkin "İç Göç İstatistikleri" bültenini yayımladı. Buna göre, ülkede 2007-2008 döneminde yüzde 3,18 olan iller arası göç eden nüfus oranı, yıllar içinde inişli ve çıkışlı seyir izleyerek 2021 yılında yüzde 3,28 oldu. Bu çerçevede Türkiye'de geçen yıl 2 milyon 777 bin 797 kişi iller arasında göç etti. Bu nüfusun yüzde 47,5'ini erkekler, yüzde 52,5'ini ise kadınlar oluşturdu. EN AZ GÖÇÜ ARDAHAN ALDI, EN AZ GÖÇ VEREN İL BAYBURT OLDU  Türkiye'de iller arası göç eden nüfusun dağılımında, İstanbul 385 bin 328 kişi ile en çok göç alan il olarak tespit edildi. İstanbul'u sırasıyla 197 bin 702 kişi ile Ankara ve 131 bin 394 kişi ile İzmir takip etti. En az göç alan iller ise sırasıyla 4 bin 750 kişi ile Ardahan, 7 bin 54 kişi ile Tunceli ve 7 bin 474 kişi ile Kilis oldu. En çok göç alan iller İstanbul, Ankara ve İzmir'in aynı zamanda en çok göç veren iller olduğu görüldü. 408 bin 165 kişi ile İstanbul, en çok göç veren il olurken, bu ili 165 bin 604 kişi ile Ankara ve 109 bin 470 kişi ile İzmir takip etti. En az göç veren iller ise sırasıyla 6 bin 382 kişi ile Bayburt, 6 bin 445 kişi ile Ardahan ve 6 bin 517 kişi ile Tunceli olarak belirlendi. EN FAZLA GÖÇ HAREKETLİLİĞİ 20-24 YAŞ GRUBUNDA Türkiye'de, geçen yıl en fazla göç hareketliliği, 731 bin 284 kişi ile 20-24 yaş grubunda gerçekleşti. Söz konusu yaş grubunda göç edenlerin yüzde 41,6'sını erkekler, yüzde 58,4'ünü ise kadınlar oluşturdu. Türkiye'de 2021'de 18-24 yaş grubunda yer alan 386 bin 646 kişi, ikamet ettiği ilden farklı bir ildeki üniversiteye kayıt yaptırdı. Söz konusu kişilerin 18-24 yaş grubunda bulunan genç nüfus içindeki oranı yüzde 4,2 oldu. Bu oran erkeklerde yüzde 3,7, kadınlarda yüzde 4,7 olarak hesaplandı. İkamet ettiği ilden başka bir ildeki üniversiteye kayıt yaptıran gençlerin oranı en yüksek ilin yüzde 17,5 ile Isparta olduğu görüldü. Bu ili yüzde 16,8 ile Bayburt ve yüzde 16,7 ile Burdur izledi. İkamet ettiği ilden başka bir ildeki üniversiteye kayıt yaptıran gençlerin oranı en düşük iller ise sırasıyla, yüzde 0,2 ile Şanlıurfa, yüzde 0,4 ile Şırnak ve yüzde 0,7 ile Mardin ve Diyarbakır oldu. EN ÇOK EĞİTİM NEDENİYLE GÖÇ EDİLDİ Türkiye'de geçen yıl 686 bin 973 kişi eğitim nedeniyle göç etti. Diğer göç etme nedenlerine bakıldığında, 570 bin 224 kişinin hanedeki fertlerden birine bağımlı göç ettiği, 429 bin 752 kişinin ise daha iyi konut ve yaşam koşulları nedeniyle göç ettiği görüldü. Hem erkeklerde hem de kadınlarda en çok eğitim sebebiyle göç hareketliliğinin yaşandığı tespit edildi. Erkeklerde 274 bin 273 kişi, kadınlarda ise 412 bin 700 kişi eğitim nedeniyle göç etti. Her iki cinsiyette de sırasıyla hanedeki fertlerden birine bağımlı göç ile daha iyi konut ve yaşam koşulları, eğitimden sonra en önemli göç nedenleri olarak sıralandı. İLK KEZ GÖÇ ETME NEDENİ BİLGİSİ ÜRETİLDİ  Öte yandan, Türkiye'de iç göçe ilişkin bilgiler Adrese Dayalı Nüfus Kayıt Sistemi'nden (ADNKS) her yıl düzenli olarak üretiliyor. Her yıl üretilen iç göç istatistiklerine ek olarak, göç eden nüfusun göç etme nedeni bilgisi "2021 Nüfus ve Konut Sayımı (NKS)" kapsamında ilk kez idari kayıtlara dayalı üretildi.
https://www.eshahaber.com/haber/turkiyenin-goc-haritasi-iste-en-cok-goc-alan-ve-goc-veren-iller-65717.html

Türkiye'nin göç haritası ilk kez yayınlandı! İstanbul'da resmen kaçış var

Türkiye'de son dönemde kira fiyatları ve yaşam maliyetlerinin artmasıyla birlikte büyük şehirlerden ayrılan insanların sayısında artış yaşandı. Türkiye İstatistik Kurumu tarafından yayınlanan Türkiye'nin göç haritasında da bu durum rakamlarla gözler önüne serildi. Özellikle tarım ve hayvancılık yapılan bölgelerden iç göçün önlenmesi için tedbirler alınıp, tersine göçün teşvik edildiği bir atmosfer yaşanıyor. TÜİK'in, çıkardığı Türkiye'nin göç haritasına göre de İstanbul'dan İzmir'den kaçışın olduğu gözlemleniyor. EN ÇOK GÖÇ ALAN İL İSTANBUL Türkiye'de iller arası göç eden nüfusun dağılımına bakıldığında, İstanbul, 385 bin 328 kişi ile en çok göç alan il oldu. İstanbul'u sırasıyla 197 bin 702 kişi ile Ankara ve 131 bin 394 kişi ile İzmir takip etti. En az göç alan iller ise sırasıyla 4 bin 750 kişi ile Ardahan, 7 bin 54 kişi ile Tunceli ve 7 bin 474 kişi ile Kilis oldu. EN ÇOK GÖÇ ALAN İL DE İSTANBUL En çok göç alan iller olan İstanbul, Ankara ve İzmir'in aynı zamanda en çok göç veren iller olduğu görüldü. İlk sırada 408 bin 165 kişi ile İstanbul en çok göç veren il olurken; onu 165 bin 604 kişi ile Ankara ve 109 bin 470 kişi ile İzmir takip etti. En az göç veren iller ise sırasıyla 6 bin 382 kişi ile Bayburt, 6 bin 445 kişi ile Ardahan ve 6 bin 517 kişi ile Tunceli oldu. Barış Yahya Çinçin Editör Haberler.com - Güncel
https://www.eshahaber.com/haber/turkiyenin-goc-haritasi-ilk-kez-yayinlandi-istanbulda-resmen-kacis-var-65716.html

Milli Muharip Uçak'ın motoru takıldı

Haber7/ Fuat Öner Türkiye'nin en büyük ve en ileri teknoloji projelerinden olan Milli Muharip Uçak'ın çalışmaları tüm hızıyla sürüyor.  5'inci nesil çok rollü bir savaş uçağı olacak olan MMU'un 18 Mart 2023'te motorunu çalıştırarak hangardan çıkması planlanırken; Milli Muharip Uçak'ın montajı tamamlanan prototipi iniş takımlarının üzerine alınmıştı. MİLLİ MUHARİP UÇAK'IN MOTORU TAKILDI TUSAŞ'ın düzenlediği CEO'ya sor etkinliğinde öğrencilerin sorularını yanıtlayan Prof. Dr. Temel Kotil, Milli Muharip Uçak'ın motorunun 25 Aralık akşamı takıldığını açıkladı. Hangardan çıkacak uçağın ilk uçuşunun 29 Ekim 2024'te yapması planlanırken, ilk teslimatının ise 2028 yılında yapılması bekleniyor. 2028'den sonra ayda 2 tane üretim planlanıyor MİLLİ MUHARİP UÇAK'IN ÖZELLİKLERİ Tasarım Kabiliyetleri Düşük Görünürlük Dahili Silah Yuvası Büyümeye göre Tasarlanmış Artırılmış Durumsal Farkındalık Yüksek Hız Sensör Birleştirme Operasyonel Kabiliyetler Çoklu Rol & Değişken Rol Görünen Menzil İçinde Sürekli İyileşme Hava Hakimiyeti Görünen Menzil Ötesi Filo Etkinliği Eşsiz Kabiliyet Her görev için tek uçak Hava Elektroniği ve Sensörler IRFS (AESA Radar, E.W.) Tümleşik Radyo Frekans Sistemi (Aktif Elektronik Taramalı Anten, Eletronik Harp) İleri Seyrüsefer Özellikleri (Tümleşik Haberleşme Seyrüsefer Bilgi Sistemleri)  İleri Kokpit /İnsan Makine Arayüzü
https://www.eshahaber.com/haber/milli-muharip-ucakin-motoru-takildi-65715.html

Kılıçdaroğlu ve Akşener bir araya geliyor

Millet İttifakı'nda adaylık krizi son haftalarda içinden çıkılmaz bir hale gelirken medya üzerinden birbirlerine sürekli iğneleyici mesajlar gönderen Kılıçdaroğlu ve Akşener bugün bir görüşme gerçekleştirecek: Bir süredir aralarında kriz olduğu iddia edilen iki liderin görüşmesi Ankara'da gerçekleşecek.
https://www.eshahaber.com/haber/kilicdaroglu-ve-aksener-bir-araya-geliyor-65514.html

İçişleri Bakanlığı KPSS 70 puan ile personel alımı yapıyor! Başvuru şartları neler?

İçişleri Bakanlığı, 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 48 inci maddesinin (A) fıkrası uyarınca 50 adet İçişleri Bakanlığı Dernekler Denetçi Yardımcısı alımı yapacağını açıkladı. Başvuru şartları ve tarihine kadar merak edilen tüm detayları açıklayan kurum adaylardan en az 70 KPSS puan şartı arıyor. İşte ilanda yer alan diğer tüm detaylar... BAŞVURU TARİHİ VE ŞEKLİ İçişleri Bakanlığı personel alımı başvuruları 26 Aralık 2022 tarihinde başlayıp 30 Aralık 2022 tarihine kadar devam edecek. Adaylar www.icisleri.gov.tr adresli internet sitesindeki “Duyurular” bölümünde yayımlanacak olan “İçişleri Bakanlığı Aday Profil Bilgileri Düzenleme ve Sınav Başvuru” linki aracılığıyla e-Devlet şifresi ile başvurularını online olarak tamamlayabilecek. BAŞVURU EKRANI BAŞVURU ŞARTLARI 1- 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 48 inci maddesinin (A) fıkrasında sayılan şartları taşımak, 2- En az dört yıllık lisans eğitimi veren hukuk, siyasal bilgiler, iktisat, işletme, iktisadi ve idari bilimler fakültelerinden veya bunlara denkliği yetkili makamlarca kabul edilen yurt içi ve yurt dışındaki öğrenim kurumlarından birisini bitirmiş olmak, 3- Giriş(sözlü) sınavının yapıldığı yılın ocak ayının birinci günü itibarıyla otuz beş yaşını doldurmamış olmak (01/01/1988 tarihinden sonra doğanlar), 4- Görev yapılmasına engel bir halin olmadığına dair yazılı beyanda bulunmuş olmak, 5- Sınavın yapılacağı dönemde son başvuru tarihi itibariyle geçerlilik süresi dolmamış “Kamu Personel Seçme Sınavı KPSSP(23)” puan türünden en az 70 ve üzerinde KPSS puanı almış olmak kaydıyla ilan edilen kadro sayısının en fazla dört katı aday arasına girmek (sıralamaya giren son aday ile aynı puana sahip diğer adaylar da giriş(sözlü) sınavına alınır). RESMİ İLAN METNİ
https://www.eshahaber.com/haber/icisleri-bakanligi-kpss-70-puan-ile-personel-alimi-yapiyor-basvuru-sartlari-neler-65336.html

İLBANK'tan Erzurum'a 4 yılda 1 milyar 447 milyon liralık yatırım desteği

İLBANK'tan alınan bilgiye göre, İller Bankası içme suyundan atık suya, katı atıktan yenilenebilir enerjiye, sokak sağlıklaştırmadan parke taşı onarımına kadar birçok alanda yaptığı projeleri halkın hizmetine sunmaya devam ediyor. Bu kapsamda İLBANK tarafından Erzurum'da toplam maliyeti 143 milyon lira olan 8 proje tamamlanarak açılışı yapıldı. 2021 yılında ise toplam maliyeti 1 milyar 204 milyon lira olan 27 üst yapı ve alt yapı projesi, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından açılışı gerçekleştirilerek hizmete sunuldu. Öte yandan, Erzurum'da toplam tutarı 100 milyon lira olan 7 işin yapım çalışmaları devam ediyor. Böylece, İLBANK'tan Erzurum'a 4 yılda 1 milyar 447 milyon liralık yatırım desteği verildi. Bu kapsamda, Erzurum Büyükşehir Belediyesi Erzurum Kalesi ve çevresinde yer alan kültür yolu projesi yaşam alanı ikinci etap yapımı, Aşkale Belediyesi yağmur oluğu ve güneş enerji santrali yapımları, Aziziye Belediyesi güneş enerji santrali yapımı, Hınıs Belediyesi millet bahçesi yapım ve belediye parkı yapımı, Karayazı Belediyesi kilit parke ve bordür yapım işi, Tekman Belediyesi beton parke taşı ve bordür yapım işi tamamlanarak hizmete sunuldu. İller Bankası finansman ve teknik desteğiyle son 20 yılda toplam 2,75 milyar lira değerinde 126 projeyi tamamladı.
https://www.eshahaber.com/haber/ilbanktan-erzuruma-4-yilda-1-milyar-447-milyon-liralik-yatirim-destegi-65218.html

Adalet Bakanı Bekir Bozdağ'dan Başkent Kulusi'nde önemli açıklamalar

Kanal 7 Ankara temsilcisi ve Haber 7 yazarı Mehmet Acet'in sunduğu Başkent Kulusi Programının bu haftaki konuğu Adalet Bakanı Bekir Bozdağ oldu. Bakan Bozdağ'ın açıklamaları şu şekilde;    
https://www.eshahaber.com/haber/adalet-bakani-bekir-bozdagdan-baskent-kulusinde-onemli-aciklamalar-65217.html

Yargıtay'dan emsal ev ipoteği kararı!

Yüksek Mahkeme, tapuda aile konutu şerhi olmasa dahi uzun yıllar aile konutu olarak kullanılan konutta eşin rızası alınmadan tesis edilen ipotek işleminin geçersiz olduğuna hükmetti. Ekonomik darboğaza düşen Y.B., bir bankadan kredi çekti. İddiaya göre, banka Y.B.'nin eşi ile birlikte yıllardır kullandığı apartman dairesini ipotek ettirdi. Durumu öğrenen kadın mahkemenin yolunu tuttu. Davacı kadın, evine davalı banka tarafından rızası alınmaksızın ipotek tesis edildiğini, yasa gereğince eşin rızası olmadan ipotek tesis edilemeyeceğini, bankanın kötü niyetli olduğunu ileri sürerek, aile konutu niteliğindeki taşınmaz üzerinde bulunan ipoteğin kaldırılmasını talep etti. Davalı banka avukatı, dava konusu taşınmaza aynı banka tarafından 2001 ve 2006 yıllarında iki ayrı ipotek tesis edildiğini, davacının bu ipoteklerden haberi olmamasının hayatın olağan akışına aykırı olduğunu öne sürdü. İpotek tesis işlemi yapıldığı anda tapu kaydında aile konutu şerhi bulunmadığını savunan avukat, davanın reddini istedi. Aile mahkemesi, davalı banka tarafından ipotek tesis işleminden önce tanzim ettirilen ekspertiz raporunda birinci katın kullanıldığının tespit edildiğine, yapılan kolluk araştırması ve dinlenen tanık beyanlarına göre de ipoteğe konu taşınmazın uzun yıllardır davacı ve ailesi tarafından aile konutu olarak kullandığının anlaşıldığına dikkat çekti. Kararda Türk Medeni Kanunu'nun ilgili hükümleri gereği diğer eşin açık rızası olmadan aile konutuna ilişkin tasarrufta bulunulamayacağı, bu nedenle davacı eşin rızası alınmadan tesis edilen ipoteğin geçersiz olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne, aile konutu üzerindeki ipoteğin kaldırılmasına hükmedildiği belirtildi. Kararı davalı banka vekili temyiz edince devreye Yargıtay 11. Hukuk Dairesi girdi. Daire, oy birliği ile aldığı kararla mahkeme hükmünü onadı.
https://www.eshahaber.com/haber/yargitaydan-emsal-ev-ipotegi-karari-65216.html

Türkiye'deki 196 OSB için 2023'te uygulanacak elektrik dağıtım bedelleri belirlendi

EPDK'nin konuya ilişkin kurul kararları, Resmi Gazete'nin bugünkü sayısında yayımlandı. Buna göre, farklı illerde faaliyet gösteren 196 OSB için gelecek yıl uygulanacak tüketici, sanayi harici tüketici ve üretici dağıtım bedelleri ile emreamade kapasite bedelleri belirlendi. Tarifeler, söz konusu OSB'lerin onaylı sınırları içindeki katılımcıları için geçerli olacak.
https://www.eshahaber.com/haber/turkiyedeki-196-osb-icin-2023te-uygulanacak-elektrik-dagitim-bedelleri-belirlendi-65214.html

Altay Bayındır transferinde dikkat çeken detay: İkinci Tuncay Şanlı vakası yaşanabilir!

Fenerbahçe'de ikinci Tuncay Şanlı vakası Altay Bayındır ile yaşanmak üzere. Bu sezon birçok maçta beklentilerin altında kalan ve taraftarların tepki gösterdiği Altay Bayındır, Fenerbahçe ile yol ayrımında.Abone ol Fenerbahçe Altay Bayındır ile ikinci Tuncay Şanlı vakası yaşayabilir. Sarı-Lacivertlilerin hâlâ yeni sözleşme imzalayamadığı Altay Bayındır, kendisine talip olan Avrupa devine sıcak bakıyor. Sezona iyi başlayamayan ve birçok maçta taraftarlarca protesto edilen milli eldivenin olası transferi akıllara Tuncay Şanlı olayını getirdi. Altay Bayındır transferi Tuncay Şanlı olayını hatırlattı Fenerbahçe ile henüz yeni sözleşme yapmayan Altay Bayındır, kendisine talip olan Avrupa devine yeşil ışık yaktı. Milli kalecinin Fenerbahçe'den bedelsiz ayrılma olasılığı doğarken, ikinci Tuncay Şanlı vakası yaşanabilir. Altay Bayındır Inter'i istiyor Sabah'ın haberine göre Altay Bayındır, Inter'den ilk 11 garantisi istedi. İtalyan devine gitmeyi kabul eden 24 yaşındaki kaleci, Fenerbahçe'ye bonservis kazandırmadan takımdan ayrılabilir. Bu olay akıllara Tunca Şanlı'yı getirdi. Tuncay Şanlı da bedavaya gitmişti Akşam'ın haberine göre; Fenerbahçe, 2002-03 sezonu başında transfer ettiği Tuncay Şanlı ile 2007-08 sezonu öncesi yeni sözleşme imzalamak için uzun süre temaslarda bulunmuş ancak oyuncuyu ikna edememişti. Fenerbahçe'nin tüm tekliflerini reddeden Tuncay Şanlı, bedelsiz olarak Middlesbrough'ya transfer olmuştu. 600 bin eurodan 13 milyon euroya Fenerbahçe, Altay Bayındır'ı 2019-20 sezonu başında Ankaragücü'nden 1,5 milyon euroya transfer etmişti. Sarı-Lacivertlilere transfer olduğu dönemde piyasa değeri 600 bin euro olan Altay Bayındır bu rakamı 13 milyon euro seviyesine çıkardı.
https://www.eshahaber.com/haber/altay-bayindir-transferinde-dikkat-ceken-detay-ikinci-tuncay-sanli-vakasi-yasanabilir-65108.html

Küle: Rekabet ihlalleri fiyatların suni artışına neden oluyor

Rekabet Kurulu'nca 2021 yılının Nisan ayında başlatılan ve 1,5 yıl süren 'tedarikçi soruşturması' kapsamında fiyatlama davranışları incelenen 13 üretici/tedarikçinin, 'topla-dağıt' niteliğine sahip kartele taraf olmak ve perakende seviyesinde faaliyet gösteren teşebbüslerin raf fiyatlarını belirlemek suretiyle kanunu ihlal ettikleri belirlendi. Bu firmalara 878 milyon TL ceza verildi. Daha önce aynı konuda idari para cezası verilen soruşturma kapsamındaki 5 zincir marketin de topla-dağıt karteline taraf oldukları tespit edildi. Ancak önceki soruşturmada idari para cezası uygulandığından yeni idari para cezası uygulanmadı. '5 MARKETE CEZA VERİLMİŞTİ' Rekabet Kurumu Başkanı Birol Küle, kararın, hızlı tüketim malları perakendeciliği sektöründe alınan ilk karar olmadığını söyleyerek, "Kurulumuz kamuoyunda 'zincir marketler soruşturması' olarak bilinen soruşturma sonucunda aldığı 28 Ekim 2021 tarihli kararıyla yemeklik yağ üreticisi 1 teşebbüs ile 5 ulusal zincir marketin topla-dağıt niteliğine sahip kartele taraf olduklarını ve ayrıca söz konusu yemeklik yağ üreticisi teşebbüsün perakende seviyesinde faaliyet gösteren teşebbüslerin raf fiyatlarını belirlediğini ve böylelikle anılan teşebbüsler tarafından kanunun 4'üncü maddesinin ihlal edildiğini tespit etmiş ve bu teşebbüslere idari para cezası vermişti. Nitekim bu soruşturmada elde edilen belgeler, 'tedarik soruşturması' olarak anılan 13 üretici/tedarikçinin ceza almasıyla sonuçlanan soruşturmanın açılmasına da yol açmıştı" dedi.  'EN AĞIR REKABET İHLALİ' Her iki soruşturmanın da hızlı tüketim malları perakendeciliği sektöründe tedarikçiler ve perakendeciler arasındaki iş yapma biçiminin, rekabet ihlallerine yol açabilecek şekilde oluştuğunu gösterdiğini belirterek, şunları kaydetti:  "Bu yaygın iş yapma biçimi çerçevesinde, ilk olarak üretici/tedarikçi teşebbüsler, kendi ürünleri bakımından perakendecilerin nihai satış fiyatlarını ve Fiyat artış zamanlarını koordine ediyor. Bir başka deyişle, perakendeciler ortak tedarikçileri aracılığıyla birbirlerinin geleceğe yönelik fiyatları, fiyat artış tarihleri, dönemsel aktiviteleri ve kampanyaları gibi rekabete hassas bilgilerinden haberdar oluyor ve kendi davranışlarını buna göre şekillendiriyor. Rekabet hukuku terminolojisinde 'topla-dağıt tipi kartel' olarak nitelendirdiğimiz ve en ağır rekabet ihlalleri arasında sayılan bu durum ise perakendeciler arasındaki fiyat rekabetini ortadan kaldırıyor. İkinci olarak, bu yaygın iş yapma biçimi, tedarikçilerin perakende seviyede faaliyet gösteren teşebbüslerin raf fiyatlarına müdahale etmesini ve perakendecilerin nihai satış fiyatlarını belirlemesini de içeriyor. Nihayetinde, perakende seviyesinde faaliyet gösteren teşebbüslerin nihai satış fiyatlarının aynı düzeyde olmasına yol açan ve yeniden satış fiyatının tespiti olarak nitelendirilen bu durum ise yine benzer şekilde perakende seviyesindeki fiyat rekabetini ortadan kaldırıyor."   'TÜKETİCİLER ZARAR GÖRÜYOR' Rekabet Kurumu Başkanı Küle, serbest rekabet piyasalarında, teşebbüslerin satış fiyatlarını serbestçe ve birbirleriyle rekabet halinde belirlemelerinin beklendiğini kaydedip, şöyle konuştu: "Zira teşebbüsler arasındaki rekabet, fiyatların düşmesini, ürün ve hizmet çeşitliliği ile kalitenin artmasını sağlayacak ve nihayetinde tüketiciler bakımından fayda yaratacaktır. Ayrıca rekabetin tesisi dolaylı olarak fiyat istikrarına, ekonomik büyümeye, uluslararası rekabetçiliğe de katkı sağlayacaktır. Bu nedenle hızlı tüketim malları sektöründe yaygın olarak görülen iş yapma biçimleri sonucunda meydana gelen rekabet ihlalleri, teşebbüslerin fiyatlarını serbestçe belirlemelerini engelliyor ve piyasadaki fiyatların suni olarak yükselmesine ve tüketicilerin bu durumdan doğrudan zarar görmelerine neden oluyor. Ayrıca, bu davranışlar dolaylı olarak ülke ekonomisi üzerinde de olumsuz etkilere yol açıyor. Üstelik bu rekabet ihlallerinin ekmek, alkolsüz içecekler, atıştırmalık ürünler, kişisel temizlik malzemeleri gibi tüketicilerin bütçesi içerisindeki payı yüksek olan hızlı tüketim malları perakendeciliği sektöründe gerçekleştiği dikkate alındığında, tüketicinin uğradığı zararın büyüklüğü daha da çarpıcı hale geliyor. Bu nedenle sektörde faaliyet gösteren teşebbüslerin iş yapma biçimlerini değiştirmeleri ve rekabet hukuku kurallarına uygun hale getirmeleri zaruri hale gelmiştir. Biz kararlarımız ile piyasa oyuncularına bu konuda farkındalık kazandırdığımızı düşünüyoruz. Rekabet Kurumu olarak soruşturmalar ve rekabet savunuculuğu yoluyla piyasalarda etkin rekabet ortamının tesis edilmesini ve korunmasını sağlamaya yönelik çalışmalarımıza devam edeceğiz."
https://www.eshahaber.com/haber/kule-rekabet-ihlalleri-fiyatlarin-suni-artisina-neden-oluyor-65105.html

Eski eşinin sokak ortasında vurduğu Pelin'den üzücü haber

Olay, 12 Aralık’ta Ayrancı Mahallesi Hoşdere Caddesi'nde meydana geldi. Markette karşılaşan Mehmet E. ile geçen yıl boşandığı Pelin Ceylan arasında çıkan tartışma, kavgaya dönüştü. Kavga sırasında Mehmet E., yanındaki tabancayla sokakta Ceylan'ı vurdu. Mehmet E., yere yığılın Ceylan’a bir kez daha ateş etti. Bir süre elindeki tabancayla eski eşinin başında bekleyen ve kimseyi yaklaştırmayan Mehmet E., daha sonra kaçmaya çalışırken polis tarafından yakalanıp, gözaltına alındı. Taksiyle Çankaya ilçesindeki özel hastaneye götürülen Pelin Ceylan, ilk müdahalenin ardından ameliyata alındı. Entübe edilen Pelin Ceylan'ın hayati tehlikesinin sürdüğü ve yapılan müdahalelere yanıt vermediği öğrenildi.  'MÜDAHALE SÜRECİNİN UZAMASI, SORUNLARI ORTAYA ÇIKARDI' Pelin Ceylan'ın sağlık durumu hakkında bilgi veren bir hastane yetkilisi, "Hastaneye ambulans ile değil taksi ile getirildi. Olay sonrasında eski eşinin başında beklemesi ve Ceylan'ın hastaneye taksiyle gelmesi, içinde bulunduğumuz sorunları ortaya çıkardı. Bu zaman dilimleri beyinde hasar bırakabilecek ciddi süreler. Çünkü olayın ardından geçen her saniye, hayati sorunlara yol açabiliyor. Ceylan'a şu ana kadar 3 kez cerrahi müdahalede bulunuldu. Hiçbirisinde olumlu cevap vermedi. Bir de şöyle bir sorun ile karşı karşıyayız. Ceylan'ın vücuduna 2 kurşun isabet ediyor. Bu 2 kurşun öyle bir yere isabet etmiş ki; 5 kurşuna eş değer zarar vermiş. Bir mermi vücuda girip çıkmış. Diğer mermi ise birden fazla organa zarar vermiş. Tedavilerimiz sürüyor ancak olumlu yanıt alamıyoruz. Şu an tüm yaşamsal fonksiyonlarında sorunlar yaşıyoruz. Dün sabaha karşı ise beyninde ödem oluştu. Nöroloji ekiplerimiz hemen müdahalede bulundu. 12 gündür yapılan tedavilerde herhangi bir olumlu yanıt alamadık" dedi.
https://www.eshahaber.com/haber/eski-esinin-sokak-ortasinda-vurdugu-pelinden-uzucu-haber-65104.html

İstanbul’da esrarengiz olay! Tırın çarptığı araçtan kadın cesedi çıktı

Kaza, gece saat 01.00 sıralarında Sarıyer Demirci Mahallesi Kuzey Marmara Otoyolu Ankara istikametinde meydana geldi. İddiaya göre, henüz plakası ve sürücüsü öğrenilemeyen bir otomobile 34 KL 0339 plakalı tır arkadan çarptı. Kazada otomobil kullanılamaz hale gelirken sürücüsü şok geçirdi. OTOMOBİLİN ARKA KOLTUĞUNDA YAŞLI KADIN CESEDİ BULUNDU Olay yerinde sürücünün yardımına koşan vatandaşlar otomobilin arka koltuğunda sırt üzeri yatmış ve üzeri kapalı yaşlı kadını gördü. Durumu jandarma ve sağlık ekiplerine bildiren vatandaşlar otomobil sürücüsünü sakinleştirmeye çalıştı. EKİPLER KADININ HAYATINI KAYBETTİĞİNİ BELİRLEDİ Kısa sürede olay yerine jandarma ve sağlık ekipleri sevk edildi. Jandarma ekipleri yolda güvenlik önlemi alırken sağlık ekipleri yaptıkları ilk incelemede kadının hayatını kaybettiğini tespit etti. Sürücü de ilk müdahalesi olay yerinde yapıldıktan sonra hastaneye sevk edildi. CESEDİN ÖLÜM NEDENİ ADLİ TIP İNCELEMESİYLE NETLİK KAZANACAK Kadının kaza esnasında mı yoksa önceden mi öldüğünün Adli Tıp’taki yapılan incelemeler sonrası netlik kazanacağı öğrenildi.
https://www.eshahaber.com/haber/istanbulda-esrarengiz-olay-tirin-carptigi-aractan-kadin-cesedi-cikti-65103.html

Çatıya 500 bin TL yatır, ayda 12 bin TL kazan

Küresel çapta yaşanan enerji krizi, elektrik fiyatlarının artmasına yol açarken kendi elektriğini üretmek isteyenleri de harekete geçirdi. En yoğun ilgi ise güneş enerjisine oldu. Dünya genelinde yapılan bir araştırmaya göre bu ilgi son 10 yılın zirvesine çıkmış durumda. Enerji danışmanlık şirketi Piagrid'in araştırmaya göre internette güneş enerjisi için yapılan aramalar geçen yıl yüzde 30 artarak 10 yılın en yüksek seviyesine ulaştı. Araştırma yapanların yüzde 40'ını ise konut çatısını değerlendirmek isteyenlerden oluşuyor. 25 BİN LİRAYA MÜMKÜN Akşam'ın yaptığı araştırmaya göre çatıya küçük bir güneş santrali kurmak, bugünkü elektrik faturaları dikkate alındığında o kadar da maliyetli bir yatırım değil. Türkiye genelinde birçok bölgede güneş santrali kurulumları yapan DBE Holding Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Taha Pınar'ın verdiği bilgiye göre aylık 500 lira elektrik faturası gelen bir tüketici yaklaşık 22-25 bin TL arası bir yatırımla kendi ihtiyacını karşılayabilir. Böylece yaptığı yatırımı 50 ayda amorti edebilir. EN KARLI YATIRIM Mehmet Taha Pınar bugün güneş enerjisinin en karlı yatırımlardan biri olduğunu da belirterek bu konuda şu örneği veriyor: "Güneş enerjisine 500 bin TL'lik yatırım yaklaşık 40-45 ayda kendisini amorti eder. Bu da yaklaşık 11-12 bin TL'lik bir aylık gelir anlamına gelmektedir." Lisanssız çatı GES'lere ilişkin birçok teşvik bulunuyor. Hatta çatısı müsait olmayan birçok fabrika getirilen teşvikler sayesinde Şırnak'ta ihtiyacı olan elektriği üretip Ankara'daki fabrikasında kullanabiliyor. Çatı GES'lere özellikle elektrik tüketimi çok yüksek sektörler büyük ilgi gösteriyor. AVRUPA VE JAPONYA'DA ZORUNLU OLUYOR Avrupa Komisyonu, Avrupa'nın güneş enerjisi endüstrisini canlandırmayı hedefliyor. 2025 yılına kadar tüm kamu binalarının güneş paneliyle kaplanması planlanıyor. Japonya'nın başkenti Tokyo'da da yeni evler için artık güneş paneli kurulumu zorunlu olacak. TEŞVİKLERLE GÜNEŞE TALEP İKİ KAT ARTTI Tüketicilerin güneş panellerine ilgisi yüksek olsa da artan fiyatların tüketiciyi düşündürdüğünü ve harekete geçmek konusunda yavaşlattığını belirten Piagrid Kurucusu Dr. Gökçe Tekin Turhan "Şu an güneş enerjisi gibi yenilenebilir enerji yatırımlarında tüketici talebinin yoğun olduğu bir dönemdeyiz. Bu kişilerin bir kısmı yüksek elektrik faturalarının yükünden arınmak isterken, bir kısmı da güneş enerjisini bir yatırım fırsatı olarak görüyor. Fırsat niteliği taşıyan bu taleplerin yatırıma dönüşmesi için daha kolay ve ucuz finansman seçenekleri ve desteklerin sağlanması kritik. Örneğin şubat ve mart hayata geçen teşvik uygulamaları güneş enerjisine olan taleplerde 2 kat artış yaşanmasına vesile oldu. Yeni teşvik paketlerinin oluşturularak aksiyon alınması yenilenebilir enerji yatırımlarını hızlandıracaktır" dedi. KURULUM SÜRECİ NASIL? Evlerde, işyerlerinde, bina çatılarında üretilen elektriğin üretim fazlası elektrik dağıtım kurumuna satılabiliyor. Üstelik enerji satışı ticari bir işlem olmasına rağmen şahıslar için KDV ve Gelir Vergi istisnası bulunuyor. Şayet çatınıza lisanssız güneş santrali kurmak istiyorsanız öncelikle bulunduğunuz ildeki elektrik dağıtım firmasına 'çatı üstü güneş enerjisi elektrik üretimi için izin/çağrı mektubu' almanız gerekiyor. Diğer yasal izinler ise projelendirme ve mühendislik hizmeti veren şirketlerce yapılıyor. Çağrı mektubunun onaylanmasıyla kurulum, sözleşme yapacağınız mühendislik firması tarafından hemen başlatılıyor. Çatı GES'lerin ömrü ise 25 yıl.
https://www.eshahaber.com/haber/catiya-500-bin-tl-yatir-ayda-12-bin-tl-kazan-65102.html

Sasa ve Hektaş'ta bir ay süreyle tedbir

Borsa İstanbul'dan yapılan açıklamada Sasa Polyester ve Hektaş hisselerinde 20 Ocak 2023 tarihine kadar; "açığa satış ve kredili işlem yasağı", "brüt takas" ve "emir iptalinin, emir miktar azaltımı ile emir fiyat kötüleştirmesinin yasaklanması" tedbirleri uygulanacak. KAP'a yer alan açıklamaya göre; Borsa İstanbul A.Ş. Piyasalarında Uygulanacak Gözetim Tedbirleri Yönergesi'nin 5. ve 6. maddelerindeki hükümler çerçevesinde, Tedbir Yönetim Sistemi kapsamında, piyasasında gerçekleşen işlemler nedeniyle Sasa Polyester Sanayi A.Ş. (SASA.E) ve Hektaş Ticaret T.A.Ş. (HEKTS.E) paylarında 23 Aralık 2022 tarihinden itibaren 1 ay süreyle "Açığa Satış ve Kredili İşlem Yasağı", "Brüt Takas" ve "Emir İptalinin, Emir Miktar Azaltımı ile Emir Fiyat Kötüleştirmesinin Yasaklanması" tedbirleri uygulanacak. 
https://www.eshahaber.com/haber/sasa-ve-hektasta-bir-ay-sureyle-tedbir-64928.html

İstanbul'da "şok evlerine" operasyon: 95 düzensiz göçmen yakalandı

İstanbul Emniyet Müdürlüğü Göçmen Kaçakçılığıyla Mücadele ve Hudut Kapıları Şube Müdürlüğü ekipleri, düzensiz göçmenlerin sevk edilecekleri sınır illerine götürülmeden önce kaldıkları "şok evleri" diye nitelendirilen mekanlar ile ikamet sahiplerine yönelik çalışma başlattı. Ekiplerin, yaptıkları çalışmalar sonucunda Bağcılar ve Esenyurt'ta belirlenen 14 adrese operasyon düzenlendi. Yapılan incelemede, evlerde koğuş şeklinde ranza sisteminin kurulduğu, düzensiz göçmenlerin ülkede barınmalarını sağlayan ev sahipleri, emlakçılar ve aracıların haksız kazanç elde ettiği belirlendi. Operasyonda 95 düzensiz göçmen yakalandı. Ayrıca, düzensiz göçmenlere yer temin ettikleri gerekçesiyle haklarında adli işlem yapılan 10 şüpheliye de toplam 244 bin 530 lira idari para cezası kesildi. Yakalanan düzensiz göçmenlerin sınır dışı edilmesine yönelik işlemlere başlandığı öğrenildi. SAHTE PASAPORT OPERASYONUNDA 6 KİŞİ YAKALANDI   Ekipler, resmi belgede sahtecilik suçu kapsamında yürüttüğü çalışmada ise Beyoğlu'ndaki bir adrese çok sayıda yabancı uyruklu kişilerin girip çıktığını tespit etti. Adrese düzenlenen operasyonda 6 yabancı uyruklu kişi yakalanırken, yapılan incelemede ikisi sahte 3'ü de geçerliliğini yitirmiş pasaport ele geçirildi. Yakalanan kişiler sınır dışı işlemleri için geri gönderme merkezine teslim edilirken, bu kişilerden 3'ü hakkında "resmi belgede sahtecilik" suçundan adli işlem yapıldı.
https://www.eshahaber.com/haber/istanbulda-sok-evlerine-operasyon-95-duzensiz-gocmen-yakalandi-64718.html

Kargo şirketinde kilolarca uyuşturucu ele geçirildi

İl Emniyet Müdürlüğü Narkotik Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri, kargo aracılığıyla İstanbul'a yüklü miktarda uyuşturucu madde sevkiyatı yapılacağı bilgisine ulaşıldı. Kayapınar ilçesindeki kargo şirketine yapılan baskında, kargo gönderisi olan derin dondurucu içinde yapılan aramada 93 kilo 650 gram esrar ele geçirildi. Şüpheliler M.K. ve M.Ö. gözaltına alındı. 2 şüpheli polisteki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edildi. Şüphelilerden M.Ö. tutuklandı, M.K. ise adli kontrolle serbest bırakıldı.
https://www.eshahaber.com/haber/kargo-sirketinde-kilolarca-uyusturucu-ele-gecirildi-64717.html

Yengesini öldürdü, ağırlaştırılmış müebbet hapis talep edildi

Olay, 10 Eylül'de, Dilaver Mahallesi Şehit Güngör Tuncer Sokak'ta meydana geldi. Engin Tunçdemir ile kardeşi Ersin Tunçdemir arasında babalarının evi terk etmesi nedeniyle tartışma çıktı. Daha sonra Ersin Tunçdemir eve girip, duvarda asılı olan av tüfeğini alarak kardeşinin gelmesini bekledi. Bu sırada odaya giren Derya Tunçdemir, iddiaya göre Ersin Tunçdemir'e engel olmaya çalıştı. Ersin Tunçdemir'in elindeki tüfeğin ateş almasıyla Derya Tunçdemir yaralandı. Evdeki akrabaları yaralıya ilk müdahalede bulunup hastaneye götürdü ancak Derya Tunçdemir hayatını kaybetti. İDDİANAME KABUL ERDİLDİ Zonguldak Cumhuriyet Başsavcılığı'nın olayla ilgili hazırladığı iddianame, 1'inci Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edildi. Ersin Tunçdemir soruşturma aşamasında verdiği ifadesinde, Engin Tunçdemir ile babasının evi terk etmesinden dolayı tartıştıklarını, eve gittiğini, ağabeyinin peşinden geldiğini düşünerek kendini savunmak için tüfeği aldığını söyledi. Ersin Tunçdemir, odaya bir akrabasının girdiğini daha sonra kapıyı iterek yengesi Derya Tunçdemir'in de geldiğini ifade etti. Derya Tunçdemir'in hiçbir şey söylemeden tüfeğin namlusunu tuttuğunu bu esnada tüfeğin nasıl olduğunu bilmediği bir şekilde ateş aldığını ileri süren Ersin Tunçdemir, yengesinin vurularak yere düştüğünü, olayın kaza sonucu meydana geldiğini belirtti. ÇOCUĞUNU ALMAK İÇİN EVE GİTMİŞ Kardeşi Ersin ile tartıştıklarını onaylayan Engin Tunçdemir, eşinin eve çocukları almak için çıktığını, Ersin Tunçdemir'in eşini vurduğunu duyduğunu ve yaşadıkları bölgeye sürekli vahşi hayvan geldiği için silahın sürekli dolu tutulduğunu söyledi. İddianamede, yakın mesafeden atış yapıldığı ve Derya Tunçdemir'in ölüm sebebinin vücuduna isabet eden saçma tanelerinin meydana getirdiği yaralanma ve kırıkların olduğu ifade edildi. Tunçdemir’in bedeninden 35 saçma tanesi çıkarıldığına da yer verildi. Savcılık, Ersin Tunçdemir'in tüfeği bilerek ve isteyerek eline aldığını, Engin Tunçdemir'e yönelse de araya giren yengesini kasten öldürdüğüne kanaat getirerek, 'Kadına karşı kasten öldürme' suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapisle cezalandırılmasını talep etti.
https://www.eshahaber.com/haber/yengesini-oldurdu-agirlastirilmis-muebbet-hapis-talep-edildi-64716.html

İstanbul'da "şok evlerine" operasyon: 95 göçmen yakalandı

İstanbul Emniyet Müdürlüğü Göçmen Kaçakçılığıyla Mücadele ve Hudut Kapıları Şube Müdürlüğü ekipleri, düzensiz göçmenlerin sevk edilecekleri sınır illerine götürülmeden önce kaldıkları "şok evleri" diye nitelendirilen mekanlar ile ikamet sahiplerine yönelik çalışma başlattı. Ekiplerin, yaptıkları çalışmalar sonucunda Bağcılar ve Esenyurt'ta belirlenen 14 adrese operasyon düzenlendi. Yapılan incelemede, evlerde koğuş şeklinde ranza sisteminin kurulduğu, düzensiz göçmenlerin ülkede barınmalarını sağlayan ev sahipleri, emlakçılar ve aracıların haksız kazanç elde ettiği belirlendi. Operasyonda 95 düzensiz göçmen yakalandı. Ayrıca, düzensiz göçmenlere yer temin ettikleri gerekçesiyle haklarında adli işlem yapılan 10 şüpheliye de toplam 244 bin 530 lira idari para cezası kesildi. Yakalanan düzensiz göçmenlerin sınır dışı edilmesine yönelik işlemlere başlandığı öğrenildi. SAHTE PASAPORT OPERASYONU: 6 KİŞİ YAKALANDI Ekipler, resmi belgede sahtecilik suçu kapsamında yürüttüğü çalışmada ise Beyoğlu'ndaki bir adrese çok sayıda yabancı uyruklu kişilerin girip çıktığını tespit etti. Adrese düzenlenen operasyonda 6 yabancı uyruklu kişi yakalanırken, yapılan incelemede ikisi sahte 3'ü de geçerliliğini yitirmiş pasaport ele geçirildi. Yakalanan kişiler sınır dışı işlemleri için geri gönderme merkezine teslim edilirken, bu kişilerden 3'ü hakkında "resmi belgede sahtecilik" suçundan adli işlem yapıldı.
https://www.eshahaber.com/haber/istanbulda-sok-evlerine-operasyon-95-gocmen-yakalandi-64715.html

Asgari ücret saat 12'de belli oluyor

Cumhurbaşkanı Erdoğan, AK Parti TBMM Grup Toplantısı'nda yaptığı konuşmada "Büyük ihtimalle yarın (bugün); asgari ücret konusunu da bakanımla bugün görüşmeleri yapmak suretiyle inşallah açıklayıp onu da yoluna koymuş olacağız. Aynı şekilde süreci devam eden konuları da sonuçlandıracak adımları atmaya devam edeceğiz." değerlendirmelerinde bulunmuştu. Edinilen bilgiye göre Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın saat 12.00'da asgari ücreti açıklayacağı bildirildi.
https://www.eshahaber.com/haber/asgari-ucret-saat-12de-belli-oluyor-64714.html

Yaşlılıkta bakım sigortası geliyor

Bireysel Emeklilik Siteminde (BES) yer alan 18 yaş altı çocuk sayısının 500 bini aştığını bildiren Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati, bu alanda ürün geliştirmeye devam edildiğini ve yaşlılıkta bakım sigortası için çalışma yapıldığını açıkladı. Sigortacılık ve Özel Emeklilik Düzenleme ve Denetleme Kurumu’nun (SEDDK) 3. yıl resepsiyonu Hazine ve Maliye Bakanı Sayın Dr. Nureddin Nebati’nin katılımıyla gerçekleşti. İstanbul’da gerçekleştirilen resepsiyona sigortacılık başta olmak üzere finans-sermaye piyasalarının üst düzey yöneticileri ile aktör ve paydaşları katıldı. BES’te 18 yaş altı sınırının geçen yılsonunda kaldırıldığını ve sisteme bir yıl gibi kısa bir sürede giren çocuk sayısının 500 bini aştığını aktaran Nebati, “Çocukların işi tamam, şimdi sıra yaşlılarımızda. Bir adım daha atıyoruz ve evde bakım sigortasını sektöre kazandıracağız” dedi. Bu konuyu çok önemsediklerini vurgulayan Bakan Nebati, “Hepimiz yaşlanacağız. Çocuklarımızı bize bakmakla yormayalım. Finansal mimarinin içerisinde bu konuyu yerleştireceğiz. Arkadaşlarımız yoğun bir şekilde çalışıyorlar. Yasal değişiklikleri de yapacağız. Yaşlılıkta daha iyi şartlarda bakım için bu sigortayı hep beraber geliştirmiş olacağız” ifadelerini kullandı. 3 BAKANLIK ÇALIŞMA YÜRÜTÜYOR Konuyla ilgili EKONOMİ gazetesine konuşan SEDDK Başkanı Mehmet Akif Eroğlu ise, “Bakım sigortası ve uzun süreli sağlık sigortası üzerinde çalışmalarımız devam ediyor. 3 bakanlık bu işin içerisinde. Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın yanı sıra Sağlık Bakanlığı ve Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı ile birlikte çalışıyoruz. Dünyadaki uygulamalarına bakıyoruz, henüz model net değil. Ama bu yönde bir ihtiyaç olduğunu görüyoruz ve kamu-özel işbirliğiyle bir yapı geliştireceğiz. İrade var, tasarım ve model geliştirme aşamasındayız. Tahminen çalışmalar 3 ay gibi bir süre sonucunda vücut bulur” ifadelerini kullandı.
https://www.eshahaber.com/haber/yaslilikta-bakim-sigortasi-geliyor-64529.html

NG Kütahya Seramik'ten 100 milyon avroluk dev yatırım

NG Kütahya Seramik, Türkiye’nin en büyük seramik mağazasını Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, Kayseri Valisi Gökmen Çiçek, Kayseri Büyükşehir Belediye Başkanı Memduh Büyükkılıç,  İtalyan Sacmi İstanbul Genel Müdürü Marko Vignali NG Kütahya Seramik Yönetim Kurulu Başkanı Erkan Güral’ın katılımıyla Kayseri’de törenle hizmete sundu. NG Kütahya Seramik’in 240. mağazası olan 9 bin metrekarelik AVM konseptinde tasarlanan dev mağaza, Kayseri ve Türkiye ekonomisine katma değer sağlayacak. Mağazada hem teknolojileriyle hem de tasarımlarıyla fark yaratan inovatif ebatlı koleksiyonlar sergilenecek.  "DÜNYANIN EN BÜYÜK SERAMİKLERİNİ NG KÜTAHYA SERAMİK ÜRETECEK" Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank açılış konuşmasına, “Türkiye ekonomisin olan güvenini her şart ve koşulda sürdüren rotasını her daim yatırım, istihdam ve üretimde tutan Güral ailesine” teşekkür ederek başladı: Varank, ‘’Türkiye’nin en büyük mağazasını seramik sektöründe açıyoruz ama ondan da daha değerlisi, Güral ailesi burada yeni bir yatırımın imzalarını atacak. Çok daha fazla üretime, çok daha çevreci bir üretime imza atacak ve dünyanın en büyük seramiklerini NG Kütahya Seramik Türkiye’de üretecek. Bunlar 160x320. Düşünün 5 metrekareden daha büyük tek parça seramiklerden bahsediyoruz. İşte bunları nerede üreteceğiz? Bu yatırım gerçekleştiğinde Türkiye’de üretmiş olacağız" dedi. "TÜRKİYE SERAMİĞİN 1 NUMARASI OLACAK" Bakan Varank, konuşmasını şu sözlerle sürdürdü: ‘’Ben zamanında şu cümleyi kurdum, dedim ki; bir zamanlar seramikte bir numara İtalya görülüyorsa emin olun 5 sene içerisinde seramiğin bir numarası kim olacak? Türkiye olacak. Biz bunu başarabiliriz. Bunu yapacak kabiliyetimiz var ve inşallah o günleri de görmüş olacağız. Sadece seramik de üretmiyoruz bakın bugün seramik makinalarında yurt dışına ihracat yapan firmalarımız var. İşte Türkiye hamdolsun çok doğru bir rotaya girdi. Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde biz yolumuza devam edeceğiz. Türkiye'nin rotasını bir milim bile yatırım, istihdam, üretim ve ihracattan ayırmayacağız.’’ "FABİRKA KENDİ ENERJİSİNİ ÜRETECEK" Yeni fabrikanın çevreci özelliklerine de vurgu yapan Varank, ‘’NG ailesinin yeni kuracakları fabrikanın sadece Türkiye’ye değil, dünyaya örnek olacağını biliyorum. En büyük ebatlı seramikleri üretecekler, aynı zamanda kuracakları güneş paneliyle kendi enerjisini üretecek, daha çevreye saygılı, daha yeşil üretimler yapacak işte biz de endüstrimizi rekabetçi tutmaya devam edeceğiz" dedi. "YENİ YATIRIM DİJİTAL VE YEŞİL DÖNÜŞÜMÜN MİHENK TAŞLARINDAN BİRİ OLACAK" Kayseri’de hizmete sundukları 240’ncı mağaza ile birlikte Kütahya’daki yeni fabrika yatırımının startını verdiklerini kaydeden NG Kütahya Seramik Yönetim Kurulu Başkanı Erkan Güral, “Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın, ekonomi politikalarına yön verirken bizlere istikamet olarak çizdiği en önemli konular; yatırım, istihdam, üretim ve ihracat! Bizler de tam bu vizyona uygun olarak çalışmaya devam ediyoruz. Tabi bu yatırım kararlarını alırken ülkemize, milletimize ve ekonomimize duyduğumuz güven bizlere cesaret veriyor” dedi. 2014 yılından bu yana Türkiye’deki en büyük seramikleri ürettiklerini söyleyen Güral, mağaza açılışında yeni bir yatırımın detaylarını şu sözlerle açıkladı: “Yeni yatırımımızla bu kez daha büyük ebatlarda üreteceğimiz seramiklerle yine adımızdan söz ettireceğiz. İtalyan Sacmi firmasıyla gerçekleştirdiğimiz işbirliğiyle dünyada sadece sayılı firmalar tarafından üretilebilen 160’a 320 ve 120’ye 280 büyüklüğündeki katma değerli ürünlerle hem iç pazara hizmet verecek hem de uluslararası piyasalardaki marka gücümüzü daha da artıracağız. Bu fabrikamız aynı zamanda sanayimizdeki dijital ve yeşil dönüşümün mihenk taşlarından bir tanesi olacaktır. Sıfır karbon salınımı hedefiyle çevreci, otomasyon alt yapısıyla ülkemizdeki 4. Sanayi Devrimi’nin öncüsü bir tesisi ekonomimize kazandırarak son dört yıl içinde toplam 410 milyon avroluk yatırımla 1300 kişiye doğrudan istihdam sağlamanın gururunu yaşıyoruz. Buradan bir müjdeyi de vermek istiyorum. Türkiye seramik üretiminde İtalya’yı geçerek İspanya’nın ardından 2. sıraya yükseldi.” “EN KRİTİK DÖNEMLERDE BİLE YATIRIMDAN VAZGEÇMEDİK, VAZGEÇMİYORUZ"       Türk sanayicileri olarak Türkiye ekonomisine duydukları güvenle en kritik ve en zor zamanlarda bile yatırım yapmaktan ve istihdam oluşturmaktan vazgeçmediklerini söyleyen Güral, “Özellikle pandemi döneminde hükümetimizin almış olduğu yerinde tedbirlerle ihracatımızda başlayan hızlı yükseliş, Türk sanayisini dünyada söz sahibi haline getirdi. İşte tam bu noktada bizler de NG Ailesi olarak yatırımlarımıza ara vermeden devam ettik. Pandemi döneminde ise hem turizm hem de seramik sektörüne yönelik yatırımlarımıza devam ettik. Antalya’da 150 milyon avroluk yatırımla NG Phasalis Otelimizi açtık. Belki de o dönemde açılan tek turizm tesisiydik. Yine aynı dönemde Sapanca’daki ikinci otelimiz olan NG Enjoy’u 60 milyon avroluk bir yatırımla turizme kazandırdık. Bu sene 30 Ağustos Zafer Bayramı’nda Sayın Cumhurbaşkanımızın uğurlu elleriyle 100 milyon avroluk yatırımla inşa ettiğimiz yeni seramik fabrikamızı ekonomiye kazandırdık” diye konuştu. 100 MİLYON AVROLUK DEV FABRİKA İtalyan Sacmi işbirliğinde 100 milyon avro yatırımla hayata geçirilecek NG Kütahya Seramik’in 8. fabrikasında, dünyanın en büyük ebatlı (160x320cm) tek parça seramikleri Kütahya’da üretilecek. 420 futbol sahası büyüklüğünde, yıllık 3 milyon metrekare kapasitesiyle 4. Sanayi Devrimi’nin öncüsü bir tesis olarak tamamen otomasyona dayalı donanıma sahip bir fabrika olacak. Kendi enerjisini üreterek çevreci kimliğiyle faaliyet gösterecek. 120 dönüm kapalı alana sahip fabrikanın çatısına kurulacak 25 mW’lık GES sistemiyle, kendi enerjisini üretebilecek. Fabrikanın üretiminin yarısı ihraç edilecek. 2023’ün sonunda faaliyete geçmesi beklenen fabrika, Türkiye ekonomisine 60 milyon avro döviz kazandıracak.
https://www.eshahaber.com/haber/ng-kutahya-seramikten-100-milyon-avroluk-dev-yatirim-64340.html

Türkiye tarihi bir fırsat yakaladı! ''Turan Yolu'' dengeleri altüst edecek

2020 yılında, 2. Karabağ Savaşı Azerbaycan'ın mutlak üstünlüğüyle sona erince, bölgedeki güç dengesinin yeniden şekillenmesinin de yolu açılmış oldu. Savaş sonrasında imzalanan anlaşmada, Ermenistan'ın yaklaşık 30 yıldır elinde tuttuğu topraklardan geri çekilmesi öngörülmüş ve burada oluşacak güven atmosferi sayesinde yeni ulaşım koridorlarının hayata geçirileceği belirtilmişti. Azerbaycan ile Nahçıvan arasında açılacak yeni ulaşım bağlantısı, bu anlaşmanın en önemli maddelerinden biri oldu. Öyle ki Orta Asya'dan Azerbaycan'a ulaşan ulaşım koridorları tam da bu noktada bıçak gibi kesiliyor ve Azerbaycan'ın Nahçıvan ve sonrasında Türkiye ile bağlantı kurması engellenmiş oluyordu. Ulaşım koridorunun yeniden tesis edilmesi uzun ve meşakkatli bir süreç. Ancak bu gerçekleşirse, bahse konu güzergah boyunca kesintisiz şekilde Orta Asya ve Avrupa arasında Hazar ve Türkiye üzerinden geçecek bir güzergah hayata geçirilmiş olacak. Bu durumda, Türkiye'nin sadece Azerbaycan ile değil, tüm Orta Doğu ile ticaret hacminin artması söz konusu. Zengezur Koridoru'nun hayata geçirilmesiyle Türk Dünyası'nın ticari, lojistik ve siyasi bağları güçlenecek. Zengezur, Türk Dünyası'nın parlayan yıldızı olma potansiyeline sahip. Zengezur birçok ülkenin ilgi alanına giren bir coğrafyada yer alıyor. Çok karmaşık bu denklemin en önemli tarafları; İran, Ermenistan, Azerbaycan, Rusya ve Türkiye. Türkiye-Azerbaycan arasındaki kadim dostluğun yanında TANAP sayesinde Azerbaycan gazı Türkiye üzerinden Avrupa'ya taşınıyor ve böylece gönül bağı ekonomik bağlarla da perçinleniyor. Bir tarafta Ermenistan'ı yenilgiye uğratıp, işgal altındaki topraklarını kurtarmış, TANAP sayesinde Türkiye ve Avrupa'ya gaz gönderebilen, Türk Devletleri Teşkilatı'nda etkinliği başta olmak üzere birçok ülkeyle bağlarını güçlendirmeye çalışan bir Azerbaycan duruyor. Diğer yanda ise Mahsa Amini olaylarıyla içten içe kuvvetle sarsılan, ülkenin birçok yerinde protestolara sahne olan, ambargolar yüzünden hidrokarbon kaynaklarını istediği gibi dünya pazarlarına açamayan ancak bölgesel gelişmelere yakın angajman, devlet dışı aktörler, nükleer enerji çalışmaları gibi birçok farklı unsurla bölgesinde dominant güç olabilmek için yıllardır olağanüstü gayret göstermiş bir İran bulunuyor. Yani yakın coğrafyasında etki alanı kurmaya çalışan, sınırdaş iki aktör. Kendini bölgesel bir güç olarak gören İran, Azerbaycan'ın, İran'da yaşayan Azeriler için bir cazibe merkezi haline gelmesinden çekinirken, Zengezur'un açılmasıyla Ermenistan ile bağlantısının kopması sebebiyle Karadeniz'e çıkışının engelleneceğini öngörüyor. Bu durum İran için kendi aleyhine bir sınır değişikliği ve jeostratejik bir gerileme olarak değerlendiriliyor. Bu da İran açısından, Karadeniz'e ve Rusya'ya ulaşamamak, Kafkasya'da etki alanının azalması ve Kuşak-Yol üzerindeki geçiş ülkesi olma gücünü yitirmesi olarak algılanıyor. İran'ın bütün bu algıları ve savları bir yana, Zengezur ile ilgili kaygının asıl sebebi, Azerbaycan ve Türkiye'nin bölgede daha etkin hale gelmesinden çekinilmesi. Türkiye-Azerbaycan arasında 2. Karabağ Savaşı'ndaki dayanışma ve askeri işbirliği sayesinde iki aktör bölgede yükselen güçler olarak öne çıkıyor. Bu konjonktürde, İran'ın, bölgedeki güç dengesinin kendi aleyhine değişmesini arzu etmediği ve söylemlerini keskinleştirdiği görülüyor. 2. Karabağ Zaferi sonrasında imzalanan anlaşmanın 9. maddesinde, Rusya'nın Zengezur Koridoru üzerinde kontrolü elinde bulunduracağı hükmü yer alıyor, bu durum Rusya'nın bu coğrafyada güçlü bir konuma geçmesini sağlıyor ve denetim üstünlüğüne vurgu yapıyor. Zengezur Koridoru üzerinde birçok aktörün birbirinden farklı çıkar alanları olduğundan, çarpışan çıkarlar coğrafyadaki gerginliğin artmasına da sebep oluyor. Zengezur'un açılması, bütün bölge ülkelerinin kendi aralarında ve diğer coğrafyalarla bağlantı kurmasını kolaylaştıracak, ticaret ve lojistik ilişkilerinin güçlendirilmesiyle, refahın artmasına paralel olarak gerginliklerin yerini yeni iş ilişkileri alacak. Trans Hazar Ulaşım Güzergahı (CTN) ve Uluslararası Kuzey-Güney Ulaşım Koridoru'nun (INSTC) geliştirilmesi Avrasya'nın tedarik hatlarının ve transit konumunun güçlenmesi anlamına geliyor. Bahse konu faydaların elde edilmesi amacıyla bütün bölge ülkeleri için faydaların ön plana çıkarılacağı bir söylemin geliştirilmesi gerekli. İlaveten hiçbir bölgesel aktörü dışlamadan, ortak akıl çerçevesinde ticari ve siyasi bağları geliştirmenin yolları aranırsa yeni fikirler ve çözüm önerileri hayata geçirilebilir. Zengezur'un geleceğinin ve burada güvenliğin nasıl sağlanacağının, bölge ülkelerinin ajandalarında olması önemli. Zengezur, Türk Dünyası'nın parlayan yıldızı olabilir ancak potansiyelinin ortaya çıkarılması için üzerindeki gölgelerin, belirsizliklerin ortadan kaldırılması gerekiyor. Tarihi Türk yurdu olan bu coğrafyanın parlayan bir yıldız haline getirilmesi; bölgede zenginliğin, refahın ve çok boyutlu işbirliklerinin geliştirilmesi, sürdürülebilir kılınmasıyla doğrudan bağlantılı.
https://www.eshahaber.com/haber/turkiye-tarihi-bir-firsat-yakaladi-turan-yolu-dengeleri-altust-edecek-64339.html

Türk ve Suudi iş dünyası İstanbul'da buluşacak

Hazine ve Maliye Bakanlığı ev sahipliğinde, Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) organizasyonuyla 21-22 Aralık'ta gerçekleşecek Türkiye-Suudi Arabistan İş ve Yatırım Forumu, iki ülke iş dünyası temsilcilerini İstanbul'da bir araya getirecek. DEİK'ten yapılan açıklamaya göre, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman arasında haziran ayında Ankara'da gerçekleşen görüşmeden çıkan "yeni dönem" vurgusu sonrası Türkiye ile Suudi Arabistan iş dünyaları arasında ticari iş birliğini artırma kararlılığı tüm hızıyla sürüyor. Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati'nin Suudi Arabistan yatırım ve maliye bakanları ile gerçekleştirdiği temaslar ve Ankara'daki Türkiye-Suudi Arabistan İş ve Yatırım Yuvarlak Masa Toplantıları'nın ardından Türk ve Suudi iş dünyası temsilcileri, İstanbul'da daha fazla ticaret için bir araya gelecek. Nebati, Suudi Arabistan Yatırım Bakanı Khalid A. Al Falih, Cumhurbaşkanlığı Yatırım Ofisi Başkanı Burak Dağlıoğlu, DEİK Başkanı Nail Olpak, DEİK/Türkiye-Suudi Arabistan İş Konseyi Başkanı Fatih Gürsoy ve iki ülke iş dünyası temsilcilerinin katılımıyla gerçekleşecek Türkiye-Suudi Arabistan İş ve Yatırım Forumu, ikili ticarette yeni iş birliği fırsatlarının ele alınacağı sunumlar, sektör bazlı paneller ve ikili iş görüşmelerine ev sahipliği yapacak. Forum kapsamında, "Suudi Yatırımcılar için Türkiye’deki Yatırım Fırsatları" ile "Suudi 2030 Vizyonunun ve Suudi Arabistan’daki Dev Projelerin Tanıtımı" başlıklı resmi sunumların yanı sıra "Enerji Dönüşümünün Geleceğini Keşfetmek", "Dönüşüm Endüstrileri: Bölgesel Fırsatlardan Yararlanma", "Mükemmel Uyum: İnşaat ve Gayrimenkulün Geleceği" ve "Tarım ve Gıda Sektörlerinde İnovasyon Yoluyla Sürdürülebilirliğe Ulaşmak" konulu 4 panel düzenlenecek. "SUUDİ ARABİSTAN’IN 2030 VİZYONU PROJELERİ TÜRK İŞ DÜNYASI İÇİN DE ÖNEMLİ FIRSAT" Açıklamada görüşlerine yer verilen DEİK Başkanı Nail Olpak, iki ülkenin devlet liderleri ile bakanlarının sıcak temasları sonrası Türk ve Suudi iş dünyası arasında yeni bir iş birliği dönemi başlatmaya odaklandıklarını belirterek, şunları kaydetti: "Geçen haziran ayında Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman'ın Türkiye ziyareti kapsamında Ankara'da düzenlediğimiz Türkiye-Suudi Arabistan İş ve Yatırım Yuvarlak Masa Toplantıları ile ticari ilişkilerde yeni bir ivme yakalama niyetimizi göstermiştik. Şimdi de İstanbul'da Türkiye-Suudi Arabistan İş ve Yatırım Forumu ile ilk etapta 10 milyar dolarlık ticaret hacmi hedefine ulaşabilmek için güçlü bir adım atacağız. Özellikle Suudi Arabistan'ın 2030 vizyonu kapsamında ortaya koyacağı mega projelerin yapımında Türk özel sektörünün büyük rol oynayacağını öngörüyoruz." İnşaat ve müteahhitlik, uluslararası teknik müşavirlik ve altyapı alanlarında Türk iş dünyasının kapasitesinin buna oldukça müsait olduğunu vurgulayan Olpak, ayrıca gıda, tarım, enerji, savunma, havacılık, dijital teknolojiler, sağlık ve bankacılık gibi 16 lokomotif sektörde yeni ticari iş birliği fırsatlarını değerlendireceklerini bildirdi. Olpak, Suudi Arabistan'ın en prestijli 80 şirketinin üst düzey yöneticileri ile sektör ve proje bazlı ikili iş görüşmeleri gerçekleştireceklerini aktararak, "Dolayısıyla biz iş dünyası temsilcilerinin daha fazla ticaret için önü açık. DEİK olarak, ticari diplomasi alanındaki güçlü iş ağımız ile birlikte Türkiye ve Suudi Arabistan arasındaki ticarette yeni bir dönem başlatmak için Türk özel sektörünün pusulası olmaya devam edeceğiz." ifadelerini kullandı.
https://www.eshahaber.com/haber/turk-ve-suudi-is-dunyasi-istanbulda-bulusacak-64160.html

Diplomatik kaynaklar: Libya ile Mısır, deniz yan sınırını müzakere etmeli

Diplomatik kaynaklar, Türkiye’nin, Libya ile Mısır'ın ülke sınırlarının uluslararası hukuka uygun olarak tespiti için Kahire ve Trablus'un bir an evvel diyalog ve müzakere başlatmasını teşvik ettiğini belirtti. Kaynaklar, söz konusu deniz yan sınırının hangi sınırlandırma metoduyla belirlendiğinin, özel/ilgili coğrafi koşulların dikkate alınıp alınmadığının ve hakkaniyet ilkesine tümüyle riayet edilip edilmediğinin belli olmadığını vurguladı. Söz konusu deniz yan sınırı çizgisinin iki ülke ana karaları arasındaki ortay hattın batısında çizildiği için Libya’nın kıta sahanlığı haklarını ihlal ettiğini dile getiren kaynaklar, Libya tarafının Mısır’ın yayımladığı bu Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi ile haklarının ihlal edildiği yönünde 16 Aralık 2022'te bir açıklamada bulunduğunu anımsattı. Kaynaklar, açıklamaya konu olan sınır çizgisinin Libya ile Mısır arasında ikili bir müzakere neticesinde belirlenmediğine vurgu yaparak "Türkiye’nin iki ülkenin sınırlarının uluslararası hukuka uygun olarak tespiti için Libya ve Mısır’ın bir an evvel diyalog ve müzakere başlatmasını ve bu bağlamda karşılıklı mutabakat temelinde Birleşmiş Milletler Şartı’nın 33. maddesinde kayıtlı, Uluslararası Adalet Divanı dahil, barışçı yöntemlere başvurulmasını teşvik ettiklerini dile getirmiştir." ifadelerini kullandı. Libya'dan Mısır'ın "deniz sınırı" kararına ret
https://www.eshahaber.com/haber/diplomatik-kaynaklar-libya-ile-misir-deniz-yan-sinirini-muzakere-etmeli-64070.html

Ülkesinde 'yaşamaz' demişlerdi! Türkiye'ye geldi, yüzünden 2 yumruk tümör çıkarıldı

Ülkesi Rusya'da 2 yıl önce cilt kanseri teşhisi konulan ve 2 kez ameliyata giren 80 yaşındaki Vladislav Bolkunov'un hastalığının tekrar nüks etmesi sonucu tedavi için geldiği Türkiye'de sağlığına kavuştu. Bolkunov, Türk hekimleri tarafından yapılan 10 saatlik operasyon sonucunda yüzünden 2 yumruk büyüklüğünde tümör çıkarıldı. Ülkesinde kendisine '15 gün yaşamaz' denilen Vladislav Bolkunov, 1 gün yoğun bakımda kaldıktan sonra normal odaya alındı. Sağlığına kavuşan Rus hasta, Türk doktorlara da teşekkür etti. Tedavi için Rusya’dan Türkiye’ye gelen ileri evre cilt kanseri hastası 80 yaşındaki Vladislav Bolkunov, İSÜ Medical Park Gaziosmanpaşa Hastanesi’nde agresif ve hızlı yayılım gösteren tümörün temizlenmesi için ameliyata alındı. Hastada deri kanseri nedeniyle, yüzünde 20 santime 15 santim büyüklünde gözünü tamamen kaplamış ve boynuna yayılmış bir tümör vardı. 10 SAATLİK OPERASYONLA YÜZÜNDEKİ DEV TÜMÖR ÇIKARILDI Operasyona Plastik Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahı Uzmanı Prof. Dr. Yakup Çil, Kulak Burun Boğaz Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi Harun Küçük, Göz Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Op. Dr. Hüseyin Şimşek girdi. Sol yüz bölgesinin tamamına, göz bölgesine, yanak kemiğinin içine ve boyun bölgesine yayılmış tümör 10 saat süren ameliyatla hekimler tarafından temizlendi. Tümörün çıktığı bölgeye kendi dokusu nakledildi. Tümör göze kadar yayılmış olduğundan göz de alındı. İlerlemiş yüz kanseri ve onarım ameliyatı geçiren hasta 1 gün yoğun bakımda tutulduktan sonra normal odaya alındı. Hasta 1 hafta içerisinde taburcu edilecek fakat takibi devam edecek. Ağrılarının hafiflediğini söyleyen Bolkunov, ülkesinde müze müdürü olarak görev yaptığını ve iyileşince işine geri dönmek istediğini dile getirdi. Doktorlara minnettar olduğunu aktaran Bolkunov, taburcu olmayı dört gözle beklediğini ifade etti. 'TÜMÖR 2 YUMRUK BÜYÜKLÜĞÜNE ULAŞMIŞ DURUMDAYDI' Hastaya uygulanan operasyonu ve son durumunu anlatan Plastik Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahı Uzmanı Prof. Dr. Yakup Çil, “İleri evrede olan kanser 80 yaşındaki hastanın sol yüz bölgesindeki organların büyük bir kısmına yayılmıştı. Hasta daha önce yurt dışında aynı nedenle 2 kez ameliyat olmuş. Ancak kanser nüks etmiş ve yayılmış. Üçüncü operasyon için başvurulan ülkeler arasında biz de vardık. Değerlendirmelerimiz sırasında ameliyat için ciddi bir planlama yapılması gerektiğine karar verdik. Hastanın yaşı ilerlediği için operasyon başarılı sonuçlansın diye gerekli tüm tedbirleri aldık. Ameliyat 10 saat sürdü ve başarılı geçti. Ameliyattan sonra tedbir amaçlı hastayı yoğun bakıma aldık, şu anda normal odaya geçti. Şimdi yemeğini yiyor, hareket ediyor, yürüyor. Ciddi bir operasyon olduğu için hastayı takip edip tedavisine devam edeceğiz. Tümör 2 yumruk büyüklüğüne ulaşmış durumdaydı. Bize geldiğinde hastanın en büyük korkusu ameliyattan çıkıp çıkamayacağı yönündeydi. Bu süreçte hızlı müdahale etmeseydik, 15-20 gün içerisinde hastayı kaybedebilirdik. Çünkü kanser hızlı bir şekilde ilerliyordu. Belki 10 gün daha beklesek tümörü alamayacaktık. Sol taraftaki göz ve kemik bölgesini çıkardığımız için oraya flep dediğimiz kendi damarlarından oluşan dokular getirdik. Hastayı bu hafta içerisinde taburcu ederiz ama takip edeceğiz” dedi. 'TÜMÖR SINIRA GELMİŞTİ, BEYNE ULAŞABİLİRDİ' Kulak Burun Boğaz Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi Harun Küçük de “İleri evre yanak ve göz altından başlayan tümör yüz kemiklerine yayılmış. Oradan ilerleyerek göz çukuru içerisine girmiş ve sol yanaktaki tükürük bezine kadar gelmiş. Tükürük bezinin içerisinde ilerledikten sonra çene üstü kemiğinin üzerine doğru yayılmış ve boynun alt tarafında lenf nodlarına kadar gelmişti. Tümör yayılım sırasında yüz sinirini tutmuş, kemikleri, gözü invaze etmişti. Hızlıca içeriye doğru ilerliyordu. Sinüslerin içerisi boş olduğu için tümör orada bir dirençle karşılaşmıyor ve agresif olarak derin yapılara doğru ilerliyordu. Eğer tümörü hızlıca almasaydık, göz çukuru ve sinüslerin içerisinden beyne ulaşabilirdi. O zaman hastayı ameliyata da alamazdık. Atardamarları da tutabilirdi yine tümörü almamız imkânsız hale gelirdi. Tümör sınıra gelmişti, biraz daha ilerleseydi alamazdık. Lenf bezelerini, sol taraftaki tükürük bezini, tümörün tutulduğu damarları, sinirleri, kemiklerini başarılı bir şekilde çıkardık. Ardından hastayı göz bölümüne devrettik, ondan sonra da plastik cerrahi bölümü rekonstrüksiyonunu tamamladı” diye konuştu. TÜMÖR GÖZÜNE YAYILDIĞI İÇİN GÖZÜ DE ALINDI Göz Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Op. Dr. Hüseyin Şimşek ise “Tümör göz çukuruna, yumuşak dokuya yayılmıştı. Göz küresi beyne komşudur, oraya atlaması muhtemeldi. Multidisipliner bir yaklaşımla göz içi dokularını tamamen temizledik. İyileşme tamamlanınca kozmetik açıdan görsel olsun diye protez göz yerleştirebiliriz, bu yönde planlama yapıyoruz. Gözü almasaydık olmazdı çünkü tümör göz kaslarına yayılmıştı. Yaşaması için tek şansı buydu. Birinci amacımız hastayı yaşatmaktır. Ameliyat öncesinde sol gözüyle çok az bir şekilde görüyordu.  Operasyon yapılmasaydı zaten günler içerisinde o görme yetisi kaybolacaktı” ifadelerini kullandı.
https://www.eshahaber.com/haber/ulkesinde-yasamaz-demislerdi-turkiyeye-geldi-yuzunden-2-yumruk-tumor-cikarildi-64069.html

ABD'de silahını teslim edenlere 500 dolar ödül

New York'un Brooklyn bölgesinde bireysel silahlanmayı önlemek amacıyla bir etkinlik düzenlendi. Brooklyn Bölge Savcılığı ve New York Polis Departmanı (NYPD) iş birliği ile Cornerstone Baptist Kilisesi'nde yapılan etkinlikte silahını teslim eden kişilere çeşitli ödüller verildi. Brooklyn Bölge Savcılığı tarafından yapılan açıklamada, silah teslimi yapan en az 150 kişiye 500 dolarlık para ödülü verildiği belirtildi. Etkinliğin amacının şiddeti azaltmak olduğunu söyleyen NYPD Komiseri Keechant Sewell, "Şehrimizde silahlı şiddeti azaltmanın en etkili yolu, sokaklarımızdaki silah sayısını azaltmaktır. Bu amaçla, New Yorkluları güvende tutmak için silah toplama da dahil mevcut her stratejiyi uygulamaya devam edeceğiz" açıklamasında bulundu. Ayrıca, silahını teslim eden ilk 25 kişiye de tablet hediye edildi.
https://www.eshahaber.com/haber/abdde-silahini-teslim-edenlere-500-dolar-odul-64066.html

Stıoltenberg, Rusya'nın yeni Ukrayna planını açıkladı

NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg, AFP'ye yaptığı açıklamada, Rusya'nın Ukrayna'da uzun süreli bir savaşa hazırlandığını ve Kiev'in NATO'daki destekçilerinin Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin "savaş alanında kazanamayacağını" anlayana kadar Ukrayna'ya silah göndermeye devam etmesi gerektiğini söyledi. Moskova'nın işgalinin üzerinden neredeyse 10 ay geçmesine rağmen Kiev güçleri Kremlin'i peş peşe yenilgiye uğratarak geniş toprak parçalarının kurtarılmasını sağladı. Ancak NATO Genel Sekreteri Stoltenberg, Putin'in "Ukrayna'yı kontrol etme nihai hedefinden vazgeçtiğine" dair bir işaret olmadığı uyarısında bulundu. "Rusya'yı hafife almamalıyız. Rusya uzun bir savaş planlıyor" diyen Stoltenberg, "Daha fazla kuvveti seferber ettiklerini, çok fazla kayıp vermeye hazır olduklarını, daha fazla silah ve mühimmata erişmeye çalıştıklarını görüyoruz" diye ekledi. Stoltenberg "Başkan Putin'in bu savaşta uzun süre kalmaya ve yeni saldırılar başlatmaya hazır olduğunu anlamalıyız" dedi. "Büyük olasılıkla bu savaş, çoğu savaşta olduğu gibi müzakere masasında sona erecek" diyen Stoltenberg, herhangi bir çözümün "Ukrayna'nın egemen ve bağımsız bir ulus olarak varlığını sürdürmesini" sağlaması gerektiğinde ısrar etti. Stoltenberg "Bunu başarmanın en hızlı yolu onları askeri olarak desteklemektir, böylece Başkan Putin savaş alanında kazanamayacağını, oturup iyi niyetle müzakere etmek zorunda olduğunu anlayacaktır" dedi.
https://www.eshahaber.com/haber/stioltenberg-rusyanin-yeni-ukrayna-planini-acikladi-63947.html

Fox TV dizileri peş peşe sona eriyor! Tozluyaka hayranlarını üzüntüye sokacak haber

Mehmet Yiğit Alp ile Fatih Aksoy ikilisinin yapımcısı olduğu Tozluyaka dizisi reyting savaşında yenik düştü. Semih Bağcı’nın yönetmenliğinde çekimleri yapılan dram ve gençlik türündeki Tozluyaka dizisi hakkında umulmadık karar alındı. Kuruluş Osman ile Diriliş Ertuğrul’un unutulmaz ismi Sipahi'yle taşları yerinden oynatacak! Yekta Torun’un senaristliğini üstlendiği Tozluyaka dizisinin yayın macerası son bulacak. Şimdiye kadar 24 bölüm yayınlanan ve her Pazar akşamı izleyicisinin karşısına geçen Darmaduman dizisinin final tarihi netlik kazandı. Alparslan Büyük Selçuklu’ya Kalk Gidelim’den ezber bozan transfer! 2.kere TRT1’i seçti Oyuncu kadrosunda Emre Kınay, Dolunay Soysert, Begüm Birgören, Tayanç Ayaydın ve Kaan Miraç Sezen gibi iddialı isimlerin yer aldığı Tozluyaka dizisinin 2 bölüm sonra yani 26.bölümde ekran serüveni bitecek.
https://www.eshahaber.com/haber/fox-tv-dizileri-pes-pese-sona-eriyor-tozluyaka-hayranlarini-uzuntuye-sokacak-haber-63946.html

Sağlık raporlarının geçerlilik süresi uzatıldı

COVID-19 salgını ile mücadele kapsamında, 1 Ocak 2020’den sonra sona ermiş ve yenilenmemiş tüm süreli raporların 31 Aralık 2022’ye kadar geçerli kabul edileceği duyurulmuştu. Sağlık hizmet sunucularında yaşanması muhtemel yoğunluğun azaltılması amacıyla, süreli sağlık raporu bulunan ve yeniden rapor düzenlenmemiş olan kişilerin raporları 30 Haziran 2023 tarihine kadar geçerli kabul edilmeye devam edilecek. Raporlu ilaçlar, reçete karşılığında SGK ile sözleşmeli eczanelerden temin edilebilecek.   Bu süreçte her türlü ilk rapor, rapor yenileme ve yasal süresi içinde yapılan rapor itiraz başvuruları karşılanacak. Maluliyet tespiti, vergi indirimi nedenleri ile kurumların sevki ile talep edilen kontrol muayenesi ve maluliyet rapor işlemleri ise olağan şekilde sürdürülecek.
https://www.eshahaber.com/haber/saglik-raporlarinin-gecerlilik-suresi-uzatildi-63945.html

EYT'lilerin heyecanla beklediği gün yaklaşıyor

Emeklilikte yaşa takılanların beklediği düzenlemeye sayılı günler kaldı. Düzenleme için yıl sonunu işaret eden Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Hedefimiz, bu yıl sonuna kadar emeklilikte yaşa takılanlar olayını çözmek. İnşallah ay sonuna kadar bunu karara bağlayacağız. 2023'e masamızdan bunu kaldırarak girmiş olacağız." dedi. EYT ile ilgili mesai hızla devam ediyor. Çalışma çerçevesinde taraflar dinleniyor, çalışanlara ilişkin kayıtlar inceleniyor. Tüm verilere erişilmesinin ardından detaylar belli olacak. Düzenlemeden 8 Eylül 1999'dan önce sigortalı olup emeklilik için gerekli çalışma yılı ve prim gün sayısını dolduranlar faydalanacak. İlk etapta şartları sağlayan 1 milyon 600 bine yakın kişi bulunuyor. Ocakta bu sayının daha da artması bekleniyor. Düzenleme yürürlüğe girdiğinde milyonlarca çalışana emeklilik yolu açılacak. 
https://www.eshahaber.com/haber/eytlilerin-heyecanla-bekledigi-gun-yaklasiyor-63944.html

BES'teki birikime yıl sonu dopingi

Bireysel Emeklilik Sistemi (BES), tasarruf yapmak isteyenler için her zamankinden daha çok fırsat sunuyor. İsteyen parasını altında, dövizde ve hissede değerlendirebiliyor. Yüzde 30’a çıkan devlet katkısı ise en büyük avantaj. Bu avantajdan maksimum seviyede yararlanmak için 15 gün kaldı! Toplu para ödeyenler bu yıl 23 bin liralık devlet katkısını hesabına yazdırabilir. İşte BES’teki ince detaylar ve maksimum kazancın ipuçları... TASARRUF İSTEĞİ ARTIYOR Tasarruf bilinci pandemiden sonraki dönemde hızlı bir şekilde arttı. Artık bireyler ve aileler bütçesine göre harcama yapıyor, dünyanın kıt kaynaklarını daha iktisatlı kullanıyor. Tüketim iştahı yüksek olsa da yarına yönelik planlar ve güvenceli bir gelecek düşüncesi de her geçen gün artıyor. ING Türkiye ve Ipsos işbirliğiyle gerçekleştirilen ‘Türkiye’nin Tasarruf Eğilimleri Araştırması’ da bunu destekliyor. Araştırmaya göre; tasarruf sahibi olmayanlar arasında yakın gelecekte tasarruf planlayanların oranı bu yılın üçüncü çeyreğinde 5 puan artışla yüzde 36.5 seviyesine çıkmış. Bu grupta özellikle çocuklu bireylerde önemli bir artış söz konusu. Düzenli tasarruf yapmayanlar da bu konuda daha disiplinli hareket etmeye başlamış. 7.8 MİLYON KİŞİ SİSTEMDE Tasarrufu olanların tasarruf araçları tercihlerine bakıldığında ise yastık altı altın ve nakit yüzde 22 ile ilk sırada yer alırken, onu yüzde 17 ile Bireysel Emeklilik Sistemi (BES) takip ediyor. BES, son dönemde artan yatırımcı sayısı ve fon büyüklüğüyle dikkatleri üzerine çekiyor. Emeklilik Gözetim Merkezi’nin verilerine göre; BES’teki katılımcı sayısı 7.8 milyonu aştı. BES’te birikim 334.4 milyar liraya çıktı. Sistemin verdiği emekli sayısı ise 200 bini buldu. BES’e ilgide 2013’te getirilen devlet katkısı önemli paya sahip. Devlet katkısı şu anda 47.4 milyar liraya ulaştı. 18 yaş altına BES imkanı sağlanması ve devlet katkısının yüzde 30’a çıkması BES’in fon büyüklüğü ile katılımcı sayısını artırmaya devam ediyor. HER 100 LİRAYA 30 LİRA DEVLETTEN BES, küçük, büyük demeden ele geçen paranın yatırıma dönüştüğü yer. Kumbaraya atılan para reel olarak enflasyonun karşısında değer kaybedebilir. Ancak BES’te onlarca farklı yatırım aracı ve fon bulunuyor. En önemlisi ise yüzde 30’luk devlet katkısı. Yani yatırılan her 100 lira için devlet de 30 lira katkı veriyor. 23 BİN 295 LİRASI KATKI Bir katılımcının yıl içinde yararlanabileceği maksimum devlet katkısı, yıllık brüt asgari ücretin yüzde 30’u ile sınırlı. Şu anda brüt asgari ücret 6 bin 471 lira. 12 aylık brüt asgari ücret 77 bin 652 lira yapıyor. Bunun yüzde 30’u 23 bin 295 lira oluyor. Katkı payını yıl sonuna kadar toplu ödeyerek 77 bin 652 liraya tamamlayanlar (ayda 6 bin 471 lira yatıranlar) maksimum devlet katkısını alabiliyor. Bu tutara çıkamayabilirsiniz. Elinizde örneğin 15-20 bin lira olsa dahi BES’e yatırıp devlet katkısını artırabilirsiniz. DAMLAYA DAMLAYA CEBİ DOLDURUYOR BES, uzun vadeli tasarruf yapanlara önemli fırsatlar sunuyor. Yani sabreden ve doğru yatırım araçlarını tercih edenler mutlaka kazanıyor. Örneğin; bir katılımcının ortalama 25 yaşında işe başladığını düşünürsek ayda 300 lira ödeyerek 56 yaşına geldiğinde yıllık net yüzde 3 reel getiri (enflasyondan arındırılmış getiri) ile yaklaşık 240 bin lira birikime sahip olabilir. Yine ayda 250 lirayla 8 yaşında BES’e giren bir çocuğun, 56 yaşına geldiğinde sadece yüzde 3 reel net getiriyle bugünün parasıyla 438 bin lirası oluyor. Yatırılan tutar, sistemde kalış süresi arttıkça bu meblağlar katlanıyor. 10 yıl sistemde kalıp 56 yaşını tamamlayanlar parasını toplu ya da emekli maaşı gibi aylık alabiliyor. İsteyen de bir kısmını toplu alıp geri kalanını aylık talep edebiliyor. En düşük ödeme emeklilik şirketine göre değişmekle birlikte 125 lira civarında. YILDA 12 DEFA FON DEĞİŞİKLİK HAKKI VAR Altın, hisse, döviz, devlet tahvili, borçlanma araçları, değişken fonlar... Bu içeriklere sahip fonları, konjonktüre göre yılda 12 kez değiştirebilirsiniz. Hangi yatırım aracı kazandıracaksa ona göre pozisyon alabilirsiniz. Fon değişimi ortalama 2 iş gününde gerçekleşiyor. Katkı tutarının ve bu tutarı değiştirmenin sınırı yok. Sistem esnek. İsterseniz aylık isterseniz 3-6 aylık veya yıllık ödeme yapabiliyorsunuz. 5 YILDAN ÖNCE ÇIKMAYIN Sistemde ‘56 yaşına kadar bekleyeceksin’ gibi bir durum yok. 25 yaşında giren 29-30 yaşında otomobil almak veya tatile gitmek için ihtiyacı olursa parasını çekebilir. Burada ince nokta şu: Sistemde üç yıl kalan devlet katkısının yüzde 15’ini, altı yıl kalan yüzde 35’ini, 10 yıl kalan yüzde 60’ını, 10 yıl kalıp 56 yaşını tamamlayan da yüzde 100’ünü alıyor. Ayrıca BES’te 5 yıldan az kalarak sistemden çıkış yapan katılımcılardan, ertelenmiş giriş aidatı kesintisi yapılıyor. VERGİ AVANTAJI Normal şartlarda döviz ve altın alımında binde 2 Kambiyo Vergisi uygulanıyor. Ancak BES’te değerlendirilen tasarruflarla dövize ve altına dayalı fonların alımında bu vergi uygulanmıyor. Katılımcılardan sadece çok cüzi fon işletim kesintisi yapılıyor. Ayrıca vatandaş sistemde kaldığı sürece fon getirisi üzerinden vergi kesilmiyor. Ayrılırken BES’te kalınan süreye göre yüzde 5-15 arasında stopaj söz konusu. AİLEDE HERKESE AYRI DESTEK BES’e ne kadar erken girilirse birikim o kadar çok büyür ve hem yüzde 30 devlet katkısından hem de fon getirilerinden maksimum fayda sağlanır. 18 yaş altı için BES, çocuklara, gençlere para biriktirme disiplini kazandırılması açısından çok önemli. Ailelerin uygulamaya ilgisi de büyük. Zaten katılımcı sayısı 7.8 milyonken, sözleşme sayısının 9.5 milyona çıkması buna işaret ediyor. Çocuklar için BES’in diğer önemli bir özelliği ise ayrıca devlet katkısının alınıyor olması. Kendisi BES’li olan bir kişi, çocuğu ve eşi için de BES yaptırırsa ayrı ayrı yüzde 30 devlet katkısı alabilir. 7-8 yaşında BES’lenen çocuklar 18 yaşına gelmeden 10 yılı tamamlayıp, biriken devlet katkısının yüzde 60’ına hak kazanabilecek. BİRİKİMDEN ARTANI HARCAMA ALIŞKANLIĞI Tasarruf yaparken bütçenizi sarsmayacak maksimum tutarı belirleyin. Bu, gelirin yüzde 10’u olabilir. Harcadıklarınızdan arta kalanla tasarruf yapmak yerine, tasarruf tutarını ayırdıktan sonra harcama yapmayı tercih edin.
https://www.eshahaber.com/haber/besteki-birikime-yil-sonu-dopingi-63943.html

AÖL sınavında toplu kopya: 60 bin öğrencinin sınavı iptal edildi

'AÖL sınavı iptal mi?' Sorusu, sınava katılım sağlayan öğrenciler tarafından merak ediliyor. Açık lise sınavında kopya çektikleri belirlenen 60 bin öğrencinin sınavı Gözlemciler Komisyonu tarafından iptal edildi. Açıköğretim lisesi birinci dönem sınavları 9 Aralık'ta çevrimiçi olarak başlamıştı. NTV'de yer alan habere göre, 11 gün erişim süresi olan sınava giren öğrencilerin cep telefonlarıyla soruların fotoğraflarını çekerek paylaştıkları belirlendi. Bunun üzerine sınav haraketleri ve verileri üzerinden kopya çektiği tespit edilen 60 bin öğrencinin sınavı iptal edildi. Gözlemciler Komisyonu tarafından tüm sınavları iptal edilen öğrenciler 2 yıl boyunca Merkezi Sistem Sınavları'na alınmayacak. Sınavlara yalnızca öğrenim çağı dışında olanlar girebilecek.
https://www.eshahaber.com/haber/aol-sinavinda-toplu-kopya-60-bin-ogrencinin-sinavi-iptal-edildi-63762.html